Düşlerin Yorumu

Kısaca: Düşlerin Yorumu, Avusturyalı nörolog Sigmund Freud'un en ünlü çalışmalarından biridir. Aslında 1899 yılında yayımlanan kitap yayınevi tarafından 1900 tarihiyle basılmıştır. ...devamı ☟

Düşlerin Yorumu
Düşlerin Yorumu

Kitap | Kitap_adı = Düşlerin Yorumu | Resim = | Resim_altı = Düşlerin Yorumu 1. Kitap | Yazarı = Sigmund Freud | Orjinal_isim = Die Traumdeutung | Çevirmen = Emre Kapkın (İngilizce`den çeviri) | illustrator = | Kapak_tasarımı = | Ülke = Avusturya bayrak|Avusturya | Özgün_dil = Almanca | Dili = | Seri_adı = | Konu = Psikanaliz | Türü = Araştırma/İnceleme | Yayınevi = Payel Yayınları | Anadilde_Basım_tarihi = 1899 | Basım_tarihi = 1991 | yayın_ortamı = | Sayfa_sayısı = | size_weight = | Özgün_isbn_id = | isbn_id = ISBN 975-388-024-3 (Türkçe`de 1. kitap) & ISBN 975-388-033-2 (Türkçe`de 2. kitap) | Seride_önceki = | Seride_sonraki =

Düşlerin Yorumu Avusturya`lı nörolog Sigmund Freud`un en ünlü çalışmalarından biridir. Aslında 1899 yılında yayımlanan kitap yayınevi tarafından 1900 tarihiyle basılmıştır. Freud, araştırma hayatı boyunca bu çalışmasına devam etmiş ve gelişmeleri yeni baskılarına eklemiştir. Yazıldığı dönemde çok ilgi çekmemesine rağmen sorguladığı konu ve uyguladığı yöntemle zamanla ön plana çıkan eser olumlu ve olumsuz birçok tepki almıştır. Özellikle rüya incelemelerinin bilimselliğinin tartışmaları Freud`un eleştirildiği önemli noktalardan biri olmuştur.

Rüya nedir?

Kitabın ilk bölümünde rüyaların oluşumunu, nedenlerini ve işlevlerini sorgulayan yazar tarih boyunca bu konuda yapılmış çalışmalardan alıntılar yapmaktadır. Tartışmalar uyku durumu ve uyanıklık durumu arasındaki ilişkiyi inceler. Kimine göre uyku durumu uyanıklı durumunun doğrudan devamı, kimine göre ise bu iki durum birbirinden tamamen bağımsızdır. Bölümün sonlarına doğru bu tartışmaları kendi psikanaliz yaklaşımı doğrultusunda özetler. Freud`a göre rüyalar insanın uyanık hayatında arka plana itilmiş, sosyal ve etik değerlerle kontrol altında tutulmuş veya bastırılmış düşünce ve duygularının uykuda bilincin rahatlamasıyla görsel açıdan ön plana çıkmasıdır.

Freud`un rüya yorumlama teknikleri

Kitabın ikinci bölümünde rüya yorumlamasında kullandığı yöntemleri açıklayan yazar, örnek olarak kendi gördüğü 23-24 Temmuz 1895 tarihli "Irma" rüyasını kullanmaktadır. Bu tartışmasında iki yöntem ön plana çıkar: "Sembolizm" ve "şifre" yöntemi. Sembolik rüya anlayışını yeteri kadar bilimsel olmadığı gerekçesiyle elese de özellikle edebiyatçılar tarafından yaratılan yapay rüyalar için geçerli bir sistem olarak tavsiye etmektedir. Bilincin incelenmesi bağlamında kendisi şifre çözme yöntemini tercih etmiştir. Bu metoda göre rüyaların bir bütünü oluşturan parçalarının rüyayı gören kişinin uyanık hayatı ve psikolojisi üzerinden incelenemesi söz konusudur.

Bir "Dilek gerçekleşmesi" olarak rüya

Freud, üçüncü bölümde rüyalar üzerine tavrını açıkça ortaya koymaktadır. Ona göre rüya bir "dilek gerçekleşmesi"dir.Sigmund Freud, ``The Interpretation of Dreams``, s. 97. Araştırmacının bu açıklaması tepki almış ve çevresindeki birçok insan aksini kanıtlamak için rüya örnekleri vermişlerdir. Kitabında bunlardan bazılarını anlatan Freud, bu sözde dilek gerçekleşmesi olmayan rüyaların aslında nasıl dilek gerçekleşmesi olduğunu yorumlarıyla kanıtlamaktadır. Yazara göre rüyalar bazen oldukça açık bir şekilde bazen de ilk bakışta ortaya çıkmayan gönderimlerle, ama her seferinde rüyayı gören kişinin uyanık hayatta gerçekleştiremediği bir dileğin rüya aracılığıyla gerçekleştirilmesi ve bir bakıma bilincin rahatlatmasıdır.

Rüyada çarpıtma ve sansür

Rüyanın bir dilek gerçekleştirme olduğunu söyleyen yazar, rüyanın bunu doğrudan gerçekleştirmemesini "çarpıtma" kavramı ile açıklar. Kitabı dördüncü bölümünü ise bu çarpıtmayı örneklerle açıklamaya ayırır. Rüya-çarpıtması, bilincin rüyalara uyguladığı bir çeşit sansürdür. Bu doğrultuda rüyanın dilek gerçekleştirme olduğu iddiasını şu şekilde güçlendirir:``The Interpretation of Dreams``, s. 124 cquote|Rüya (``baskı altında tutulmuş``) bir dileğin (``başka bir kılıkta``) gerçekleşmesidir.

Rüyanın malzemeleri

left|250px|thumb Freud, kitabın bir sonraki bölümünde rüya malzemesinin nereden geldiğini açıklamaktadır. Buna rüyanın içeriğini ikiye ayırmakla başlar: rüyada görülen ``asıl içerik`` ve bu içeriğin oluşumuna katkıda bulunan ve yorumlanmasında önem taşıyan ``düşünsel içerik``. Asıl içerik, yani görülen malzeme deşifre edilmesi gereken malzemedir ve uyanık hayatla kurulan bağlantılar doğrultusunda yorumlanarak düşünsel niteliği ortaya çıkarılır. Rüya yaratımında bu içerikleri yaratan malzemelerin üç ana özelliği vardır:
  1. Rüya görüldüğü gecenin gündüzündeki izlenimleri tercih eder.
  2. Bu izlenimlerden genellikle önemli olan detayları değil kıyıda köşede kalmış ufak detayları seçer.
  3. Çocukluğumuzdan kalma çok eski, unuttuğumuzu sandığımız detayları bulup çıkarabilir.


Bölümün devamında rüya malzemesinin niteliklerini ve bu niteliklerin nasıl bir araya gelip rüyanın iki seviyeli içeriğini oluşturduklarına örnekler vermektedir. Rüya malzemesinin kaynakları üç genel grupta toplanmaktadır. Yakın döneme ait anılar, bebeklik dönemine ait anılar ve doğrudan bedensel kaynaklardan gelen uyarıcılar. Yazar rüyaların en önemli malzemesi olarak bebeklik anılarını verirken yakın dönem anılarının da bir çeşit tetik olarak altını çizmektedir. Bedensel uyarıcıları etkisini ise kabul etmekle birlikte önemsiz, daha doğrusu etki seviyesi çok düşük olarak değerlendirmektedir.

Tipik Rüyalar

Freud bu bölümde ayrıca hemen hemen herkesin gördüğü "tipik" rüyalara örnekler verip yorumlamaktadır. Bunlardan birincisi ``"çıplaklık"`` rüyasıdır. Kişinin rüyasında kendini çıplak ya da yarı-çıplak görmesi, bundan rahatsızlık duyması, durumdan kurtulmak için bir şeyler yapmak istemesi ama yapamamasını içerir. Yazarın yorumlamasına göre bu tip rüyalar rüyayı gören kişinin bebeklik dönemindeki "teşhircilik" dileğinden kalmadır. Bebeklerin çıplaklıklarından aldıkları zevkten büyürken, kültürleşme sürecinde, vazgeçilmek zorunda olunması ve bastırılmasıyla bu dileğin izleri yetişkinlikte rüyada dilek gerçekleşmesi olarak orataya çıkmaktadır. Rüyada duyulan utanç ise bilinçaltındaki ikincil alanın sansürcü olarak devreye girmesidir.

Tipik rüyaların ikinci örneği ``sevilen birinin öldüğünün görülmesi``dir. Freud bu rüyaları da bebeklikten kalma dileklere bağlamaktadır. Eğer öldüğü görülen kişi bir kardeş ise kişinin yaşadığı, yine erken yaşlardan kalma, kendisine gösterilen ilginin paylaşılma durumu ve buna bağlı olarak rekabet duygularını içermektedir. Fakat bu rekabet duygusunda yaş farkı önemli yer tutmaktadır. Bu rüyalarda görülen kişi anne ya da baba ise yine benzer bir ilgi paylaşımı durumu söz konusudur. Bu tür rüyalarda hemen her zaman kişi kendi cinsiyetinden olan ebeveynin öldüğünü görmektedir. Yani genellikle kız çocuk annenin, erkek çocuk babanın öldüğünü görür. Bunun nedeni kültürleşme sürecinde çocukta cinsiyet ayrımlarının oluşmaya başlaması ve kendi cinsiyetinden olanın olası rakipliğidir. Kısacası özde çocuksu bir bencillik yatmaktadır. Fakat şu unutulmamalıdır ki çocuklar için ölüm yetişkinlerindeki deneyimindeki anlamını taşımamaktadır. Onlar için ölüm kişinin uzun süreli uzaklaşmasından, bir yerlere gidip dönmemesinden öteye gitmemektedir. Yani yetişkinlerdeki gibi hayatın sona ermesi, toprağa gömülme, biyolojik bedenin çürümesi, hiçlik, varolmamak gibi karmaşık duygu ve düşünceleri içermez. Çocuk ölümden bahsettiğinde oldukça masum duygulara sahiptir. Kişinin yetişkinliğinde bu tür rüyalar görmesi yine çocukluktan kalma dileklerin gerçekleşmesidir.

Oedipus Rex

Ana madde|Oidipus kompleksi

Freud, tipik rüyalar altında erkek çocuğun babasının ölümünü dilemesinden bahsederken ünlü Oedipus teorisini de ortaya koymaktadır. Efsaneye göre Thebes`in kralı Laius oğlu Oedipus`un kendisini öldürüp tahtına geçeceği kehanetini duyduktan sonra oğlunu Thebes`ten uzaklaştırır. Başka bir kral tarafından büyütülen Oedipus babasını öldürüp annesiyle evleneceği kehanetini duyunca ülkesinden ayrılır. Yolda Laius ile karşılaşır ve savaşarak onu öldürür. Thebes`e vardığında büyük sfenks`in bilmecesini çözer ve kral ilan edilir. Bilmeden annesiyle evlenir ve çocuk sahibi olur, bunu öğrendiğinde ise ceza olarak kendi gözlerine mil çektirir. Bu bağlamda Freud, erkek çocukların anneleri ile olan yakınlığının büyüdüğünde bozulması ve babanın bir irade temsilcisi olarak bunun nedeni olmasından dolayı çocuğun bilinçaltında rekabet ve nefret oluşur. Zamanla kültürleşme sürecinde bu duygular unutulsa da erkek çocuğun bilinçaltında babanın yerini alma ve anneye tekrar tamamen sahip olma (bebeklik dönemindeki gibi) dileği yer edinir. Efsanede ve Sofokles`in oyununda Kral Oedipus`un hikayesi aslen kaderden kaçılmayacağı ve Tanrıların gücünü anlatsa da Freud`un baba-oğul rekabetini örneklemesi için önemli bir araç olmuştur.``The Interpretation of Dreams``, s. 201-205.

William Shakespeare`in Hamlet oyununu da bu bağlamda değerlendiren Freud, edebi eserlerin yazarlarının psikolojik süreçlerinin ürünleri olduğunu ileri sürerek Psikanalitik edebiyat kuramının temellerini atmıştır.``The Interpretation of Dreams``, s. 204.

Rüyanın İşleyişi

Freud, rüyaların oluşumu ve işleyişi için üç önemli işlemden bahsetmektedir: ``yoğunlaştırma`` (condensation), ``üst-belirleme`` (over-determination) ve ``yer değiştirme`` (displacement)`dir.

Yoğunlaştırma

Oldukça az olan rüya malzemesinin aynı anda bir çok düşünce ve duygunun ifadesi olmasına denir. Bu nedenle Freud "Yazıldığında rüya yarım sayfa dolduracaktır ama arkasında yatan analizi altı, sekiz, oniki kat daha çok sayfa isteyecektir" demiştir.``The Interpretation of Dreams,`` s. 212 Bu yoğunlaştırmanın herhangi bir oranı ya da orantısı bulunmamaktadır, çünkü rüya gerçeğin birebir sembolü değil, bir çok işlemden geçmiş ifadesidir.

Üst-belirlenme

Yoğunlaştırmayla bağlantılı olarak rüyaların düşünsel ifadesinde bir "``üst-belirlenme``" oluşur. Yazar bunu şu şekilde açıklar: çağrışımlar aracılığıyla rüya içeriğinin bir öğesi birçok düşünceye bağlanabilir, ya da bir düşünce birçok farklı rüya öğesinde temsil edilebilir.``The Interpretation of Dreams``, s. 216. Bu şekilde rüyanın içeriği ve onu oluşturan düşünceler arasında birçok kesişme noktası olmasına Freud üst-belirlenme demektedir.

Yer Değiştirme

Psikanalize göre rüyalar "farklı" şekilde odaklanırlar. Rüyanın içeriğinde ön plana çıkan öğeler rüyaya neden olan düşünsel gerçek için aynı derecede önemli olmayabilir. Ya da rüyayı oluşturan düşünsel içeriğin en önemli detayları rüyada önemsiz bir yere sahip olabilir. Hatta rüyada hiç yer almayabilir ve sadece analiz ile kurulacak bağlantılarla ortaya çıkabilirler. Bu önem ve odak değişikliklerine Freud "yer değiştirme" demektedir. right|thumb|Mimarın rüyası, Cole, 1840|250px]

Rüyada temsiliyet

Rüyadaki öğelerin rüyayı oluşturan düşüncelerle arasındaki bağlantı özde temsiliyete dayanmaktadır. Yani rüyasını gördüğümüz şeyler rüyada gerçekleşen düşünsel bir süreci ifade etmemektedirler. İfade edilen süreç kişinin uyanıkken gerçekleştirdiği entelektüel bir aktivitedir. Rüya bu sürecin niteliklerini kalıp olarak alır ve belirli bağlantılarla malzemesine ekler. Bu nedenle rüyalarda mantık bağlantıları, neden-sonuç ilişkileri ya da çelişkiler doğrudan belirmez. Örneğin rüyada "hayır" yoktur, bu olumsuzluğu rüya, malzemenin karşısına çıkardığı karşıtlık ve çelişki ile verir. Ayrıca iki ya da daha fazla şey arasında seçim yapılması gereken durumlarda rüya seçenekleri birleştirerek bileşik bir yapı yaratır. Mesela rüyadaki bir kişi birden fazla kişinin belirleyici niteliklerini taşıyarak bir melez karakter olur. Bu tür durumlarda düşün yorumu "şu ya da bu" şeklinde değil, ikisi birden, yani "ve" bağlacıyla kurulmalıdır.

Buna ek olarak Freud, temsiliyet ilişkilerinde dile çok büyük önem vermektedir. Rüya oluşum aşamasında görsel olarak temsil edemediği şeyleri, dil oyunlarıyla başka imajlara yönlendirerek görselleştirir. Bu bağlamda, kimi zaman, eşanlamlılık, eşseslilik gibi nitelikler ön plana çıkar.

Rüyada hesap işlemleri ve konuşma

Rüya kendi kendine konuşma üretecek bir düşünsel sürece sahip değildir. Genellikle rüyada konuşulanlar, kurulan cümleler daha önce uyanıkken söylenmiş, duyulmuş, ya da okunmuştur. Bunların dışında kalanlar da bir şekilde onlara bağlantılıdırlar. Burada yine dil oyunları devreye girer.

Hesap işlemleri ise genellikle yanlış çıkmaktadır. Bunun nedeni olarak Freud, aslında bu hesap işlemlerinin gerçek hesapla bir alakaları olmamalarını gösterir. Rüyada geçen sayılar uyanık hayatta başka bağlamlarda geçmiş olan sayılarla alakalıdırlar. Rüya oluşurken rakamların ifade ettikleri önemi temsiliyet yöntemiyle ortaya koyar.

Saçma rüyalar

Çoğu zaman kişi gördüğü rüyanın saçmalağından bahseder. Freud`a göre sağlıklı bir insanı gördüğü saçma rüyalar aslında bir eleştiri ve alay mekanizmasıdır. Rüya ifade etmek istediği düşünce ve duyguyu ona uygun gördüğü bir formatta yaratır. Yani düşünsen içerik rüyanın şeklini belirler. Bu tür rüyalar analiz edildiğinde ortaya genellikle ifade edilen duruma bir eleştiri söz konusudur, ama bu eleştiri bir çeşit sansürden geçer. Yazar özellikle babası ölmüş kişilerin babalarını gördükleri rüyaların bu şekilde olduğunu ve bunun yine Oidipus kompleksi ile bağlantılı olduğunu iddia etmektedir.``The Interpretation of Dreams``, s. 278 Belki de saçma rüyaların işlevinin en iyi örneği edebiyattaki "deli" ya da "aptal" karakterlerini verir. Bu karakterler en ifade edilmesi zor şeyleri, deli oldukları gerçeğinin arkasına saklanarak rhatlıkla ifade edebilmektedirler. Örnek olarak Shakespeare`in oyunlarından Kral Lear ve Hamlet verilebilir. Kral Lear`daki "deli" karakteri Lear`ın en büyük eleştirmeniyken, Hamlet deli olduğunu iddia ederek işleri kontol altında tutar.

Notlar



Kaynak

  • Sigmund Freud, ``The Interpretation of Dreams``, Oxford University Press.

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Düşlerin Yorumu Resimleri

Gündüz düşü
7 yıl önce

çıplaklığıyla kendini belli eder, düşlerdeki gibi simgesel değil, gerçeklik çerçevesinde görülür. Sigmund Freud'un Düşlerin Yorumu adlı eserinde bu konu üzerinde...

Kâbus
7 yıl önce

nedenle sürekli kâbus gören kişilerin doktora gitmesi gerekebilir. Rüya Düşlerin Yorumu Karabasan ^ Sigmund Freud, nedensiz gibi görülen herhangi bir rüyanın...

Rüya yorumu
7 yıl önce

sembollerini en iyi kendisi çözebilir ve kendisi çözmelidir. Rüya günlüğü Düşlerin Yorumu: Sigmund Freud'un rüya yorumları üzerine psikanalitik araştırması....

Rüya yorumu, Düşlerin Yorumu, Metapsişik, Psikanaliz, Renkli cam etkisi, Rüya, Sembolizm, Sigmund Freud, Spiritüalizm Portalı
Uyku
3 yıl önce

dinsel açıklama çabalarıdır. Rüya yorumu Düşlerin Yorumu: Sigmund Freud'un psikanaliz yöntemine dayanan rüya yorumu üzerine çalışması. Hızlı göz hareketi:REM...

Uyku, Balık, Kuş, Memeli, Tıp, Madde taslağı
Yorum
3 yıl önce

Yorum, bir bilgi ya da gözleme dayanan sözlü ya da yazılı ifadedir. Düşünce açılımı bağlamında yorum, olayın bireysel açıdan ifade edilmesine verilen addır...

Yorum, Ansiklopedi, Ansiklopedik
Von Neumann yorumu
7 yıl önce

zorlayan von Neumann sonunda bu işe uygun olacak bilinen tek varlığın bilinç olduğu kararına vardı. Pilot dalga kuramı Kopenhag yorumu Çoğul dünyalar yorumu...

Kuantum mekaniğinin yorumları
7 yıl önce

sonuçlarla matematiksel formülasyonlara oturtarak ispatlamasına önayak olmuştur. Pilot dalga kuramı Kopenhag yorumu Çoğul dünyalar yorumu Von Neumann yorumu...

Postyapısalcı felsefe
3 yıl önce

birlikte, postyapısalcılığın belirli bir anlamda indirgenebileceği belirli bir yorumu ya da konumunun olmadığı da belirtilmelidir. Genel olarak Roland Barthes...

Postyapısalcı felsefe, Postyapısalcı felsefe