Salamis Deniz Muharebesi

Kısaca: Salamis Deniz Muharebesi, Grek kent devletleri ittifakı ile Akamenid imparatorluğu (Pers İmparatorluğu) arasında MÖ 480 yılı Eylül ayında gerçekleşen bir deniz muharebesidir. Muharebe, Saronik Körfezi'nde, Salamis Adası ile Yunanistan anakarası arasındaki boğazda gerçekleşmiştir. Yunanistan'da MÖ 480 yılında başlayan Pers istilasının en kritik anıdır. Pers Ordusu'nun ilerlemesini durdurmak için küçük bir Grek kuvveti Termopylae Geçidi'ni tutarken, Atina gemilerinin ağırlığını oluşturduğu bir müt ...devamı ☟

Salamis Deniz

Muharebe

si
, Grek kent devletleri ittifakı ile Akamenid imparatorluğu (Pers İmparatorluğu) arasında MÖ 480 yılı Eylül ayında gerçekleşen bir deniz muharebesidir.

Muharebe

, Saronik Körfezi'nde, Salamis Adası ile Yunanistan anakarası arasındaki boğazda gerçekleşmiştir. Yunanistan'da MÖ 480 yılında başlayan Pers istilasının en kritik anıdır. Pers Ordusu'nun ilerlemesini durdurmak için küçük bir Grek kuvveti Termopylae Geçidi'ni tutarken, Atina gemilerinin ağırlığını oluşturduğu bir müttefik filosu da Artemision Boğazı yakınlarında Pers Donanması'nı engellemeyi amaçlamıştı. Termopylae

Muharebe

si
'nin sonucunda Grek artçı kuvvetleri tümüyle imha edilmiş, ana kuvvetler çekilmeyi başarmıştı. Artemision'da ise Grek İttifakı Donanması Herodot'a göre denk bir muharebe sonucunda ağır kayıplara uğramış ve Termopylae Geçidi'nin Grek kontrolünden çıkması üzerine geri çekilmiştir. Ardından Pers Ordusu Boeotia'yı ve Attikayı istila etmiştir. Diğer tarafta Grek İttifakı karada Korint Kıstağı'nda savunma hazırlıkları yaparken Grek donanması da Salamis Adası'na çekilmiştir. Grek İttifakı Pers Donanması'na karşı bir savaş vermek konusunda Atinalı general Themistokles tarafından ikna edildiler. Pers Donanması'nın çok büyük bir sayı üstünlüğü olmasına karşın Mora Yarımadası üzerine gelmesi engellenmeye çalışılacaktı. Pers Kralı I. Serhas da kesin sonuçlu bir muharebeye girmek konusunda kararlıydı. Themistokles'in bir savaş hilesine kapılan Pers Donanması Salamis Boğazı'na girerek boğazın her iki girişini de tutmaya çalışmıştır. Pers Donanması'nın çok sayıdaki savaş gemisi boğazda sıkışık düzene girince muharebenin gerektirdiği manevraları yapmakta fazlasıyla zorlandılar ve bunun için çabaladıkça muharebe düzenini kaybettiler. Bu fırsatı değerlendiren Grek İttifakı Donanması bir hat üzerinde tertiplenip muharebeye girmiş ve kesin bir zafer kazanmıştır.

Muharebe

de 200 Pers savaş gemisi batırıldı ya da ele geçirildi. Bu yenilgi üzerine I. Serhas ordunun büyük kısmıyla Asya'ya geri çekilmiş, seçkin birliklerinden oluşan bir orduyu General Mardonius komutasında, Yunanistan'ın istilasını tamamlamak emriyle Avrupa tarafında bırakmıştır. Ancak bir sonraki sene Pers Ordusu Platea

Muharebe

si
'nde, Pers Donanması ise Mykale

Muharebe

si
'nde imha edilmiştir. Bu yenilgilerin sonrasında Pers İmparatorluğu Yunanistan'ın istilası için başkaca girişimde bulunmamıştır. Salamis Deniz

Muharebe

si Yunan – Pers Savaşları için bir dönüm noktası teşkil etmektedir. Bu muharebeden sonra artık Grek karşı saldırıları başlayacaktır. Antik kaynaklar Grek – Pers Savaşları üzerine birinci el kaynakların hemen hemen tümü Grek kaynaklarıdır. Pers tarihçilerin çalışmalarından hiçbiri günümüze ulaşmadı. Bunun sonucu olarak gerek Grek- Pers Savaşları, gerekse de Persler konusundaki bilgilerimizin az çok "taraflı" olduğunu kabul etmek gerekecektir. "Tarihin babası" olarak bilinen Herodot, Önasya'daki ozaman için Pers hakimiyetinde olan Halikarnas'da MÖ 484 yılında doğmuştu. Herodot, Historia adlı çalışmasını MÖ 440-430 yılları arasında yazmıştır. Bu çalışmasında Grek – Pers Savaşları'nı anlatmıştır. Söz konusu savaşların MÖ 450 yılında sona erdiği düşünülürse, Herodot'un bu çalışması, konu aldığı olaylarla çağdaş sayılır. Herodot'tan sonraki, Tukididis gibi bazı tarihçiler, her ne kadar onun tarzını izlemişlerse de eleştirmekten geri kalmamışlardır. Bununla birlikte Tukididis kendi tarih çalışmasını, Herodot'un bıraktığı yerden, Sestos Kuşatması'ndan başlatmayı seçmiştir. Muhtemelen, Herodot'un çalışmasının düzeltilmeye ya da yeniden yazılmaya gerek duymayacak kadar doğru olduğunu düşünmüştü. Rönesans Avrupa'sında çok okunmaya devam ediyor olsa da Herodot hakkında olumsuz bir yargı sürmüştü. Ancak 19. yüzyıla gelindiğinde, bir kısım arkeolojik bulgularla defalarca desteklenince Herodot'un değeri kabul edilir olmuştur. Günümüz yaygın görüşü, Herodot'un çalışmasının son derece değerli bir tarih kaydı olduğu yönündedir. Bununla birlikte, özellikle birliklerdeki mevcutlar ve tarihler konusunda verdiği ayrıntıların yer yer kuşkuyla karşılanması da söz konusu olmaktadır. Grek asıllı Sicilyalı tarihçi Diodorus, MÖ I. yüzyılda kaleme aldığı ve Tarih Kitaplığı adının verdiği çalışmasında, daha eski bir Grek tarihçi olan Eforos'tan kısmen yararlanarak Yunan-Pers Savaşları'yla ilgili olarak bazı bilgiler vermektedir. Bu bilgiler Herodot'unkilerle tamamen uyumludur. Yunan- Pers Savaşları, Plutarkhos, Ctesias gibi bazı antik tarihçiler ve Eshilos gibi oyun yazarlarının dolaylı anlatımları tarafından, kuşkusuz daha az detay verilerek anlatılmıştır. Yılanlı Sütun gibi bazı arkeolojik belgeler de Herodot'un anlatımının destekler görünmektedir. Yakın geçmiş Grek kent devletlerinden Atina ve Eretria, MÖ 499 – 494 yılları arasında gerçekleşen, Milet Kralı Aristagoras'ın önderlik ettiği İyon Ayaklanması'nı askeri yönden desteklemişlerdi. Ayaklanma, I. Darius'un Batı Anadolu'daki hakimiyetine bir başkaldırıydı ve başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Bu tarihlerde Pers İmparatorluğu halen çok genç bir imparatorluktu ve hakimiyeti altındaki topraklarda başkaldırı eğilimleri tam olarak sindirilmiş değildi. Bu amaçlarla girişilen ilk sefer General Mardonius komutasında MÖ 492 yılında yapılmıştır. Seferin amacı Yunanistan kara yaklaşımını kontrol ve emniyet altına almaktı. Mardonius, İyon Ayaklanması sırasında Pers hakimiyetinin gevşediği Trakya'yı yeniden istila etti ve Makedonya Krallığı'nı Pers İmparatorluğu'nun bir müttefiki olmaya zorladı. Bu seferin, Pers Donanması'nın uğradığı bir deniz kazasıyla sona erdirilmesinin ardından MÖ 491 yılında I. Darius tüm Grek kent devletlerine elçiler göndermiştir. Elçiler, boyun eğmeyi sembolize eden "toprak ve su" istediler. Bir önceki sene Trakya'daki gövde gösterisinden ürken pek çok Grek kent devleti boyun eğmeye razı olmuştur. Ancak Atina, elçileri yargılayarak idam etti. Sparta ise dolambaçlı bir yol izlemeye gerek görmeden öldürdü. Ege Denizi'ne gönderilmiştir. Donanma öncelikle İyon Ayaklanması'nın hemen öncesinde Pers kuvvetlerine karşı başarılı bir direnme gösteren Nakşa'ya yönelmiştir. Nakşa'nın kuşatılıp ele geçirilmesinden sonra diğer Kiklad Adaları da Pers hakimiyeti altına alınmıştır. Ege Adaları'nın belli başlı kent devletlerini ele geçiren donanma daha sonra Eretria üzerine ilerledi. Kent kuşatılıp ele geçirildi. Daha sonra Yunanistan anakarası kıyılarına ulaşan donanma Maraton Koyu'na asker çıkarmıştır. Karaya çıkan kuvvetler kendilerinden çok daha zayıf bir Atina ordusu ile karşılaşmıştır. Burada gerçekleşen Maraton

Muharebe

si
'nde Pers kuvvetleri ağır bir yenilgi aldılar. Bu yenilgi üzerine Pers ordusu ve donanması istila hareketine son vererek geri çekilmiştir. Darius yeni bir ordu teşkil etmeye girişti. Ancak Babil'de iki, daha sonra MÖ 486 yılında Mısır'da Pers hakimiyetine karşı bir ayaklanma baş gösterdi ve Yunanistan seferi öngörülemeyen bir süre için ertelendi. Kısa süre sonra, Mısır üzerine yürüme hazırlıkları sırasında I. Darius ölmüştür. Tahta oğlu I. Serhas geçti. Serhas Mısır ayaklanmasını bastırdıktan sonra Yunanistan seferi için yeniden hazırlıklara başlamıştır. Yunanistan'a düzenlenecek bu sefer büyük çaplı bir askeri harekat olacağından ayrıntılı planlamayı, büyük ölçüde erzak stokları oluşturmayı ve asker toplamayı gerektiriyordu. Tüm hazırlıklar MÖ 480 yılı başlarında tamamlandı. Serhas orduyu Sard'da topladı ve Çanakkale Boğazı yönünde yürüyüşe geçirdi. Boğaz, iki duba köprüden geçildi. Pers hazırlıkları sırasında Atina da MÖ 480'lerin ortalarından itibaren savaşa hazırlanıyordu. Bu hazırlıklardan en önemlisi Themistokles gözetiminde büyük bir trireme filosu inşa etmekti. Pers kuvvetleriyle başa çıkabilmek için güçlü bir donanmaya ihtiyaç vardı. Atina, MÖ 486 yılında Laureion bölgesinde bulunan yeni, geniş bir gümüş yatağından, güçlü bir donanma inşa edebilmek için yararlanmıştı.. Themistokles'in çabalarıyla oluşturulan bu Donanmanın Aegina Donanması'na karşı kullanılması düşünülüyordu. Aegina Donanması o tarihlerde Atina Donanması'ndan daha güçlü bir donanmaydı. Ancak Atina'nın insan kaynakları hem karada, hem de denizde savaşmaya olanak verecek kadar geniş değildir. Bu nedenle diğer Grek kent devletleriyle işbirliği yapılması gerekmektedir. Bu arada Serhas, Grek kent devletlerine yine elçiler gönderdi. Doğal olarak Atina ve Sparta'ya bu kez elçi gönderilmemiştir. Böylece Yunanistan'da bu iki başat kent devleti etrafında bir toplanma başlamıştır. Korint'te MÖ 481 yılında kent devletleri delegeleri arasında bir kongre toplandı ve bu konferansla Grek kent devletleri arasında bir ittifak oluşturulmaya başlandı. Bu ittifaktın yardım istemek için kent devletlerine elçiler göndermek ve fikir birliği oluşması halinde üye kent devletlerinden savunma noktalarına kuvvet sevk etme yetkisi vardır. Halen bazıları birbirleriyle savaş durumunda olan kent devletlerinin böylesi bir ittifak içinde birleşebilmeleri, Pers tehdidinin ne denli güçlü bir biçimde hissedildiğini göstermektedir. Toplanan ilk kongrede, Teselya sınırındaki "Tapınak Vadisi"'nde savunma yaparak Pers Ordusu'nun Yunanistan anakarasına girmesini bu bölgede engelleme kararı alınmıştır. Fakat bu savunma tertibi alındığında Makedonya Kralı I. Aleksander'ın habercileri kampa gelmiştir. Haberciler, Pers Ordusu'nun ve Donanması'nın büyüklüğünü anlatarak "ayaklar altında çiğnenmemelerini, oradan ayrılmalarını" tavsiye etmişlerdir. Bu arada Tapınak Vadisi'nin Teselya'ya ulaşan tek yol olmadığı, Makedonya'nın tepelik bölgesinden geçen bir başka yol daha olduğu keşfedildi. Bu durumda Pers ordusunun vadiyi hiç kullanmadan Sarantoporo Geçidi üzerinden yürüyebileceği, Grek kuvvetlerinin gerisine sarkarak bu orduyu imha edeceği açıktır. Bunun üzerine vadiyi tutmak için gönderilen Grek kuvvetleri geri çekilmiştir. de Grek müttefik donanması Artemision Boğazı'nı tutmalıydı. Kongre Themistokles'in bu ikili stratejisini onaylamıştır. Ancak Mora kent devletleri plana uymadılar. Onlar, Korint Kıstağı'nda savunma yapmaktan yanaydılar. Böyle olunca bu savunma hattının kuzeyinde kalan Atina'daki kadın ve çocuklar Eylül ayının ilk haftasında Birkaç gün içinde Pers Ordusu'nun Atina'ya ulaşılacağı düşünülerek acele ediliyordu, kaybedilecek bir saat bile göze alınamazdı. İlerleyen Pers Ordusu Termopylae'de çok daha az sayıdaki bir Grek kuvveti tarafından üç gün süresince başarıyla engellenmiştir. Fakat bir dağ geçidini kullanan güçlü Pers kuvvetlerinin Termopylae gerisine sarkmakta olduğu öğrenilince Grek kuvvetlerinin büyük bölümü, Geçitte artçı birlik bırakarak geri çekilmiştir. Sparta Kralı I. Leonidas komutasındaki artçı Sparta ve Thespiae savaşçıları sarıldılar ve tümüyle imha edildiler. Bu sırada gerçekleşen Artemision Deniz

Muharebe

si
, iki tarafın da kesin sonuç alamadığı bir muharebe olmuştu. Yine de Termopylae'deki durumun haberi alınınca Grek müttefik donanması geri çekilme kararı almıştır.

Muharebe

öncesi Donanma, Atina'nın tahliyesine katılmak için Artemision'dan Salamis Adası'na doğru yola çıkmıştır. Themistokles, rota üzerindeki tüm karalardaki su kaynaklarına yazıtlar bıraktı. Pers Donanması'nın buralardan su ikmali yapacağı düşünülüyordu. Bu yazıtlar Pers Donanması'nda çalıştırılan İyonlara hitap ediyor ve soydaşlarına ihanet etmemelerini istiyordu. Karada ise Termopylae Geçidi'ni aşan Pers Ordusu Atina üzerine yürümeden önce direnen Boeotia kent devletleri olan Plateaa'yı Thespiae'yi yağmalamıştır. Termopylae'den çekilen ve bölgedeki Grek kuvvetleri ise kullanılabilir tüm yöntemleri kullanarak Pers kuvvetlerin bu istilasını önlemek zorundaydılar. Bu kuvvetler, I. Leonidas'ın kardeşi ve Sparta Kral Naibi Cleombrotus komutası altındaydılar. Fakat Termopylae'de artçı kuvvetlerin imha edildiği haberi gelince tüm kent devletlerinin birlikleri, kendi kentlerine çekilmişlerdir. Daha sonra Atina'ya ilerleyen Pers Ordusu kenti Eylül ayı sonlarında istila etmiştir. Cleombrotus komutasındaki çoğunluğu Moralı olan savunmacılar, Pers Ordusu'nun bu oyalanmasından da yararlanarak Korint Kıstağı'nda kullanıla gelen tek yolu tahrip ederek bir savunma duvarı inşa etmiştir. Korint Kıstağı'nda savunma yapmak, eksik düşünülmüş bir stratejiydi. Pers Donanması Saronik Körfezi'ne girerek Korint Kıstağı'ndaki savunmanın gerisine asker çıkarabilirdi. Ancak Themistokles saldırgan bir stratejiden yanaydı ve izlenecek stratejinin Pers Donanması'nın kesin olarak imha edilmesini amaçlayan bir strateji olması gerektiğini savunmaktadır. Konuşmalarında Artemision'dan alınacak dersleri ortaya koymuş, "Yakın muharebe bizim avantajımızadır" demiştir. Delfi kehaneti, Grekleri bir "tahta duvar"ın koruyacağı şeklindedir. Themistokles'e göre bu tahta duvar, Grek Donanması'ydı. Konsey'de Eurybiades'i de ikna etmeyi başardı ve Grek İttifakı Donanması, Pers Donanması'yla savaşmak üzere Salamis Körfezi'nde kaldı. Derhal savaş için hazırlıklara başlanmıştır. Salamis

Muharebe

si'nin kronolojisini çıkarmak oldukça güçtür. Onarım ve ikmalin Phaleron Körfezi'nde yapılmış olduğu ileri sürülmektedir. Buna göre Pers Donanması 4 Eylül gibi Eğriboz'dan hareket etmiş, 7 Eylül gibi Phaleron'a ulaşmıştır. Savaşa girilmemesi yönünde fikir ortaya atan tek komutan Artemisia olmuştur. Tüm komutanlar savaştan yanaydı. Karya Filosu'ndaki beş gemiye komuta eden Halikarnas Kraliçesi Artemisia, Serhas'ı Greklerin savaş iradelerinin gevşemesini beklemesi için ikna etmeye çalıştı. Donanmayı savaşa sürmemesini önerdi. "Kimse yolunuzda duramaz. Direnenler, hak ettikleri sonu buldular." dedi. Yunanistan'ın büyük bölümünün, özellikle seferin en önemli hedefi Atina'nın istila edilmiş olduğunu anımsattı. Adamlarını bir deniz muharebesinde tehlikeye atmanın ne gereği olduğunu sordu. Bu durumda fazla kalamayacaklarını, kentlerine çekileceklerini öngörüyordu. Netice olarak Grek İttifakı'nın bir süre içinde çözülecekti. Ama üzerlerine gidilirse tüm Greklerin savaşmaya hazır olacağını hatırlattı. Şu an bir deniz savaşına girişilirse, "korkarım ki" dedi, Donanma imha olacaktı. Bu, Ordu'nun da yenilgisi olurdu. O'nun önerdiğe strateji, donanmayı sahilde tutmak, muharebeye girmemekti. Eğer Grek Donanması saldıracak olursa Kral'ın amaçlarına kolayca erişeceğini söyledi. Ancak Serhas ve baş danışmanı - damadı Mardonius savaştan yanaydı. Olayların savaşa varmasının tek nedeni, kuşkusuz ki tarafların saldırıdan yana olmaları değildir. languages.siu.edu Oysa Themistokles Salamis Boğazı'nda kalmak ve muharebeyi burada kabul etmek görüşündedir. Themistokles Salamis'ten çekilmenin, hem Perslerin hem de Greklerin gözünde bir çeşit teslimiyet olarak görüleceğini muhtemelen biliyordu. Diğer yandan Themistokles'e göre Salamis Boğazı, Pers Donanması'nın sayısal üstünlüğünün bir işe yaramayacağı bir muharebe alanıydı. Grek müttefikler arasındaki bu anlaşmazlığın Pers komutanlığını yanıltmak ve yanlış karar vermesini sağlamak için planlı olarak yayıldığı yönünde görüşler de vardır. Bu arada Grek komutanlar arasındaki stratejik anlaşmazlığın farkında olduğundan Ordu'ya Korint Kıstağı Heordot'un anlatımına göre Köle Plutarkhos'a göre bir Persdi ve Themistokles'in çocuklarının hocasıydı. Sicinnus, kendisini Atinalı generalin, diğer Grek komutanlarından habersiz olarak gönderdiğini, kendisinin Pers tarafında olduğunu, savaşı Perslerin kazanmasını tercih ettiğini söylemiştir. Serhas'ı Grek komutanların neredeyse panik halinde olduklarına, konumlarını terk etmeyi hesapladıklarına ikna etmiştir. Grek İttifakı Donanması'nı elden kaçırmak istemiyorsa, Salamis Boğazı'nın güney çıkışını ablukaya almalıdır. Eğer Donanması'nı Salamis'le Yunanistan anakarası arasına sürerse Grek Donanmasını kolaylıkla yenilgiye uğratabilirdi. Bu durumda Grek İttifakı Donanması'nın Artemision'dan geriye kalan kısmını da imha edebilirdi. Bütün bunları doğru kabul eden Serhas o akşam donanmayı Boğaz'ın güney girişini tutmak üzere harekete geçirmiştir. Bunun için gece yarısı batı kanatlarını Salamis'i saracak şekilde manevra ettiler. Tüm bu hazırlıklar, Grek tarafınca duyulmasından endişe edildiği için olabildiğince sessizce yürütüldü ve mürettebatı, gece boyu uyumadı. Bu arada muharebe sahasını rahatlıkla görebileceği şekilde boğaza hakim bir dağın eteklerinde kendisine bir taht kurdurmuştur. Aynı zamanda başarılı savaşan komutanlarını da belirleyecektir. Peloponesliler tahliyeden yanaydılar. Özellikle Spartalılar ve Donanma Komutanı Eurybiades karada, Kıstak'a yakın savaşmaktan yanaydılar. Herhangi bir yenilgi durumunda Mora içlerine çekilme olanakları olurdu. Themistokles, Pers Donanması'nın Ordu'yu sürekli ikmal edebileceğini söyleyerek Eurybiades'e kaç savunma duvarı inşa edeceğini sormuştur. Aristides onlara Pers Donanması tarafından bütünüyle sarılmış olduklarını anlattı ve kendilerini savunmaya hazırlanmalarını tavsiye etti. Bu durumda Moralılar, başta çoğu bu haberlere inanmadıysa da Bunun üzerine tüm komnutanlar çekilemeyeceklerini, savaşmak zorunda olduklarını kabul ettiler ve bir deniz savaşı için hazırlıklara başladı. Aslında Themistokles'in Serhas'a karşı uyguladığı savaş hilesinin bir amacı da Salamis'ten çekilme kararına engel olmak ve Grek İttafakı Donanması'nın muharebeyi burada kabul etmesini sağlamaktı. Bununla birlikte Moralılar Themistokles'in hilesinden haberdar oldukları öne sürülmüştür. Bu yüzden sakince Salamis'de muharebeye girmeyi kabul ettiler. Böylece Grek İttifakı Donanması bir gün sonra girişilecek muharebenin hazırlıklarına başlayabilmiştir. Diğer yanda ise Pers Donanması tüm gece boyunca boşu boşuna bölgeden çekilen Grek gemilerini aramıştır. Pers Donanması ertesi sabah Grek İttifakı Donanması'na hücum etmek için boğaza yöneldiler. Bu konuda nasıl karar alındığı yönünde bir bilgi yoktur. Sadece, Grek İttifakı Donanması ile muharebeye karar verildiği açıktır. MÖ V. yüzyılda deniz savaşları MÖ 5. yüzyılda Akdeniz'de deniz savaşlarında kullanılan en gelişkin savaş gemileri triremelerdir. Uzunlukları 36 - 40 Ancak muharebelerde, gereken manevraları yapabilmek için mutlaka kürekçi takımına dayanmak zorundadırlar. Bu gemilerde 170'i kürekçi olmak üzere 200 mürettebat istihdam edilmektedir. Yunan-Pers Savaşları döneminde Grek triremeleri 10 savaşçı ve 4 okçu bulundurmaktadır. Pers triremelerinde ise 40 savaşçı ve okçu olurdu. Sadece bu unsurlardan otuz kadarı ve gemi kaptanı Persdir, çoğu kez kalanı Saka savaşçılarıdır. Gemiler, kürekçiler ve diğer savaşçılar, bağımlı devletler tarafından sağlanmaktadır. Silahlı adamların Pers ve Saka olması, özellikle Grekçe konuşan mürettebatın muharebede taraf değiştirmesini önlerdi. Grek Donanması'nda ise tüm gemiler, kürekçiler ve savaşçılar Grektir. O dönemde Akdeniz'de temel deniz muharebesi taktikleri gemilerin pruvasında bulunan ve geminin pruvasından 2 metreden biraz fazla ileri uzanan, üç yanı keskin Her iki tarafın savaş gemilerinde bu tür olası bir çatışma için asker bulunmaktadır. Grek İttifakı Donanması'nda tam silahlı hoplitler, Pers Donanması'nda ise hafif piyadeler. Her iki taraf için de, mürettebat manevrada usta ise mahmuzlamayı, yeterince usta değilse bordalamayı tercih etmek gerekecektir. Mahmuz, düşman gemisinin bordasını parçalayabilmesi için tunç kaplamayla sağlamlaştırılırdı. Bu yüzden geminin en pahalıya mal olan bölümüdür. Mahmuzlu gemiler, her şeyden önce çarpışmanın darbe etkisine dayanacak kadar güçlü inşa edilmeliydiler. Dahası mahmuz için gereken tunç hem oldukça pahalıdır, hem de tek parça halinde dökülen bu kısımn için uzman dökümcülere gerek duyulacaktır. Mahmuzlama, oldukça ustalık gerektiren bir manevradır. Mahmuzlama doğru yönde yapılmalı ve uygun vuruş durumuna kadar olabilecek en yüksek hızda ilerlemelidir. Bu hızın saatte 9-10 deniz mili olduğu hesaplanmaktadır. Herodot her kent devletinin Donanma'ya ne kadar gemiyle katıldığının ayrıntısını vermiştir. Kent devletleri için verdiği rakamlar şu şekildedir. Atina 180, Korint 40, Aegina 30, Halkis 20, Sparta 16 ve Milos 2 Ancak her kent için verdiği rakamlar toplandığında 366 elde edilmektedir. Herodot açık bir şekilde Salamis'te 378 geminin muharebe ettiğini yazmaz. Aegina'nın başka gemileri de olduğunu, ama bunların kendi bölgelerini korumakta kullanıldığını, Salamis'te Aegina'dan 30 geminin savaştığını belirtmektedir. Atina'nın durumu ise, Herodot'a göre Artemision Deniz

Muharebe

si
'ne 127 Atina gemisi katılmıştı.

Muharebe

nin ikinci günü 53 "Attik" gemisinin takviye olarak geldiğini yazmaktadır. Bu durumda Artemision'da 180 Atina gemisi vardı. Herodot muharebenin kayıpları için de Atina Donanması'nın yarı mevcudunu kaybettiğini yazmaktadır. Geriye 90 gemi dönmüş olmalıdır. Herodot'un verdiği rakamlara göre Salamis için Atina'nın Grek İttifakı Donanması'na verdiği ilave gemi sayısı buna denk bir sayı olmalıdır. Dolayısıyla Atina Donanması, Salamis öncesinde Artemision kayıplarını karşılamıştır. Herodot'a göre biri Artemision

Muharebe

si'nden önce, diğeri de Salamis öncesinde olmak üzere iki Pers gemisinin taraf değiştirerek Grek İttifakı Donanması'na katılmıştır. Bu iki gemi, eğer muharebeye Grek saflarında katıldılarsa, bunlar da hesaba katıldığında Salamis'te muharebeye giren Grek İttifak Donanması gemi sayısı 368 ve 380 olmaktadır. Salamis'te savaşa katılan Atinalı oyun yazarı Eshilos'un verdiği bilgilere göre Grek İttifakı Donanması 310 tireremeden oluşmaktadır. Eshilos, Atina gemilerinin sayısı konusunda Herodot'tan farklı rakam vermiştir. Karyalı hekim ve tarihçi Ctesias ise Atina Filosu'nda 110 trireme olduğunu ileri sürmektedir. Donanma'nın komutası, MÖ 481 yılındaki konferansta kabul edildiği gibi Spartalı soylu Eurybiades'deydi. Ancak gerçekte Themistokles komuta ediyordu. Themistokles Donanma'nın komutanlığını talep etmişti. Ancak diğer kent devletleri uzlaşan bir kararla komutayı Sparta'ya bırakmıştır. Diğer yandan Magnesia sahillerindeki fırtınada gemilerin yaklaşık üçte birinin kaybedildiğini bildirmektedir. Eğriboz açıklarındaki fırtınada da 200 gemi daha kaybedilmiştir. Böylece daha seferin başlangıcında, muharebeye bile girmeden, sadece fırtınalarda Donanma'nın yarısı elden çıkmıştı. Artemision Deniz

Muharebe

si'nde ise gemi kaybı en az 50 olmalıdır. Herodot bu kayıpların giderildiğini ileri sürmektedir. Ancak Trakya'dan ve civar adalardan sadece 120 gemilik bir takviyeden söz etmektedir. Diodoru ve Lysia buna yakın rakamlar vermektedir. Onların ileri sürdüğü rakam 1.200'dür. Eforus başlangıçtaki mevcut için 1.207 rakamını vermektedir. Öğretmeni İsokrates ise başlangıçta 1.300, Salamis'te ise 1.200 gemi olduğunu ileri sürer. Ctesias ve Plato bin gemi olduğunu belirtirler.

Antik kaynaklar

arasındaki bu tutarlılık nedeniyle bazı günümüz tarihçileri muharebe öncesi Pers Donanması için 1.207 rakamını kabul etme eğilimdedirler. Diğer bir kısım tarihçi ise İlyada Grek İttifakı Donanması ile ilişkilendirerek reddederler. İleri sürülür ki, Pers İmparatorluğu Ege'de 600 civarında savaş gemisiyle harekat başlatmışdır. Ancak çoğu tarihçi Salamis'te muharebeye katılan gemi sayısının 600 – 800 civarında olduğunu kabul etmektedir. Bu rakam, Artemision'da yaklaşık 650 gemi kaybı, Herodot'un takviye edilen kuvvet olarak verdiği 120 gemi ile, tarihi kaynaklarda verilen yaklaşık 1.200 gemi hesabının sonucuna uymaktadır. Cornelius Nepos, Donanmada 200 nakliye gemisi olduğunu yazmıştır. Stratejik ve taktik yaklaşımlar Pers stratejisi, büyük bir istila kuvveti kullanarak Grek direncini kırmaya ve tek bir sefer süresi içinde Yunanistan'ın istilasını tamamlamaya dayanmaktadır. Diğer yandan Grek stratejisi ellerindeki kuvvetlerle belirli yerleri savunmak ve Pers kuvvetlerini olabildiğince uzun süre kırsal alanda tutmaktı. Serhas büyük olasılıkla böylesi bir direnme beklemiyordu ve seferi daha kısa sürede sona erdireceğini düşünüyordu. Pers komutanlığı için seferi olabildiğince kısa sürede tamamlamak hayati önemde bir unsurdur. Böylesi büyük bir kuvvetin uzun süre ikmal edilmesi son derece güçtür. Dahası Serhas muhtemelen İmparatorluğun bu uzak sınırı ötesinde çok uzun süre kalmak istemiyordu. Termopylae, iyi tertiplenmiş bir Grek kuvvetine karşı cephe taarruzunun sonuçsuz kalacağını göstermişti. Şimdi de Grekler Kıstak'ta şu ya da bu güçte bir tahkimat oluşturmuş bulunuyordu. Bu koşullarda Yunanistan'ın geri kalanını istila etme girişiminin askeri yönden büyük güçlükler getireceği ortadadır. Ancak Termopylae deneyiminin de ortaya koyduğu gibi Grekler kuşatılacak olursa, zaten sayıca küçük olan birliklerin kesin olarak imha edilmesi mümkündür. Ancak Salamis'de muharebeye girmek, Pers stratejisi açısından gerekli değildir. Pers Donanması'nın, sayıca üstün olmak gibi önemli bir taktik avantajı vardır. Dahası daha usta denizcilere sahiptir. Herodot'un Pers Donanması'ndaki denizcileri daha usta olarak nitelemesi Fakat Atina Donanması yeni olmakla birlikte bütün bütün deneyimsiz sayılmazdı. Bu Donanma Korfu'yu denizde yenmiş, ardından korsanların peşine düşmüştür. Korsanlara karşı bu seferler, "denizdeki tüm korsanları temizleyecek" denli başarılıydı. Kuşkusuz bu harekatlar sırasında mürettebat da hafife alınmayacak kadar deneyim kazanmıştır. Akdeniz'de bu tarihlerde en çok kullanılan deniz muharebe taktikleri düşman gemisini mahmuzlayarak batırmak ya da bordalamaktır. Bordalamakla düşman gemisine asker çıkarılır ve gemi ele geçirilirdi. Bu arada düşman gemisi güvertesindeki boğuşma, karadaki mücadeleden hemen hemen farksız olurdu. Çok kesin olmamakla birlikte mahmuzlama manevrası, düşman hatlarının belirlenen bir kesiminde güç konsantrasyonu sağlayarak bir gedik açmaya dayanmaktadır. Savaş gemileri bu gedikten geçerek düşman hatlarının gerisine sarkar ve düşman gemilerini geriden mahmuzlar. Bu ağır olmanın nedeni açık değildir. Muhtemelen Grek gemileri hantal inşa ediliyordu ya da kullanılan ahşap yeterince kurutulmadığından tekneler su alıyordu. Teknik olarak, açık denizdeki bir muharebe, Pers Donanması'nın sayı üstünlüğü ve denizcilikteki ustalığı hesaba katıldığında Grek İttifakı Donanması için zor bir muharebe olurdu. Bu bağlamda Pers Komutanlığı'nca, Grek İttifakı Donanması'na saldırmak için Salamis Körfezi'ne girmek, tam da Grek Komutanlığı'nın istediği savaş koşullarına uymak olmuştur. Ne var ki Serhas'ın, Grek İttifakı Donanması'nın yenilgiye uğratılabileceğinden emin olmasaydı böyle bir girişimde bulunmayacağı ileri sürülmüştür. Bu durumda Themistokles'in hilesinin, güç dengesini Grek İttifakı Donanması lehine değiştirmekte önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir. Sonuç itibariyle Salamis Deniz

Muharebe

si Pers İmparatorluğu açısından gereksiz bir muharebe ve hatalı bir stratejidir. Muharebe Muharebenin seyri antik kaynaklarda pek yer almamaktadır. Büyük olasılıkla Serhas da dahil, savaşa katılan hiç kimsenin muharebenin geçtiği sularda neler olduğu konusunda net bir görüşü yoktur. Bilgilerimiz, belirgin bilgilerden çok spekülatif açıklamalara dayanır.

Konuşlanmalar

Grek İttifakı Donanması'nın sol kanadında Atina, sağ kanadında ise, her ne kadar Diodorus Megara ve Aegilnetia gemileri olduğunu yazıyorsa da Sparta gemileri yer almaktadır. Donanma'ya katılan diğer kent devletlerinin gemileri ise merkezde konuşlanmıştır. Pers Donanması'nın sağ kanadında, Atina gemilerinin karşısında güçlü Fenike Filosu, sol kanadında, Sparta gemileri karşısında da İyon Filosu yer almaktadır. Muhtemelen, boğazın genişliği tek hat halinde dizilişe izin vermeyecek kadar dar olduğundan en azından iki sıra halinde tertiplenmişlerdi. Eshilos'a göre ise Pers Donanması üç hat halinde düzenlenmiştir. Diodorus ise Donanması'nın doğu-batı yönünde, Aigaleos Dağı ile Salamis arasında muharebe hattı aldığını öne sürmektedir. Ancak bu doğru olmayabilir. Çünkü bu takdirde kanatlarından biri Pers işgali altındaki bölgeye dayanmış olacaktır. Günümüz tarihçilerinin bir kısmı, gece karanlığında bu sınırlı alanda manevra yapmanın güçlüğünü ileri sürerek Herodot'un bu açıklamasına kuşkuyla bakarlar. İki olasılık ortaya konmaktadır. Ya Pers gemileri gece boğaza girişi kapadılar ve gün ağarırken boğaza girdiler, ya da gece boğaza girerek gün ışıdığında girişilecek muharebe için düzeni aldılar. Diodorus'a göre Mısır Filosu Salamis Adası'nı batı tarafından dolaşarak Boğaz'ın kuzey tarafını tutmak için gönderilmiştir. Görünüşe göre Serhas Greklerin mücadele edeceğini beklemiyordu. Güneyden saldırdığına göre bir kısım Grek gemisi Boğaz'ın kuzey çıkışından kaçmaya çalışacaktı. Mısır Filosu'nun kuzey çıkışı tutmak için gönderilmesi, bir tuzak oluşturma girişimi gibi görülüyor. Herodot'a göre Grek gemilerinin denize açıldığı görülünde Pers gemileri hareketlenerek derhal saldırıya geçmiştir. Eğer Pers Donanması boğaza şafakta girdiyse Grek İttifakı Donanması'nın pozisyon almaları için zamanları olmuştur. Fakat diğer Greklerin bu iddiayı kabul etmediklerini, çünkü Korint gemilerinin savaşa dönerek savaştıklarını görmüşlerdir. Aslında bu gemilerin, Boğaz'ın kuzeyinden dolaşarak Grek İttifakı Donanmasını kuşatmak için gönderilen Mısır gemilerini karşılamak için gönderilmiş olması da mümkündür. Anlaşıldığı kadarıyla Mısır görev kuvvetini bir şekilde geri atmayı başarmışlardı. Daha sonra tüm Grek İttifakı Donanması geri dönerek iyiden iyiye düzensiz hale gelmiş olan Pers Donanması hatlarına saldırdılar.

Esas muharebe

Muharebe

nin devamı konusunda günümüze ulaşan bilgiler pek çok eksik yön taşımaktadır.

Muharebe

nin daha başlarında Pers Donanması'nın sol kanadına komuta eden Serhas'ın kardeşi Amiral Ariabignes öldürüldü. Ariabignes, Serhas'ın dört amiralinden biridir. Sefer sırasında Karya ve İyon filolarına komuta etmekteydi. Themitokles'in gemisine borda etmişti fakat göğüs göğüse boğuşmalar sırasında bir Grek askeri tarafıdan öldürülmüştür. Burada soylu Pers ve Med ailerinde başka kişiler de hayatlarını kaybetmiştir. Böylece Ameinias, saldırdığı geminin bir Grek gemisi olduğuna karar vererek saldırı yönünü değiştirmiş, başka Pers gemilerine yönelmiştir. Oysa Artemisia'yı canlı getirene on bin drahmi ödül verilecekti. Grekler, kendilerine savaş açan bu kadına karşı çok hiddetliydiler. Tahtını kurdurduğu yamaçtan bunu izleyen Serhas'ın yanındakilerden birinin yanlış gözlemine kapılarak, Artemisia'nın bir Grek gemisini bordaladığını kabul etti. Yanındakilere, "Bugün erkekler kadın gibi, kadınlar da erkek gibi dövüştü" demiştir. Diğer yandan Herodot Grek gemilerinin bir bütün olarak, birlikte muharebe ettiklerini yazmaktadır. Diğer tarafta Pers gemilerinin düzenlerini yitirdiklerini, bir muharebe planı olmadan çarpıştıklarını belirtir. Perslerin iyi dövüştüğünü, hatta Artemision'dan daha iyi dövüştüğünü yazar. Buna getirdiği açıklama, Serhas'ın yamaçtaki tahtından muharebe alanını gözlüyor olmasıdır. Herodot'un anlatımıyla Pers Donanması Atina'nın güney sahilleri Phalerum yönünde geri çekilmeye başlamıştır. Ancak Boğaz'dan çıkarken Aeginalılar onları tuzağa düşürdü. Sağlam kalan Pers gemileri dağınık olarak çekilerek Phalerum limanına sığındılar. Daha sonra Atinalı general Aristides, yanına aldığı gemilerle Psyttaleia Adası'na giderek buradaki Pers garnizonunu kılıçtan geçirmiştir. Herodot, savaştaki cesaretleriyle en fazla ün yapanların Atinalı ve Aeginalı savaşçılar olduğunu yazmaktadır. Sonuçları ve devamı Herodot Pers gemi kayıpları için bir rakam vermemektedir. Ancak bir sonraki sene için Pers Donanması'ndaki trireme sayısını 300 olarak vermektedir. Dolayısıyla kayıp rakamına ulaşmanın tek yolu, muharebe öncesindeki Pers Donanması'ndaki gemi sayısına dayanacaktır. Buradan hareketle Pers gemi kayıplarının 200-300 arası bir rakam olduğun kabul etmek gerekmektedir. Herodot'a göre Pers Ordusu'nun adam kayıpları ise Greklerden çok daha fazlaydı, çünkü Pers Donanma mürettebatının bir çoğu yüzme bilmiyordu. Bu arada bir Semadirek'den bir gemi, bir Grek gemisini batırmış fakat bir Aegia gemisi tarafından da mahmuzlanmıştı. Semadirekliler Aegian gemisine ok ve mızrak yağmuruna tutarak borda ettiler ve gemiyi ele geçirdiler. Serhas tarafından izlenen bu sahne İyonları kurtarmış oldu. Serhas, "daha soylu adamlara iftira ettikleri" için Fenikeli komutanların kafalarını vurdurtmuştur. Serhas öncelikle Kıstak'a doğru ilerleyen orduyu geri çekmiştir. Nepos, Serhas'ın bu endişeye kapılmasında yine Themistokles'in bir manevrasının da etkili olduğunu yazmaktadır. Ancak çekilme niyetinin hem kendi adamları, hem de Grekler tarafından anlaşılmasını istemiyordu. Bunu önlemek için Salamis Boğazı karşısına, Fenike nakliye gemilerini kullanarak hem bir duvar, hem de bir köprü inşa ettirmeye başladı. Bununla, bölgede kalıp savaşa devam etmeye kararlı olduğunu göstermek istemiştir. Bunu da sağladı, en yakın olan Mardonius dahi gerçek niyetini sezemedi. Bununla birlikte yenilgiye uğramış olsa da bu bir yıkım değildir. MÖ 479 yılı Ağustos ayında gerçekleşen Platea

Muharebe

si
'nde Grek ittifak kuvvetleri kesin sonuçlu bir zafer kazanmış ve Pers kuvvetlerinin büyük bölümünü savaş alanında imha etmiştir. Aynı ayın sonlarında Mykale

Muharebe

si
ise karaya çekilmiş olan Pers Donanmasının imhasıyla sonuçlanmıştır. Platea ve Mykale muharebelerinden sonraki savaşlarda istila tehdidi yön değiştirmiştir. Artık Grek ittifakı, Pers İmparatorluğu topraklarına karşı taarruzlara başlamıştır. Diğer yandan Yunanistan'daki bu Grek başarıları Makedonya'da Pers hakimiyetine karşı bir ayaklanmaya yol açmıştır. İzleyen otuz yıl içinde Trakya, Ege Adalarıve sonunda İyonya Pers hakimiyetinden çıktı. Bu gelişmeler kısmen Grek ittifakı ile ama esas itibariyle Atina'nın başat güç olduğu Attik Delos Birliği tarafından büyük ölçüde desteklenmiş ya da doğrudan doğruya sağlanmıştır. Salamis zaferinden sonra gelişen bu olaylar, Ege'de kademe kademe Pers gücünü büyük ölçüde kırmış, güç dengesi Grek kent devletleri, özellikle de Atina lehine değişmiştir. Maraton

Muharebe

si
ve Termopylae

Muharebe

si
gibi Salamis Deniz

Muharebe

si de, muhtemelen umutsuz görünen savaş koşulları ve karşı tarafın çok büyük sayı üstünlüğü nedeniyle efsaneleşmiştir. Önemli sayıda Batılı tarihçi, Salamis Deniz

Muharebe

si'ni insanlık tarihinin en önemli muharebelerinden biri olarak ifade etmektedirler. Bu yaklaşım, Antik Yunanistan'ın felsefe, matematik gibi bilimlerin temelini atan ve Batı Uygarlığı'nın gelişimini etkileyen uygarlık ögelerine dayandırılır. Askeri yönden, muharebenin seyri hakkında etraflı bilgi olmaması nedeniyle Salamis, askeri açıdan analiz edilebilecek ve ders çıkarılacak bir olay olmaktan uzaktır. Grekler, Pers kuvvetlerinin sayı üstünlüğü karşısında denge sağlayabilmek için, Termopylae'de olduğu gibi gerekli koşullara uygun bir muharebe alanı seçtiler. Ancak Termopylae'den farklı olarak Salamis'te Pers kuvvetlerinin muharebeyi burada kabul etmesini sağladılar. Bir bakıma, "düşmanı" kendi seçtikleri muharebe alanına çektiler. Bunu sağlayabilmek için de Themistokles'in yanıltma hilesini uyguladılar. Notlar
== Kaynaklar Antik Kaynaklar * Herodotus, The Histories Perseus online version * Aeschylus, The Persians * Ctesias, Persica * Diodorus Siculus, Biblioteca Historica. * Thucydides, History of the Peloponnesian War * Ephorus, Universal History * Plutarch, Themistocles * Cicero, On the Laws

Günümüz kaynakları

* Tom Holland, Persian Fire. London: Abacus, 2005 * Peter Green, The Greco-Persian Wars. Berkeley: University of California Press, 1970 * J. F. Lazenby, The Defence of Greece 490–479 BC. Aris & Phillips Ltd., 1993 * D. Fehling, Herodotus and His "Sources": Citation, Invention, and Narrative Art 1989 * A. R. Burn, "Persia and the Greeks" Cambridge University Press 1985 * A. J. Köster, Studien zur Geschichte des Antikes Seewesens. Klio Belheft 32 1934 * Peter Green, The Year of Salamis, 480–479 B.C. London: Weidenfeld and Nicolson 1970 * Victor Davis Hanson, Carnage and Culture: Landmark Battles in the Rise of Western Power. New York: DoubleDay 2001 * Felicia R. Lee, A Layered Look Reveals Ancient Greek Texts New York Times, 27 Kasım 2006 * Barry Strauss, The Battle of Salamis: The Naval Encounter That Saved Greece—and Western Civilization. New York: Simon and Schuster 2004 * Moses Finley, Thucydides – History of the Peloponnesian War Peguin, 1972

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Salamis (anlam ayrımı)
7 yıl önce

Salamis : Salamis Adası Salamis Deniz Muharebesi (MÖ 480) Salamis (kelebek), bir kelebek cinsi. Salamis (mitoloji), Salamis, Kıbrıs adasında, Kuzey Kıbrıs...

Themistokles
7 yıl önce

ve Salamis Deniz Muharebesi ile tanınır. Onun döneminde Atina'nın donanmasındaki gemilerin sayısı 70'ten 200'e çıkmıştır. Ayrıca Maraton Muharebesi gibi...

MÖ 550'ler
7 yıl önce

Artemision Deniz Muharebesi 8 -10 Eylül MÖ 480 Salamis Deniz Muharebesi 25 Eylül MÖ 480 Mykale Muharebesi 27 Ağustos MÖ 479 Platea Muharebesi 27 Ağustos MÖ...

Mykale Muharebesi
3 yıl önce

Termopylae Muharebesi'nde ve Artemision Deniz Muharebesi'nde başarı kazanarak Teselya, Boeotia ve Attika'yı istila ettiler. Ancak daha sonra Salamis Deniz Muharebesi'nde...

Artemision Deniz Muharebesi
3 yıl önce

Artemision Deniz Muharebesi, Pers İmparatorluğu'nun Yunanistan'a İkinci Pers Saldırısı sırasında, üç gün içinde gerçekleşen bir dizi deniz muharebesidir. Muharebe...

I. Serhas
7 yıl önce

History Workshop - Chronological Tables ^ Strauss, Barry S., The Battle of Salamis: The Naval Encounter That Saved Greece - and Western Civilization, p. 36...

Termopylae Muharebesi
3 yıl önce

birlikte Termopylae Muharebesi ile Salamis Deniz Muharebesi arasındaki sürenin kabaca bir ay kadar olduğu düşünüldüğünde, etki çok belirgin de değildir. Öte...

Kyme
3 yıl önce

deniz üslerinden biri olan Kyme, MÖ 480’de yaşanan Salamis Deniz Muharebesi sonrasında arta kalan Pers filosunun limanına sığınması ve askerlerin de şehirde...