Sözlü dil
Uto-Aztek dil ailesine sokulan bu dil, Orta Amerika`da, özellikle Meksika`nın Yucatan, Campeche ve Quintana Roo bölgelerinde halen Mayalar`ın torunları sayılan 6 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. Farklı lehçeleri olduğundan lenguas mayenses (Maya dilleri) olarak da ifade edilir, bu durumda Maya dili 26-32 dilden oluşan bir dil ailesi olmaktadır. Bu lehçelerin ya da dillerin ortak kökü en az 5.000 yıl önce proto-Mayalar`ın kullandığı asli Maya dilidir. Maya dilleri gramatikal yapı ve tipolojik özellikleriyle diğer Orta-Amerika dillerinden farklılık gösterir.Bu farklılık örneğin fiillerin,özne ve nesnelerin gramatikal çekiminde ve çekilemez fiiller kategorisinde kendini gösterir. Maya dillerinden bazıları Kolomb-öncesi dönemlerde Maya hiyeroglifik yazısıyla yazıya geçirilmiştir. Bu yazıların hatırı sayılır bir kısmı İ.Ö. 900-250 dönemine aittir. Günümüzde yaklaşık 10.000 Maya yazıtı ve korteza kağıdı üzerine yazılmış birkaç kodeks (elyazması) bilinmektedir. İspanyol işgali sonrasında bu dil kayıtlaraLatin alfabesiyle geçirilmiştir.
Bu Maya dillerinin kökeni olan, Proto-Maya (Ön-Maya) dili de denilen asıl Maya dili Kişe-Maya (maya quichí©) dilinde "eski Maya dili" anlamındaki Nab`ee Maya` Tzij terimiyle adlandırılır.
Bu dildeki ilk bölünme Meksika Körfezi kıyılarına yapılan göçle ortaya çıkmıştır. Maya dillerinin gramer yapısı diğer Orta Amerika dillerine kıyasla daha kolaydır. Türkçe gibi eklemlemeli bir dildir. (Diğer eklemlemeli dillerden bazıları Quechua dili, Etrüsk dili, Moğolca, Fince, Macarca, birçok Kafkas (Abhazca vs.) ve Ural dilleri, Hatti dili, Pelasg dili, Lidya dili, Kızılderili dilleri, Sümerce, Bask dili, Eskimo dili`dir.) Meksika`da 2003`te yürürlüğe giren bir yasayla Maya dillerinden Maya Yucateco (Yukatan lehçesi) asli kızılderili dilleri gibi, ulusal dil ilan edilmiştir.
Günümüzde Maya dillerinin konuşulduğu ülkeler, başta Meksika ve Guatemala olmak üzere, Honduras, Belize (Britanya Honduras`ı) ve Salvador`dur.
Maya yazısı
Maya dillerinin yazımında karmaşık, alfabetik olmayan bir yazı sistemi kullanılmıştır. Bu, kısmen logografik, kısmen de hecesel seslere dayalı bir karışımdan oluşan yazı sistemidir; bir başka deyişle, eski Mısır yazısında ve Çince`nin Çin yazısı ve Japonca`nın kanji yazısında da olduğu gibi kelime ve fikirleri belirten ideogramların ve sesleri belirten fonetik sembollerin bir karışımından oluşmuştur.Alfabeleri olmayan Mayalar`ın kullandıkları fonetik sistem rí©bus (karışık olarak verilmiş harfleri veya işaretleri belli bir sıralamayla bir araya getirerek bir sözcük veya cümle oluşturma) türünde bir bulmaca çözme oyununa benzetilebilir. Her glif birbirini tamamlayan iki ayrı biçim içerir. Biri temsili biçimdir, ötekisi ideogram olan sembolik biçimdir ki, bu ikincisi genellikle stilize halde olur. Gliflerin çoğu birkaç öğenin birleşimi olarak karşımıza çıkar ki, temel öğe sıfat,zarf, edat vb. gibi takılar, ekler alır.
Dolayısıyla Maya yazısının çözülmesi son derece zordur. Günümüzde gliflerin bir kısmı çözülmüş olmakla birlikte telaffuzları pek bilinmemektedir. Çözülen gliflerin ifade ettikleri cümleler de kimi zaman yoruma muhtaçtır. Yaklaşık 800 glifin (bir işaretin grafik temsili, karakter, hiyeroglifik yazıyı oluşturan parçalar) ya da işaretin kullanıldığı Maya yazısının bugüne dek ancak % 20`si çözülebilmiştir. Bununla birlikte, günümüzde günlerin isimleri, aylar, ilahlar, rakamlar, renkler ve pusula yönleri rahatlıkla okunabilmektedir. Glifler hece birleşimlerini (sözcük) ifade ederler.
Maya hiyeroglifleri ya anıtlar ve mimari eserlerde genellikle taş veya tahta üzerine işlenmiştir ya da kağıt, alçı duvarlar ve seramik objeler üzerine resmedilmişlerdir. Bitkilerden elde edilmiş kağıt genellikle 20 cm. eninde, birkaç metre uzunluğunda olurdu ve yazıldıktan sonra akordeon gibi katlanırdı. Maya ülkesininAztek dilindeki adında ("al ve karanın ülkesi") bulunan renkler gibi kırmızı ve kara renkli mürekkepler kullanmışlardır. Bu yazı göründüğü kadarıyla çoğu zaman dini amaçlarla uygulanıyordu. Yazıcılar toplum içinde önemli bir konuma sahipti.
Fonetik
İspanyol işgalinin olduğu 16.yy.`dan itibaren Maya dillerinin fonetik yazımı için bir sürü sistem geliştirilmiştir. Fakat bu sistemlerdeki sorun tekbimli olmayışlarıydı. Son yıllarda Mayalar`ın torunlarının kendileri de Latin alfabesi kullanarak bir fonetik sistem geliştirdiler. Maya uzmanlarınca gitgide kullanılmaya başlanan bu sistem sonunda,1989`da Guatemala Kültür ve Spor bakanı tarafından da kabul edilmiş ve bakan bu sistemi esas alan Margarita López Raquec`in "Guatemala`nın Maya dillerini yazmak için alfabeler" adlı kitabını yayımlayarak bunu resmi bir referans belgesi olarak kabul ettiğini göstermiştir. Bu sistemdeki özelliklerden bazıları şunlardır:- Bir sessiz harfin arkasındaki apostrof (`) o harfin gırtlaktan telaffuz edileceğini gösterir.
- [1] harfi Türkçe`deki [2] gibi okunur.
- [3] harfi Türkçe`deki [4] gibi okunur.
- [5] harfi Türkçe`deki [6] gibi okunur.
- [7] harfi Türkçe`deki [8] gibi okunur.
- Tek sesli kısa olarak okunur, aynı sesli iki kez yazıldığında o sesli uzun olarak okunur.
Benzerlikler
Ünlü araştırmacı Augustus Le Plongeon "Mısırlılar`ın Kökeni" (Ege Meta Yayınları`ndan Türkçesi çıkmıştır) adlı kitabında Maya dili ile eski Mısır dilindeki 150 sözcüğün benzerlik gösterdiğini açıklamıştır.Öte yandan, M.K.Atatürk`ün görevlendirdiği Tahsin Mayatepek de Maya dili Türkçe arasında çok sayıda sözcüğün benzeştiğini bildirmiştir.Bunlardan bazıları Türkçe`deki ata sözcüğü, tepe sözcüğü (Maya dilinde tepek) ve tükürük (Maya dilinde tokuruk) sözcüğüdür. Proto-Türk araştırmacıları da Proto-Türkler`in damga (tamga) yazısındaki işaretler ile Maya hiyerogliflerindeki işaretler arasında benzerlikler saptamışlardır.