Yeni Lig'in kuruluşu
Beşiktaş 1920'lerin öncesinde iki ezeli rakibiyle karşılaşmamışsa da Süleymaniye ve İdman Yurdu'nu mağlup etmiş bir takımdı. 1919'da Beşiktaş ve diğer kulüplerin lige katılma isteği Lig Tertip Komitesi tarafından uzun bir süre bekletildikten sonra kabul edilmedi. Pazar günleri de azınlık takımları Pera, Araks, Maccabi, Stella, Strugglers'in yer aldığı Pazar Ligi maçları oynanıyordu. Şeref Bey, Beşiktaş gibi cuma ligine alınmak istemeyen takımların idarecileriyle İstanbul Türk İdman Birliği Ligi adı altında bir lig kurdu. İlk sezonda Beşiktaş şampiyon olarak tarihindeki ilk şampiyonluğu kazanmış oldu. Sonraki sezon lige katılan 10 takım A Grubu'nda Beşiktaş, Hilal, Kumkapı, Altınörs ve Türkgücü, B Grubu'nda da Darüşşafaka, Vefa, Üsküdar, Beylerbeyi ve Haliç şeklinde yer aldı. Grubunda bütün maçlarını kazanan Beşiktaş, finalde diğer grubun birincisi Darüşşafaka ile karşı karşıya geldi. 23 Temmuz 1920'de oynanan bu maçı Siyah-Beyazlı takımımız, 2-1 kazanarak bu ligdeki ikinci şampiyonluğunu elde etti. Aynı yıl Pazar Ligi'ne de ilk defa katıldı. Genelde azınlık takımlarının bulunduğu ligdeki iki Türk takımı Beşiktaş ve İttihatspor anlaştırlar. Beşiktaş, İttihatspor'a iki oyuncusunu verdi. Sezon sonunda İttihatspor şampiyon olurken, Beşiktaş da ikinci oldu ve Milli Mücadele dönemindeki Türk milletine moral verdiler. Sonraki sezon, İttihatspor Ermeni sporcular tarafından sahiplenince, ligdeki tek Türk takım Beşiktaş haline geldi. Bir Ermeni, bir Yahudi, üç Rum ekip ve Beşiktaş ile düzenlenen son Pazar Ligi'ndeyse 14 maçta 10 galibiyet 4 beraberlikle şampiyon Beşiktaş'tı.İstanbul Ligleri
Cuma ve Pazar liglerinin sona ermesinden sonra Türkiye Futbol Şampiyonası düzenlenmesine karar verildi. Bu şampiyonaya katılacak takımların belirlenmesi için ise İstanbul Ligi kuruldu. Beşiktaş, eleme usulü oynanan 1923-24 sezonunda üç maçı da kazanarak finale çıktı. Galatasaray'ı finalde 2-0 yenen Beşiktaş, bu ligin ilk şampiyonu oldu. 1931-32 sezonunda maç hasılatlarının dağıtımı konusunda Galatasaray ve Fenerbahçe, federasyonla anlaşamayarak ligden çekilme kararı aldı. 6 Kasım 1931'de Beşiktaş, Fenerbahçe'yle oynayacağı maç ile sezonu açması gerekirken rakibinin gelmemesi ile maçı hükmen kazandı. Sezonun ilk yarısında Beşiktaş ikisi hükmen olmak üzere 4 galibiyet, 1 beraberlik alarak ligi birinci tamamladı ancak maç hasılatları konusunda ezeli rakiplerinin yanında olan Beşiktaş, ligden çekildi. İstanbul Ligi'nde Beşiktaş ikinci şampiyonluğunu 1933-34 sezonunda kazandı. Bir sezon sonra Şeref Bey'in Çırağan Sarayı bahçesini alıp kulübün malı yapıp, futbol sahası haline getirmişti. İsim olarak "Şeref Stadı" belirlendi ancak daha sonra kavgalar çıkıp asılan tabela indirildi. Kulüp içindeki bu huzursuzluk futbol takımına da yansıdı ve son iki maçtaki puan kayıplarıyla şampiyonluk gitti. Bir kaç sezonluk huzursuzluk döneminden sonra Beşiktaş 1937-38 sezonunda Fenerbahçe ve Güneş SK ile aynı puan aldı. Takımlar aralarında maç yapmayı beklerken Güneş kulübünün baskılarıyla daha önce kullanılmayan "averaj" kuralı ile şampiyonluk Güneş Kulübüne verildi. Bu sezondan sonra Beşiktaş İstanbul Ligi'ndeki en iyi dönemini yaşadı. Namağlup 3. olan kadrosunu değiştirmeyen Beşiktaş 5 sezon üstüste şampiyon oldu. Bu sezonlardan üçünü namağlup, ikisini 18 maçta 18 galibiyet ile bitirdi. 1943-44 sezonunda ikinci oldu ancak sonraki iki sezonu yine namağlup olarak şampiyon bitirip "Yenilmez Armada" adını aldılar. Bu dönemde Beşiktaş'ta, Hüsnü Savman, Vedii Tosuncuk, Hüseyin Saygun, Şeref Görkey, Eşref Bilgiç, Hakkı Yeten, Şükrü Gülesin, Kemal Gülçelik, Faruk Sağnak gibi Türk futbolunun önemli isimleri yer alıyordu. 1946 şampiyonluğu ardında bir üçüncülük, iki ikincilik alan Beşiktaş kadroyu yeniledi. Efsane isimlerinin yanına Nusret Ülük, Ali İhsan Karayiğit, Süleyman Seba, Recep Adanır, Şevket Yorulmaz gibi gençleri ekledi ve 1950 ve 1951 yıllarını da şampiyon olarak bititip İstanbul Ligi'nin son iki şampiyonluğunu aldılar. Futbola ilgi arttıkça profesyonelleşmenin gerekliliği dikkat çekiyordu bu yüzden 1951'de İstanbul Profesyonel Ligi'nin kurulmasına karar verildi. Beşiktaş bu ligin ilk sezonunu da namağlup olarak şampiyon bitirdi. 1953-54 sezonunda da şampiyon olan Beşiktaş sonraki sezon şampiyonluğu averajla kaybetti. 1955 sonrası ligin son sezonu olan 1959'a kadar Beşiktaş tarihinde ilk kez beşinciliğe düştü, şampiyonluk adaylarından biri olamadı. Beşiktaş'ın profesyonel lig şampiyon kadroları şöyleydi: * 1952 İstanbul Profesyonel Ligi Şampiyon Kadrosu: Ergün İstemi Aker, Mehmet Atçılar, Kemal Ünlü, Kamil Üzülme, Vedii Tosuncuk, Eşref Özmenç, Ali İhsan Karayiğit, Nusret Ülük, Tanaş Çaçi, Sami Özer, Recep Adanır, Şevket Yorulmaz, Hüseyin Saygun, Faruk Sağnak, Coşkun Taş, Metin Erman, Süleyman Seba, Cihat Yetiş, İbrahim * 1954 İstanbul Profesyonel Ligi Şampiyon Kadrosu: Ergün İstemi Aker, Bülent Gürbüz, Kamil Üzülme, Vedii Tosuncuk, Eşref Özmenç, Ali İhsan Karayiğit, Nusret Ülük, Özcan Esinduy, Metin Erman, Recep Adanır, Şevket Yorulmaz, Fahrettin Cansever, Faruk Sağnak, Sami Özer, Coşkun Taş, Ercan Ertuğ, Şefik Alnıak, SelahattinMilli Lig başarıları
Futbol sevgisi yalnızca İstanbul'da sınırlı kalmamıştı. Yerel ligler oluşturulmuş ve takımlar kurulmuştu. Yurt çapında takımların karşılaştığı ilk organizasyon olan Türkiye Futbol Şampiyonası, 1924'te Eskişehir'de düzenlendi. Beşiktaş, bu ilk yurt çapında düzenlenen turnuvada yarı finale yükselip, o senenin şampiyonu Harbiye Talimgah'a 2-0 yenilerek elendi. Üçüncülük maçında ise Turan Sanatkaran Gücü'nü yenerek Türkiye üçüncüsü oldu. Bu turnuvadaki ilk şampiyonluğunu 1934'te Altay Spor Kulübü'nü 3-1 yenerek aldı. 1951'deki turnuvaya İstanbul birincisi olarak katılan Beşiktaş, Adana Demirspor ve Altay'ı yendi. Son maçında Gençlerbirliği ile karşılaşan Beşiktaş, 0-0 biten ilk yarının ardından rakibinin sahadan çekilmesi ile 3-0 hükmen gelerek bu turnuvadaki ikinci ve son şampiyonluğunu kazandı. 1951'den sonra profesyonel liglere geçildiği için bu turnuva amatör takımların katıldığı bir turnuvaya dönüştürüldü. Daha organize olan Milli Küme, 1936-37 sezonu ile organize edilmeye başlandı. Beşiktaş, ilk şampiyonluğu 1940-41 sezonunda namağlup şekilde kazanmıştı. 43-44'te ikinci şampiyonluk, 46-47'de "Milli Eğitim Kupası" adını alan ligde üçüncü şampiyonluğunu almıştı. Milli kümede şampiyon kadroları şöyle olmuştu: * 1941 Milli Küme Şampiyon Kadrosu: Mehmet Ali Tanman, Yavuz Üreten, Hüsnü Savman, Rıfat Kağız, Halil Köksalan, Feyzi Uman, Hüseyin Saygun, Ahmet, Memduh Ün, Yani Sasupulos, Sabri Gençsoy, Hakkı Yeten, Şakir Uluatlı, Şeref Görkey, Şükrü Gülesin, İbrahim Tusder, Eşref Bilgiç, Hayri * 1944 Milli Küme Şampiyon Kadrosu: Faruk, Saim Sarper, Rıfat Kağız-Atakanı, Yani Sasopulos, Yavuz Üreten, Baki, Cahit, Ömer Doğan, Hüseyin Saygun, Ali, Nuri Sangar, Vecdi Çapa, Hakkı Yeten, Kemal Gülçelik, Şeref Görkey, Eşref Özmenç, İbrahim Tusder, Dursun * 1947 Milli Küme Şampiyon Kadrosu: Etem, Yavuz, Vedii, Saim Sarper, Ömer Doğan, Necdet, Çaçi, Sabri Gençay, Hakkı Yeten, Şevket Yorulmaz, Hikmet, Şükrü Gülesin, Hayati, Süleyman, Kemal Gülçelik, Süreyya Görkey, Şeref Görkey, Faruk Sağnak, İsmet 1956-57 sezonunda Türkiye Futbol Federasyonu, Şampiyon Kulüpler Kupası'nda Türkiye'yi temsil etmesi için bir takım belirlemek adına "Federasyon Kupası" adı altında tüm Türkiye'den takımların yer aldığı Milli Küme mantığında bir ligi başlattı. Beşiktaş üç ön eleme maçını kazanarak İstanbul'u Galatasaray ile beraber temsil etti. Beşiktaş, ligin ilk sezonunda 10 maçın 8'ini kazanıp, 1 beraberlik ve 1 mağlubiyet ile şampiyon oldu. Böylece Şampiyon Kulüpler Kupası 1957-58'nda Türkiye'yi temsil etme hakkı kazandı ancak federasyonun Beşiktaş'ın adını göndermeyi unutması yüzünden temsil hakkını kaybetti. 1957-58 sezonunda ise kendi grubunda birinci olan Beşiktaş diğer grup şampiyonu Galatasaray ile karşılaştı ve iki maçı da 1-0 kazanarak bir kez daha şampiyon oldu. Bu sefer TFF'nin hata yapmamasıyla Şampiyon Kulüpler Kupası 1958-59'a katıldı. İlk turda rakip Olympiakos sahaya çıkmayınca iki maçı da hükmen kazandı. Bir sonraki turda geçen yılın şampiyonu Real Madrid ile eşleşti. Leandro Remondini yönetimindeki ilk maçta deplasmanda rakibine 2-0 yenildi. İkinci maçta ise 1-1 berabere kaldı. O sezon kupayı yine Real Madrid kazandı. 1959'da Milli Lig sistemine geçiş yapılınca, Federasyon Kupası iki kez lige çıkan ve ligden düşen takımları belirleme amaçlı oynandı.Şampiyonluk sayısı tartışmaları
Beşiktaş'ın kazandığı iki Federasyon Kupası'nın şampiyonluk olarak sayılıp sayılmadığı tartışma konusu olmuştur. Eski yöneticilerden Cenk Koray'ın bunu kabul ettirme çabaları sonuçsuz kalmış ve konu unutulmuştur. 2001'de Türkiye Futbol Federasyonu'nun 5 şampiyonluğa 1 yıldız takma hakkı uygulaması ortaya çıkınca Beşiktaş bu şampiyonlukların sayılıp sayılmaması için UEFA'ya da başvurarak o yıllarda federasyonun takımı "şampiyon" ünvanıyla UEFA'ya bildirdiklerini belgeledi. 2002'de TFF "Türkiye 1.Liginin başladığı tarih TFF tarafından 1959 yılı olarak kabul edilmesine karşın, TFF Tahkim Kurulunun 09.05.2002 tarih, 2002/52E ve 2002/68K sayılı kararı tahtında BEŞİKTAŞ KULÜBÜNÜN 1956-1957 ve 1957-1958 sezonlarında Türkiye Ligi şampiyonu olduğuna ve bu şampiyonlukların TFF Yıldız Kriterine dahil edileceğine karar verilmesi sebebi ile toplam şampiyonluk sayısı, toplam lig sezonu sayısından 2 fazladır. " açıklamasıyla Federasyon Kupası'nı lig olarak kabul etmeyip, şampiyonlukları kabul etmiştir.Profesyonel Ligler
Federasyon Kupası'nda sonra 1959'da "Milli Lig" adında son bir lig daha yapıldı. Bu lig ile beraber profesyonel Türkiye 1. Ligi kuruldu. Ligin ikinci sezonu olan 1959-60 sezonunda Andrea Kutik yönetimindeki Beşiktaş şampiyon oldu. İkinci ve üçüncülüklerle geçen birkaç sezon sonrası Yugoslav çalıştırıcı Ljubiša Spajić ile 65-66 ve 66-67 sezonlarında şampiyonluğu yakaladı. 1960ların sonu ve 1970'ler lig performansı bakımından Beşiktaş'ın en kötü dönemleri oldu. Beşincilik, altıncılık, dokuzunculuk (2 kere) ve hatta en kötü derece olan onbirincilik (2 kere) alındı. Bu dönemde alınan bir Türkiye Kupası, iki Başbakanlık Kupası, bir Cumhurbaşkanlığı kupası teselli oldu. 15 yıl sonraki şampiyonluk Yugoslav Đorđe Milić yönetiminde geldi. Anadolu'nun ilk şampiyonu Trabzon ile kıyasıya rekabet içinde geçen sezonun son maçına Beşiktaş rakibinin 1 puan önünde ve 4 averaj daha iyi girdi. Rakip Eskişhirspor'un da kümede kalması için kazanması gereken bir maçtı. Eskişehir'de oynanan maç 1-1 devam ederken dakika 76'da Beşiktaş gol atıp 2-1 öne geçti. Ancak sahaya atılan cisimler yüzünden hakem Talat Tokat maçı tatil etti ve Beşiktaş olaylı maçı hükmen 3-0 kazanarak şampiyon oldu. Beşinci ve dördüncü olunan iki sezondan sonra 1984-85'te şampiyonluk, averajla Fenerbahçe'ye kaybedildi. 1985-86'da ise Beşiktaş sonra haftaya Galatasaray'la aynı puanda ama daha iyi averajla girdi. Son hafta Beşiktaş da Galatasaray da maçlarını 1-0 kazandı ve Beşiktaş önceki sezon averajla kaptırdığı şampiyonluğu bu sezon averajla kazandı. Şampiyonluğun ertesinde Şampiyon Kulüpler Kupası 1986-87'ye katıldı. İlk turda Arnavut takımı Dinamo Tiran'ı eledi, ikinci turda Kıbrıs takımı APOEL maçlara çıkmayı reddedince çeyrek finale kaldı. Çeyrek finalde Dinamo Kiev'e 0-5 ve 0-2 yenilerek elendi ancak Şampiyon Kulüpler Kupası (ve Şampiyonlar Ligi) tarihindeki en iyi derecesine imza attı. 1980'lerde Beşiktaş'ın yarıştığı bir diğer turnuva ise Donanma Kupası oldu. İlk kez 1982 Şubat'ında düzenlenen kupada Beşiktaş üçüncü oldu. İkinci kez ve bu sefer lig formatında düzenlenen kupada ise averaj ile kupayı kaybetti. Ocak 1986'da son kez düzenlenen kupayı Beşiktaş ilk kez kazandı.Gordon Milne dönemi
1987 yılında başkan Süleyman Seba kariyeri oyunca İngiltere'de çalışmış, gençliğinde Liverpool'da top koşturmuş Gordon Milne'i göreve getirdi. İlk geldiği dönem Fulya Tesisleri'nde eksiklikler, takım şablonunda belirsizlikler vardı. Gordon Milne iki sezon üstüste ikinci oldu. Seba'nın istikrar adına onu görevde tutması ve kaçan şmapiyonlukların yarattığı hırs 1989-90 sezonunda şampiyonluğu getirdi. O sezon ayrıca Türkiye Kupası da kazanıldı. Aynı sezon Türkiye Süper Ligi'nin gelmiş geçmiş en farklı skoru olan 10-0'lık Adanademirspor galibiyeti ve efsanevi 5-1'lik Fenerbahçe galibiyeti alındı. Feyyaz Uçar, Metin Tekin, Ali Gültiken, Kadir Akbulut, Gökhan Keskin, Engin İpekoğlu, Ulvi Güveneroğlu, Recep Çetin, Mehmet Özdilek ve kaptan Rıza Çalımbay'ı bulunduran altın kadro; 1990-91 sezonunu da Fenerbahçe Stadı'ndaki Fenerbahçe galibiyetiyle şampiyon kapadı. 1991-92 sezonunda Beşiktaş; üstüste üçüncü kez şampiyon olan üçüncü takım ünvanını alırken Türkiye Süper Ligi'nde namağlup şampiyon olan ilk ve tek takım oldu. Son dakikalara kadar mücadele eden, kondisyonu iyi bir takım haline gelen Beşiktaş'ınGordon Milne dönemi
ndeki diğer başarılarıysa 2 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 1 Başbakanlık Kupası ve 4 TSYD Kupası oldu. 1989-90 sezonunda Beşiktaş tarihinin ikinci gol kralı, Feyyaz Uçar oldu. Ancak bu başarılara rağmen Milne'nin yurtdışında aldığı başarısız sonuçlar, camiayı rahatsız ediyordu. Bir diğer eleştirilen konu ise yabancı transferlerindeki problemlerdi. 1992-93 sezonunda takım, ikinci oldu. 1993-94 başında yaptığı başarısız Francesco Manessero ve Osvaldo Nartallo transferleri ve bunlardan komisyon aldığı iddiaları yönetimle arasında sorun çıkmasına sebep olmuş ve 1993-1994 sezonu ortasında görevinden ayrılmıştır.1990'lar
Beşiktaş 9. şampiyonluğuna Alman Christoph Daum yönetiminde 1994-95 sezonunda ulaşmıştır. Galatasaray'ın üstüste 4 şampiyonluk yaşadığı yılların üçünde Galatasaray'ın en büyük rakibi olmuş ve ikinciliği elde etmiştir. Bu dönemde UEFA Şampiyonlar Ligi 1997-98'e katılarak tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi'ne katıldı.2000'ler
Avrupa arenasına alışan Beşiktaş UEFA Şampiyonlar Ligi 2000-01'e katılmak için iki ön elemeyi geçti. AC Milan, Barcelona ve Leeds United'lı grupta sonuncu olsa da 3-0'lık Barcelona galibiyeti dikkat çekti. Ancak teknik direktör değişimlerinden dolayı istikrarı saklayamadı ve ligde başarılı olamadı.100. Yıl
2002-03 sezonu Beşiktaş JK'nin 100. yılını kutladığı ve dolayısıyla çok önemli bir sezondu. Teknik direktörlüğe Galatasaray'a Süper Kupa kazandırmış ve bir önceki sezon şampiyon yapmış Mircea Lucescu getirildi. 2003 Mart'ında yaşayan en yaşlı futbolcu Şeref Görkey ve eski golcülerden Feyyaz Uçar stattaki meşaleyi yakarak 100. yıl kutlamalarını başlattı. Sergen Yalçın'ın başını çektiği, Tayfur Havutçu, Antônio Carlos Zago, Federico Giunti, İlhan Mansız, Tümer Metin, Pascal Nouma gibi futbolcuların bulunduğu kadro Süper Lig 2002-03'ü kazandı. Aynı zamanda UEFA Kupası 2002-03'te çeyrek finale kadar çıkarak takımın Avrupa macerasında en önemli başarılarından birine imza attılar.O dönem lig şampiyonluğunda tek mağlubiyeti Diyarbakırspor'a karşı olmuştur.Son yıllar
2003-04 sezonunda da ikinci yarıya lider giren Beşiktaş, Samsunspor maçında gördüğü kırmızı kartlar yüzünden hükmen mağlup olup düşme trendine girdi. İlk yarı sonunda farklı önde götürdüğü ligi Fenerbahçe'ye kaptıran Beşiktaş'ta önce başkan Serdar Bilgili, sonra da teknik direktör Mircea Lucescu; hakem hatalarıyla şampiyonluğun kaybettirildiğini öne sürerek istifa etti.2008 ve 2009'da arka arkaya gelen Liverpool ve Metalist faciaları, teknik direktör Ertuğrul Sağlam'ın sonunu getirdi. Yıldırım Demirören zamanında da teknik adam ve istikrar problemleri yaşansa da 2006 ve 2007 yıllarında Türkiye Kupası, Mustafa Denizli yönetiminde de 2008-09 sezonunda hem lig şampiyonluğu hem de Türkiye Kupası kazanıldı. Süper Lig 2010-2011 Transfer Dönemi'nde ünlü futbolcular Ricardo Quaresma, Guti, Simão, Almeida ile Fernandes'in transfer edilmesi ve ayrıca teknik direktörlüğe Mustafa Denizli'nin yerine ünlü teknik direktör Bernd Schuster getirilmesiyle son yıllarda Beşiktaş, dünyaya sesini bu ünlü oyuncuları ve teknik direktörü kadrosuna katarak duyurdu.Fakat işler pekte yolunda gitmedi ligde alınan kötü sonuçlar ve avrupada alınan 4-1 ve 4-0'lık Dinamo kiev maçları sonucunda Bernd Schuster istifa etti yerineTayfur Havutçu getirildi.Türkiye şike iddalarıyla çalkalanırken yeni teknik direktör Tayfur Havutçu, Serdal Adalı, Ahmet Ateş tutuklanarak metris cezaevine gönderilmesi sebebiyle göreve vekaleten Carlos Carvalhal geçirildi. 2012 yılında Yıldırım Demirören'in TFF'ye başkan olmasından sonra büyük maddi sorunlar yaşamaya başlayan Beşiktaş, Fikret Orman başkanlığa seçilmesinden sonra takımın başına teknik direktör Samet Aybaba getirilmiştir.16.06.2013 tarihinde Fikret Orman 2. kez başkanlığa seçilmiştir.Samet Aybaba ile yollar ayırılarak teknik direktörlük görevine Slaven Bilić getirilmiş, sportif futbol direktörü ise Önder Özen olmuştur. Beşiktaş ve Milli Takım Beşiktaş, Türkiye Milli Futbol Takımı'na ilk kez 16 Kasım 1924'te Moskova'da FIFA'nın özel izniyle oynanan SSCB hazırlık maçında futbolcu verdi. Beşiktaş'ı temsilen kadroda Refik Osman Top yer aldı. Milli Takım'da gol atan ilk Beşiktaşlı futbolcu Hakkı Yeten oldu. Balkan Şampiyonası'nda Bulgaristan'a 5-1 yenilen takımın tek golünü Yeten kaydetti. 12 Temmuz 1936'da oynanan hazırlık maçında Türkiye ve Yugoslavya 3-3 berabere kalırken, Beşiktaşlı Hüsnü Savman Türkiye'ye kaptanlık yapan ilk Beşiktaşlı oldu. Türkiye 1954 FIFA Dünya Kupası'na katılırken, teknik direktör Sandro Puppo, kadroya Beşiktaş'tan Coşkun Taş ve Ahmet Berman'ı aldı. Coşkun Taş, bir maçta 90 dakika forma giyerek Dünya Kupası'nda forma giyen ilk Beşiktaşlı futbolcu oldu. 2002 Dünya Kupası kadrosunda ise Beşiktaş'tan Tayfur Havutçu ve İlhan Mansız yer aldı. İki futbolcu da turnuvada forma giydi. İlhan Mansız, çeyrek final maçında attığı altın gol ile Türkiye'nin yarı finale çıkmasını sağladı ve uluslararası turnuvalarda ilk gol atan Beşiktaşlı futbolcu oldu. Mansız, üçüncülük maçında 2 gol daha kaydetti. 2003 Konfederasyon Kupası'nda ise kadrodaki Beşiktaşlılar, İbrahim Üzülmez ve Ahmet Yıldırım oldu. Beşiktaş, Türkiye'nin katıldığı üç Avrupa Şampiyonası'nda da Türkiye'ye futbolcu verdi. Euro 1996'da Beşiktaş'ı Alpay Özalan, Sergen Yalçın, Recep Çetin ve Ertuğrul Sağlam temsil etti. Sağlam dışındakiler turnuvada forma giydi. Recep Çetin, Danimarka maçında takım kaptanlığı da yaptı. Euro 2000'de ise kadroda Tayfur Havutçu, Fevzi Tuncay ve Ayhan Akman vardı. Sadece Havutçu, turnuvada forma şansı bulabildi. Euro 2008'de kadroda Beşiktaş'tan Rüştü Reçber ve Gökhan Zan yer aldı. İkisi de çeyrek final ve yarı final maçlarında ilk 11'de sahaya çıktı. Rüştü Reçber, Almanya'yla oynanan yarı final maçında sahaya takım kaptanı oalrak çıkmıştır. Beşiktaş, sadece Türk milli takımına oyuncu kazandırmadı. Büyük uluslararası turnuvalarda Beşiktaş forması giyen yabancı oyuncular da bu turnuvalarda ülkelerini temsil ettiler. Euro 1996'da Stefan Kuntz ve Marijan Mrmić, 1998 FIFA Dünya Kupası'nda Daniel Amokachi, Zlatko Yankov ve Mrmiç, 2002 FIFA Dünya Kupası'nda Zoubeir Baya ve 2010 FIFA Dünya Kupası'nda Filip Hološko ve Rodrigo Tello ülkelerini temsil etti. 16 Mayıs 1952'de oynanan Akdeniz Kupası maçında Türkiye Ümit Milli Futbol Takımı'nın Yunanistan ile oynayacağı Akdeniz Kupası maçında milli takımı temsil etme hakkı, Beşiktaş'a verilmiştir. Beşiktaş, bu hakka rağmen kadrosuna rakipleri Galatasaray ve Fenerbahçe'den de futbolcular katmış ve sahaya öyle çıkmıştır. Beşiktaş, Türkiye'yi temsil etme hakkını kazandıktan sonra Türkiye Futbol Federasyonu tarafından logosunda bulunan ay-yıldız amblemini taşıma hakkına sahip olmuştur. ==Beşiktaş Formalar2008-2009 sezonu formaları Üretici: UmbroSponsor: Cola Turka (göğüs reklamı)
2009-2010 sezonu formaları
Üretici: AdidasSponsor: Cola Turka (göğüs reklamı), Avea (Kol reklamı)
2010-2011 sezonu formaları
Üretici: AdidasSponsor: Cola Turka (göğüs reklamı), Avea (Kol reklamı)
2011-2012 sezonu formaları
Üretici: AdidasSponsor: Toyota (göğüs reklamı), Avea (Kol reklamı), Ülker (sırt reklamı)
2012-2013 sezonu formaları
Üretici: AdidasSponsor: Toyota (göğüs reklamı), Avea (Kol reklamı), Ülker (sırt reklamı) == Taraftar == Beşiktaş takımının fanatik grubu Çarşı'dır. Beşiktaş'ın başarılarında taraftarının da büyük bir emeği vardır. Grup 2007'de oynanan Liverpool maçında desibel rekoru kırmıştır. Tribün performanslarıyla Çarşı grubu, dünyanın en ünlü taraftar gruplarının arasındadır. == Güncel kadro ==