Çıplak Maya

Kısaca: Çıplak MayaTablonun Türkçe isminin alındığı kitap: ''Goya: 1746-1828''. Yapı Kredi Yayınları, Nisan 2011. Sayfa 119. ISBN 978-975-08-1928-5 ya da Çıplak Maja (İspanyolca: ), İspanyol ressam Francisco de Goya'nın 1790 ile 1800 yılları arasında tamamladığı tahmin edilen tablosudur. Eser şu anda Madrid'deki Prado Müzesi'nde sergilenmektedir. Ressam bu tabloyu, İspanyol engizisyonunun çıplak kadın resimlerinin yapılmasını yasakladığı bir dönemde, İspanya başbakanı Manuel de Godoy'un isteği üze ...devamı ☟

Çıplak Maya ya da Çıplak Maja (İspanyolca: ''''), İspanyol ressam Francisco de Goya'nın 1790 ile 1800 yılları arasında tamamladığı tahmin edilen tablosudur. Eser şu anda Madrid'deki Prado Müzesi'nde sergilenmektedir. Ressam bu tabloyu, İspanyol engizisyonunun çıplak kadın resimlerinin yapılmasını yasakladığı bir dönemde, İspanya başbakanı Manuel de Godoy'un isteği üzerine yaptı. Resim, Godoy'un koleksiyonuna 12 Kasım 1800 tarihinde katıldı. Goya bu çalışmasında, üzerinde yastıklar olan yatakta uzanmış çıplak bir kadını betimledi. Bu tablo on dokuzuncu yüzyıl romantizmindeki erotik imgelemin mihenk taşlarından biri oldu. Çıplak Mayadaki modelin, ressamın Su Satıcısı,

Giyinik Maya

ve Alıç Satıcısı isimli eserlerindeki modeller gibi samimi bir şekilde izleyenin gözlerinin içine bakması, kadına cinsel açıdan kolay erişilebilir bir imaj kazandırmıştır. Goya'nın bu betimlemesi, ressamın hayal dünyasında, aşağı tabakadan kadınlarla ilgili çekingen bir günah işleme dürtüsü bulunduğu şeklinde yorumlandı. Sanat tarihçisi Theodor Hetzer tabloyla ilgili görüşlerini şöyle açıkladı: Ressam, yine başbakanın isteği ile 1802 - 1805 tarihleri arasında bu resmin eş tablosu olan

Giyinik Maya

'yı yaptı. Her iki tabloda da aynı model bir yatağın üzerine uzanmış, izleyicinin gözlerinin içine bakmaktadır.

Model

, bir mitoloji kahramanı gibi değil, gerçek bir kadın olarak betimlenmiştir ve Goya'nın döneminde yaşıyor gibi görünmektedir. Resimdeki kadının 13. Alba Düşesi olduğuna dair dedikodular vardır. Fakat bu iddialar hiçbir zaman kanıtlanamamıştır. Manuel de Godoy'un görevden alınması ve VII. Fernando'nun hükümdar olmasından sonra 1815 yılında, Godoy'un evinde bulunan
Çıplak Maya tablosu sebebiyle Goya hakkında, engizisyon tarafından soruşturma açıldı. Resmi onun yaptığının kanıtlanmasına rağmen ressam yargılanmadı. Tablo Gustave Courbet, Édouard Manet, Paul Cézanne gibi Goya'nın ardından gelen Fransız ressamları ve diğer izlenimci ressamları etkiledi. Manet, Olympia isimli tablosunu Çıplak Maya'dan esinlenerek çizdi. == Mayalar Tanım Mayalar, on dokuzuncu yüzyılın başlarından itibaren Madrid sanat dünyası içerisinde yer alan, katıksız ve kibar Kastilya aksanıyla İspanyolca konuşan, özenli kıyafetleri ile dikkat çeken kadınlardı (Erkeklerine İspanyolca majo denmektedir). Genellikle, toplumun alt tabakalarından gelmelerine rağmen tarz sahibi, enerji dolu, her zaman iyi göründüklerine emin olan insanlardı. Kendilerini aristokrat gibi göstermek için büyük çaba harcayan mayaları bir süre sonra gerçek aristokratlar da taklit etmeye başladılar. Fransa'nın İspanya büyükelçisi J.F. de Bourgoing gezi notlarına, 1788 yılında, mayalarla ilgili şunları yazdı: }} Romantizm akımının Avrupa'ya yayılmasının ardından popüler olacak olan oryantalizmin cinsiyetçi ve ırkçı bakış açısına karşılık mayaların sanatta kullanılması sadece erotik bulunuyordu. İspanyol aristokrat kadınları da maya kılığına girmekten hoşlanıyorlardı. On dokuzuncu yüzyıla ait bu alt kültürün, kıyafet ve yaşam stilinin zengin İspanyol kadınlarınca taklit edilmesine mayaizm dendi. Bu kadınların eşleri de majo kılığında resmedildiler. Fakat erkekler eşlerine göre daha özgür olduklarından konuya daha az ilgi gösteriyorlardı. Mayalar, İspanyol kadınlarının on dokuzuncu yüzyıldaki özgürlük mücadelelerinde kullandıkları araçlardan biri oldu. Bu savaşlarında kadınlar kendilerini engellemeden daha özgürce konuşmaya, ilgilendikleri konular hakkında tartışmaya, eski adetleri ve düşünce tarzlarını yıkmaya başladılar. Örneğin, eteğin ayakkabıları örtmesi ve kadın ayakkabılarının görünmemesi kuralı bu dönemde yıkıldı. Goya da yaptığı portrelerde kadınları daha kısa etek boyuyla çizdi. Mayaizm, aristokrasi ile yerleşmiş olan sabit fikirlerin ve ahlakçı tabuların yıkılmasında büyük rol oynadı.

Mayalar ve Goya

Mayalar Francisco Goya'nın tablolarına da konu oldular. Goya'nın 13. Alba Düşesi'ni maya kıyafetleri içinde resmettiği bilinmektedir. Alba Düşesi'nin Siyahlar İçindeki Portresi isimli bu tabloda düşes, parmağıyla yerdeki yazıyı işaret etmektedir. İşaret ettiği yerde Solo Goya (Sadece Goya) yazmaktadır. Ressam, ayrıca, kraliçeyi de 1799 yılında Baş örtülü Kraliçe Maria Luisa tablosunda maya olarak çizdi. Goya maya portrelerinde ister aristokratları isterse alt tabakadan gerçek mayaları çizsin, onları soğuk bir şekilde, adeta hareket özgürlüklerine getirilecek kısıtlamalara izin vermeyecekmiş gibi bakarken betimledi. Goya'nın çizdiği kadınların gülümsemiyor olmasının ana nedeni de budur. Goya, toplumdaki aydınlanmanın aristokrasi, din ve cehaleti küçültüp toplumu yücelterek sağlanabileceğine inanıyordu. Bu bağlamda mayaizm de demokrasi devrimi için önemli bir adım olabilirdi. Mayalar idealleştirilmiş masum insanlar olmaktan çok uzaktılar. Goya'nın Mayalar'ı, kilisenin yasaklamış olduğu çıplak kadınların en erotik örneklerinden biriydi. Bu açıdan bakıldığında Mayalar, Goya'nın 1796 - 1797 yılları arasında ürettiği Caprichos'ların devamı gibiydi. Capricho kelimesinin kökeni İtalyanca Capriccio'dan gelmektedir. Kelimenin manası "tüm kuralların dışında"dır. Ressamın politik görüşleri ve kişisel yaşamı dikkate alındığında, Mayalar'ın Caprichos'ların devamı olabileceğine inanılır. Tablolarda Goya, destekçisi 13. Alba Düşesi'yle ve onun lüks yaşam şekliyle dalga geçiyor olabilir. Düşesin resimlerin modeli olduğuna dair olan dedikodular bu savı destekler. == Resim Açıklama On dokuzuncu yüzyılın ilk on beş yılı Goya'nın en görkemli eserlerinin doğumuna şahit oldu. IV. Carlos ve Ailesi, Çıplak Maya,

Giyinik Maya

, Madrid'de 3 Mayıs 1808 ve Savaşın Felaketleri birbirinden çok farklı çalışmalar olmalarına rağmen, değişik açılardan modern sanatın ataları oldular. Bu eserler resim sanatındaki farklı geleneksel kategorilerde, örneğin grup portrelerinde, nü portrelerinde, tarih resimlerinde ve şehitlik betimlemelerinde değişime sebep oldular. Goya, Çıplak Maya'yı 1790 ile 1800 yılları arasında İspanya kraliçesi Parmalı Maria Luisa'nın sevgilisi ve İspanya başbakanı Manuel de Godoy için çizdi. O dönemde, İspanya'da kilise çıplak kadın tabloları yapmayı yasaklamıştı ve engizisyon bu konuyu denetliyordu. On sekizinci yüzyılda ülkede hüküm süren iki hanedanlık da kraliyet koleksiyonundaki bütün çıplak resimlerini yakmaya teşebbüs etti. İçlerinde Diego Velázquez ve Titian'ın başyapıtlarının da bulunduğu bu tabloların yok olmamasını, sarayda yaşayan sanat aşığı aristokratların yoğun çabası sağladı. Bu şartlar altında sadece Godoy kadar güçlü bir adam dini yönetimin emirlerine uymayabilirdi. Goya daha önce de Godoy için çalışmış, başbakanın Madrid'in merkezindeki sarayını, onun başarılarını ve coşkusunu anlatan alegorik eserlerle donatmıştı. O dönemin önemli devlet adamlarından olan Godoy, bugünlerde Çıplak Maya'nın koleksiyoncusu olarak hatırlanmaktadır. 1800 ile 1805 yılları arasında ise

Giyinik Maya

yine Godoy'un emriyle, ressam tarafından yapıldı. Başbakanın ikinci tabloyu yaptırmasındaki amacın, evine gelen misafirinin kim olduğuna göre sergilediği tabloyu değiştirmesi olduğu zannedilmektedir. Bu konuyla ilgili bir diğer iddia ise, Manuel de Godoy'un

Giyinik Maya

'yı Çıplak Maya'nın önüne astığı ve misafirleri Giyinik olana bakarken onun tabloyu hızla indirip izleyicinin karşısına bir anda Çıplak Maya'yı çıkartarak izleyicileri şaşırtmaktan hoşlandığıydı. 1814 yılında VII. Fernando İspanya tahtına geri döndü. Böylece mutlakiyetçi krallık ve engizisyon yeniden kuruldu, kilise imtiyazlarına tekrar kavuştu. Aynı yılın kasım ayında ise eski başbakanın koleksiyonuna el konuldu. İki Maya tablosu da "edepsiz olmak ve toplumun iyiliğine zarar vermekle" itham edildiler. 1815'te Goya, "maya gibi görünen bir kadını yatakta çizmekle" suçlandı. 16 Mart'ta ise bu tabloları neden çizdiği ve ona bu tabloları kimin çizdirdiği konularında sorgulanmak üzere dini soruşturmaya çağrıldı. Godoy için pek çok tablo çizmiş olan ve geçmişte Fransızlar'ı destekleyen Goya, Çıplak Maya sebebiyle zor durumda kaldı. Ressam cezalandırılmadı fakat kilise hareketlerini yakından izlemeye başladı. Ayrıca, Goya mahkeme ressamlığı görevinden de bu olay sonucunda alındı.

Giyinik Maya

Eleştirmen Emilio Pardo Bazan'ın "kıyafetleri altında daha da huzursuz edici" yorumunu yaptığı

Giyinik Maya

, ressam tarafından, Manuel Godoy için 1802 - 1805 yılları arasında Çıplak Maya'nın eş resmi olarak yapıldı. O dönemde İspanyol sanatı üzerinde büyük bir dini baskı vardı. Godoy'un bu resmi ısmarlamadaki amacının evine gelen konuğun kim olduğuna göre iki eserden birini sergilemek istemesi olduğu düşünülür.

Giyinik Maya

'nın üstünde Türk işi bir şalvar ve altın rengi terlikler vardır. Kadının bu kıyafeti akla on sekizinci yüzyılda İngiltere ve Fransa'da popüler olan Türk kıyafetleriyle portre yaptırma modasını getirir. Bu konuda Avrupa resim sanatındaki en iyi örneklerden biri Jean Auguste Dominique Ingres'in Odalık isimli tablosudur. Çıplak Maya ve

Giyinik Maya

arasında bazı farklar mevcuttur. Örneğin ilk tabloda modelin yüzü solgun ve renksiz çizilmişken ikinci tabloda makyajlıdır. Ressam,

Giyinik Maya

'da altın, safran, siyah ve kırmızı tonları tercih etmişken Çıplak Maya'da inci grisi, pembe, solgun yeşil gibi tonları kullandı. Her iki sahnedeki yapay ve hayali özellikler kadını gerçek dünyadan kopartır.

Giyinik Maya

ilk defa 1808 yılında Joseph Bonaparte'ın emriyle Manuel Godoy'un koleksiyonunun sayımı yapıldığında kayıt altına alındı. Tablo, 1808'den 1813 yılına ve daha sonra 1836'dan 1901 yılına kadar San Fernando Güzel Sanatlar Akademisi'nde kaldı. 1901 yılında ise Prado Müzesi'nin koleksiyonuna geçti.

İkonografi ve yaratıcılık

Çıplak Maya ve

Giyinik Maya

ikilisi, tıpkı Madrid'de 2 Mayıs 1808 ve eş resmi Madrid'de 3 Mayıs 1808 gibi, Goya'nın yaşamını ve sanat görüşünü ifade eden çalışmalar oldu. Goya, Çıplak Maya'yı Caprichos serisini yaptığı dönemde yaratmıştı ve Caprichos'ta da olduğu gibi genç kadınların cinsel özgürlüklerini ve duygusal etkileşimlerini inceleyip çizmişti. Tabloda, yastıklarla kaplı yeşil bir koltuğun üzerinde çıplak bir kadın vardır. Kollarını başının arkasında birleştirmiş modelin gözleri izleyicinin üzerindedir. Kadın mütevazı duruşunu, izleyiciyi kendisini izlerken yakaladığı için terk etmiş gibidir. Goya, Alba Düşesi ile birlikte kalırken pek çok kadın portresi yaptı. Bu portrelerde kadınların hepsini makyajlı çizmiş olmasına rağmen, Çıplak Maya'yı makyajsız, saf bir halde resmetti. Arka plan için genelde kullandığı canlı renkler yerine inci grisi, pembe, mavi gibi daha sakin renkleri tercih etti.

Model

in bedenini ise tıpkı
Çarmıha Gerilmiş İsa tablosunda olduğu gibi soğuk tonlarda boyadı. Çıplak Maya, Goya'nın cinselliği modern bir şekilde açığa çıkartmasını sağladı. Goya'nın yaşadığı dönemde hem ülkesinin bağımsızlık mücadelesi hem de kadınların üzerinde varolan dini baskı sebebiyle İspanyol kadınları dişiliklerini gizlemek zorundaydılar. Bu durum o dönemki sanat arenasını da etkiledi. Devrin ressamları, kadınları Yunan tanrıçaları ya da azizeler olarak resmediyorlardı. Goya, Çıplak Maya'dan önce Savaşın Felaketleri serisinde de farklı bir yaklaşım gösterdi ve kadınları cinayet işlerken, açken, hapishanede sürünürken ya da kendilerini öldürürken betimledi. İngiliz sosyetesinin karikatürlerini çizen William Hogarth dışında, on sekinci ve on dokuzuncu yüzyıllarda kadınları Goya gibi farklı rollerde çizen başka bir ressam olmadı. Maya'da ise daha önceki çalışmaların hiçbirinde olmayan yalınlıkta bedensel bir çıplaklık vardı. Maya'nın yarattığı heyecanın bir kısmı, resmin konusu olan kadının, geleneksel kadın güzelliği standartlarından uzaklaşmış olmasından kaynaklanır. Ressam bu eseriyle, başka konuların arkasına gizlenerek üretilebilen erotizmin ve mecazi çıplaklığın sonunu getirdi. Goya'nın modeli, bir ressama ve onun izleyicilerine poz verecek kadar utanmazlığının dışında, cesur ve kendinden emin bakışlarıyla, ideal kadın boyun eğişini de kırıyordu. Goya, izleyiciye dönemin güzellik anlayışı hakkında da bilgi veriyordu. Maya kendi zamanının dişi güzelliğini temsil eden önemli bir örnektir. Tablo evrensel ölçülerde erotik kabul edilmektedir. Bunun sebebi sadece modelin izleyicinin de görebildiği pubik tüyleri ya da yüzüne yerleştirilmiş seksi gülümseme değildir. Ressam, Maya'nın göğüslerini birbirinden dikkat çekici ölçüde ayrı, omurgasını bükülmez gibi görünen bir diklikte çizdi. Göğüsleri ve kolları dışarı doğru bastırılmış modelin kafası, sağlam yatağa gömülmeyi reddeden sert bir vücudun üstüne yerleştirilmiş gibidir. Tablo, tarihte pubik tüyleri görünen ilk çıplak kadın betimlemesi olarak anılır. Fakat, çalışmadaki tüyler gerçekten çizilmiş gibi değil ima edilmiş gibi görünmektedir. Eser çoğunlukla kendisinden önce yapılmış, eski nü kadın başyapıtları ile karşılaştırılır. Bu da onun Goya'nın kendi izleyici kitlesi karşısında kaybetmediği "ısrarcı çağdaşlığı" kaybetmesine sebep olur. Tıpkı Caprichos'taki kent yaşamı karşısında ayakta kalabilmiş kadınlar gibi Maya'da da modern bir kadının dobralığı cisimleştirilmiştir. On sekizinci yüzyıl İspanyol kadınları bu davranışlarıyla gösterişsiz ve münzevi atalarından ayrılırlar. Goya'nın Maya'sının olası etkisinin, orijinal hali, geleneksel bir şekilde çizilmiş çekingen ya da uyuyan kadın portreleri arasında sergilendiğinde görünürse daha açık anlaşılacağı söylenmektedir. Çıplak Maya'ya getirilen eleştirilerden biri, tablonun, daha şehvetli olan ve ressamın sanatsal gücü tarafından yumuşatılmamış bulunan

Giyinik Maya

'ya kıyasla, durağan kalmasıdır.

Model

Ressamın tabloda kullandığı modelin kim olduğu bilinmemekle birlikte genel kanı 13. Alba Düşesi olduğu yönündedir. 13. Alba Düşesi olan María del Pilar Teresa Cayetana de Silva y Álvarez de Toledo İspanyol aristokrasisinde kraliçeden sonraki en önemli kadındı. Düşes ile Francisco Goya, 1795 yılında büyük ihtimalle ortak bir tanıdıkları olan Fuentes Kontu'nun aracılığıyla tanıştılar. Ressam o sene dük ve düşesin portrelerini yaptı. 1796 yılında dükün vefatıyla dul kalan düşes, Endülüs'teki Sanlucar'da yer alan yazlık evine çekildi. Goya'nın da düşes ile birlikte gittiği ve bir süre orada kaldığı düşünülür. Düşes, 1790'ların sonlarında Goya'nın pek çok tablosu için poz verdi. Genç kadın, 1802 yılında kırk yaşındayken vefat etti. Ölümünün ardında kraliçe Maria Luisa tarafından zehirlendiği dedikoduları çıktı. Ressam ve düşes arasındaki ilişkinin ne olduğu belirsizdi. Goya 13. Alba Düşesi'ne hayranlık duyuyordu. Sanat tarihçisi ve eleştirmen Robert Hughes, bu ilişkiyi şöyle anlattı: Goya, kadının pek çok portresini yaptı. Ressamın tablolarında onun kadar yer bulabilen başka biri yoktur. Hem düşesin hem de modelin gür siyah saçları olması sebebiyle düşesin bu tablo için poz verdiği iddia edilir. Fakat, hem
Çıplak Maya'da hem de

Giyinik Maya

'da kullanılan modelin yüzü ile düşesinki birbirinden çok farklıdır. Goya'nın bu tabloda kullandığı modelin 1790'larda eteklerini kaldırmış bir şekilde poz vermişken portresini yaptığı sivri burunlu kadın olduğunu iddia edenler vardır. Bu kadın ressamın bir diğer tablosu Maya ve Celestina'da Celestina'ya eşlik etmektedir. Bir diğer iddia ise tabloda poz veren modelin, İspanya kraliçesi Parmalı Maria Luisa'nın sevgilisi ve İspanya başbakanı olan Manuel de Godoy'un büyük aşkı Pepita Tudo isimli genç bir kadın olduğu yönündedir. Endülüslü Tudo'nun Godoy'dan yardım istemek için Madrid'e geldikten sonra başbakanın metresi olduğu söylenir. Godoy, Maya'nın çizilmesinden otuz sene sonra, Madrid'den uzakta sürgündeyken Pepita ile evlendi. Pepita'nın bugünlere kalmış resimleri Maya'ya benzemektedir. Ayrıca Godoy'un metresinin portresini duvara asma arzusu iddiayı mantıklı kılmaktadır. Sergilenme geçmişi Çıplak Maya, Godoy'un koleksiyonuna 12 Kasım 1800 yılında katıldı ve başbakan bu eseri, nü kadın tablolarına ayırdığı bir odada sergilemeye başladı. Bu odada ayrıca Alba Düşesi'nin Godoy'a armağan ettiği Velázquez'in Aynadaki Venüs isimli tablosu ve Luca Giordano'nun bugün kayıp olan bir çıplak betimlemesi vardı. Joseph Bonaparte'ın kral ilan edilmesinin ve Godoy'un görevden alınıp sürgüne gönderilmesinin ardından eski başbakanın koleksiyonuna el kondu. Çıplak Maya da diğer Godoy koleksiyonu ile birlikte 1808 yılından 1813 yılına kadar San Fernando Güzel Sanatlar Akademisi'nde saklandı. 1813 yılında VII. Fernando'nun tekrar tahta geçmesi ile tablo akademinin koleksiyonundan çıkartıldı. Maya'ya 1813 ile 1836 tarihleri arasında engizisyon el koydu. 1836 yılında tekrar San Fernando koleksiyonuna alınan resim, 1901 yılında Prado Müzesi'ne aktarıldı. Eser o günden beri, eş tablosu

Giyinik Maya

ile birlikte Prado Müzesi'nde yan yana sergilenmektedir. Benzer tablolar On beşinci ve on altıncı yüzyıllarda Yunan ve Roma heykellerinin keşfedilmesi ile birlikte, resim sanatında, çıplak kadın konusu yoğun bir şekilde işlenmeye başladı. Titian, 1538 yılında yaptığı Urbino Venüsü ile kendisinden sonra gelen, çıplak portresi yapmış pek çok ressama öncü oldu. Bu tabloda erotik bir şekilde betimlenmiş olan Venüs, sinsi ya da küstah olmadan müstehcen olmayı başarmıştır. Tablodaki modelin kimliği Çıplak Maya'daki gibi belirsizdir. Saraylı bir aristokrat olduğunu söyleyenler olduğu gibi sıradan bir model olduğu iddiasında olanlar da vardır. Urbino Venüsü ile Çıplak Maya arasındaki en büyük fark Titian'ın tablosunda başka kadınların da bulunmasıdır. Bazı sanat tarihçilerinin Etiyopyalı ismini taktıkları bu kadınlar arka planda çalışan hizmetlilerdir ve ön plandaki Venüs'e bakmazlar. Ayrıca, Titian ilhamını mitolojik bir kavramdan almış ve bir Yunan tanrıçasını betimlemişti. Oysa Goya Maya'da, mitolojik ya da dini hiçbir görüşten etkilenmedi. İspanyol sanat tarihinde Goya'dan önceki ilk önemli çıplağı ise Diego Velázquez, 1647 ile 1651 yılları arasında çizdi. Bu eserin ressamın tek nü tablosu olduğu tahmin edilmektedir. Velázquez'in eserlerini ürettiği zamanda da tıpkı Goya'nınkinde olduğu gibi İspanyol engizisyonunun sanat üzerinde büyük bir baskısı vardı ve sanatçıların çıplak kadın çizmelerine izin verilmiyordu. Bu yüzden ressam, Aynadaki Venüs isimli tablosunda gerçek bir kadını değil, bir Yunan tanrıçasını betimledi. Yatağında sereserpe, çıplak uzanmış bu güzelliği mitolojiyle bağlayarak olası saldırılara karşı önlem aldı. Resimde, Venüs izleyiciye arkasını dönmüş yatmaktadır. Böylece göğüsleri ve cinsel organı görülmemektedir. Venüs, Avrupa'nın diğer kesimlerinde Rönesans'tan beri çıplak betimlenmekteydi. Çoğunlukla gülümseyerek kendini aynada izlerken ya da gözleri kapalı çizilirdi. Böylece, izleyene resme fark ettirmeden yaklaştığı kanısı veriliyordu. Goya ise tablosunda çıplaklığı hiçbir mitolojik ya da kutsal bahanenin arkasına gizlemedi. Mayanın yüzü izleyiciye dönüktü ve cinsel organı ortadaydı. Maya gülümsemiyordu, kıyafetlerini sanki onu izleyen kişi çıkarmış gibi direkt onun gözlerinin içine bakıyordu. Goya'nın Çıplak Maya'da yaptığı, çıplağını betimlerken klasizmin ritminden uzak durmaktı. Çirkini ve iticiliği önlemek yerine onların üzerine gitti. İzleyeni şok eden, etkileyici, kışkırtıcı motifleri işledi. Klasik güzelliğe Goya'dan önce isyan eden Rembrandt olmuştu. Rembrandt ile Goya'nın klasiğe baş kaldırı anlayışları karşılaştırıldığında arada fark olduğu görülür. Rembrandt'ın çıplaklarının olumlu bir yanı vardır. Sanatçı, ışığın etkisini kullanarak, izleyenlere rahatsız edici çıplakların bile Tanrı tarafından yaratıldığı mesajını verir. Hollandalı ressamın kadınları içsel güzelliğe erişmiş gibidir. Oysa Goya olumsuzdur. Birincil amacı izleyicinin, çıplaklarının aynı zamanda içlerinin de boşalmış olduğunu fark edip kendini rahatsız hissetmesini sağlamaktır. Etkilendikleri İki resim de sekiz yaşındaki Eugenia Martinez Vallejo'nun kral II. Carlos'un emriyle yapılan portreleridir.}} Tarihte aynı kadın modeli hem çıplak hem de giyinik betimleyen ilk sanatçının Praxiteles olduğu ileri sürülmektedir. Milattan önce 365'te, Praxiteles'in Knidos Afroditi ve Kos Afroditi isimli iki heykel yaptığı ve bu çalışmalardan ilkinde Afrodit çıplakken, aynı pozda olan ikinci heykelde giyinik olduğu söylenmektedir. İspanya'da ise Goya'nın bu çalışmasının tarzının kökenleri on yedinci yüzyıla kadar dayanmaktadır. 1680 yılında, İspanya Kralı II. Carlos'un saray ressamı olan Juan Carreño de Miranda fazla kilolu kadın bir cücenin La Monstrua (Canavar Kız) isimli bir çift tablosunu yaptı. Bu tablolardan birinde cüce çıplakken (La Monstrua desnuda) diğerinde giyinikti (La Monstrua Vestida). Gerçek ismi Eugenia Martínez Vallejo olan bu kız, hükümdarın maiyetine Carreño'nun onu resmettiği sene girmişti. Sekiz yaşındaydı ve aşırı kilolarıyla dikkat çekmişti. Kral kızın portresinin yapılmasını bizzat kendi istedi ve "giyinik" tablodaki kırmızı, beyaz, altın renkli kıyafeti önerdi. Cüce, çıplak olduğu tabloda ise şarap tanrısı Bacchus kılığındaydı. İki tablo da 1801 yılında İspanyol kraliyet saraylarında yapılan envanter sayımında kayıt altına alındılar. Bu yüzden Goya'nın bu çalışmaları gördüğü ve Maya'ları oluştururken örnek aldığı kabul edildi. İspanyol sanatçıların anormal fiziki özelliklere sahip modelleri resimlerinde kullanmaları bir gelenekti. Goya da Caprichos serisinde sık sık cüceleri kullandı. Fakat ressamın iki Maya tablosunda kullandığı modelde bu tarz özelliklere rastlanmaz. Ressamın etkilendiği iddia edilen isimler arasında Luca Giordano da vardır. Giordano'nun günümüzde kayıp olan bir çıplak portresinin izleyiciye yüzü dönük pozunun, Goya'ya ilham kaynağı olduğu söylenmektedir. Öte yandan Goya'nın Velázquez'e olan büyük ilgisi ve içindeki rekabet duygusu, Çıplak Maya'nın çizilme sebebinin Aynadaki Venüs olduğu iddiaların güçlendirmektedir. Ressamın tabloyu yaparken örnek aldığı bir diğer tablonun ise Titian'ın Urbino Venüsü olduğu iddia edilse de iki eser arasında büyük farklar vardır. Etkileri Goya tarzıyla pek çok Fransız ressamı etkiledi. Kendisinden sonra gelen Gustave Courbet, Édouard Manet, Paul Cézanne gibi sanatçılar Goya'nın Maya ve diğer eserlerindeki başarılarından etkilenip açtığı yoldan ilerleyerek modern yaşam ve cinsellikteki değişiklikleri cesurca ifade ettiler. Bu ressamlar arasında Goya'dan en fazla ilham alan isim Manet oldu. Ressamın, Çıplak Maya'yı ilk kez görmesine, arkadaşı Charles Baudelaire sebep oldu. Fotoğraf sanatçısı Nadar, İspanya'ya gittiğinde, Baudelaire için "Alba Düşesi" olduğu iddia edilen modelin poz verdiği çıplak tablonun fotoğraflarını çekti. Bu fotoğrafları gören Manet, Maya'dan esinlenerek Olympia'yı çizdi. Ressamın bu tablosu siyahi bir hizmetçi figürü eklenmiş Çıplak Maya gibidir. Édouard Manet, 1870 yılında, Madrid'e yaptığı ziyaret sonrasında bir arkadaşına gönderdiği mektupta şunları yazdı: }} Manet'nin bu mektubunda

Giyinik Maya

'dan bahsedildiği varsayılır. Çünkü ressamın Olympia'sının selefi olan Çıplak Maya sergilenmiyordu ve ancak özel izinle görülebiliyordu. Bir diğer iddiaya göre ise Manet, İspanya'yı ziyareti sırasında Çıplak Maya üzerinde çalıştı. Manet'nin Olympia'sı çağdaş dünyanın erotik hayatı hakkında keskin bir bakış açısı getirmesi ile ünlendi. Buna rağmen tablodaki yatak ve perdeler gelenekseldir. Düzensizce kıvrılmış çarşaf akla modern çiftleri değil, Rönesans'ın idealleştirilmiş koltuk kompozisyonunu getirir. Goya, Çıplak Maya'yı Manet'den elli yıl önce çizmesine rağmen modelini daha çağdaş bir koltukta rahat yastıkların üzerinde yatırmış ve kompozisyonunda perde kullanmamıştı. Cézanne ise Goya ve Mayalar hakkındaki görüşlerini şöyle açıkladı: }} Goya, tablosuyla kendisinden sonra gelen İspanyol ressamları da etkiledi. Bu ressamlardan biri de Eugenio Lucas Velázquez'dir. Ressamın 1867 yılında yaptığı Uyuyan Çıplak (İspanyolca: Maja Dormida) isimli çalışmasında Çıplak Maya'nın etkileri görülebilir. Velázquez hakkında bir kitap yazan Andrew Ginger ise bu fikre karşı çıkarak, mayaları resmetmenin bir Endülüs geleneği olduğunu ve Velázquez'in Goya'yı taklit ettiğini söylemekle tüm natürmort çizen ressamların benzer sanat anlayışları olduğunu söylemenin aynı manaya geleceğini iddia etti. 1867-1916 yılları arasında yaşayan İspanyol piyanist ve besteci Enrique Granados'un Goya'nın tablolarından etkilenerek yazdığı Goyescas isimli bir operası bulunmaktadır. Ayrıca, 1910 yılında yaptığı Tonadillas serisinde La maja de Goya isimli bestesinde de Çıplak Maya'dan ilham aldı. Goya ve 13. Alba Düşesi arasındaki ilişki, başrolünü Ava Gardner'ın oynadığı 1959 yapımı The Naked Maja (Çıplak Maya) isimli filme konu oldu. Filmde, İspanya'da gelişen politik olaylarla birlikte, Francisco Goya ile düşesin ilişkileri anlatılmaktadır. 1999 yapımı İspanyol filmi Volavérunt: La Maja Desnuda'da da Goya ve Alba Düşesi'nin ilişkileri anlatılmaktadır. Filmde Çıplak Maya'nın modeli olduğu söylenen Pepita Tudo'yu Penelope Cruz canlandırdı. İngiliz yazar John Fowles da Büyücü (İngilizce: The Magus) isimli romanında Goya'nın Çıplak Maya'sından etkilendi. Fowles'un romanındaki Julie karakterinin Maya'yı, yani kadının sanatın içinde ileri derecede özümsenmesini, aynı anda yüceltici ve alçaltıcı bir iltifatı temsil ettiği söylenmektedir. Ayrıca bakınız *

Giyinik Maya

* Titian'ın Urbino Venüsü tablosu * Diego Velázquez'in Aynadaki Venüs tablosu * Gustave Courbet'nin Koltuktaki Çıplak Kadın tablosu * * * * * * * Crow, Thomas.
The Tensions of Enlightenment: Goya. Nineteenth Century Art: A Critical History, Hazırlayan: Stephen Eisenman, Thomas Crow ve John Goodman, London: Thames and Hudson, 1994. * * * * Hetzer, Theodor. Francisco Goya and the Crisis in Art Around 1800 makalesi. Goya in Perspective, Hazırlayan: Fred Licht. Prentice Hall, 1973. ISBN 0-13-361956-7 * * * * * * * * * * * * *

Notlar Dış bağlantılar == * Prado Müzesi'nin resmi sitesinde Çıplak Maya * * * ABC Gallery'de Goya ve Çıplak Maya (İngilizce dilinde)

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Çıplak Maya (film)
7 yıl önce

Francisco de Goya'nın tablosu için Çıplak Maya maddesine bakınız. Çıplak Maya (Orj: The Naked Maja) (1958), İtalyan, Fransız ve ABD ortak yapımı olan film...

Giyinik Maya
3 yıl önce

biri Jean Auguste Dominique Ingres'in Odalık isimli tablosudur. Çıplak Maya ve Giyinik Maya arasında farklar mevcuttur. Örneğin ilk tabloda modelin yüzü...

Maya
3 yıl önce

enzimler Mayalar, Güney Amerika'da yaşamış bir uygarlık Maya dili, Mayaların kullandığı dil Maya el yazmaları Maya sit alanları listesi Mayalar (Avustralya)...

Maya, Güney Amerika, Maya (biyoloji), Maya (din), Maya (müzik), Maya (yazılım), Mayalar, Anlam ayrım
Francisco Goya
3 yıl önce

Caprichos serisi Akılsız Yaratıklar serisi Savaşın Felaketleri serisi Çıplak Maya Giyinik Maya Tio Paquete The Collossus (1810) Savaşın Felaketleri Kara Resimler...

Francisco Goya, 16 Nisan, 1746, 1828, 30 Mart, Kişi, Madrid, Matbaa, Picasso, Ressam, Taslak
Maya Uygarlığı
3 yıl önce

Maya uygarlığı, Kızılderili Maya halkları tarafından kurulan Kolomb öncesi Amerika uygarlıklardan biridir. Bir Orta Amerika uygarlığı olan Maya uygarlığı...

Mayalar, Tüylü yılan, 1702, Alaska, Altın, Arkeolog, Astronomi, Ayin, Aztek, Belize, Bilim, Piramit
Olympia (tablo)
3 yıl önce

tablonun İbyol ressam Francisco Goya'nın Çıplak Maya isimli eseri olduğuna inanılır. Ressamın Çıplak Maya'yı ilk kez görmesine, arkadaşı Charles Baudelaire...

Manolo
7 yıl önce

ırkçı bakış açısına karşılık mayaların sanatta kullanılması sadece erotik bulunuyordu. İbyol aristokrat kadınları da maya kılığına girmekten hoşlanıyorlardı...

Ülker (yıldız kümesi)
3 yıl önce

Dünya'ya en yakın açık yıldız kümelerinden ve büyük ihtimalle de en ünlü ve çıplak göze en güzel gözükenlerdendir. Ülker yıldız kümesinin yaklaşık 440 ışık...

Ülker (yıldız kümesi), Astronom, Açık yıldız kümesi, Boğa takımyıldızı, Dünya, Gökbilim, Işık yılı, Parsek, Taslak, Yıldız kümesi