|harita =
|harita boyut =|harita açıklama = |lat_deg = |lat_min = |lat_sec = |lat_hem = K |lon_deg = |lon_min = |lon_sec = |lon_hem = D |rakım = |yüzölçümü = |nüfus = 526 |nüfus yoğunluğu = |nüfus_ref = [1] |nüfus_itibariyle = 2000 |alan kodu =0312 |posta kodu = 06920 |bölge = İç Anadolu |il = Ankara |ilçe = Nallıhan
|Köy Muhtarı =Durmuş Özdemir
|websitesi = [2]
Osmanköy, Ankara ilinin Nallıhan ilçesine bağlı bir köydür.
Tarihi
Nallıhan toprakları çağlar boyu; Hititlerin, Friglerin, Britanya Krallığının, Pers, İskender, Roma ve Bizans İmparatorluklarının hakimiyetinde kaldıktan sonra 1071 Malazgirt Zaferiyle Türklerin egemenliğine girmiştir. Önce Danişmentlilerin, daha sonra Anadolu Selçuklularının idaresinde bulunmuş, Anadolu Selçuklularının 1308`de yıkılmasıyla Candaroğulları Beyliği sınırları içinde kalmıştır. Orhan Bey zamanında ise Osmanlı Beyliği topraklarına katılmıştır. Bu fetih sırasında, Oğuz Türklerinin iki boyundan Beydilliler ve Eymirlilerin bir kısmı ilçemize gelip yerleşmişlerdir. İlçemizde, bu boyların adını taşıyan iki köy vardır.Osmanköyde çıkan taşlardan ve mezarlardan anlaşılmaktadır ki Roma ve Bizans dönemlerinde de yerleşim yeri olarak kullanılmıştır. Osmanlı beyliği zamanında Sakarya nehri boyunca buralara yerleşildiği tahmin edilmektedir. Köyde ne zaman yapıldığı tam bilinmeyen (16-17.yy olması muhtemel) güzel tavan süslemeleri olan tarihi bir cami vardır. Caminin eski ahşap minaresi yıkılarak yerine yeni minare yapılmıştır. Osmanköy, Aşağı ve Yukarı köy isminde iki köyün birleşmesi ile oluşmuştur. Şu andaki iki köyün bulunduğu yerde Osman isminde biri yaşamaktaymış. Bundan sonra köyün ismi Osmanköy olur. Aşağı ve yukarı köylerinin geçtiği dereye Gurbet Deresi denir. Bu köylere ait mezarlıklar günümüze kadar gelmiştir.Yakın köyler Kavak ve eğri köyleri ile birlikte söylenen "oğlum Osman kavak eğri" sözü sadece bir yakıştırmadır.Hikayeye göre osman kavak dikerken babası "Oğlum Osman kavak eğri." demiştir. Köy isimleri burdan kalmıştır.Köyde çayır denen yerde tarihi bir su kuyusu vardır. Buz gibi suyu vardır. Rivayete göre gavurlar (anlatı bu şekilde) buraları terkederken bütün su kaynaklarını kapatmış ilaç atıp kurutmuş ancak gavur beyinin kızı bu kuyuyu kendi hatırı için dokundurmamıştır. Çayırda eskiden cirit oynanır at yarışları yapılırmış.
Kültür
Nallıhanın en büyük köylerınden birisidir halkı cok cana yakın mısafirperver bır köydür Nallıhan Eskısehır arasında bır köprüdür YEMEK:Osman köye has osmanköy keskeği, sarması, pekmezı güzel peynırı,fırında kabak (pekmezli), kül içinde yapılan çörek, ortası delikli, peynirli, cevizli, soğanlı, çörek otlu mis gibi ekmeği, keşli mantısı vb. yiğecekleriyle meşhurdur. Köye has kışlık kavunları ve karpuzu pek lezzetlidir.TARIM VE HAYVANCILIK:tarım ve hayvancılık ön plandadır son yıllarda arıcılık falıyetlerıde baslamıştır.İpek yolu üzerindedir.Tiftik keçisi yetiştiriciliği bitme noktasına gelmiştir bitti denebilir. Köyde 90 yılların başlarına kadar en az 10 sürü vardı. Zamanla yokoldu şu anda sadece 50-60 adet kalmıştır. Dağda sürünün kaldığı barınaklara "Saya" çobanın kaldığı mekana "Turluk" denir. Buralar dayanıklı ardıç ağaçlarından ve pardılarından (dallarından) yaplır. Sürülerin çanları meşhurdur. Her sürü çan sesinden tanınır. Kime ait olduğu bilinir. BAÄ BOZUMU:Osmanköyde pekmez yapımı ayrı bir neşe eğlence içinde yapılırdı.Asmalardan ve omcalardan çavuş üzümü,ırazakı, tilki kuyruğu,altınbaş üzümleri toplanırdı. Şuanda Yenice barajının sularn altında kalan Ezgen, Pilkbükü,Çalcabükü, Kavak Kışlasına gidilir, buralarda yatıya kalınır,Şarpana (Üzümlerin sıkıldığı yerler.) denilen yerlerde pekmezler kaynatılır, fıçılara doldurulur ve dönülülür. Pekmezler kaynatılırken çıra ışıklarında çeşitli eğlenceler düzenlenir. Ezgen,Pilkbükü,Çalca Bükü,Kavak kışlasında her ailenin turluk ve hanları vardı.Bu turluk ve hanların tarihi çok eskidir. Buralarda hem ipek böcekciliği yaplır kışında hayvan barınağı olarak kullanılır. Buralar taş duvardan çamurdan kışın sıcak yazın serin olurdu.İpek böcekçiliğini hemen hemen her aile yapardı.Asırlık dut ağaçları vardı. Yine Sakarya nehrinin üzerinde dolaplar vardı. Sesleri kilometerelerce uzaktan duyulurdu. Ekilen bostanlar ve pamuk tarlaları,meyvelerin dipleri arklarla gelen dolap sularıyla sulanırdı.Dolap yapma işine "Dolap çıkarma" denirdi.Zorlu uğraşlardan sonra Sakarya nehri üzerine yapılırdı.Sakarya nehrine köyümüzde "Sakarı" denir. Hralde Barajlar yapılmadan su baskınlarına neden olduğu için cehennem anlamına gelen bu isim verilmiş.Dedelerimiz eskiden Sakarya nehrinin sularının çok sıcak olduğunu içmek için akşamdan su doldurup dışarıda serinlettiklerini anlatırlardı.Ayrıca Sakarya nehrinin donduğu da olurmuş hayvanları sulamak için buzları kırmak zorunda kalırlarmış. Sakarya nehri üzerindeki girdaplara "Buraç" denirdi. Garimennen buracı meşhurdur. Buraların inciri, üzümü, narı,iğdesi çok lezzetli idi.Toplanan incirler hanların üzerinde kurutulur kışları çerez niyetine yenirdi.Gül incir,Gök incir,Lop incir gibi lezzetli incir çeşitleri olurdu. Rakım düşük olduğu için pamuk dahil her türlü bitki yetişirdi. Yollarda tilkicek ve oturak gibi dinlenme yerleri vardı. Yolları inişli çıkışlı ve sarptır. Barajla birlikte bir kültür de yok oldu.Coğrafya
Ankara iline 196 km, Nallıhan ilçesine 45 km uzaklıktadır.İklim
Köyün iklimi, karasal iklimi etki alanı içerisindedir.Nüfus
|-
Yıllara göre köy nüfus verileri | |||
---|---|---|---|
2007 | |||
2000 | 526 | 1997 | 1333 |
Ekonomi
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.Muhtarlık
Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır.Seçildikleri yıllara göre köy muhtarları:
2004 - Durmuş Özdemir
1999 - mustafa erol
1994 - ismaıl taşdelen
1989 - hasan demirçelik
1984 -
Altyapı bilgileri
Köyde ilköğretim okulu vardır. Köyün hem içme suyu şebekesi hem kanalizasyon şebekesi vardır. Ptt şubesi yoktur ptt acentesi vardır. Sağlık ocağı vardır ancak sağlık evi yoktur. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.Linkler
köy-taslak Nallıhan belde ve köyleri