|harita =
|harita boyut =|harita açıklama = |lat_deg = |lat_min = |lat_sec = |lat_hem = K |lon_deg = |lon_min = |lon_sec = |lon_hem = D |rakım = |yüzölçümü = |nüfus = 758 |nüfus yoğunluğu = |nüfus_ref = [1] |nüfus_itibariyle = 2000 |alan kodu =0462 |posta kodu = 61940 |bölge = Karadeniz |il = Trabzon |ilçe = Çaykara
|Köy Muhtarı =Adil Ayal
|websitesi = [2]
Şahinkaya, Trabzon ilinin Çaykara ilçesine bağlı bir köydür.
Tarihi
13. ve 14. yüzyıllarda Akkoyunluların Vartan`daki Ermenileri Erzurum tarafına sürgün etmelerinden sonra, bugünkü Vartan Yaylasının aşağısındaki Vartan Köyüne yerleştikleri söylenir. Dolayısıyla Şurluların Vartan`daki Akkoyunlular`dan olduğu hakkında bazı söylentiler vardır. Belgelere dayalı bir bilgi henüz bulunamamıştır. Ancak, Her üç köydeki (Şur, Şinek, Paçan) bazı ailelerin soy kütüklerinin bu yere(Vartan Köyüne)bağlanması dikkate alınacak olursa, söylentilerin doğru olduğuna kanaat getirebiliriz.1505 senesine ait Osmanlı Tahrir Defterlerinde, Sero(Siro) adıyla verilen, diğer adı Paçan olan köy, bugünkü Şur, Şinek, Paçan, Anoso, Harheş köylerini kapsayan bir köydü. Daha sonraki Tahrir Defterlerinde Sero(Paçan) diye anılan bu köy, "Paçan(Maraşlı), Şinek(Ataköy), Anoso (Çambaşı), Harheş(Çamlıbel), Şur(Şahinkaya)" adlarıyla 6 ayrı köy halinde yeniden yapılandırılmıştır.1705 yılında padişah fermanıyla Gürcistan`daki Anakalesi`ne sürgün edilen Of`un 7 köyü(Zeno, Kadahor, Holo, Paçan(Siro), Fotinos ve Kondu) içinde Şur köyü de vardır. Sürgün edilen 1000 hanelik "Surajin kafilesi" içinde Şurluların olduğu, Osmanlı Şeriye Sicillerinde yer almaktadır.Şur köyünün yönetiminde herkesçe bilinen otoriter bir özellik vardı. Çevre köyler tarafından "Şur Zakkonu" olarak adlandırılan bu yönetim, Çaykara Tarihine de "Şur Kanunları" olarak geçmiştir. Bu yönetimde kesin kurallar vardı. Suç işleyenlerin cezalarını, köy yönetimi veya köyün ileri gelenleri verirdi. Yürürlükte olan yasalar köy yasalarıydı. Şahinkaya köyünün ilk adı Paçan(Siro) idi. Daha sonraları Şur ve 1964 yılından itibaren de Şahinkaya olarak kayıtlara geçti. 1915 yılında İttihat ve Terakki yönetiminde Başkumandan Vekili Enver Paşa, Osmanlı topraklarındaki Türkçe olmayan yer adlarının Türkçeleştirilmesi amacıyla bir ferman yayımladı.. Bu fermanla, Trabzon Valiliğinin verdiği yer adlarını Türkçeleştirme ile ilgili cevapta, Sero(Şur) köyünün adı "Akarca" olarak bildirildi. Fakat bu isim Başbakanlıkça benimsenmedi ve köyün adı yine Şur olarak kaldı. 1964 yılında yer adlarını Türkçeleştirme yasası gereğince köyün adı, batısında bulunan şahin görünümündeki kayalıklardan esinlenilerek Şahinkaya olarak belirlendi.
Kültür
Şahinkayalı gelenek ve göreneklerine bağlı olarak yaşar. Bu geleneklerini hem düğünlerinde hem cenazelerinde hem de bayramlarında görmek mümkündür. Bayramlarda köy nüfusu 2-3 katına çıkar. Gurbette olan Şahinkayalı köydeki yakınlarını ve mezarlıklarını ziyaret etmek için köye akın eder. Normal zamanlarda 5-10 kişiyle kılınan namazlar bayramlarda 300-400 kişiye çıkar. Bayramlarda bayram namazı sonrası cami avlusunda bayramlaşma yapılır. Yaşlısı genci bu merasime katılır. Bayramlaşma bittikten sonra mezarlıklar ziyaret edilir. Eve gelen erkeklerin bayramını önce hanımları kutlarlar. Daha sonra komşular ziyaret edilir.Cenazelerimizin defin işlemi köy dışında olan tanıdıklar ve akrabaların yetişmesine göre ayarlanır. Dışarıdan gelen gözü yaşlı cenaze yakınlarının, cenaze evine girmesiyle feryatlar yükselir. Cenaze evinde yemek pişmez. Konu komşu cenaze evine yemek taşımak için seferber olur. Defin işlemi tamamlandıktan sonra, cenazeye katılan misafirler evlerine dağılırken, Şahinkayalılar gece geç saatlere kadar cenaze evinde kalarak, gözü yaşlı cenaze sahiplerinin ağıtlarına ve üzüntülerine ortak olurlar.
Şahinkayalının düğünleri bir başka olur. Düğün gecesi düğün sahibinin evine toplanan köylüler önce yemeklerini yerler. Yemek yeme işi bittikten sonra kemençe eşliğine horonlar oynanır maniler söylenirdi. Gecenin ilerleyen saatlerinde yaşlılar adına `vay beni` dedikleri oyunu oynarlardı. Daha sonra yaşlısı-genci, erkeği-kızı beraberce horon oynarlardı. Bu horonlar `düz horon, atlama, sallama ve altı ayak` diye adlandırılırdı.
Teknolojinin gelişmesiyle beraber köy düğünleri, köy evlerinden, düğün salonlarına taşındı. Bu durum, folklor kültürümüzü az da olsa etkiledi. Artık, düğün salonlarından, eski köy düğünlerinin tadı alınamıyor. Ama Şahinkayalı, köy düğün kültürünü, düğün salonlarına da aynen taşımasını bildi. Bu da Şahinkayalının kültürüne ne kadar bağlı olduğunu göstermektedir.YEMEKLERİMİZ TAZE FASULYE Zeytinyağlı taze fasulye bilinen yöntemlerle pişirilir. Laz bölgesinde ceviz ve sarmısak öğütülerek yemeğin içine dökülür. kirza ile fasulye ile birlikte ezilir. Çok bulamaç haline getirilmez. "katsakuyi" adı verilen acı siyah erik marmeladından çok az miktarda mayhoşluk versin diye ilave edilir. Lazlar bu yemeğe "qvaneyi" adını verirle HAMSİ KAYGANA (KARGANA): Mısır unu, buğday unu tuzlanmış hamsi, maydanoz, süt, yumurta, yağ ve tuz. Tüm bu maddeler doğranarak inceltilir. Biraz sıvı yağla ağır ateşte suyunu çekene kadar pişirilir. Laz bölgesinde maydanoz yerine "kinzi" adı verilen kokulu yöresel bir ot kullanılıp kayganaya süt konulmaz yerine domates ile sivri biber ilave edilir ve kargana adı verilir. Köylerde toprak zeminli mutfaktaki ateşin üzerine üç saç ayağı kurulur. Bunun üzerinde pilaki de pişirilirmiş. Yemeğin üzeri incir yapraklarıyla örtülür, bu yaprakların üzerine köz konularak yukarıdan da ısınması sağlanırmış KESME MAKARNA: Makarna tavaya konulur üzerine azıcık su serpilir kısık ateşte bir süre pişirilir. Daha sonra üzerine tereyağı ilave edilir. 3-5 dakika sonra servise hazır vaziyete gelir MISIR EKMEÄİ: Suyla mısır ununu yoğurun. İçine yeterince tuz koyun. Bir tepsinin tabanını yağlayın ve yoğrulmuş hamuru tepsinin içine yayın. Fırında ustu kızarıncaya kadar pişirin. KUYMAK/ MUHLAMA/ HAVİTSİ: Laz usulü muhlama: Unu tereyağı ile yakmadan kavurun. Kuşmer peynirini iyice ufaladıktan sonra ekleyip sürekli karıştırarak eritin. Peynir tamamen eriyince 1,5 su bardağı suyu yavaş yavaş karıştırarak ekleyin. Koyu muhallebi kıvamına getirin. Sıcak servis yapın. Hemşin Usulü muhlama: Mısır Unu yerine buğday unu kullanılarak ya da ikisini birbiriyle karıştırtırılarak yapılır. Diğer yörelerin muhlamalarından farklı olarak içine yumurta kırılır, kaymaklı süt eklenir ve soğan rendelenir LAHANA SARMA: Karalahana yaprakları haşlanır, suyu atılır. 2. su ile tekrar haşlanır, çıkarılıp sudan geçirilir. Parça et satırla küçük parçalara ayrılır. İçine soğan, domates, maydanoz, karabiber, tuz, pirinç yoğrularak yapraklara sarılır. Yeniden pişirilir. Trabzon`da yakın zamana kadar pirinç yerine mısır yarması (şoromul adı verilen el değirmeninde kabaca öğütülmüş mısır taneleri) kullanılırdı. Tencerenin dibine yemeğe lezzet vermesi için büyük etli kemik parçaları konulurdu. LAHANA TURŞUSU: Haşlanan lahanalar, bidonlara su, sarmasak ve acı biberle birlikte doldurulur. İki hafta bekletildikten sonra soğanla kavrularak yenilir. * Batı Trabzon, Ordu, Giresun LAHANA KAVURMASI: Lahanalar yıkanıp haşlanır, suyu dökülür. Trabzon yağı ile bir miktar içyağı bir sahanda eritilir ve bol miktarda soğanla kavrulur. Haşlanmış barbunya fasulyesi, tuz ve biber ilave edilip kavurmaya devam edildikten sonra en son lahana katılır. Kısa bir süre daha karıştırdıktan sonra sıcak olarak yenilir.*Tüm Karadeniz bölgesinde, farklı isimler ve küçük farklılıklarla yenilir MISIR ÇORBASI: Aksamdan suya bırakılan kirik mısır ve fasulye sabahleyin haşlanır. Bir tencereye su konularak kaynatılır. Hazırlanan malzemeler kaynayan suya katılır. Piştikten sonra dinlenmeye bırakılır. Ayrı bir kapta hazırlanan ayranın içine pismiş kırma mısır ve fasulye karışımı konulur. Servis yapılacağı sırada yağ eritilerek yemeğin üzerine dökülür. Nane ve tuz ilave edilir HAŞİL: Çaykara civarında Havitz adı verilir. Trabzon tümü ve Giresun sahil ve Rize`nin batı sahil kesiminde yapılır. Kaşar peynirine benzeyen "Televe" peyniri değil minci (Trabzon tuzlu ve kokulu çökelek peyniri) kullanılır. Un yağla kavrulmaz. Yağ eritildikten sonra minci ilave edilir, peynir hafif eriyince yağ yanmadan su eklenir. Daha sonra mısır unu yavaş yavaş karıştıralarak eklenir. Fokurdamaya başlayınca karıştırma işlemi bırakılır ve tereyağının kuymağın üstünde birikmesi beklenir, sıcak servis yapılır
Coğrafya
Trabzon iline 77 km, Çaykara ilçesine 3 km uzaklıktadır.Şahinkaya köyü arazi bakımından Trabzon ilinin en büyük köyüdür. Çaykara`dan başlayarak Solaklı deresinin kuzey-güney istikametinde uzanır. Doğusunda Koldere , Maraşlı ve Eğridere köyleri, batısında Ormancık ve Çayırbaşı köyleri ile Sultanmurat yaylası, kuzeyinde Çaykara ilçesi ile Akdoğan köyü, güneyinde ise Ataköy beldesi vardır. Şahinkaya Köyü dağınık bir yerleşim yapısına sahiptir. 12 mahallesinin oluşu (Hurmalık, Madensuyu) bu dağınık yerleşmenin en güzel kanıtıdır. Şahinkaya köyü genelde engebeli bir araziye sahiptir.En yüksek tepesi Şahinkaya tepesidir. Bu tepe kuzeyden güneye doğru uzanır. Şahinkaya tepesinin altında mezirelikler yer alır. Bölge yağmurlu olduğu için yeşilin her tonunu barındıran orman ağaçlarının her türü için uygun bir ortam özelliği gösterir. Ormanlık bölgelerin önemli bir bölümü köylü tarafından, kendi ihtiyaçlarını gidermek amacıyla korunup kullanıldığından “Koruk” adını almıştır. Son yıllarda, köyümüz sürekli göç verdiği için, koruluk özelliği taşıyan arazi giderek çoğalmaktadır. Şahinkaya genelinde ılıman Karadeniz iklimi hakimdir. Her mevsimde görülen yağmurlar kış aylarında kara dönüşür. Kış soğukları ilçe merkezlerinden ve alçak bölgelerden çok yüksek kesimlerde etkilidir. Yüksek bölgelerde güneyden karasal iklim etkisiyle oluşan rüzgarlar soğukların artmasına neden olur Bölgedeki rüzgar olayları iklimi etkiler. Kuzeyden esen rüzgarlar mart, nisan, mayıs, haziran, temmuz, ağustos, eylül ve ekim aylarında hava sıcaklığını düşürür. Rüzgarların dinmesinden sonra genellikle yağmur başlar. Yağışların en yoğun olduğu zamanlar sonbahar ve kış mevsimleridir
İklim
Köyün iklimi, Karadeniz iklimi etki alanı içerisindedir.Nüfus
|-
Yıllara göre köy nüfus verileri | |||
---|---|---|---|
2007 | |||
2000 | 758 | 1997 | 2114 |
Ekonomi
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.Şahinkaya Köyü halkı önceleri geçimini çay, fındık, mısır ve hayvancılıktan karşılamaktaydı. Ekili arazinin az oluşu ve nüfusunun fazla oluşu nedeniyle insanlar geçimlerini sağlayabilmek için 70`li yılların başında gurbet hayatıyla tanışmaya başladılar. İstanbul`a, İzmir`e, Samsun`a ve Türkiye`nin hemen hemen bütün illerine yerleşmişlerdir. Türkiye`nin hangi köşesine giderseniz gidin kesin bir sıla özlemi duyan Şahinkayalıya rastlarsınız. Türkiye`nin dışında başta Almanya olmak üzere Fransa, Hollanda, Yunanistan, Suudi Arabistan ve son zamanlarda Rusya`ya işçi olarak çalışmaya gitmişlerdir. Buralardan kazandıklarını geride gözü yaşlı bıraktıkları ailelerine göndererek, ekonomilerine katkı sağlamışlardır. Bunların dışında 70`li yılların başında sel felaketleri nedeniyle Gökçeada ve Kırıkhan`a çok sayıda Şahinkayalı iskan olarak yerleştirilmiştir. Bu kişiler köylerini unutmamış her vesileyle köylerine ve ailelerine ekonomik katkı sağlamıştır. Şu anda Şahinkaya Köyünde yaşayanlar geçimlerini gurbette olan ailelerinde gelen para ile memur olan çocuklarının kazançlarıyla, açmış oldukları ticarethaneleriyle ve az da olsa, topraktan ve hayvancılıktan elde ettikleri gelirleriyle sağlamaktadırlar. Şahinkaya`da şu an fındık, mısır ve çay üretimi yapılmaktadırÇAY
Şahinkaya köyünün aşağı kısımlarında çay yetiştiriciliği yapılmaktadır. Küçük ölçekte de olsa yetiştirilen çay önemli bir gelir kaynağı olarak göze çarpmaktadır.
FINDIK
Bölgenin en önemli artımsal örünüdür. Rakımı yüksek ve sıcaklıkların düşük olduğu bölgelerde fındık üretimi yapılmaktadır. Fındık çoğu ailenin geçim kaynağı olarak göze çarpar.
MISIR
Şahinkaya köyünde hemen hemen her aile tarlasında mısır eker. Köylünün ana tarım ürünlerinin içinde mısır en başta gelir. Fakat mısır, ticari üründen çok temel besin kaynağı olarak kullanılır.
HAYVANCILIK
Köyümüzde hem küçük hem de büyük baş hayvan besiciliği yapılmaktadır. Köyde kalan hemen hemen tüm aileler bir veya iki büyük baş hayvan beslemektedir. Bazı aileler büyük baş hayvancılığın yanında küçük baş hayvancılık da yapmaktadırlar
ARICILIK
Köyümüzde arıcılığın geçmişi çok eskiye dayanır. Çiçeği bol Kuşmer yaylası balıyla ünlüdür. Önceleri aile içi ihtiyaç gözetilerek yapılan arıcılık, şimdilerde ticari bir geçim kaynağı olmuştur.
BALIKÇILIK Son zamanlarda yöremizde başta uzungöl olmak üzere alaabalık üretimi yapılmaktadır.
Muhtarlık
Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır.Seçildikleri yıllara göre köy muhtarları:
2004 - Adil Ayal
1999 -
1994 -
1989 -
1984 -
Altyapı bilgileri
Köyde ilköğretim okulu vardır. Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. Ptt şubesi yoktur ancak ptt acentesi vardır. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.Linkler
köy-taslak Çaykara belde ve köyleri