Şahabeddin Sühreverdi Maktül

Kısaca: Şahabeddin Sühreverdî Maktûl veya tüm isim ve künyesiyle Ebu'l-Fütûh Şahabeddin Yahya bin Habeş bin Emîrek Sühreverdî Maktûl (1115-1191), ünlü İslam filozofu ve işrakilik isimli fikrî akımın kurucusu. ...devamı ☟

Şahabeddin Sühreverdi Maktul veya tüm isim ve künyesiyle Ebu'l-Fütuh Şahabeddin Yahya bin Habeş bin Emirek Sühreverdi Maktul (1115-1191), ünlü İslam filozofu ve işrakilik isimli fikri akımın kurucusu.

Hayatı

Asıl adı Yahya bin Habeş bin Emirek olan Sühreverdi'nin Türk olduğu tahmin edilse de bu kesin değildir. Birçok konudaki bilgisi nedeniyle Şihab yıldızından esinlenerek Şahabeddin veya Şihabeddin olarak anılmış,Sühreverd'de doğduğu içinse Sühreverdi olarak anılmıştır. İdam ettirilerek öldürüldüğü için daha sonra künyesine Sühreverdi'nin ardından Maktul de eklenmiştir. Ebu'l-Fütuh diye anılması ruhani hayatının derinliği ve bu konudaki çalışmaları nedeniyle olmuştur. Çağdaşı ve akrabası olan bir diğer önemli isim Şihabeddin Ömer Sühreverdi'dir, bu iki şahsın ayrıştırılabilmesi Maktul künyesi ile anılmasına özen gösterilir.

Eğitiminin ilk yıllarında Sühreverdi Meşşai ekole yakınlık duymuş, bu konuda kendisini geliştirmiş ve bazı eserler kaleme almıştır. İlk zamanlardaki bu eğilimini daha sonra kendi felsefesi olan işrakiliğe dair yazdığı eserlerde de belirtmiştir. (1) Eğitimini tamamladıktan sonra birçok bölgeyi ziyarete gitti ve dönemin bazı önemli isimleriyle fikir alış verişinde bulundu. Bu sıralarda felsefesinin temelini oluşturacak çeşitli deneyimler yaşadığını açıklamıştır. Yine bu sıralarda adı duyulmuştu, saray çevrelerine yakınlaşmıştı ve birçok önemli devlet adamına ders verdi.

Anadolu'da yıldızı parlamaya başlayan Sühreverdi'nin başarısı çeşitli kimselerin ona karşı çıkmasına yol açmış ve sonuç olarak öldürülmesi gerektiğini savunan birçok kişi ortaya çıkmıştı. Sonunda bir Halep fakihlerinin kararıyla Sühreverdi 1191'de idam edildi.

Düşüncesi

İşrakiliğe etki eden kaynaklar hakkında farklı görüşler mevcut olsa da, esasları itibariyle Yeni Eflantunculuğa dayanır. Metod bakımından işrakiliğin Meşşailikten ve Aristo geleneğine dayanan diğer felsefi akımlardan farklı en büyük özelliği akıl yolu ile hakikate ulaşılamayacağı, hakikate ulaşmanın tek yolunun bir tür manevi sezgicilik olduğu düşüncesidir. İşrakiliğe göre hakikate ancak kalb ve işrak ile erişilebilir. İşrakiliğin, düşünsel planda meşşai gelenek ile sufi gelenek arasında bir yerde olduğu söylenebilir. Sufi gelenekten farklı olarak işrakilik cezb ve sekri kabul etmez.

İşrak, hem bu felsefenin temel taşını oluşturur hem de felsefeye adını verir. Arapça bir sözcük olan işrak "Doğu, aydınlıkla ilgili, ışıkla ilgili" anlamlarına sahiptir.

Sühreverdi alemi dikey bir düzlemde açıklar, onun bu yön sisteminde Doğu maddiyetten tamamen sıyrılmış saf ışık ve meleklerin mekanı; Batı ise maddiyetin dünyasıdır. Bu iki yönün tam ortasında ışık ile karanlığın birleştiği noktadır. Bu kutsi yön - kutsi düzen düşüncesi büyük oranda Antik Pers kaynaklarından etkilenmiştir.

Sühreverdi ışığı, nur, hakikatin cevheri olarak tanımlamıştır. Ona göre kavrama ışığın bir şuur aydınlığı oluşturmasıyla oluşur ve eşyayı kavramamızı sağlayan ışıktır. Fakat doğrudan ışık ile hasıl olan bilgi, Tanrı katından geldiği için, insanüstüdür. Böylece eğer birisi o bilgiye erişebilirse, keramet gösterip, varlık ve olaylara müdahale edebilir; o kişi için gizlilik perdesi kalkmıştır. Bu açılardan işrakilik sufi geleneğe yaklaşır. İşrakilikte akıl dışı sezgi - manevi sezgi farklı yerlerde farklı anlamlarda kullanılmıştır.

Sühreverdi'nin bu düşünceleri Sünni çevrelerce ve belli başlı itikad mezheplerince, İslam akidesine ters düştüğü gerekçesiyle tenkit edilmiş ve din dışı sayılmıştır.

Sühreverdi, rasyonel düşünme ile sezgisel düşünmeyi kendi felsefesinde bir araya getirmiştir. Rasyonel bilgi önemlidir hatta onunla sezgisel bilgiye yaklaşma imkanı da bulunmaktadır ama tek başına rasyonel bilgi yeterli değildir, çünkü varlık bizim rasyonel kalıplarımızın çok ötesindedir.

Felsefe tarihi kavramı Sühreverdi ve ekolünün büyük ilgisini çekmiştir. Sühreverdi felsefeyi rasyonel sistemleştirmeden ziyade Hikmet ile bir tutar. Felsefe Platon ve Aristo ile başlamaz, aksine onlarla biter. Aristo hikmeti rasyonel bir kalıp içerisine sokarak perspektifini sınırlamış ve onu ilk dönem bilgelerinin birleştirici hikmetinden ayırmış oldu. İşraki görüşüne göre, Hermes veya İdris peygamber, felsefenin babasıdır ve onu vahiy olarak almıştır. İdris'i, Yunanistan ve İran'daki bilgeler ve daha önceki uygarlıkların hikmetini kendisinde birleştiren İslam bilgeleri izler.

Sühreverdi ayrıca, Zerdüşt öğretinin (özellikle de melekler bilimi (angeology) ve nur ile karanlığın sembolize edilmesi konusunda) etkisinde kalmıştır. Kadim Zerdüşt bilgelerinin hikmetini, Hermes'inki ile, dolayısıyla da başta Pisagor ve Platon olmak üzere Aristo öncesi filozofların hikmetiyle aynı görmüştür. Sonuçta da kadim Mısır, Kildani ve Sabii doktrinlerinden geriye kalanlarla Helenist matris içerisinde birleşen Hermetisizmin engin geleneğinden etkilenmiştir. Sühreverdi'yi etkileyen diğer bir kaynak da Sufi hikmetidir. Özellikle de, sık sık bahsettiği Hallac'dan ve Gazali'den çok şey almıştır.

İnsanın Doğası

Sühreverdi beden ve ruh arasındaki geleneksel ayırıma inanmaktadır. Beden onun için karanlığı ruh ise ışığı temsil eder ve ruh manevi faziletlerle kuvvetlenir ve beden de oruç, uykuya muhalefet yoluyla zayıflatılırsa ruh özgürlüğüne kavuşur ve manevi dünya ile temas kurar. (3)

Eserleri

Kısa ve çalkantılı hayatının aksine Sühreverdi'nin eserleri çok fazladır. Bunlardan bazıları kaybolmuş, birkaçı basılmış, geri kalanı da elyazmaları halinde İran, Hindistan ve Türkiye'deki kütüphanelerde bulunmaktadır. Kendisinden önce gelen İbn Sina ve Gazali'nin aksine eserlerinin hiçbiri Latince'ye çevrilmediğinden Batı dünyasında tanınmamıştır. Sühreverdi'nin eserlerinden yaklaşık elli tanesi, çeşitli tarih ve biyografi kitablarında bize ulaşmıştır. Bunlar, şu şekilde beş sınıfa ayrılabilirler:

1- Dört büyük doktrinel inceleme: ilk üçü belirli değişikliklerle Aristo felsefesiyel (meşşai) ilgili, sonuncu ise işraki hikmet hakkındadır. hepsi Arapça olan bu eserler, Telvihat, Mukavvemat, Mutarahat ve Hikmet el-İşrak 'dir. 2- Heyakil el-Nur, el-Alvah el-İmadiye, Pertev-Name, İtikad el-Hukema el-Lemahat, Yezdan Şinaht ve Bustan el-Kulub gibi daha kısa doktrinel risaleler. Kısmen Arapça, kısmen de Farsça olan bu eserler, daha geniş risalelerin özel konularını açıklarlar.

3- Sembolik dilde yazılmış ve saliklerin ma'rifet ve işrake yolculuklarını tasvir eden seyr ü süluk hikayeleri. Tamamı Farsça yazılmış olan bu kısa eserler, Akl-i Surh, Avaz-i Per-i Cebrail, el-Gurbet el-Garbiyye (Arapçası da vardır), Lugat-i Muran, risale fi'l-Mirac, Risale fil Halat el-Tufuliyye, Ruzi ba Cemaat-i Sufiyan ve Safir-i Simurg'dan ibarettir.

4- İbn Sina'nın Risale el-Ta'ir'inin Farsçaya tercümesi, İbn Sina'nın İşarat ve Tenbihat'ının Farsça şerhi gibi filozofların eserlerinin inisiyatik metinleriyle kutsal metinlerin şerhleri ve transkripsiyonları. Ayrıca İbn Sina'ınn Risalet el-Işk isimli eserine ve Kur'an ve hadis üzerine yorumlarına dayanan Risale fi Hakikat el-Işk adlı eser de bu gruba dahildir.

5- Şehrezuri'nin el-Varidat ve'l-Takdisat diye adlandırdığı dua ve zikirler.

Sufi hikmetiyle, Hermetisizm, Pisagor, Platon, Aristo ve Zerdüşt felsefelerini diğer bazı unsurlarla birleştiren bu eserler ve ve çok sayıdaki şerhleri, son yedi yüzyıl boyunca, İşrak geleneğinin özünü teşkil etmiştir..(4)

Başlıca Eserleri

  • Hikmet'ül-İşrak
  • Pertev-Name
  • Heyakilu'n-Nur
  • Elvahu'l-İmadiyye

    Türkçe'de İşrakilik

    * Nur Heykelleri, Çeviren: Saffet Yetkin, MEB Dünya Edebiyatından Tercümeler, Şark-İslam Klasikleri,1949.
  • Kıssatu'l-Gurbeti'l-Garbiyye: Çevirisi: İsmail Yakıt, "Ruhun Yolculuğu" Felsefe Arkivi İçinde İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 1987, Sayı: 26
  • Risale Fi İ'tikadi'l-Hukema: Türkçe çevirisi: İsmail Yakıt, "Filozofların İnançları", Felsefe Arkivi İçinde İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi 1987, sayı: 26.
  • Yusuf Ziya Yörükhan, Şihabeddin Sühreverdi ve Nur Heykelleri, İnsan Yayınları, 1998.

    İngilizce'de İşrakilik

    * al-Suhrawardi Shihaboddin Yahya (1154-91) Hayakil al-nur (The Temples of Light), ed. M.A. Abu Rayyan, Cairo: al-Maktaba al-Tijariyyah al-Kubra, 1957. (Bu eser Sühreverdi'nin Nur Heykelleri adıyla Türkçe'ye çevirilen tek eseridir.)
  • (1183-91) Oeuvres philosophiques et mystiques, vols I and II, ed. H. Corbin, Tehran and Paris: Adrien-Maisonneuve, 1976; vol. III, ed. S.H. Nasr, Tehran and Paris: Adrien-Maisonneuve, 1977. (A vitally important collection of the basic principles of illuminationism. An English translation of some of the works in Volume 3 can be found in The Mystical and Visionary Treatises of Shihabuddin Yahya Suhrawardi, trans. W. Thackston, London: Octagon Press, 1982.)
  • Shihaboddin Yahya (1186-91) Kitab hikmat al-ishraq (The Philosophy of Illumination), trans H. Corbin, ed. and intro. C. Jambet, Le livre de la sagesse orientale: Kitab Hikmat al-Ishraq, Lagrasse: Verdier, 1986.
  • The Philosophy of Illumination, Trans. John Walbridge, Hossein Ziai , Brigham Young University (April 1, 2000)
  • The Mystical & Visionary Treatises of Suhrawardi, introduction and translation W. M.Thackston, Jr. Octagon Press, Limited (June 1982)
  • Amin Razavi, M. (1997) Suhrawardi and the School of Illumination, Richmond: Curzon.
  • Ziai, H. (1996) 'The Illuminationist Tradition', in S.H. Nasr and O. Leaman (eds) History of Islamic Philosophy, London: Routledge, ch. 29, 465-96. (A clear description of the topic, with the emphasis on the analytic aspect of illuminationism.)
  • (1990) Knowledge and Illumination: A Study of Suhrawardi's Hikmat al-Ishraq, Atlanta, GA: Scholars Press. (Study of the more analytical parts of al-Suhrawardi's philosophy.)
  • Walbridge, J. (1992) The Science of Mystic Lights: Qutb al-Din Shirazi and the Illuminationist Tradition in Islamic Philosophy, Cambridge, MA: Harvard University Press.
  • The Wisdom of the Mystic East: Suhrawardi and Platonic Orientalism State University of New York Press (August 2001)
  • Nasrollah Pourjavady, The Light of Sakina in Suhrawardi's Philosophy of Illumination, Global Publications (June 1999)


Dipnotlar

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.