Hayriye, İnegöl

Kısaca: Koordinatlar: 39°58′2″N, 29°33′15″E ...devamı ☟

Hayriye, İnegöl
Hayriye, İnegöl

Bilgikutusu Türkiye köy |isim = Hayriye |harita2 = Hayriye_inegol_001.jpg |harita2 boyut = 300px |harita2 açıklama = Hayriye, Bursa-İnegöl |harita1 = |harita1 boyut = |harita1 açıklama =
|harita = 
|harita boyut = 
|harita açıklama = |lat_deg = 39 |lat_min = 58 |lat_sec = 2 |lat_hem = K |lon_deg = 29 |lon_min = 33 |lon_sec = 15 |lon_hem = D |rakım = 540-600 |yüzölçümü = |nüfus = 381 |nüfus yoğunluğu = |nüfus_ref = [1] |nüfus_itibariyle = 2000 |alan kodu =0224 |posta kodu = 16700 |bölge = Marmara |il = Bursa |ilçe = İnegöl
|Köy Muhtarı =Mehmet Ceylan
|websitesi =  www.hayriyekoyu.com


Commons|Hayriye

Hayriyeköyü, Bursa ilinin İnegöl ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı`nın bitiminde olası bir Rus misillemesinden çekinen binlerce Müslüman Gürcü, Kafkasya`daki yurdundan kaçtı ve Batum`dan gemilere binerek Giresun, Ordu, Samsun, Sinop, İstanbul ve öteki Türk limanlarının yolunu tuttu. Bazıları bu liman kentlerinin yakınında kalırken, bazıları da iç kesimlere geçerek Amasya, Adapazarı, Bursa ve Balıkesir vilayetlerinde köylere yerleşti.

Bu Gürcü muhacirlerin yaklaşık 250 kişilik bir kafilesi günümüzde Türkiye-Gürcüstan sınırının Türk tarafında kalan Artvin yakınlarındaki köyünü terk ederek Bursa vilayetine doğru yola koyuldu. Şimdiki köylülerin anlattığına göre, atalarını Hayriye`nin bulunduğu yere getiren kişi komşu Türk köyü Maden`de yaşayan Hacı Mehmet Efendi adlı bir Gürcü imamdı. Bu imam daha önce söz konusu tepelik yeri dolaşırken, buranın iklimi, ormanları ve ırmak vadileriyle kendi yurdu Gürcüstan`ın doğal yapısı arasındaki yakın benzerlik karşısında hayrete düşmüş ve ileride gelecek bir grup memleketlisi için buraya sahip çıkmaya karar vermişti.

Gelgelelim yöreye varan Gürcü muhacirler, daha önce burayı mülk edinen ve büyük çınar ağaçlarının kovuklarında barınmakta olan bir grup Çerkez muhacirle karşılaştılar. Arazi üzerindeki çatışan hak iddiaları nedeniyle iki topluluk arasında çıkan tartışma, kavgalara ve sonunda Çerkezlerin geri çekilmesine yol açtı. Daha sonra iki taraf sorunu barışçıl yoldan çözüme bağlamak için, davayı İnegöl`deki kaza kaymakamına götürdü. Kaymakam Gürcülerin tartışmalı yerde kalmasına izin verdi ve Çerkezlere de yerleşmek için şimdi Hacıkara köyü olarak anılan yöreyi gösterdi. Anlatılanlara göre, kaymakam mütalaasını bildiriken sürekli kararının "hayır"lı olması yönündeki ümidini ifade etmişti. Gürcülere bakılırsa, köylerine Hayriye adının konmasının nedeni buydu.

Gürcü muhacirler ilk kışı Maden`deki Türk köylülerin yanında misafir olarak geçirdiler. İlkbaharın gelmesiyle birlikte, her hane kazıklar çakarak ev kuracağı yeri ve arazisini belirledi. Anlatılanlara göre, payların eşit olmamasına karşın, arazinin bol olması nedeniyle hiçbir anlaşmazlık çıkmadı. Gürcü ağalar - varlıklı hanelerin reisleri - insan ve hayvan varlığı bakımından sayısal üstünlüğe dayanarak daha fazla arazi edinme ve geliştirme olanağını buldular. Böylece daha önceki sosyo-ekonomik statü farklılıkları korunmuş oldu.

Maden`in ve komşu Ortaköy`ün köylüleri Gürcülere ağaç kesmede, evlerini ve ahırlarını kurmada ve ekim için tarla açmada yardımcı oldular. Gürcüler küçük köy camisinin inşa edildiği 1895`e değin Osmanlı yönetiminden hiçbir maddi yardım görmediler.

Yüksek doğum oranı ve aralarında birkaç Laz ailesinin de bulunduğu yeni Gürcü muhacirlerin gelişi, Hayriye`nin kısa sürede büyümesini ve önem kazanmasını sağladı. Türk Kurtuluş Savaşı (1919-23) sırasında, nahiye jandarma karakolu köye kuruldu. Daha sonra nahiye orman idaresi de buraya getirildi ve köy, devlet kuruluşları için Hayriye`nin seçilmesinin idari birimdeki köylerin ortasında bulunma gibi bir özellikle ilişkili olmamasıydı. Tam tersine Hayriye en icra ve ulaşılması en zor köylerden biriydi. Seçimin temelinde yatan asıl etken, Hayriye`nin önemli bir devlet geliri kaynağına - dağ ormanına - yakın olmasıydı, yetkililer bu ormanı yakacak ve yapı malzemesi için ağaçları kesen köylülerden korumak istiyorlardı.

Hayriye sakinlerinin büyük çoğunluğunu öteden beri muhacir Gürcüler oluşturmuştur. Sayısal bakımdan en önemli istisna birkaç muhacir Laz ailesi ile Gürcülerin gelişi sırasında yörede oturan eski göçebe Türklerin - Yörüklerin - oluşturduğu birkaç hanedir. Söz konusu haneler, günümüzde mensuplarının çoğu Kütahya ilinde yaşayan Şeyit oymağındandır. Anlatılanlara göre Yörükler kuşaklar boyunca Hayriye`nin bulunduğu yerin yakınlarındaki meralarda sürülerini otlatmışlardı. Onların soyundan gelenler, atalarının belirli Osmanlı memurlarına rüşvet vermeleri halinde köy yerinin tapusunu elde edebileceğini ileri sürmektedir. Ama böyle bir yola başvurmadıkları için araziler Gürcülerin eline geçmişti. Yine de Yörükler yerlerinde kalmış ve yeni gelenlerle uyum içinde yaşamışlardı.

Köy nüfusunun yıllar içinde sürekli artarak 1.000 sınırının üzerine çıktı ve 1965 sayımından başlayarak düşüşe geçti. Bu azalışın nedeni Avrupa`ya olan göçler.

Coğrafya

Bursa iline 58 km, İnegöl ilçesine 15 km uzaklıktadır.

Yöredeki köyler coğrafi bakımdan belirgin biçimde birbirinden ayrıdır ve konutları genelde merkezi bir kümelenme içindedir. Ortadoğu`nun başka kesimlerinde olduğu gibi, her köy kesin sınırlara sahip ve açıkça tanımlanmış ekolojik ve psikososyal bir birim oluşturur. Köyler arasına serpişmiş evler seyrek olarak görülür.

Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı kaynakları Uludağ`ın eteklerindeki konumundan dolayı Hayriye`yi "dağ köyü" olarak sınıflandırmaktadır. Yerleşmenin genel arazi yapısı koyak ve boğazlarla parçalanmış ve kuzey kenarı daha yakın zamandaki erozyonla aşınmış durumdadır. Dağlık toprak dokusu, alüvyonlu ovada bulunan köylere göre daha az verimlidir.

Köy başlangıçta doğu-batı eksenini izleyen bir toprak yol boyunca aşağı yukarı çizgisel bir hatta kurulmuştu. Zamanla güneye ve daha batıya doğru genişleyerek ormanlık dağ yamaçlarına doğru yayıldı. Şu anda köy kümelenmiş halde ev ile ek yapıların bulunduğu beş mahalleden oluşmaktadır.

Gürcücede egemen bir sülanenin adıyla `Hinkiladze` denen Orta Mahalle`de köy camisi, ilkokul, kahvehane, bakkal dükkanları ve devlet kuruluşları bulunur. Kamusal işlerin çoğu burada yürütülür. Yalnızca sülale adlarıyla anılan Cambazoğlu ve Kirkitadze doğuya düşer. Yukarı Mahalle (Sikaleti) güneyde, Karşı Mahalle (Vakiyeli) batıda kalır. Orta Mahalle`nin ve öteki dört mahallenin sınırları arasında kalan yerleşim dışı alanların uzunluğu ancak 60 m`yi bulur. Orta ve Cambazoğlu mahalleleri deniz düzeyinin 540 m yukarısında kalırken, öteki mahallelerin rakımları 600 m`ye kadar çıkar.

Köyün yerleşim alanını kuzeyde ve doğuda tarlalar, güneyde ve batıda kestane, kayın, çam ve meşe ormanlarıyla kaplı dağ yamaçları çevreler. Daha yüksek kesimlerdeki hafif dalgalı yamaçlar yayla meraları olarak kulanılır; köyün hayvanları yazın en sıcak günlerinde buradaki yeşil çayırlarda otlanır.

Jeoloji

Hayriyeköyü İnegöl kentinin güneyine düşen tepelerin arasına sığışmış bir konumdadır. İnegöl`den köye doğru ilk dokuz kilometrelik arazi parçası büyük ölçüde bir alüvyonlu taşkın ovasından oluşur; ovanın toprak dokusunda kil ve mil maddeleri ağır basar. Geri kalan altı kilometrelik bölümde Neojen kara tortuları açığa çıkar.

Topografik görünümlerindeki farklılıklardan dolayı, iki alan arasındaki bağlantı kolayca görülür. Yakın döneme ait alüvyonlu yüzey genellikle düzdür; buna karşılık daha yaşlı ve aşınmış Neojen katmanlar belirgin biçimde pürüzlü ve tepeliktir. Neojen tortuların çoğu şeyllerden ve gevşek biçimde pekişmiş kumtaşlarından oluşur. Bu maddelerdeki yüzey erozyonu toprak kaymaları ve heyelanlar yaratmıştır.

Yörenin ırmak ve çaylarından gelen dönemsel taşkın sularının üstteki toprağın büyük bir bölümünü sürükleyip götürmüş olması nedeniyle, arazinin verimliliği son derece düşüktür. Toprak 1-1,5 m`ye kadar nemlidir; su tablası 5 m`de, taban kayaç düzeyi 7 m`dedir.

Yöreyi 1952`de araştıran jeolog Van Der Kaaden, Hayriye köyünün güneyindeki Neojen ve Paleozoyik bağlantıyı bir fay olarak tanımlamıştır. Ama yörede 1960`lırın başlarında araştırma yapan Türk jeologlar, bu vargıya aykırı düşen bir yaklaşımla normal bir tortu bağlantısının söz konusu olduğunu öne sürmektedir. Jeologlar yörenin ekonomik açıdan değerlendirilebilir mineraller barındırmadığı konusunda görüş birliği içindedir.

İklim

Köyün iklimi, Marmara iklimi etki alanı içerisindedir.

Hayriye`nin yaz aylarında gündüzlerin sıcak ve gecelerin serin geçtiği, kışın ise hafif soğuğun görüldüğü ılıman bir iklim vardır. Aşağıda vereceğimiz hava durumu bilgileri, köyün yaklaşık 15 kilometre kuzeyinde kalan İnegöl`deki en yakın meteoroloji istasyonundan alınmıştır.

Rakımı 540 m ila 600 m arası olan Hayriye`yle karşılaştırıldığında, İnegöl`ün ortalama 310 m`lik yüksekliğiyle daha alçak bir konumda bulunması nedeniyle, kentteki hava koşulları bir ölçüde köydekinden değişiktir. Genelde İnegöl`ün daha sıcak olduğu söylenebilir.

İnegöl`ün ortalama yıllık sıcaklığı 12,3°C bu değer Ocak ayındaki 0,8°C`lik ortalama düşük düzey ile Temmuz ayındaki 22,2°C`lik ortalama yüksek düzey arasında değişmektedir. Altı yıllık bir gözlem döneminde kaydedilmiş en düşük ve en yüksek sıcaklıklar Şubat`ta -21,2°C ve Ağustos`ta 41,5°C`dir. Görece nemlilik oranı Şubat`ta yüzde 78 ile ortalama yüksek düzeye çıkmakta, Temmuz`da da yüzde 58 ile ortalama düşük düzeye inmektedir.

Yıllık ortalaması 501,3 mm olan yağmur büyük ölçüde kışın düşer; yağışların en yüksek miktarı Aralık, Ocak ve Mart aylarında ortalama 62 mm, en düşük miktarı ise Ağustos ayında ortalama 6,5 mm`dir. Kar yağışı yılın yaklaşık beş gününde görülür. Yazın ağır basan serin kuzeybatı meltemleri, yılın geri kalan kesiminde yerini hafif güneybatı lodos rüzgarlarına bırakır.

Kültür

Köyün gelenek, görenek ve yemekleri hakkında bilgi yoktur.

Nüfus

Yıllara göre köy nüfus verileri
2007
2000 381
1997 350
1974 750
1970 746
1965 1.010
1955 1.063
1950 1.083
1945 1.026
1940 995
1880 250
``Kaynak: Köy kayıtları``

Ekonomi

Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.

Muhtarlık

Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır.

Seçildikleri yıllara göre köy muhtarları:
2004 - Mehmet Ceylan
1999 -
1994 -
1989 -
1984 -


Altyapı bilgileri

Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamaktadır. Taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. Ptt şubesi ve ptt acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.

Linkler



Ayrıca bakınız



Commons|Hayriye

köy-taslak İnegöl belde ve köyleri

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Hayriye, İnegöl Resimleri

Hayriye
3 yıl önce

Hayriye, İnegöl - Bursa ili İnegöl ilçesine bağlı mahalle Hayriye, Yenişehir - Bursa ili Yenişehir ilçesine bağlı mahalle Hayriye, Çardak - Denizli ili...

Müzeyyen Senar
3 yıl önce

evlatlık verildiği iddia edilmektedir. R. Erkan Alemdaroğlu'na[Not 1] göre İnegöl’ün Hilmiye köyünde Zeliha Eren adıyla doğan Senar’ın baba adı Reşit anne...

Müzeyyen Senar, 1919, 1933, 1938, 1941, 1983, 1998, 2006, 26 Eylül, Bursa, Cumhuriyet
Türkiye'deki fen liseleri listesi
3 yıl önce

Aydın Aydın Fen Lisesi Ortaklar Fen Lisesi Nasyonel Sosyalist Partilli Fen Lisesi Bursa İnegöl Mediha Hayri Çelik Fen Lisesi Bursa Tofaş Fen Lisesi Nilüfer İMKB Fen Lisesi Denizli...

Karacabey
3 yıl önce

70 km batısında yer alan Bursa'ya bağlı bir ilçedir. Nüfus Bakımından, İnegöl, Mustafakemalpaşa, Gemlik ve Orhangazi'den sonra Bursa'nın 5. Büyük ilçesidir...

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
3 yıl önce

Sanayi Odası Iğdır Ticaret ve Sanayi Odası İnebolu Ticaret ve Sanayi Odası İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası İznik Ticaret...

Ticaret Sicil Gazetesi, Ticaret Odaları
Bektaşîlik
7 yıl önce

değişikliklerine ve iç isyanlara neden olan Yeniçeri Ocakları, daha sonra “Vaka-i Hayriye” olarak adlandırılacak olan olay neticesinde, 16 Haziran 1826 tarihinde...

Osmanlı İmparatorluğu
3 yıl önce

modern donanma çalışmaları devam etti. İlk denizcilik şirketi Şirket-i Hayriye de bu dönemde kurulmuştu. Abdülaziz döneminde ise, 1867 yılında Bahriye...

Bâtınîlik
3 yıl önce

“Keremyan Emîri” ile Turgut Alp’ın şeyhi olduğu bilinmektedir. Orhan Gazi’nin İnegöl ilçesini Key’alû Baba’ya “dirlik” olarak tahsis ettiği ve vefâtından sonra...