Antik Dikilitaşlar
Mısır Dikilitaşları
Dikilitaşlar antik Mısır mimarisinin önemli bir bölümünü oluştururlar. Dikilitaşlar genelde çift halinde tapınakların girişine dikilirdi. Bu anıtların dekoratif nitelikleri dışında pratikte bir işlevleri yoktu. Genellikle yükseklikleri 15-30 m arasında olurdu.
Dikilitaş güneş tanrısı Ra'yı sembolize ederdi. Akhenaten'in dini reformunun ardından kısa bir süre için atenin ışınının taşlaşmış hali olduğuna inanılmıştır. Aynı zamanda tanrının dikilitaşın içinde var olduğuna inanılırdı.
MÖ 2600 dolaylarında ilk kaydedilmiş dikilitaş örnekleri ortaya çıkar fakat bu dönemden hiçbir dikilitaş bugüne ulaşamamıştır. MÖ 2400 dolaylarında ise küçük dikilitaşlara rastlanır. Daha sonraları yükseklikleri 20 metreyi aşacak olan Mısır dikilitaşlarının yükseklikleri bu dönemde nadiren 3,5 metreyi aşardı. Bugüne ulaşabilmiş bilinen 27 antik Mısır dikilitaşı vardır, ayrıca bir tane de Aswan'da taşocağında kısmen yontulmuş tamamlanmamış bir dikilitaş bulunmuştur. Bugüne ulaşabilmiş en eski dikilitaş Heliopolis'e dikilmiş olan I. Sesotris dikilitaşıdır.
Mısır'da dikilitaş yapmak için kullanılan madde genelde Aswan'dan gelen kırmızı granittir. Dikilitaşın tepesi genelde altın veya gümüşle kaplanır. Dikilitaşın üstünde niçin dikildiğini anlatan hiyeroglifler yazılırdı.
Romalılar dikilitaşlara büyük bir ilgi duymuşlardır. Öyle ki bugün Roma'da, Mısır'da kalanlardan daha çok dikilitaş dikilidir. Aslında bunların çoğu Roma döneminin bitişiyle yıkılmış (devrilmiş) daha sonra farklı yerlerde tekrar dikilmişlerdir.
Konstantinapol'de de Doğu İmparatoru Theodosius 390 yılında bir dikilitaş getirtmiş ve özel bir temel üzerine hipodroma diktirmiştir. Her ne kadar Haçlı Seferleri ve Selçuklular tarafından yıpratılmış olsa da dikilitaş bugün İstanbul'da hipodromda halen dikilidir.
"Roma dünyanın dikilitaş başkentidir" denilebilir. Birçok dikilitaş barındıran kentte, en ünlü dikilitaş Saint Peter Meydanı'nda bulunan 25,5 metrelik dikilitaştır. Bu dikilitaş MS 37 yılından beri aynı yerde dikilidir.
Orijinal Mısır dikilitaşlarının birçoğu dünyanın farklı yerlerine gönderilmiş ve yeniden dikilmiştir. Roma dışındaki en ünlü dikilitaşlar Londra ve New York City'de bulunan ve Kleopatra'nın İğneleri olarak anılan bir çift dikilitaştır. Ayrıca Paris'te, Place de la Concorde'de bulunan 23 metrelik dikilitaş da oldukça ünlüdür.
Bilinen 26 antik Mısır dikilitaşı bugün aşağıda belirtilen yerlerde bulunmaktadır:
- Mısır - 8
- Firavun I. Tutmosis, Karnak Tapınağı, Luksor
- Firavun II. Ramses, Luksor Tapınağı
- Firavun Hatşepsut, Karnak Tapınağı, Luksor
- Firavun I. Sesostris, Heliopolis, Kahire
- 4 tane daha.
- Fransa - 1
- Firavun II. Ramses, Place de la Concorde, Paris
- İsrail - 1
- İtalya - 11
- 8 tane Roma'da (bakınız: Roma'daki dikilitaşlar)
- Piazza del Duomo, Catania (Sicilya)
- Boboli Bahçeleri (Floransa)
- Urbino
- Türkiye - 1
- Birleşik Krallık - 3
- Firavun III. Tutmosis, Kleopatra'nın İğnesi, Londra
- Firavun II. Amenhotep, University of Durham
- Firavun IX Ptolemy, Philae Dikilitaşı, Wimborne, Dorset
- ABD - 1
- Firavun III. Tutmosis, Kleopatra'nın İğnesi, Central Park, New York
Ayrıca Romalılar, kendileri, Mısır stilinde dikilitaşlar yapmışlardır. Roma'da bilinen 5 tane antik Roma dikilitaşı vardır.
Asur
Erken Asur uygarlığından bilinen bir dikilitaş formu, MÖ 9. yüzyıldan kalan ve bugün British Museum'da bulunan Kral III. Şalmaneser'in Kara Dikilitaşıdır.Aksum Dikilitaşları
Etiyopya'daki antik Aksum Krallığında birkaç tane dikilitaş yontulmuştur. Bunların en önemli örneği 24 metre uzuluğundaki Aksum Dikilitaşıdır. 4. yüzyıl dolaylarında yontulmuş olan dikilitaş İkinci İtalyan-Habeşi Savaşı sırasında yağmalanmış ve 1937'de Roma'ya götürülmüştür. 2003 yılında İtalyan devleti onu geri göndermeyi kabul etmiştir.Diğer Antik Dikilitaşlar
Modern Dikilitaşlar
Rönesans'tan başlayarak, dikilitaş anıtsal mimari, özellikle de mezarlar, için çok önemli bir yer teşkil etmiştir. Dünyanın her köşesinde binlerce modern dikilitaş bulmak mümkündür, özellikle de mezarlıklarda. Nerede her Amerikan mezarlığında birkaç örneği görülebilir. Bunların içinde özellikle dikkat çeken ve bahsetmeye değer olanlardan bir kısmı şunlardır: , ABD'de bulunan Washington Anıtı.|thumb|170px]- General Wolfe Dikilitaşı, Stowe Okulu, Buchinghamshire, 1754.
- Kagul Dikilitaşı, Tsarskoe Selo, 1772.
- Chesma Dikilitaşı, Gatchina, 1775.
- Rumyantsev Dikilitaşı, St Petersburg, 1799.
- Villa Medici, Roma - 1790'da Floransa'daki Boboli Bahçeleri'ne taşınan Mısır dikilitaşının bir 19. yüzyıl kopyası.
- Villa Torlonia, Roma - 1842'de dikilmiş iki dikilitaş.
- Patriots' Grave, Old Burying Ground, Arlington, Massachusetts (1818)
- Bunker Hill Anıtı, Charlestown, Massachusetts - 1827 ile 1843 arasında inşa edilmiştir.
- Dalhousie Dikilitaşı, Raffles Place, Singapur, 1891.
- The Washington Monument (Washington Anıtı), Washington DC, ABD - 1848 ile 1888 arasında dikilmiş, 169,29 metre yüksekliği ile dünyanın en yüksek dikilitaşıdır.
- McKinley Anıtı, Buffalo, New York, ABD.
- Foro Italico, Roma - 1932'de Mussolini onuruna dikilmiştir.
- Buenos Aires Dikilitaşı, Arjantin - 1936'da inşa edilmiştir.
- Demidov Sütunu, Barnaul, Sibirya, Rusya.
- Zafer Dikilitaşı, Moskova.
- Wellington Anıtı, Phoenix Park, Dublin, İrlanda - 62 m yüksekliğindedir.
Kaynakça
VikipediBugün İstanbul’da dikilitaş adını verdiğimiz anıt, Eski Mısır eseri. Eski Mısır’dan çıkarılarak dünyanın çeşitli kentlerine dikilitaşlar götürüldüğü olmuş. İstanbul’daki dikilitaş ilk olarak MÖ 1547 yıllarında Firavun III. Tutmosis adına Yunanlıların Heliopolis adını verdiği Annu kentinde dikilmiş. Üzerinde Hiyeroglif yazısı ile Tutmosis'in zaferleri yazılmış. Taş ilk olarak Bizans İmparatoru Constantinus’un dikkatini çekmiş ve Mısırlılara bir mektup yazarak bu taşın kendisine gönderilmesini istemiş: “Gemileriniz Karadeniz’e çıkarken sizleri cömertçe karşılayan ve beslenmesine yardımcı olduğunuz bu şehrin güzelleşmesine katkınız olması için bu yekpare taşı yollamanız yerinde olur.”
Dikilitaş’ın İstanbul’a ne zaman gönderildiği tam olarak bilinmiyor. Bilinen, taşın kente geldikten sonra uzun süre yerde yatması. İmparator Thedosius başa geçtikten sonra bu dikilitaş’ı hatırlamış. Birçok zafer kazanan imparator, belki bu zaferlerini anlatması için Mısır krallarının yaptığı gibi bir dikilitaş dikmek istiyordu. Kadırga limanından hipodroma kadar olan mesafede özel bir yol hazırlatılarak taşın bugünkü yerine taşınması üç gün, burada bir kaide üzerine dikilmesiyse 32 gün sürmüştü. Belki bu sırada belki de daha önce taşınırken alt kısmındaki hiyerogliflerden biri zarar gördü.
Taş, 390 yıllarında Bizans İmparatoru Theodosius’un emriyle Hipodrom’a dikildi. Kaidedeki kabartmalar üzerinde I. Theodosius, oğulları, karısı, Arkedios, Honorios ile İmparator II. Valantinianos görülür. Ayrıca Hipodrom sahneleri ve anıtın dikilişini gösteren tasvirler de vardır. Pembe granitten yekpare yapılmış 19,6 , kaidesiyle birlikte 24,87 metre yüksekliğinde olan taşın dört yüzündeki metinse dilimize yaklaşık şöyle çevriliyor:
Kuzeybatı cephesi: “18. sülaleden Yukari ve Asagi Mısır'ın sahibi 3. Tutmosis, Tanrı Amon’a kurbanını sunduktan sonra Horus’un yardımıyla bütün denizleri ve nehirleri hükmü altına alarak hükümdarlığının otuzuncu yılı bayramında bu sütunu daha nice zamanların getireceği bayramlar için yaptırdı ve dikti.”
Kuzey cephesi: “Gizli ve kutsal ismin her tecellisine mazhar olan tanrı Amon’a kurbanını büyük bir acz içinde sunduktan sonra, ondan yardımlar dilenerek güneyin dostu, dinin nuru iki tacın (Aşağı ve Yukarı Mısır) sahibi, kudretli hükümdar ülkesinin sınırlarını Mezopotamya’ya kadar götürmeye azmetti.”
Güneydoğu cephesi: “Güneşin doğduğu sırada sahip olduğu altın renkleri dünyaya yayan Horus’un verdiği kuvveti, serveti, kuvvetli sevgi, saygıyı taşıyan ve Aşağı ve Yukarı Mısır’ın tacına sahip olan ve bizzat Güneş tarafından seçilmiş olan firavun, bu eseri babası Ra için yaptırdı.”
Güney Cephesi: “Tanrı Horus’un lütfuna mazhar olan ve Güneş’in oğlu unvanını taşıyan Aşağı ve Yukarı Mısır’ın hükümdarı olan firavun, kudret ve adaletle bütün ufuklara nur saçtı. Ordusunun önüne geçti. Akdeniz’de dolaştı, bütün dünyayı mağlup etti. Sınırlarını Naharin’e kadar yaydı. Mezopotamya’ya azimle gitti, büyük savaşlar yaptı.
Dikilitaşın kaidesinde yer alan yazılarsa Doğu Roma İmparatorluğunda adet olduğu üzere Grekçe ve Latince yazılmış. Grekçe yazı bir anlatıcı ağzından şöyle diyor:
“Devamlı bir suretle yerde duran bu taşı dikme cesaretini İmparator Theodosius gösterdi ve yardımına Proclus çağrıldı. Bu şekilde otuz iki günde yerine dikildi.”
Latince metinse taşın ağzından yazılmış:
“Önceleri direnmiştim; fakat yüce efendimizin emirlerine itaat ederek, yenilen tiranlar üzerinde zafer çelengini taşımam gerekti. Her şey Theodosius ve onun kesintisiz sülalesine boyun eğiyor. Bana da galip geldiler ve reis Proclus’un idaresi altında otuz günde yükselmeye mecbur oldum.”
Gökhan Tok