Hurûfilik

Kısaca: Hurûfilik ya da Hurûf’îyye (), Adını , Türkçe:''“harfler”'' kelimesinden alan, İran, Azerbaycan ve Türkiye'de 14. ve 15. yüzyıllarda etkin olan bir tarikât. Hurûfilik akımını benimseyenlere ise ''“Hurûfî”'' adı verilir. ...devamı ☟

Hurufilik ya da Huruf’iyye (), Adını , Türkçe:“harfler” kelimesinden alan, İran, Azerbaycan ve Türkiye'de 14. ve 15. yüzyıllarda etkin olan bir tarikat. Hurufilik akımını benimseyenlere ise “Hurufi” adı verilir. Fadl’ul-Lah Ester-Âbadi (Naimi) Hurufi hareketinin kurucusu ve önderi Fadl’ul-Lah Astrabad (Naimi) (1339?-1394) İran'ın Astrabad kentinde doğmuş ve hayatının erken yaşlarında tasavvufa ilgi duymuştur. Hallac-ı Mansur ve Mevlana Celaleddin Rumi'den etkilenen Fadl’ul-Lah 1370'lerde tüm Azerbaycan bölgesinde öğretisini yaymaya başlamış ve Tebriz'deyken Celayiriler hanedanının önde gelen kişileri arasına girmiştir. Burada ana eseri "Cavidan el-Kebir"i yazmıştır. Emir Timur'un emriyle 1393'te Nahçıvan'da o zamanın yöneticisi olan oğlu Miranşah tarafından, kendini Tanrı ilan ettiği gerekçesiyle idam edilmiştir. Daha sonra yönetim tarafından Hurufiler kovuşturmaya uğramış ve dağıtılmışlardır. Ancak, tarikat farklı kılıklar altında popülerliğini korumaya devam etmiştir. Fadl’ul-Lah, Hurufi Kur'an-ı Kerim'i Kabalistik harf sistemiyle izah etmeye çalışır. Hurufilikte yedi rakamı anahtardır, ve gerek Kur'an'daki Fatiha Suresi'nin ayetleri, gerek imanın şartları, gerekse de yüzdeki ana yedi nokta hep yedi rakamını işaret eder. Bu sebeple insan da hakikat için anahtardır. Naimi'nin ölümünden sonra fikirleri Azerbaycan ve Anadolu'da taraftarlarınca sürdürülmüştür. Nesimi ve diğer Hurufi yazarlar tasavvufun mistik kavramlarını Kabalistik harf yorumu metoduyla birleştirmişlerdir. Nesimi'nin şiiriyle Hurufi fikirleri Niyazi-i Mısri, Fuzuli, Kani, Habibi, Hatai, Ruşeni gibi kişileri, Anadolu'da Bektaşilik, İran'da Ehl-i Hak gibi tarikatların terminolojisi etkilemiştir. Huruf’iyye Mezhebi Tanrı'nın her peygamberde aşamalı olarak kendisini açtığına, en son olarakta yedinci Şii imamı Musa el-Kazım'ın soyundan gelen ve Hurufiyye inancının kurucusu olan Fadl’ul-Lah Ester-Âbad'nin bedeninde vücud bulduğuna, ve "Fadl’ul-Lah Ester-Âbadi" (Naimi)’nin Cavidan el-Kebir (Cavidan-Name)’sinin Kur'an-ı Kerim’i ilga ettiğine inanan sufi/tasavvufi yol. Hurufilere göre İslam peygamberi olan Hazreti Muhammed son peygamberdir. Tanrı her peygamberde kendisini aşama aşama açmıştır. Her peygamber, kendinden önce gelen peygamberlerin sırlarının anlamını çözmekte, Peygamber Muhammed ise son peygamber olduğu için kendisinden önceki peygamberlerin bildirdiklerinin anlamını çözecek anahtara sahiptir. Hurufiler, evrenin üç temel dönemi olduğu kabul ederler. Peygamberlik, İmamlık ve Tanrılık. Âdem ile başlayan ve İslam peygamberi Muhammed bin Abdullah ile sona eren dönem peygamberlik, Ali bin Ebu Talib ile başlayan ve onbirinci İmam Hasan el-Askeri ile biten dönem İmamlık dönemleridir. Bütün peygamberler Fadl’ul-Lah'ı müjdelemişlerdir ve Fadl’ul-Lah ile tanrılık dönemi başlamıştır. Hurufiliğe göre Allah'nın ilk tecellisi "ses" ya da kelam ile olduğundan sesin dış öğeleri ve bunların farklı kombinasyonları da kutsal nitelik taşır. Kutsal sesin öğeleri, örneğin burun "elif" harfini, gözler "he" harfini, burnun iki yanı "lam" harflerini oluşturur. Böylelikle Hurufilere göre Tanrı, kendi ismi olan "Allah"ı insanın yüzüne nakşetmiş bulunmaktadır. Kabala'da harflerin herbirinin sayısal değerinin oluşu ve Kutsal Metin'de sayısal değerlerin aranışı, Hurufilerde de sözkonusudur. Hurufi inancında ibadetler de harfler ile yorumlanır. Örneğin hac, Fadl’ul-Lah'ın öldürüldüğü yeri ziyaret, şeytan taşlama Fadl’ul-Lah'ı öldüren Timur'un oğlu Miranşah'ın Senceriye Kalesi'ni taşlamaktır. Hurufiliğin ana akaidi “Hurufiler”, Kur'an-ı Kerim üzerinde çok zaman harcamışlardır. İslam’ın resmi sınırlarının dışına çıkmamış görünmek maksadıyla, muhkematı müteşabihatın yerine müteşabihatı da muhkematın yerine koymak suretiyle pekçok huruf ve hesaplamalar yaparak çeşitli te’vil şekilleri icad etmişlerdir. Huruf hakındaki tefsirat-ı Batın’iyye’ye göre: * İnsan yüzündeki hatlar ile hurufatın eşkali arasında bazı alakaların bulunduğu inancı vardır. İnsan vücudundaki her uzuv bir harfe karşılık gelmektedir. Ayrıca, her uzuv kainattaki bir tecellinin misalidir. Örneğin, Cesetsiz ruh olmadığı gibi harfsiz de mana yoktur. Hurufat ise manaların cesedidir. * Arş, zeka ve ruhun yansıdığı cephedir. Cennet, Cehennem, Sırat, Arafat, yer gök, cin, melek ve benzeri herşey de karşılığı olan tek bir harf ile temsil edilir. * Hurufiğin nazariyesine göre insan gözünün biri Cebrail diğeri de Azrail’dir. Cebrail Hazreti Ali’yi, Azrail’de Hazreti Muhammed’i temsil etmektedir. Âdem’in yüzü Vech’ul-Lah’tır. “Kab-ı Kavseyn” ise insanın iki kaşıdır. * Bu ilişkilerden anlam çıkarmak için bazı hesap ve te’viller yapılmaktadır. Örneğin, Kur'an-ı Kerim’de ne kadar “Fadl’ul-Lah” ve “Fazıl” kelimesi varsa hepsi de beklenen Mehdi olan Fadl’ul-Lah Yezdani’ye delalettir. * Nübüvvet yirmi sekiz Huruf-u Cami’dir. Bu nedenle de ümmidir. “Hurufiler” bu yirmi sekiz Arab harfine “Kelime-i Muhammedi adını verirler. Kur'an-ı Kerim Velayet’in Dunun’undan olan Nübüvvet’e özgü olarak yirmi sekiz huruf ile indirilmiştir. Fadl’ul-Lah Yezdani’nin bu harflere eklediği dört harf “g”, “j”, “ç”, “p” ile birlikte oluşan otuz iki harfe ise “Kelime-i Âdemiyye adını verirler. Böylece “Veli” de tam otuz iki hurufa mazhar olmuş olur. * Esrar-ı Huruf’a vakıf olanlar “Zümre-i Naciye” olarak adlandırılan seçkinleri oluştururlar. Bu sınıfa dahil olamayanlar ise hüsranda kalmış olanlardır. * Kur'an-ı Kerim iki kısımdan müteşekkildir. Birinci kısım esrar ve manayı içeren muhkemattır. İkincisinde ise dört huruftan ibaret olan vilayet te onun içine dahildir. Kur'an-ı Kerim, muhkemat, ve surelerin başında anlamları bilinmeyen “Elif-Lam-Mim”, “Elif-Lam-Mim-Sad”, “Elif-Lam-Ra”, “Elif-Lam-Mim-Ra”, “Kaf-Ha-Ya-Ayn-Sad”, “Ta-Ha”, “Ta-Sin-Mim”, “Ta-Sin – Bunlar sana Kur'an’ın ve apaçık bir kitabın ayetleridir.”, “Ya-Sin”, “Sad – Bu öğütle dolu Kur'an’a bak!”, “Ha-Mim”, “Ayn-Sin-Kaf”, “Kaf – Şanlı Kur'an’a andolsun!”, “Nun – Kaleme, ve kalem ehlinin satıra dizdiklerine ve dizecekleri Hakk’iy-Çün!” gibi ya sadece harflerden oluşan ya da başlarında tek harf ihtiva eden müteşabih diye nitelendirilen ayetlerden oluşmaktadır. (Hurufi bu noktada anlaşılması güç birtakım hesaplar yapmak suretiyle herşeyin manasını değiştirerek başka bir hale koyarlar). * Bu yukarıda sıralanan ve Kur'an’daki yirmi dokuz surenin başında yer alan on dört mücerret kelime “Kelam-ı Mahfuz” niteliğinde olup Hurufiğe göre Batıni manalara haizdir. Örneğin, “Ayn-Ali/İlim”, “Mim-Muhammed”, “Nun-Nokta”, “Kaf-Hakk/Allah”, “Hı-Hızır”, “Sin-Arş/28”, “Sad-Salat”, “Lam-Levh” demektir. * Ebced hesabından başka birde “Hesab-ı Cümeli” vardır. Bu hesapta her harf yalnız bir adede karşılık gelir. Daha ayrıntılı Hurufi hesap sistemleriyse “Hesab-ı Tafsili” ve “Cümel-i Kebir” olarak adlandırılır. İslam’ın zahir hükümleri Hurufiler’in gözünde hiç bir değer ifade etmez. Irak Nebti ve Kermatiler ile Suriye Nusayrileri ve İran Şiʿa-i Batın’iyye’si ve bilumum Dürziler bu konuda ortak bir cephe arzetmektedirler.

Noktacılık

Fadl’ul-Lah Yezdani’nin vefatından sonra müridi “Ubeyd’ul-Lah Mahmud” aynen Batın’iyye gibi İbah’iyyun olan “Nokta” mezhebini ortaya çıkardı. Ubeyd’ul-Lah’a göre birçok noktanın birleşmesiyle meydana gelen harfler, manasız birer gölge olup esas olan noktadır. İmam Zeyn el-Âb-ı Din’nin “En-Noktat’ul-İlm’un” sözünün delalet ettiği varsayılan harflerin vücutları mutlaka nokta ile kaimdir. Hatta, “Vücud-u Mutllak” mertebesine delalet etmek maksadıyla İbraniler’in Kabala’sının ikinci kitabı olan Zohar da, Tevrat’ta nakledilmek üzere İbrani alfabesinin en küçük harfi olan “Yu-Jode” yani “Lafz” ile tabir edilmektedir.

Cabbalisme

Yahudi

Cabbalisme

’i Mukaddes Kitab’ın biri zahiri ve öteki batıni iki ayrı manasının bulunduğu esasından yola çıkar. Batıni manası kelimeler ve harflerin deruni manasıdır ki, bunun herkes tarafından anlaşılması mümkün değildir. Hurufilik’te kullanılan “Kelam-ı Mahfuz” (logos endiathetos) ve “Kelam-ı Melfuz” (logos prophorikos) ayrımı bu usulden gelmektedir. Kabalizm etkileri tasavvufa ilk defa “Hakim Tırmizi” aracılığıyla girdi. “Sabii Akımları ve Harraf Mektebi” aracılığıyla Farabi’nin de haberdar olduğu bu “Kabalizm Cereyanları” İhvan’us-Safa Risaleleri üzerinde bir hayli etkili olmuştur. Fakat “Batıniler”, “Hurufiler”, “Nôktaviler”, ve bu vesileyle de “Bektaşiler” üzerindeki tesirleri çok daha fazla olmuştur.

Yahudilik ve Hurufilik

Hurufilik mesleği Yahudilerin Kabal ve “Neveflatuni” akideleriyle şerh ve imaları temeli üzerine inşa edilmiş bir halita demekti. YahudilerinKabala Mezhebi” ile ortaklık arzeden Hurufi talimatının en önemli ana kaynağı İbrahim peygambere ait bir muhaverede aşağıda ana hatları verildiği şekliyle şöyle açıklanmaktadır: * Sifr’in nakline göre bütün kainat Kelam’ul-Lah’ın suret ve timsalidir. Kelam ise İbrani alfebesinde mevcut olan “yirmi iki” harften müteşekkildir. * Munzam olan “On” kadar “Aded-i Asliye” ile birikte toplamı “otuz iki” eder. Allah bütün alemleri bu otuz iki harf ve adetten yaratmıştır. Dolayısıyla Hilkat’in sırını idrak edebilmek için bu yirmi iki harf ile on kadar adedin Esrar ve Havass’ına dikkat etmek gereklidir. Bu harflerin içerdiği önem ise aşağıdaki şu sözlere dikkat etmek suretiyle anlaşılabilir: * “Cenab-ı Hakk”, “Cenab-ı Rabb’ul-Cüyuş”, İbraniler’in Tanrısı “Hayy’u-Kayyum” ve “Sultan-ı Cihan Allah’ur-Rahman’ur-Rahiym”. * Allah’u-Teala’lem-Yezel”, Yahudiler’in Kabala Mezhebi’nin ana akidesinine göre “Allah’u-Celle-Celale’hu” nam-ı ibtisamını yukarıda sıralanan bu harfler ve adedler aracılığıyla teşkil buyurmuştur.

Sufilik ve Hurufilik

Çoğu sufilerin hurufun çeşitli şekillerine atfedilen sırlara ilgili tefsirleri “Hurufilik” gibi karıncalı i’tikadların zuhur etmesine yönelik teşvikkar yollar açmıştır. Hurufi Mezhebi ile alakalı olan bazı ıstılahat, kendisini mutasavvıf olarak tanıtan şairlerin hemen hemen büyük bir kısmı tarafından kabul gördüğünden yazmış oldukları eserler, hurufata dair pek çok rümuzatla doludur. Sufi Edebiyatının meşhur şairlerinden olan ve Hurufiğe intisap etmeyenlerin dahi huruf ve kelimatın rümuz ve işaretlerinin manalarına değinen birçok şiirleri mevcuttur. Hatta Muhy’id-Din İbn Arabi’nin Şecere-i Numaniyye’si, Şeraf’ed-Din Ahmed Buni’nin Esrar-ı Huruf’u ve bu konuda daha birçok alimlerin sınıflandırmalarından anlaşıldığına göre i’tikaden kendilerinden asla şüphe edilmesi mümkün bile olmayan bazı meşhur mutasavvıfların dahi eserlerinde hurufla ilgili gizemli ifadeler kullanmaktan kendilerini alamadıkları görülmektedir. Mezheben Hurufi olan mutasavvıfanın divanları titizlikle incelenirse bunların muhteviyatlarında hurufa esrar atfeden birçok şiirleri de ihtiva ettikleri anlaşılır. Gerek İran’da ve gerekse Anadolu’da yaşayan Hurufiler arasında “Üsküdarlı Haşım Baba” gibi şairler ortaya koydukları eserler aracılığıyla bu mezhebin etrafa yayılması ve yüceltilmesi için bir hayli hizmet etmişlerdir. Hatta Noktacılığın tesiri altında kaldığı anlaşılan meşhur sufilerden “Seyyid Ali’ul-Hemedani” bile, Vücud-u Mutllak’ı “nokta” tabiriyle zikretmektedir. Huruf’iyye Mezhebi'nin Şiilik mezhepleri arasındaki konumu == * İngilizce Vikipedi, Hurufilik maddesi [1] * Hurufilik

Hurufilik üzerine

* Abdülbaki Gölpınarlı (Hazırlayan), Hurufilik Metinleri Kataloğu , XII. Dizi- Sa. 6a Türk Tarih Kurumu Yayınları, 1989. * Abdülbaki Gölpınarlı, Bektaşilik - Hurufilik ve Fadl Allah'ın Öldürülmesine Düşürülen Üç Tarih İstanbul Edebiyat Fakültesi Basımevi, 1963. * Fatih Usluer, Hurufilik, Kabalcı Yayınevi, 2009 * Fatih Usluer, "Le Houroufisme. La doctrine et son influence dans la littérature persane et ottomane", EPHE-Paris, Basılmamış Doktora Tezi, 2007. * Fatih Usluer, "Mir Fazıli’nin Taksim-i Salat u Evkat’ının Şerhi", Hacı Bektaş Veli Dergisi, Volume 50, ss. 145-222. http://www.hbektasveli.gazi.edu.tr/dergi_dosyalar/50-145-222.pdf * Fatih Usluer, "Misali'nin Miftahu’l Gayb'ı Metin ve Açıklama", Turkish Studies, International Periodical for the Languages, Litterature and History of Turkish or Turkic, Volume 2/2, Spring, S. 2, www.turkishstudies.net, (Ed. Prof. Dr. Gurer GULSEVİN- Dr. Mehmet Dursun ERDEM), pp.697–722. * Fatih Usluer, "Hurufi Metinleri ile İlgili Bazı Notlar", Ege Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmaları Dergisi, S. 13, Ocak/Jan 2007. * Fatih Usluer, "Nesimi Şiirlerinin Şerhlerinde Yapılan Yanlışlıklar," Turkish Studies, International Periodical for the Languages, Litterature and History of Turkish or Turkic, Volume 4/2,Winter, 2009, http://www.turkishstudies.net/sayilar/sayi15/44usluerfatih.pdf, ss. 1072-1091. * F. Bayat, Hurufi Merkezleri ve Anadolu’da Hurufilik, Uluslar arası Türk Dünyası İnanç Merkezleri Kongresi, Mersin, 23-27 Eylül, 2002. * I. Mèlikoff, "Fadl Allah d'Astarabad et l'essor du Hucrufisme en Anatilie et en Roumèlie" Sur les traces du soufisme turc s.163-174 ("Fadl Allah Esterabadi ve Hurufilik'in Anadolu ve Rumeli'de yayılışı" Uyur İdik Uyardılar, İstanbul 1993 * Rıfkı Melul Meriç, HURUFİLİK, Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Basılmamış Mezuniyet Tezi, Ankara, 1935. * Mustafa Ünver, Hurufilik ve Kuran: Nesimi Örneği, Fecr Yayınları, 2003 * Fatih Usluer, "Mir Fazıli'nin Taksim-i Salat u Evkat'ının Şerhi", Hacı Bektaş Veli Dergisi, Volume 50, ss. 145-222. http://www.hbektasveli.gazi.edu.tr/dergi_dosyalar/50-145-222.pdf * Fatih Usluer, "Hurufi Şifreleri", Journal of Turkish Studies, Volume 33/II, ss. 201-219. * Beyaz Arif Akbaş, "A Special Album of Davetname" (Firdevsi-i Rumi'nin Davetname'si için özel bir albüm) Sanat Yazıları, Edirne 2002. * Fatih Usluer, "Hurufilikte On İki İmam", Turkish Studies, International Periodical for the Languages, Litterature and History of Turkish or Turkic, Volume 5/1, Winter, ss. 1361-1389. http://turkishstudies.net/Makaleler/1853461331_62usluerfatih.pdf * Fatih Usluer, "Hurufism Among Albanian Bektashis", The Journal of International Social Research, Volume III/15, ss. 268-280. * Fatih Usluer, "Feyzname-i Misali Neşirleri", Hacı Bektaş Veli Dergisi, Volume 56, ss. 299-323. * Fatih Usluer, "Hurufilikte Rüya Tabirleri", Milli Folklor, Vol. 90, ss. 134-146. * Fatih Usluer, "Les Themes Bibliques chez les Houroufis", Ishraq, Vol. II, ss. 426-443.

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Bektaşîlik
7 yıl önce

sonra ise 14. ilâ 15. yüzyıllarda Azerbaycan ve Anadolu'da yaygınlaşan Hurûfilik akımının etkisiyle ibahilik, teslis (üçleme), tenasüh ve hulul anlayışlarının...

Heterodoks
3 yıl önce

entelektüel biçimleri, yani heterodoks İslam'dı (bkz. Alevîlik, Bektâşilik, Hurûfilik, Kızılbaşlık, Kalenderilik, Mevlevîlik). Burada kasdedilen anlamıyla heterodoks...

Heterodoks, Bektaşilik, Din, Hurufilik, Kalenderilik, Mevlevilik, Ortodoks, Taslak
Nesîmî
7 yıl önce

sürülmektedir. Ayrıca Hacı Bayram-ı Veli ile görüşmek için Ankara’ya gitmiş, Hurûfilik’le ilgili fikirleri sebebiyle huzura kabul edilmemiştir. Ancak Ali Şîr Nevaî’nin...

Nesí®mí®, Nesimi, Bakü
Ali
3 yıl önce

(Mecîd’îyye/Hâfız’îyye-Tâyyîb’îyye) Nizârîler (Haşhaşilik) Batıniler (Hurûfilik) İsnâ‘aşer’îyye (Onikicilik) Caferiler (Ahbârîlik-Usûlîlik-Şeyhîlik) Anadolu...

Ali, Ali (halife), Arapça, Müslüman, Türkiye, Anlam ayrım
Şiilik
3 yıl önce

İmâmîyye İsnâaşeriyye Bâtınîlik Alevilik Bektaşi inancı Caferilik Galiyye Hurûfilik Nusayrilik Kızılbaş İsmaililik Nizarîlik Mustalilik Davûdî Süleymanî Alavî...

Şii, İslam Şia, 12 İmam, Hz. Ali, Hz. Muhammed, İslamiyet, Mezhep, Şafilik, Sünnilik, Mezhepler, Halife, İnanç, Fikir
İslam
3 yıl önce

İslam’dan çıkan Dinler Haşhaşiler Ali-İlahilik Nusayrilik Dürzîlik Hurûfilik (Hurûfilik) Nûktâvîlik (Noktacılık) Dîn-i İlâhî Şeyhîlik (Ahisâ’îyye) Babilik...

Caferilik
3 yıl önce

İmâmîyye İsnâaşeriyye Bâtınîlik Alevilik Bektaşi inancı Caferilik Galiyye Hurûfilik Nusayrilik Kızılbaş İsmaililik Nizarîlik Mustalilik Davûdî Süleymanî Alavî...

Caferilik, Alevi, Sünni, Şiilik, ,
Sünnilik
3 yıl önce

İslam’dan çıkan Dinler Haşhaşiler Ali-İlahilik Nusayrilik Dürzîlik Hurûfilik (Hurûfilik) Nûktâvîlik (Noktacılık) Dîn-i İlâhî Şeyhîlik (Ahisâ’îyye) Babilik...

Alevilik, Arapça, Caferiyye, Eşarilik, Fetva, Fıkıh, Hanbeli mezhebi, Hanefi mezhebi, Kur'an