Müslümanlığı kabul ederek Sadrettin Nihat adını alan ve Osmanlı hizmetine giren Polonyalı bir babanın (Sadrettin Nihat Paşa) ve İngiliz bir annenin oğlu olarak 1862'de Midilli'de doğdu.
1882'de Osmanlı Devletinin Bulgaristan Komiserliği'ne Fransızca mütercimi olarak atandı. Bu dönemde kendisi de müslüman olmayı seçti ve adını Ahmet Rüstem olarak değiştirdi. 1886'da ABD'ye konsolos olarak atandı. Oradaki meslektaşlarının yolsuzluklarını Babıali'ye şikayet etti. Şikayeti dikkate alınmayınca istifa edip Londra'ya geçti (1903). Oradan İskenderiye'ye geçip 1908'e kadar Mısır'da gazetecilik yaptı. 1909'da ABD'ye maslahatgüzar olarak gönderildi. Ertesi yıl Paris elçiliğindeki bir yolsuzluğu soruşturmakla görevlendirildi. 1911'de Çetine (Karadağ) Büyükelçisi olarak görevlendirildi. 1912'de Balkan Savaşı çıkınca er olarak Osmanlı ordusuna gönüllü yazıldı. 1914'te Vaşington Büyükelçiliğine atandı. 1915'te Amerikan basınında Ermeni Tehciri konusundaki yayınlara karşı gazetelere gönderdiği yazılar ve verdiği demeçlerde İngiliz ve Fransız sömürgelerinde yerlilere, Çarlık Rusyası ve Avusturya'da azınlıklara karşı uygulanan baskı ve işkencelerden örnekler verdi. ABD'nin zencilere karşı tutumuna, Filipinlerde halka yaptığı baskıyı anlatıp Türkiye'de bunların hiçbirisinin olmadığını belirtti. Bu demeçleri dönemin ABD Başkanı Wilson'u ve yönetimi kızdırdı. ABD Dışişleri Bakanlığı Rüstem Bey'in özür dilemesini istedi. Osmanlı Devletinin onurunu korumak için özür istemini reddeden Rüstem Bey ABD tarafından "istenmeyen kişi" ilan edildi ve ABD'yi terk etmesi istendi.
İstanbul'a döndükten sonra Adana Müdafai Hukuk Cemiyetinde görev aldı. Çağrılı olamadığı halde Sivas Kongresi'ne katıldı. Mustafa Kemal Paşa'nın dış siyaset danışmanlığını üstlendi. Heyeti Temsiliye danışmanı ve çevirmeni olarak Fransa temsilcileri ve Amerikalı General Harford ile yapılan görüşmelere katıldı. Sivas'ta kolordu komutanları toplantısından sonra hazırlanan tutanağı o da imzaladı. Mustafa Kemal ile birlikte Ankara'ya geldi. Meclisi Mebusan seçimlerinde Ankara milletvekili seçilerek İstanbul'da Meclis-i Mebusan'a katıldı. Meclisi Mebusan İstanbul'un işgali ile dağıtılınca Ankara'ya dönerek TBMM'ne girdi.
Mustafa Kemal Paşa ve öteki Kurtuluş Savaşı önderleriyle birlikte Nemrut Mustafa Divanı olarak anılan Divanı Harp tarafından Ahmet Rüstem de idama mahkum edildi. 9 Eylül 1920'de milletvekilliğinden ayrılarak Avrupa'ya gitti. Mustafa Kemal Paşa'nın önerisiyle kendisine milletvekili maaşına denk bir maaş bağlandı. 1935 yılında 73 yaşında ölünceye kadar bu 150 liralık maaş ile geçindi. Bu arada, Türkçe'nin dışında 6 dil bilmenin avantajını kullanarak, yurt dışında da Avrupa gazetelerine Kurtuluş Savaşı'nı ve Türkiye Cumhuriyeti'ni savunan yazılar yazmayı sürdürdü.
Eserleri
- La Guerre Mondiale et la question turco-armenienne (1918)
- La Crise Proche-Orientale et la question des Détroits de Constantinople (1922)
- La Paix d'Orient et l'accord franco-turc, "L'Orient et Occident" (1922)