Yüksek Irtifa

Kısaca: Yüksek irtifa, deniz seviyesi ve ona yakın yüksekliklerden farklı olarak, insan ve canlı hayatının yaşama şansını, değişen yeryüzü şekillerine bağlı olarak kısıtlayan yüksek rakımlı mevkiler. Yüksek irtifayı solunan havanın değişmesiyle insanı kısıtlayan bir sebep olarak da kabul etmek mümkündür. ...devamı ☟

}

Yüksek irtifa, deniz seviyesi ve ona yakın yüksekliklerden farklı olarak, insan ve canlı hayatının yaşama şansını, değişen yeryüzü şekillerine bağlı olarak kısıtlayan yüksek rakımlı mevkiler.

Yüksek irtifayı solunan havanın değişmesiyle insanı kısıtlayan bir sebep olarak da kabul etmek mümkündür. Bu bağlamda yüksek irtifa, deniz seviyesinden yükselmeye bağlı olarak oksijen miktarının düşmesiyle orantılı bir tanımlamadır. Bu tanımlama asıl olarak havadaki oksijen gazı miktarının düşmesini kıstas kabul eder. Şayet geniş bir açıdan bakılarak bir değerlendirme yapılacaksa, kimi zaman iklim ve yeryüzü şekilleri gibi özelliklerinde tanımlamaya dahil edilmeleri gerekir. Sonuç olarak yüksek irtifa, geniş tanım aralığına sahip bir tanım gibi görünse de, kaynağında dış sebeplerden dolayı bir takım canlı topluluklarının hayatsal faaliyetlerini yerine getirmekte zorlandığı veya hiç getiremediği yüksek arazi kısımlarıdır.

İnsan vücudunun geliştirilmesi bakımından değerlendirilecek olursa; bunun kesin bir aralığı olmamakla birlikte yüksek irtifa, son asırda rekabet ortamı içerisinde bulunan insan kitleleri arasında, şahsi hedefler olarak karşımıza çıkar. Bu; daha yükseğe tırmanmak ve daha zor olanı başarmak güdüsüdür. Yüksek irtifa için; dağcılığı spor olarak kabul eden kaynaklarda dağcılığın kendi bünyesi çerçevesinde bir alt disiplin veya, dağcılık sporuna yakın ancak farklı bir spor dalı şeklinde iki farklı tanımlamayla karşılaşılır. Aslen yapılan bütün yüksek irtifa tırmanışları doğrudan olarak dağcılığa girerken, dağcılık adına yapılan bütün tırmanışların yüksek irtifa olarak değerlendirilebilmesinin mümkün olamayacağından dolayı yüksek irtifa tırmanışlarını dağcılığın alt bir disiplini olarak tanımlanır. Zaten yüksek irtifanın normal tırmanış dağcılığından farklı olarak kabul edilmesinin sebeplerinden biriside, basınç değişmeleri ve oksijensizlikten ileri gelen sağlık sorunlarının çok ciddi boyutlara ulaşmasıdır. Bu fark tamamen, vücudun yeterli olarak oksijenlenememesinden dolayı ortaya çıkar. Deniz seviyesinden yüksek irtifaya geçiş metresi bugüne kadar birçok şekilde incelenmiş ve farklı yükseklikler kabul edilmiştir. Yüksek irtifanın bölümlere ayrılabilmesinde havadaki oksijen dağılımını (konsantrasyonunu) veya daha geniş anlamda hava basıncını ölçü alarak bir değerlendirme yapmak mümkündür. Hava basıncının değişimi yüksek irtifanın temel özelliğini oluşturduğu için, bu kıstaslar doğrultusunda yapılacak bir değerlendirme şüphesiz en doğrusu olacaktır. Yüksekliğe bağlı olarak solunan havanın gösterdiği değişimde ekvator veya kutuplara olan mesafe gözetilmeksizin, yerkürenin her noktası için aynı değerler kabul edilmiştir. Bu değerler ülkeler ve sporcu kitleleri arasında da farklılıklar gösterebilmektedir. Şayet, herhangi bir yüksekliğin kıstas alınması gerekiyorsa 2400m.-3650m. ler arası yüksek, 3650m.-5500 m.ler arası çok yüksek, 5500m. ve üzerini ise aşırı yüksek irtifa olarak kabul edebiliriz. Bu değerlendirmede oksijen gazının havadaki dağılımından ziyade doğrudan hava basıncı kıstas alınmaktadır. Örneğin 3650 m. de solunan hava deniz seviyesindekine oranla % 40 daha az ve 5500 m`deki hava basıncı ise deniz seviyesindeki değerin yarısıdır. Başka bir değerlendirmeye göre yüksek irtifa; düşük seviyedeki hava basıncına uyum sağlayamamış bir kişinin daha fazla yükselmesi sonucunda tehlikeli durumların ortaya çıkacağı 5000 m. ve üzeri yükseklikler sayılırken, dağ hastalığının basit belirtilerinin görüldüğü 3000-3200 m. nin üzeride yüksek irtifa olarak kabul edilebilmektedir. Genel bir çatı altında bu şartlar değerlendirilecek olursa, yüksek irtifa temelde canlı vücudunun hayatsal faaliyetlerini yerine getirmekte sıkıntı çekeceği, düşük basınç altında kalan yüksekliklerdir. Bu da yaklaşık 3000 m. nin üzerindeki yüksekliklere tekabül eder.

Teknik açıdan bakıldığı zaman yüksek irtifanın derecelendirilmesi işlemi, insanın tesir altında kaldığı dış koşullarla doğru orantılıdır. Bu koşulları birçok şekilde sıralamak mümkündür. Örneğin; tırmanılan dağın dünya üzerindeki konumu küresel açıdan incelenecek olursa, kutuplara veya ekvatora olan uzaklığı, tırmanıştaki dağcıları etkileyen bir sebeptir. Ayrıca bu şekilde bölgenin iklimi de dağcıyı doğrudan etkiler. Yani bölgesel olarak ormanlık bir araziye sahip olan dağlara yapılan tırmanışlarda, dağ hastalıklarına yakalanma ihtimali oksijence mahrum, kurak iklimlerdeki dağlara oranla daha azdır. Bu noktada ormanlık arazinin sahip olduğu ağaç miktarının yanı sıra bitki çeşitliliği de önemli rol oynar. Örneğin; boyu 25m. ye ulaşmış bir kayın ağacı 1 saatlik süre diliminde 1,5 litre oksijen üretirken, 100 yaşındaki bir kayın saatte 40 kişinin çıkardığı karbondioksiti yok edecek kapasitededir. Bu küçümsenecek bir rakam değildir. Aslen, dağlık arazileri kaplayan ormanlar genel olarak 2000m. nin üzerinde yer almasalar da, bölgesel (lokal) hava sirkülasyonları ve rüzgar buradaki oksijeni daha yükseklere taşıyabilmektedir. Bu da yükseklerde bulunan bir dağcıyı destekleyen bir sebeptir. Bu açıdan bakılacak olursa, Türkiye`nin en yoğun ormanları ve bitki örtüsüne sahip olan Doğu Karadeniz Dağları`nın Kaçkar Zirvesi`ne (3932 m) yapılan bir tırmanıştaki avantaj, yağış rejimi ve bitki örtüsü bakımından kurak İç Anadolu ikliminin sönmüş bir volkanı olan Erciyes Dağı`nda (3917m.) yoktur. Farklı bir açıdan, ormanlık alanlar sıcaklığı yazın 5-8C düşürürken, kışın 1-3 °C arttırırlar. Yalnız burada değişen sıcaklığın yükseklere tesir etme ihtimalinin az olmasından dolayı, 3 °C yi bulan sıcaklık artışını, havanın (Atmosferin) içerdiği oksijenin kısmi basıncını yükseltmesi ile bir fayda olarak ele alabiliriz. Bu fayda şu şekilde olacaktır; -1, -2 °C ler civarında bulunan bir kar tabakasının 3°C lik bir sıcaklık artışı sonunda eriyerek açığa çıkan oksijen gazının havaya karışmasıdır. Fakat burada açığa çıkan oksijenin miktarı çok az olacağından, bunu sadece teorikte kabul etmemiz gerekir. Ormanlık arazilerin havadaki su buharı dengesini de sabit tutmaya meyilli oldukları da göz ardı edilmemelidir. Havanın içerdiği nem, yüksek irtifa açısından çok önemli bir sebep olduğundan bu yüksek irtifaya tesir eden maddeler arasında kabul edilir. Tırmanışı yapılan dağın çıkış yolunun ve tırmanış şeklinin de yüksek irtifada dağcıya önemli tesiri vardır. Bunun yanı sıra direk kuru hava, aşırı soğuk ve şiddetli rüzgar da yüksek irtifayı önemli şekilde etkiler. Şöyle ki; yüksek irtifada çok önemli bir değere sahip olan vücut sıvısı, kuru havanın şiddetli rüzgarla birleşerek vücut yüzeyinden terleme ve kuruma yoluyla yüksek miktar da çekilmesine, beraberinde de sıvı kaybına yol açar. Kaybedilen bu sıvının yeterli süre içinde vücuda takviyesinin yapılmaması durumunda kişinin dağ hastalığına yakalanması kaçınılmaz olur.

Bu sebeplerden de anlaşılacağı üzere, yüksek irtifayı belirli bir aralıkta değerlendirmek yanlış olacaktır. Dolayısıyla irtifa olayı tamamıyla şartlara bağlı bir durum olarak ortaya çıkar. Bu durum karşısında kişilerin, dışarıdan gelen bu şartlara gösterecekleri tepki farklı zamanlarda fakat aynı belirtiler olacaktır.

Deniz seviyesinde ölçülen havanın oksijen oranı % 20,78 oluşturduğu basınç ise 1 ATM`ye bağlı olarak 14,7 Psi, 1,0133 bar veya 760 mm Hg olarak ölçülür. Daha detaylı bilgi olarak bu ölçümler 0C lik ortam sıcaklığı için geçerlidir. Bu basınç, deniz seviyesinde bulunan bir insan için vücudunun herhangi 1 cm²`lik yüzeyine uygulanan 1 kg`lık basınca eşdeğerdir. Vücut, normal şartlar da hayatsal faaliyetlerini sürdürürken hava vasıtasıyla dışarıdan gelen bu ağır basıncı dengeleyecek bütün unsurları sağlamaktadır. Deniz seviyesinde insan vücudunun dış yüzeyine tesir eden bu denli yüksek basınca dokular ve bütün vücut sistemleri uyum sağlamıştır. Dolayısıyla normal hayat şartları içerisinde üzerine gelen bu basıncı hissedememektedir. Ancak hava basıncının deniz seviyesine oranla yarıya düştüğü 5500 m. irtifada bulunan bir dağcının tesir altında kalacağı basıncın da yarıya düşmesinden dolayı kişi bu değişimi hissedebilmektedir. Buna bağlı olarak, önceden normal şartlarda 1 cm²`ye gelen 1 kg`lık basıncı dengeleyecek şekilde uyum sağlamış olan vücut, 5500 m. yüksekliğe çıktığında buradaki düşük basınca mutlak suretle kendisini alıştırmak zorundadır. Şayet bu örnekteki dağcı bulunduğu yüksekliğe hiçbir suretle kendisini alıştıramayıp uyum sağlayamadığı taktirde ileri dağ hastalıkları ve beraberinde gelen ölüm kaçınılmaz olacaktır.

Solunan havanın içinde % 20,78`lik pay ile yer alan oksijenin oranı, yükseklere çıkıldıkça değişmeyerek sabit kalmaktadır.

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Hakikî hava sürati
7 yıl önce

hakîki hava sürati hemen hemen aynıdır. Hava yoğunluğu irtifa arttıkça düşer. Çok yüksek irtifalarda hava yoğunluğu sıfıra yakın değerlere ulaşır. Örneğin...

Basınç giysisi
3 yıl önce

Basınç elbisesi, pilotları yüksek irtifa ve düşük irtifalarda, hatta normal basıncın olduğu yerlerde de koruyan koruyucu bir giysidir. Giysiler her iki...

Yüksek Dünya Yörüngesi
7 yıl önce

Yüksek Dünya yörüngesi, Dünya merkezli, irtifa olarak yer eşzamanlı yörüngenin (35,786 km) üzerinde yer alan yörünge türü. Ayrıca apojesi 35,786 km'nin...

MIM-14 Nike Hercules
7 yıl önce

teknolojisini taşıyan bir yüksek irtifa hava savunma füzesidir. Tasarım amacı Sovyet bombardıman uçaklarının ve balistik füzelerinin yüksek irtifada önlenmesidir....

MIM-14 Nike Hercules, ABD, Askeriye, Batı Almanya, Belçika, Güney Kore, Hollanda, Sovyet, Taslak, Tayvan, Türk Hava Kuvvetleri
Strizh
7 yıl önce

uçuşlarında kullanılan yüksek irtifa uçakları için halen kullanımdadır. 3 Mach üstü hızlara ve 30.000 metreden (100.000 ft.) yüksek irtifalara izin vermekteydi...

Asgarî emniyet irtifâsı
7 yıl önce

(MSA), bir hava taşıtının iniş ve kalkış haricinde alçalabileceği minimum irtifa. MSA kısaltması İngilizce minimum safe altitude kavramının akronimidir....

Alet uçuşu
3 yıl önce

sahalarında alet uçuşu yapan uçaklar 5 NM yarıçapındaki en yüksek yapıdan en az 1000 ft yüksekte olmalıdır. Bu kural ancak şu durumlarda esnetilebilir: İniş...

Atmosfer basıncı
3 yıl önce

bu basınç değerindeki hayalî bir hattır. Özellikle yüksek seviyelerdeki uçuşlarda (geçiş irtifasının üzerinde) hava taşıtları standardizasyonu sağlamak...

Atmosfer basıncı, Atmosfer basıncı