Kitap: Frank Abagnale Stan Redding Senaryo: Jeff Nathanson |hikaye = |uyarlama = |anlatıcı = |oyuncular = Leonardo DiCaprio Tom Hanks Christopher Walken Amy Adams Martin Sheen Nathalie Baye |müzik = John Williams |görüntü_yönetmeni = Janusz Kamiński |sanat_yönetmeni = |kurgu = Michael Kahn |stüdyo = |dağıtıcı = DreamWorks |cinsi = |türü = Macera |renk = |yapım_yılı = 2002, ABD |çıkış = |süre = 141 dakika |ülke = |dil = İngilizce |bütçe = 52 milyon $ |hasılat = 351 milyon $ |önceki_film = |devam_filmi = |diğer_adları = |resmi_websitesi = }} Sıkıysa Yakala veya orijinal adıyla Catch Me if You Can, Frank Abagnale Jr.'nin hayat öyküsünden esinlenilerek oluşturulan 2002 yapımı komedi-drama türünde bir sinema filmidir. Steven Spielberg'in yönetmenliğini üstlendiği filmde, 19 yaşında dahi olmayan Frank Abagnale Jr.'ın, Pan American World havayolu şirketinde pilot, Georgia'da doktor ve Louisiana'da savcı kılığına bürünerek milyonlarca dolarlık çek sahtekarlığıni nasıl yaptığı anlatılmaktadır. Abagnale'i Leonardo DiCaprio canlandırırken, filmin diğer önemli oyuncuları Tom Hanks, Christopher Walken, Amy Adams, Martin Sheen ve Nathalie Baye'dir. Filmin gelişim süreci 1980'li yıllara uzanmaktadır. 2000'li yılların başlarında David Fincher, Gore Verbinski, Lasse Halström, Milos Forman ve Cameron Crowe gibi film yönetmenleri Sıkıysa Yakala projesinde yer alma konusunda anlaştılar. Büyük Balık, Bir Geyşanın Anıları gibi projelerden ayrılan Spielberg (aslında yapımcı olarak katılmıştı), yönetmen olarak katılma kararı aldı. Filmin çekimleri 2002 yılının Şubat ayından Mayıs ayında kadar sürdü. Film, finansal ve eleştirel yönden başarı elde ederken gerçek Abagnale de filmi oldukça başarılı bulduğunu söyledi. Bu film ile aynı adı taşıyan bir Broadway müzikali ise halen yapım aşamasındadır. Özet Frank Abagnale Jr. (Leonardo DiCaprio), 1963 yılında babası Frank Abagnale Sr. (Christopher Walken) ve Fransız olan annesi (Nathalie Baye) ile New Rochelle, New York'da yaşamını mutluca sürdürmekte olan 15 yaşında bir gençtir. Gelir vergisi sahtekarlığı yüzünden Frank Abagnale Sr.'nin bankadaki parasına el konulmasının ardından, aile daha küçük bir eve taşınmak zorunda kalır. Paula, kocasının arkadaşı Jack (James Brolin) ile kaçamak bir ilişki yaşar. Bu esnada Frank de sözde ara öğretmen olarak Fransızca sınıfında ders vermektedir. Anne ve babası boşanmaya karar verince, Frank evden kaçar. Beş parasız olarak evden kaçışının ardından, kendine güven gerektirecek yasadışı işlere soyunur. Frank'in üçkağıtçılığı zamanla gelişir, hatta kendisini bir havayolu pilotu gibi tanıtmaya başlar. Sahte Lufthansa & Pan - Am maaş bordrolarını bozdurarak 2.8 milyon Amerikan dolarının üzerinde para almayı başarır. Bu esnada, FBI banka sahtecilikleri uzmanı Karl Hanratty (Tom Hanks)'de üslerinden aldığı az bir bilgi ışığında Frank'in peşine düşer. Carl ve Frank bir otel odasında karşılar fakat Frank kendisininde gizli serviste çalıştığını, adının Barry Allen olduğunu söyleyerek Carl'ı kandırmayı başarır. Carl aptal durumuna düşürülmesine sinirlenir, çünkü Frank bu yalanı sayesinde oradan uzaklaşmıştır. Bir Noel arefesinde, Carl çalışırken Frank, onu arar ve Carl'ı aptal durumuna düşürdüğü için ondan özür dilemek ister. Carl, Frank'ın özrünü kabul etmez, Frank'in en kısa bir zamanda yakayı ele vereceğini söyler ve ardından gülmeye başlar; çünkü Frank'in kendisini, konuşabileceği başka kimsesi olmadığı için aradığını anlamıştır. Frank telefonu kapatır, Carl araştırmasına devam eder ve bir müddet sonra "Barry Allen" isminin The Flash adlı çizgi romandan alındığını farkederek Frank'in henüz çocuk yaşta birisi olduğunu anlar. Frank aynı zamanda doktor ve Louisiana'da avukat olarak kendisini tanıtmakla kalmaz, Brenda (Amy Adams)'a da aşık olur. Carl ise düğün gününe kadar Frank'i takip eder ve Frank de Brenda'ya kendi hakkındaki gerçekleri söyleyerek kendisiyle kaçmak istediğini söyler. Evden gizlice ayrılırken de iki gün içinde kaçmak için buluşmaları gerektiğini söyler. Havaalanında yem olarak tutulan Brenda'nın geldiğini görür ama aniden etrafta çok sayıda FBI ajanı olduğunu da fark ederek kendisine tuzak kurulduğunu anlar ve bir şekilde kurtularak Avrupa'ya uçar. Yedi ay sonra Carl, amirine Frank'in artık tüm dünyada sahtecilik yaptığını ve kontrolden çıktığını söyler. Amirinden Avrupa'ya gidip ve onun izini sürmek için izin ister. Her ne kadar amiri izin vermese de, Carl çekleri usta bir matbaacıya göstererek onların Fransa'da basıldığını doğrulatır. Carl, Frank'in annesi Paula'nın bir görüşme esnasında Montrichard, Fransa doğumlu olduğunu söylediğini hatırlaması üzerine, doğuca oraya giderek Frank'i bulur ve onu kendisiyle birlikte sessizce dışarı çıkmaması halinde Fransız polisinin onu öldüreceğini söyler. Frank başta Carl'ın şaka yaptığını zanneder fakat Carl, ona yalan söylemediğine dair söz verince birlikte dışarı çıkarlar ve Fransız polisi Frank'i hapishaneye götürür. Bu esnada Carl da Frank'e kendisini en kısa zamanda Amerika'ya götüreceğini söyler. Olaylar Frank'in uçakta Fransa'dan Amerika'ya gidişiyle devam eder. Carl, Frank'e babasının öldüğünü söyler. Üzüntü içerisinde kahrolan Frank, tuvaletteki klozeti yerinden söküp New York'a inişin ardından, iniş takımlarının bulunduğu yerden kaçarak eski evine gider ve orada annesini, Jack Barnes'ı ve üvey kardeşi olduğunu düşündüğü küçük bir kız çocuğunu görür. Frank her şeyi bırakarak hapishanede cezasını çekmeye başlar, Carl da ara sıra onu ziyaret etmektedir. Carl'ın kendisine götürdüğü bazı çeklerden birinin sahte olduğunu rahatça ayırt etmesi sonucu Carl, Frank'i FBI yetkilileriyle görüştürmeye karar verir. Mülakatta Frank'e FBI'ın banka sahtekarlıkları bölümünde çalışması durumunda cezasını geri kalanını çekmeyeceği söylenir ve Frank, Carl'ın nezareti altında bunu kabul eder. Bazı seferler, Frank tekrardan bir havayolu pilotu olma özlemi içerisindedir ve heyecanlı kaçışlar planlar. Carl, on tekrar yakalayarak istediği yere uçabileceğini söyler ve "Bazen yalanlar dünyasında yaşamak kolaydır" diyerek, Frank'e kimsenin kendisini kovalamadığını, ancak onun yine geri döneceğini bildiğini söyler. Pazartesi günü bir sürelik gecikmeden sonra Frank gerçekten de geri döner ve Carl, onun yaşamının hep sahtecilikle geçmediğini, Frank'in Louisiana baro sınavını iki haftalık bir çalışma sonucunda geçtiğini anlar. Filmin bitiş yazısında ise Frank'in mutlu bir evliliğe sahip olduğu, üç oğluyla birlikte Midwest'te yaşadığı ve Carl ile halen çok iyi dost oldukları yazar. Frank dünyanın en azılı çek sahtecilerinin yakalanmasına yardımcı olması ve taklit edilemeyen çekler yapması sayesinde milyon dolarlar kazanmaya devam ediyor. Oyuncular * Frank Abagnale Jr. rolünde Leonardo DiCaprio: Frank henüz 19 yaşında bile değilken, Pan-Am pilotu, doktor ve Louisiana'da savcı olarak kılıktan kılığa bürünmesi sayesinde milyonlarca dolar değerinde çek dolandırıcılığında bulundu. * Carl Hanratty rolünde Tom Hanks: Bir FBI ajanı olarak filmin genelinde Frank Jr.'ın peşinde görülür. Hanratty'nin çoğu arkadaşı çek sahteciliğini ciddiye almaz ve çoğu zaman onunla dalga geçerler. Hanratty boşanmıştır ve kızıyla karısı Chicago'da yaşamaktadır. Filmin sonunda Carl ve Hanretty sıkı arkadaş olurlar. * Frank Abagnale Sr. rolünde Christopher Walken: Frank'in babası ve II. Dünya Savaşı gazisidir. Frank Sr., gelir vergisi kaçırdığı için karısı Paula'yı ve servetinin büyük bir kısmını kaybetmiştir. Daha sonra bir tren istasyonunda merdivenlerden düşerek ölür. * Brenda Strong rolünde Amy Adams: Georgia'ya hemşirelik yapmaya gelmeden önce düşük doğum yapmıştı. Çok katı kurallara sahip Lutheran ailesi, Frank Jr.'a rastlayana kadar onu evlatlıktan reddetmişti. * Roger Strong rolünde Martin Sheen: Brenda'nın babası ve Carol'un kocası. Berkeley'deki Kaliforniya Üniversitesi'nden mezun olan Roger Strong, Louisiana'da oldukça sert, düzenli bir avukattır ve Frank'in de hukuk fakültesinden mezun olduğuna kolayca inanmıştır. * Paula Abagnale rolünde Nathalie Baye: Paula ile Frank Sr. ile II. Dünya Savaşı sırasında Montrichard, Fransa'da tanıştıktan 6 hafta sonra evlenmişlerdir. Paula, Barnes ile evlenmek için Frank Jr. henüz yaşındayken Frank Sr.'den boşanır. Paula ikimci evliliğinden küçük bir kız çocuk sahibi olmuştur. * Jack Barnes rolünde James Brolin: Frank Sr. ile birlikte New Rochelle'de New York Rottery kulübüne üyedirler. Sonraları Jack, Paula ile ilişki yaşar ve bu onu boşanmaya kadar sürükler. * Carol Strong rolünde Nancy Lenehan: Brenda'nın annesi ve Rogers'ın karısıdır. Frank Jr.'ın doktor, avukat ve Lutheran olduğunun büyüsüne kapılarak kızının evlenmesini hoş karşılamıştır. Ellen Pompeo ve Elizabeth Banks de filmde küçük rollerde yer aldılar Brian Howe, Frank John Hughes, Chris Ellis, FBI ajanlarını canlandırdılar. Jennifer Garner da telefon kızı rolünde cameo yaptı. Gerçek Frank Abagnale ise filmdeki karakterini tutuklamak için Fransız polisi rolünü oynadı. Yapım Frank Abagnale, yaşam öyküsüne dair film haklarını 1980 yılında sattı. Yapım
cı Michael Shane film hakkını 1990 yılında Paramount Pictures için satın aldı. Aralık 1997'ye doğru, Barry Kempts film hakkını Shane'den satın aldı ve Jeff Nathanson'ın senaryosunu DreamWorks'a getirdi. 2000 yılına doğru David Fincher da bir süreliğine projeye dahil olmasına karşın, tercihini Panik Odası (Panic Room) filminden yana kullanarak projeden ayrıldı. Temmuz 2000'da ise Leonardo DiCaprio, Gore Verbinski'nin ısrarıyla filmde başrolde yer almayı kabul etti. Steven Spielberg'in filmin yapımcılığını üstlenmesinin ardından, Mart 2001'de çekimlere başlandı. Verbinski, James Gandolfini'yi Carl Hanratty, Ed Harris'i Frank Abagnale Sr. ve Chloe Sevigny'i de Brenda Strong rolünde oyuncu kadrosuna dahil etmişti. Ancak Verbinski, DiCaprio'nun New York Çeteleri'nde (Gangs of New York) yer alması üzerine projeden ayrıldı. Lasse Halström ile de Mayıs 2001'e doğru anlaşmaya varılmasına rağmen o da Temmuz 2001'de yapımdan ayrıldı. O sıralarda Harris ve Sevigny de projeden ayrılma kararı almışlardı, fakat Gandolfini projeye devam etme kararı aldı. DreamsWork'ün kurucularından olan Spielberg ise filmin yönetmenliğini Miloš Forman ve Cameron Crowe’a teklif etmeyi düşündü. Büyük Balık (Big Fish) ve Bir Geyşanın Anıları (Memoirs of a Geisha) gibi yapımlardan ayrılması, Spielberg'i bu filmin yönetmenliğini üstlenmeye iten tek faktördü. Ağustos 2001'de Spielberg filmin yönetmenliğine resmen başladı. Kurgu Frank Abagnale, filmin senaryosu yazılırken gerçek hayatta yaşanmış olayların birçoğunun değiştirilmesine rağmen, Steven Spielberg'in "bu filmi hakkıyla yapabilecek tek film yönetmeni" olduğunu belirtti. Ancak Abagnale de filme biraz dahil olmuştur. Kasım 2001 tarihinde "Steven Spielberg ile herhangi bir şekilde rastlamış veya konuşmuş değildim. Henüz senaryoyu bile okumamıştım. Aslında okumamayı tercih etmiştim. Babamı gerçekte olduğu gibi, iyi bir şekilde karakterize edeceğini anlamıştım. Steven Spielberg, senaryo yazarıyla (Jeff Nathanson) konuşarak senaryodaki tüm ilişkilerin, gerçekte yapılan sahteciliklerin işlediğim şekilde senaryoya aktarılmasını istedi" dedi. Abagnale ayrıca "Umarım film sonuç olarak eğlendirici, meraklandıran, ve de aile, boşanma, çocukluk çağı hakkında önemli mesajları eve taşıyan bir film oldu" şeklinde konuştu. Abagnale evden kaçışından sonra babasını hiç görmedi. Spielberg ise filmin "Frank’in babasıyla bir buluşmasında, Pan-American havayollarının üniformasını içinde, babasını hoşnut etmeye çalışırkenki şekliyle" devam etmesini istemişti. Fakat Abagnale bu fikri şu şekilde övdü; "Her ne kadar babamı bir daha görmediysem de pek çok güzel kadınla buluşup, harika bir gün yaşadıktan ve pek çok para kazandıktan sonraki her gece, oteldeki odama gelir, anne ve babamı tekrardan bir araya gelmelerini düşleyerek ağlardım. O sadece bir düşün doğrulanışıdır". Carl Hanratty (Tom Hanks tarafından canlandırıldı) ise bir FBI ajanı Joe Shaye'ye dayandırılmıştır. Senaryoya aktarılırken başta Joe Shaye olarak ismi kullanılmasına rağmen, daha sonra bilinmeyen sebeplerden dolayı Carl Hanratty olarak değiştirilmişti. Abagnale, Boeing 737 tipi bir uçaktan basitçe kaçmıştı ama kaçtığı yer tuvalet değildi. Spielberg bunun, "sadece espri amaçlı yazıldığını" belirtti. Temalar Sıkıysa Yakala filmi, aile parçalanmaları ve çocukluk döneminde yaşanan zorlukları işlemektedir. Steven Spielberg'in ebeveynleri de o daha genç bir delikalıyken Frank Abagnale'ninkine benzer bir şekilde boşanmışlardı. Spielberg; "Bazı filmlerim parçalanmış aileler ve kötü geçmişlerinden kaçan insanlar üzerinedir, fakat söylemem gereken bazı üzücü durumlar var, bilirsiniz, aynı zamanda benim hakkımda bu türden yürek burkucu hikayelerle anlattığım şeylerde var" demişti. Carl Hanratty de karısından boşanmış ve Şikago'da kızlarıyla beraber yaşamaktadır. Diğer Kaynaklar Dış bağlantılar * * * * Article discussing the opening title sequence * The title sequence on its creator's website (Macromedia Flash required) * Leonardo DiCaprio interview * Story behind the movie, including primary sources and views of the French prison Kaynaklar
Vikipedi