Kariyeri
Cauca`da (bugünkü İspanya`da Coca) üst düzey bir subay olan Yaşlı Theodosius`un oğlu olarak doğan Theodosius 368 yılında Büyük Komplo`yu bastırmak için Britanya`da bulunan babasına eşlik etmişti. 374`te aşağı Tuna`da bir eyalet olan Moesia`nın askeri kumandanıydı (``dux``). Ancak kısa süre sonra babasının aniden gözden düşüp, idam edilmesiyle aşağı yukarı aynı zamanda Theodosius Cauca`da emekliğe ayrıldı. Emekliliğinin nedeni ve babasının ölümüyle (şayet varsa) alakası net değildir. 374`ün sonlarında Theodosius`un iki lejyonunun Sarmatyalılara karşı kaybedilmesinin ardından imparator I. Valentinianus tarafından yol verilmiş olması mümkündür.I. Valentinianus`un ölümü siyasi karışıklıklar yarattı. Ailevi bağlarından ötürü daha fazla zulme uğramaktan korkan Theodosius aniden ailesinin malikhanesine çekildi ve yerel bir aristokrat hayatı yaşamaya başladı.
364`ten 375`e kadar Roma İmparatorluğu iki ortak imparator, I. Valentinianus ve Valens kardeşler tarafından yönetildi. Valentinianus 375`te ölünce oğulları II. Valentinianus ve Gratianus Batı Roma İmparatorluğu`nun yöneticileri olarak yerine geldiler. 378`de Valens`in Edirne Savaşı`nda öldürülmesinin ardından Gratianus Theodosius`u ölen imparatorun yerine doğunun ``augustus``u olarak atadı. Gratianus 383`de bir isyanda öldürüldü. 392`de Theodosius`un çeşitli mütegallibelere karşı desteklediği II. Valentinianus`un ölümünün ardından 6 Eylül 394`te Frigidus Savaşı`nda Eugenius`u yenen Theodosius yegane imparator haline geldi.
Ailesi
İlk karısı Aelia Flacilla`dan Arcadius ve Honorius adında iki oğlu ve Pulcheria adında bir kızı vardı. Arcadius doğudaki, Honorius ise batıdaki varisiydi. Pulcheri ve Aelia Flacilla, ikisi de 385 yılında öldüler. I. Valentinianus`un kızı olan ikinci karısı Galla`dan ileride III. Valentinianus`un annesi olan Galla Placidia adında bir kızı vardı.Gotlarla diplomatik tedbirler
Balkanlar`da yerleşen Gotlar ve müttefikler dikkatini buraya çekti. Got krizi o kadar kötüydü ki batıdaki ortağı Gratianus`un İlliryum eyaletinin idaresinden feragat edip Theodosius`un hiçbir engel olmaksızın faaliyet gösterebilmesi için Galya`da Trier`e çekilmişti. Edirne`deki yenilginin ardından Roma`nın konumundaki önemli bir zayıflık barbarlara karşı savaşmak için barbarların askere alınmasıydı. Batıdaki Roma ordusunu yeniden yapılandırmak için Theodosius`un güçlü askerlere ihtiyacı vardı bu yüzden kısa süre önce imparatorlukta yerleşmiş olan barbarlara yöneldi. Bu barbarlarla yapılan savaşta birçok soruna neden oldu zira yeni alınan savaşçıların Theodosius`a doğru dürüst sadakati yoktu.Gratianus İlliryum`u Gotlardan temizlemek üzere generallerini bu bölgeye gönderdi ve sonunda Theodosius açık arazide geçirdiği iki mevsimin ardından 24 Kasım 380 günü Konstantinopolis`e girdi. Kalan Got kuvvetleriyle 3 Ekim 382`de imzalanan son antlaşmalar Gotların büyük destek kuvvetlerinin Trakya bölgesinde Tuna sınırında yerleşmelerine ve büyük ölçüde kendi kendilerini yönetmelerine de izin veriyordu.
Antlaşmalar sonucunda imparatorluk içinde yerleşen Gotların Roma kuvvetlerine eklenmemekle birlikte ulusal bir birlik olarak Romalılar adına savaşma yükümlülükleri vardı.Williams, Stephen & Friell, Gerard, Theodosius: The Empire at Bay, Yale University Press, 1994. 34 Ancak Gotların çoğu Roma lejyonlarında görev yaparken diğerleri ``foederati`` olarak tek bir sefere katılııyorlardı. Got topluluklarının değişken sadakati imparatorluğun kontrolü için verilen iç mücadelelerde istikrarasızlık yaratan bir unsurdu. Theodosius`un yönetiminin son yıllarında öne çıkan I. Alaric adındaki bir Got lideri 394 yılında Theodosius`a Eugenius üzerine yaptığı seferde eşlik etmiş ancak Theodosius`un ölümünden sonra Theodosius`un oğlu ve halefi Arcadius`a karşı asi davranışlarda bulunmuştur.
İmparatorluktaki iç savaşlar
383`te Gratianus`un ölümünden sonra Theodosius dikkatini Batı Roma İmparatorluğu`na, İtalya dışındaki tüm batı eyaletlerini ele geçiren mütegallibe Magnus Maximus`a yöneltti. Magnus Maximus Theodosius`un çıkarlarına aykırıydı zira Maximus`un düşmanı olan tahttaki imparator II. Valentinianus Theodosius`un müttefikiydi. Ancak Theodosius askeri eksikliklerden dolayı Maximus ile ilgili çok fazla bir şey yapamıyordu ve dikkatini yerel meselelere vermek zorundaydı. Ne var ki, Maximus 387`de İtalya`yı işgale girişince Theodosius harekete geçmek zorunda kaldı. Theodosius ve Maximus`un orduları 388`de Poetivio`da karşılaştılar ve Maximus yenilgiye uğradı. Maximus 28 Ağustos 388`de idam edildi.Williams, Stephen & Friell, Gerard, Theodosius: The Empire at Bay, Yale University Press, 1994. 64Valentinianus`un odasında asılmış şekilde bulunmasından sonra yeniden sorunlar çıktı. ``Magister Militum`` Arbogast bunun bir intihar olduğunu iddia etti. İmparator olmaya uygun olmayan Arbogast bir belagat hocası olan Eugenius`u imparator olarak seçti. Eugenius pagan inancı yeniden diriltmek için girişimlerde bulundu ve Theodosius tarafından tanınmak için beyhude bir çaba içine girdi. Theodosius 393`ün Ocak ayında oğlu Honorius`u batının Augustus`u yaparak Eugenius`un gayrimeşru olduğunu ima etti.Williams, Stephen & Friell, Gerard, Theodosius: The Empire at Bay, Yale University Press, 1994. 129
Theodosius Eugenius`un üzerine bir sefer yaptı. İki ordu 394`ün Eylül ayında Frigidus Savaşı`nda karşı karşıya geldi.Williams, Stephen & Friell, Gerard, Theodosius: The Empire at Bay, Yale University Press, 1994. 134 Savaş 5 Eylül 394`te Theodosius`un Eugenius`un güçlerine önden saldırmasıyla başladı. Theodosius bozguna uğradı ve Eugenius savaşın sona erdiğini zannetti. Theodosius`un kampında günün kayıpları morallerin düşmesine neden oldu. Rivayete göre Theodosius`u "beyazlar içinde iki semavi atlı"Williams, Stephen & Friell, Gerard, Theodosius: The Empire at Bay, Yale University Press, 1994. 129 ziyaret etti ve kendisine cesaret verdiler. Ertesi gün savaş başladı. Theodosius`un güçlerine o gün çıkan bora da yardımcı oldu.Williams, Stephen & Friell, Gerard, Theodosius: The Empire at Bay, Yale University Press, 1994. 129 Bora doğrudan Eugenius`un kuvvetlerinin üzerine gitti ve hattı bozdu.
Eugenius`un kampı dağıldı ve Eugenius da çok geçmeden yakalanarak idam edildi. Böylece Theodosius yegane imparator oldu.
İznik Hıristiyanlığının resmi din haline gelmesi
Theodosius Hıristiyanlık içinde İznik teslisini ve imparatorluk içinde de HIristiyanlığı teşvik etti. 391`de Hıristiyanlığı imparatorluğun yegane meşru dini ilan etti ve geleneksel Roma dinine olan desteğe son verdi.İznik itikatı
4. yüzyılda Hıristiyanlık alemi İsa`nın tanrısallığı, Baba Tanrı ile olan ilişkisi ve teslisin doğası üzerine tartışmalarla çalkalanıyordu. 325`te I. Konstantin`in topladığı Birinci İznik Konsili Oğul İsa`nın Baba`ya eşit, Baba`yla bir ve aynı özden olduğunu beyan etti (Yunanca ``homoousios``). Konsil teolog Arius`un Oğul`un Baba Tanrı`dan aşağı bir varlık olarak yaratıldığı ve Baba ve Oğul`un benzer (Yunanca ``homoiousios``) ama aynı olmayan bir özden olduğu şeklindeki öğretilerini uygunsuz buldu. Konsilin hükmüne rağmen tartışma devam etti. Theodosius başa geçtiğinde halen başka Kristolojileri destekleyen muhtelif farklı kilise hizipleri vardı.Ariusçular
İmparatorluktaki hiçbir kilise adamı açık şekilde Arius`u ya da öğretilerini kabul etmese de hala homoiousios formülünü kullananlar olduğu gibi özden (``ousia``) hiç bahsetmeden sadece İsa`nın Baba Tanrı gibi (Yunanca ``homoios``) olduğunu söyleyerek tartışmanın etrafından dolaşanlar da vardı. Tüm bu İznik itikatının dışında olanlar muhalifleri tarafından sık sık Ariusçu olarak mimlenirdi (her ne kadar İznik itikatının dışındakiler kendilerini bu şekilde adlandırmasa da). (Theodosius başa gelmeden önceki vaziyetle ilgili kısa bir inceleme için Lenski`ye başvurabilirsiniz.Lenski, Noel, ``Failure of Empire``, U. of California Press, 2002, ISBN 0-520-23332-8, pp. 235-237)İmparator Valens ``homoios`` formülünü kullanan grubu tercih ediyordu. Bu teoloji doğunun büyük bölümünde önemli bir konuma sahipti ve Büyük Konstantin`in oğullarının döneminde batıda yer bulmuştu. Öte yandan Theodosius ise İznik itikatına yakından bağlıydı. Batıda hakim olan hizip buydu ve büyük öneme sahip İskenderiye Kilisesi tarafından destekleniyordu.
İznik ortodoksluğunun kurulması
Theodosius Konstantinopolis`e geldikten iki gün sonra (24 Kasım 380) İznik itikatından olmayan psikopos Demophilus`u kovdu, Meletius`u Antakya patriği olarak atadı ve Antakya`dan Kapadokyalı Babalardan olan Nasyonel Sosyalistanzuslu Gergory`yi Konstantinopolis patriği yaptı. Theodosius, Hıristiyanlığın ilk yıllarında yaygın olduğu üzere ciddi bir hastalıkla boğuştuğu sırada psikopos Selanikli Acholius tarafından henüz yeni vaftiz edilmişti. Şubat ayında Theodosius ve Gratianus tüm tebalarının Roma ve İskenderiye psikoposlarının inancını uygulamaları gerektiğini belirten bir ferman yayınladılar. Bu girişim ağırlıklı olarak Aryanizm`den doğan çeşitli inançlara bir darbeydi ancak Makedonyalılar gibi daha ufak muhalif mezhepler de yasaklanmıştı.381`in Mayıs ayında Doğu ve Batı arasındaki bölünmeyi İznik ortodoksluğuna dayanarak çözmek için Konstantinopolis`de yeni bir ekümenik kurul topladı.Williams, Stephen & Friell, Gerard, Theodosius: The Empire at Bay, Yale University Press, 1994. 54 "Kurul teslisin gizemli üçüncü şahsı Kutsal Ruh da dahil olmak üzere ortodoksluğu tanımlamak için çalışmaya başladı. Kutsal Ruh Baba`ya eşit olmasına karşılık O`ndan gelirken Oğul O`ndan vücut bulmuştu.Williams, Stephen & Friell, Gerard, Theodosius: The Empire at Bay, Yale University Press, 1994. 55 Ayrıca kurul "Apollon ve Makedonya sapkınlıklarını suçlu bulmuş kilisenin yasal yetkilerine göre psikoposlukların sivil sınırlarıyla netleştirmiş ve Konstantinopolis`in Roma`nın ardından ikinci sırada geldiğine karar vermişti."Williams, Stephen & Friell, Gerard, Theodosius: The Empire at Bay, Yale University Press, 1994. 55
Ariusçuların koruyucusu Valens`in ölümüyle Homoian grubun pozisyonu da muhtemelen zarar gördü.
I. Theodosius`un yönetimi döneminde pagan çatışmaları
Batı Roma İmparatoru II. Valentinianus`un ölümü
15 Mayıs 392 günü II. Valentinianus Galya`daki Vienne şehrinde asılmış halde bulundu. Valentinianus`un muhafızı ve magister militum Frank askeri pagan Arbogast bunun bir intihar olduğunu öne sürdü. Arbogast ve Valentinianus Batı Roma İmparatorluğu`nun yönetimi üzerine sık sık tartışıyorlardı ve Valentinianus Theodosius`a Arbogast`ın kendisi üzerindeki kontrolünden şikayet etmişti. Bu yüzden Valentinianus`un ölüm haberi Konstantinopolis`e ulaştığında Theodosius Arbogast`ın yalan söylediğini ve Valentinianus`un ölümünü planladığını düşündü ya da en azından şüphelendi. Arbogast`ın pagan bir memur olan Eugenius`u Batı`nın imparatoru yapmasıyla ve Milano psikoposu Ambrose`nin Valentinianus`un cenazesinde yaptığı konuşmasıyla bu şüpheler iyicene arttı.II. Valentinianus`un ölümü batının hakimiyeti için Frigidus Savaşı`nda Eugenius ve Theodosius arasında bir iç savaşa yolaçtı. Doğunun zaferi Roma İmparatorluğu`nun son kez kısa bir süreliğine birleşmesine neden oldu.
Paganlığın yasaklanması
Yönetiminin ilk bölümünde Theodosius Hıristiyan psikoposların yarı resmi konumlarını görmezden gelmiş gibidir. Hatta tapınakların ve pagan heykellerin kullanışlı kamu yapıları olarak korunması için desteğini dile getirmiştir. Hükümdarlığının başlarında nüfuz sahibi pagan yönetici sınıfın desteğine ihtiyaç duyduğundan Theodosius paganlara karşı oldukça toleranslıydı. Ancak zamanla paganlığın son kalıntılarının da kökünü büyük şiddet kullanarak kazımıştır."Theodosius I", Catholic Encyclopedia, 1912.[1] Paganlığa getirdiği ilk kısıtlama 381 yılında Konstantin`in dönemindeki kurban yasağını geri getirmesiydi. Ancak hükümdarlığının ilk yıllarında genellikle imparatorluktaki paganlara karşı oldukça toleranslıydı.388 yılında Theodosius pagan derneklerini dağıtmak ve tapınaklarını yıkması için bir memurunu Suriye, Mısır ve Anadolu`ua gönderdi. İskenderiye`deki Serapis tapınağı bu sefer sırasında yıkılmıştı. 389`da Theodosius kararları olarak adlandırılan bir dizi kararla Hıristiyan tatili haline getirilmemiş pagan bayramlarının artık iş günü olduğu beyan edildi. 391`de kan kurbanı yasağını geri getirdi ve "kimsenin insan eliyle yapılmış tapınaklara gitmeyeceğini, tapınaklarda yürümeyeceğini veya heykellere bakmayacağını" ilan etti. Kapatılan tapınaklar "terk edilmiş" kabul ediliyordu. Psikopos İskenderiyeli Theophilus mekanları yıkıp yerine Hıristiyan kiliseleri yapılması için izin aldı. Onay alan bu girişim 5. yüzyılda Roma İmparatorluğu`nda inşa edilen kilise ve yapınakların temelini oluşturdu. Theodosius Pagan yapılara yönelik Hıristiyan eylemlerine iştirak etti. Hıristiyan kaynaklarına göre Theodosius tarafından İskenderi`yedeki Serapis tapınağı ve kütüphanenin ayaktakımı tarafından yıkılması Theodosius`un onayıyla olmuştu. Eusebius ta 249 yılında İskenderiye`de Hıristiyanlarla Hıristiyan olmayanlar arasında yaşanmış sokak kavgalarından bahseder. 341 ve 356 yıllarında Hıristiyan olmayanlar Athanius`a karşı mücadelelerde yeralmışlardı. "363 yılında psikopos Yorgo`yu zulüm, hakaret ve şehirdeki en kutsal hazinelerin yağmalanması gibi eylemlerinden ötürü öldürmüşlerdi."Ramsay McMullan, ``Christianizing the Roman Empire A.D. 100-400`` (Yale University Press) 1984: 90.
391 yılındaki bir fetvayla Theodosius Greko-Romen paganizmin bazı kalıntılarına akıtılan subvansiyonlara son verdi. Roma Forumundaki Vesta tapınağındaki ebedi ateş söndürüldü ve Vesta bakireleri dağıtıldı. Kahinlik ve büyücülük cezaya tabi oldu. Senatonun pagan üyeleri senato binasındaki Zafer Mihrabının geri getirilmesi için Theodosius`a başvurdular ancak o reddeti. 393 yılındaki son Olimpiyat Oyunları sonra Theodosius oyunları iptal etti. Theodosius artık sikkelerde kendini ``labarum``u tutarken resmediyordu.
"Theodosius kararları"na sebebiyet veren politikalardaki gözle görülür değişikliler genellikle Miilano psikoposu Ambrose`nin artan nüfuzuna bağlanır. 390 yılında Ambrose`nin Selanik`teki askeri valisinin suikastte öldürülmesine misilleme olarak şehrin 7.000 sakinini katlettiren Theodosius`u afaroz ettiğini belirtmek gerekir.
Modern tarihçiler paganlara karşı konulan yasaların sonuçlarını sorgulamaktadırlar.R. Malcolm Errington, Christian Accounts of the Religious Legislation of Theodosius I. in Klio 79, 1997, pp. 398ff.