Kürtler

Kısaca: Kürtler (Kürtçe: tekil. Kurd کورد, çoğul. Kurdan کوردان), Orta Doğu'nun yerlilerinden olup doğuda Zagros dağlarından batıda Toros dağlarına, güneyde Hemrin dağlarından kuzeyde Kars-Erzurum platolarına kadar uzanan, Kürdistan olarak anılan, coğrafî bölgede ...devamı ☟

Kürtler
Kürtler

Kürtler (Kürtçe: tekil. Kurd کورد, çoğul. Kurdan کوردان), Orta Doğu'nun yerlilerinden olup doğuda Zagros dağlarından batıda Toros dağlarına, güneyde Hemrin dağlarından kuzeyde Kars-Erzurum platolarına kadar uzanan, Kürdistan olarak anılan, coğrafi bölgede yoğun şekilde yaşayan tahminen yaklaşık 20–25[1] milyon kişiden oluşan etnik gruba mensup ve Hint-Avrupa dili konuşan halklardan biridir.

Bugün en büyük Kürt nüfusu Türkiye'de bulunurken (11-15 milyon kişi),[2] İran, Irak ve Suriye'de de kayda değer Kürt nüfusları bulunmaktadır. Gerek bölgedeki siyasi ve sosyal karmaşa ve sorunlar gerekse diğer sebepler dolayısıyla, özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısında oluşan göçlerle Batı Avrupa başta olmak üzere Kuzey Amerika ve Orta Asya gibi farklı coğrafi bölgelerde yerleşmiş bir Kürt diasporası da mevcuttur.[3] Kürt kültürü yüzyıllarca süren etkileşimin de sonucuyla diğer Orta Doğu kültürleriyle çeşitli benzerlikler barındırırken, Kürt dini inancı oldukça senkretik bir biçimde gelişmiştir.[4] Bugün Kürtlerin çoğunluğu Şafii mezhebine bağlı Sünni Müslümanlarken, birçok farklı din ve inancın da mensuplarına rastlanır. Bunlara ek olarak Kürtler arasında ortaya çıkan ve Kürt kültür ve dini anlayışıyla karakterize çeşitli dini mezhep, akım ve inançlar da mevcuttur; Yezidilik ve Ehl-i Hakk gibi.

Kürt Tarihi



Kürt ismi nereden gelmektedit

Kürt (veya Kürd) sözcüğünün etimolojisi oldukça tartışmalı bir konudur ve tam olarak nasıl türediği kesin olarak bilinmemektedir.18 Bazı bilim adamları Kürt sözcüğünü, MÖ 24. yüzyıldan kalma antik Sümer tabletlerinde geçen ve yine bir halkı tanımlamakta kullanılmış olan Guti sözcüğü ile ilişkilendirmiş, bazıları ise Kürt sözcüğünü, Xenophon'un yazılarında, bugün Kürtlerin yoğunlukla yaşadığı bölgelerde bulunan bazı kabileleri tanımlamakta kullanılan Kardukhoi (ki bu Kardu sözcüğünün çoğulu sayılır zira son ekteki kh kısmı Ermenice çoğul ekinden gelmektedir ve Xenophon bu kabilelerin isimlerini Ermenilerden öğrendiğini belirtmektedir) sözcüğü ile ilişkilendirmektedir. Daha sonraları Livy, Polybius ve Strabo'nun eserlerinde de Kyrtiae olarak anılan ve Kürtlerle ilişkilendirilen bir topluluk göze çarpmaktadır. Bununla birlikte, çağdaş bağlamdaki Kürt sözcüğü İranidir; nitekim Sasaniler döneminde yazılan Karnamag i Ardashir i Babagan destanında da bu sözcüğe rastlanır. Kürd ismi büyük ihtimalle Farsça Gord yani "kahraman" isminden türemiştir.

Detaylı bilgi için Kürt isminin kökeni konu başlığına tıklayınız.

Kürtlerin Kökeni ve Antik çağlardan Orta Çağ sonlarına Kürtler

Kürtlerin kökenine dair birçok sav ortaya atılmıştır. Bazısı bilimsel bazısı ise bilimsel olmayan dayanakları kaynak gösteren bu savlar oldukça çeşitlidir ve Kürtlerin kökeni Asurlulardan Gürcülere kadar birçok farklı topluluk ve medeniyete atfedilmiştir. Med İmparatorluğunu gösteren bir harita.

Genel kabul gören köken İrani olsa da Kürt topluluklarının homojen bir yapıdan uzak olduğu ve linguistik bütünlüklerinin ötesinde, etnik anlamda çok çeşitli olduğu, tanınmış Kürdolog Vladimir Minorsky dahil birçok bilim adamı tarafından kabul edilmektedir. Bununla birlikte tarihte kökenlerinin Arabi olduğunu savunan Kürt toplulukları da olmuştur. Müslüman bazı tarihçiler Kürtlerin kökenini Perslere dayandırırlar; bundaki en büyük dayanaklardan biri Şahname'de de geçen Demirci Kawa Efsanesidir. Birçok Kürt, kökenlerini Medlere atfetmiştir; nitekim Medler ile Kürtler arasında ne coğrafi ne de dilbilimsel bir ayrımdan söz edebilmeyi olanaklı kılacak kanıt ve temel bulunmamakta, aksine olası bir ilişkiye dair dilbilimsel ve coğrafi kanıtlar bulunmaktadır; örneğin her ne kadar Med dili örneği sayısı az olsa da eldeki bulgularla yapılan araştırmalar Med dilinin antik Pers dili ile olan ilişkisinin çağdaş Kürtçenin çağdaş Pers dili ile olan ilişkisiyle aynı olduğunu ortaya koymuştur. Bununla birlikte Medler hakkında pek az şey bilinmektedir ve akademik anlamda Medler-Kürtler bağlantısının genel kabul gördüğü söylenemez. Kürtler, Medlerin dışında kendilerini Urartular ve Neo-Babilliler ile de ilişkilendirmişlerdir.

Detaylı bilgi için Kürtlerin Kökeni konu başlığına tıklayınız.

Kürdistan terimi

Orta Doğu'da Kürtlerin tarih boyunca yaşadığı coğrafi ve etnik bölge için kullanılan Kürdistan terimine ilk kez Selçuklular döneminde rastlanır;[5] 12. yüzyıldan itibaren Selçuklular, kendi hakimiyetlerinde olan, bugün güney Kürdistan olarak görülen ve o dönemde bir yönetim birimi olan bölgeyi Kürdistan olarak anmaya başlamışlar ve bilinen literatürde ilk kez Kürdistan terimini kullananlar da onlar olmuşlardır.[6][7] Selçukluların hakimiyetindeki Kürdistan yönetim bölümünün tam olarak sınırlarının ne olduğu, bu bölümün yönetimsel özelliklerinin ayrıntıları gibi konular çok net bilinmemektedir. Bununla birlikte bu hususlarda çeşitli kanıtlar ve bilgiler de bulunmaktadır; örneğin 1340 yılında yazılmış olan Nezhetü'l Kulub isimli eserde Kürdistan vilayetine dair bilgiler yer almakta, vilayetin sınırları Arap Irak'ı, Huzistan, Pers Irak'ı, Azerbaycan ve Diyarbakır olarak verilmiştir.[8]

Selçuklulardan önce bölgede hakim olmuş olan Arapların bölgeyi Kürdistan olarak adlandırmadıkları bilinmektedir.[9] Kürdistan teriminin Selçuklularca ortaya atılmasından önce Kürtlerin yaşadığı bölgelere farklı adlar verilmekteydi. Örneğin, Kürtlerin çoğunlukta yaşadığı bölgelerden olan ve bugünkü orta Kürdistan'a denk gelen bölgeye el-Zavzan denmekteydi.[10] Bununla birlikte bu bölgenin tanımı pek kesin değildir; tam olarak nereden başlayarak nereye kadar uzandığı çok net değildir.

Bugün Kürtler yoğun olarak Toros ve Zagros dağlarının kesiştiği, Mezopotamya'yı da içine alan, Türkiye'nin Doğu Anadolu, Güneydoğu bölgeleri, Irak'ın kuzeyi, İran'ın Kürdistan, Batı Azerbaycan, Kermanşah ve Loristan eyaletlerinde yaşarlar. Kürtlerin yoğunlukta yaşadıkları Orta Doğu'daki bu bölge için halen Kürdistan terimi de kullanılmaktadır. Azerbaycan'ın Zengilan, Laçın, Kubadlı ve Kelbecer rayonlarında yaşayan Kürt nüfusu bölge Ermenistan Silahlı Kuvvetleri tarafından ele geçirildikten sonra Azerbaycan’ın içlerine göçmek durumunda kalmışlardır.[11] Ayrıca göçlerle oluşmuş bir Kürt diasporası mevcutsa da, Kürt nüfusunun ezici çoğunluğu bu coğrafyada yaşamaktadır; bazı tahminler coğrafyadaki Kürt nüfusunu 22 milyon olarak telaffuz etmiştir.[12] Bununla birlikte birçok kaynağa göre verilen rakamlar genellikle tahminidir; sonuçta farklı tahminler baz alınarak Orta Doğu'da Türkiye, İran, Irak ve Suriye ile bunlara ek olarak Ermenistan'da bulunan Kürt topluluğunun toplam nüfusunun 20 milyonun üzerinde olduğu söylenebilir.[13]

Kürtlerin diyarı anlamında olan Kürdistan teriminin ilgili coğrafi bölgeyi tanımlamaktaki önemi ve kullanımının ötesinde, belirli bir etnik grubun ve kültürün yayıldığı bölgeyi tanımladığını ve bu sebeple sosyal ve siyasal bir kavram teşkil ettiğini ortaya atanlar da olmuştur.[14] Nitekim Kürdistan terimi (Kürt terimiyle birlikte) siyasal olarak 20. yüzyıla kadar kullanılmamıştır.[15] Çağdaş bağlamda Kürdistan isminin kullanımı çeşitli siyasi ihtilafları beraberinde getirmektedir; örneğin Türkiye devleti geleneksel olarak Kürdistan teriminin kullanımının bölücü bir ima taşıdığını öne sürmektedir.

Türkiye Kürtleri

Orta Doğu'daki Kürt topluluklarının çoğunluğunun Türkiye'de yaşamasındandır ki Türkiye Orta Doğu'daki ülkeler arasında en büyük Kürt nüfusu barındıran ülke konumundadır.[16] Bununla birlikte Türkiye'deki Kürt nüfusun kesin sayısı da belirli değildir[17] ve çeşitli tahminler bulunmaktadır.[18] Devlet İstatistik Enstitüsü (2005'ten sonra 'Türkiye İstatistik Kurumu') tarafından 1965'te yapılan Genel Nüfus Sayımında, 1965'te 31.391.421 olan Türkiye nüfusu'nun 2.219.502'sinin anadili olarak Kürtçe'yi, 4'ünün Kurmanci'yi beyan ettiği ve 2.219.547'sinin nüfus kaydında Kürtçe'nin anadili olarak geçtiği, 1.752.858 kişinin Kürtçe'yi, 313 kişinin ise Kumanci'yi ikinci dili olarak beyan ettiği ve 1.753.161'inin nüfus kaydında Kürtçe'nin ikinci dil olarak geçtiği açıklanmıştır.[19] Buna göre nüfus kaydında Kürtçe'nin anadil ve ikinci dili olarak geçtiği kişi sayısı toplam nüfusun yüzde 12,65'ine tekabül etmektedir. Bununla birlikte 1965 sonrası nüfus sayımlarında ana dil mevzu bahis edilmediği için daha güncel verilere nüfus sayımları doğrultusunda ulaşmak mümkün değildir.

Detaylı bilgi için Türkiye Kürtleri konu başlığına tıklayınız.

İran Kürtleri

İ ran'da yaşayan Kürtler çoğunlukla İran-Irak ve İran-Türkiye sınırında yaşamaktadırlar. Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı, İran Kürdistanı (Kürtçe: کوردستانی ئران Kurdistani Iran) olarak da adlandırılan bölge Batı Azerbaycan, Kürdistan ve İlam eyaletlerinin büyük bölümünü kapsamaktadır. Gerek çeşitli Kürt hareketleri gerekse İran Irak Savaşı dolayısıyla kırsal kesimlerdeki Kürt nüfusunun azaldığı gözlemlense de, ayrıntılı araştırmalar yapılmadığı için net veya ayrıntılı bilgi mevcut değildir.

Amerikan istihbarat kurumu CIA tarafından İran'da Kürt nüfusunun toplam nüfusun %7'sini bulduğu iddia edilmektedir. Aynı kuruma göre İran nüfusunun 66.429.284 olduğu göz önünde bulundurulursa bu oran (%7) 4 milyon 650 bin civarı bir sayı vermektedir. Bazı tahminlerse 8 milyon civarındadır.

Detaylı bilgi için İran Kürtleri konu başlığına tıklayınız.

Suriye Kürtleri

Suriye'deki Kürt nüfusu genellikle Suriye-Türkiye ve Suriye-Irak sınırlarına yakın bölgelerde, örneğin Kürtçe Sere Kaniye olarak anılan Ayn el-Arab ve Kürtçe Çiyayê Kurmênc olarak anılan Cebel el-Ekrad ("Kürtlerin Dağı") bölgelerinde, yaşamaktadır. Birçok farklı kurum ve uzmanın tahminine göre nüfus 1 ila 2 milyon arasındadır.

Suriye hükumeti yaklaşık 120.000 kadar Kürdü Kasım 1962'de yapılan özel bir nüfus sayımında "Türkiye'den ülkeye yeni girmiş yabancılar" olduklarını öne sürerek sayım dışı tutmuş ve Suriye vatandaşlığından ayırmıştır ki o zamandan beri birçok Suriyeli Kürt vatandaş haklarına sahip değildir ve Suriyeli kimliği, vatandaşlığı kendilerine verilmemektedir. Vatandaşlık haklarına sahip olmayan, sayılarının yaklaşık olarak çeyrek milyon civarında olduğu düşünülen bu Kürt nüfusun yasal olarak evlenme, mülk edinme veya eğitim görme gibi hakları bulunmamaktadır. Aynı zamanda Kürt bölgesini Araplaştırmak için bir Arap Kuşağı inşa edilmeye çalışılmış, 1963'te Baas Partisi hükumeti "Cezire'nin Araplığını koruma" sloganını kullanarak Araplaştırma politikasını sürdürmüştür. Örneğin; 1975 yılına gelindiğinde Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı Cezire bölgesinden 300.000 kadarlık bir Kürt nüfus yerlerinden olmuştur. Bunların dışında Kürt kültürüne yönelik de birçok devlet müdahalesi ve yasak söz konusudur; Kürtçenin yayınlarda kullanılması, resmi olarak konuşulması veya yazılması, öğrenim dili olması veya iş mekanlarında konuşulması yasaktır. Her ne kadar uygulamada aksaklıklar yaşansa da, 1988 yılında düğünlerde Arapça olmayan şarkıların söylenmesini ve çalınmasını yasaklayan bir yasa çıkmıştır.

Detaylı bilgi için Suriye Kürtleri konu başlığına tıklayınız.

Irak Kürtleri

Özerk bölgeyle beraber Irak genelinde Kürt nüfusu Amerikan istihbaratı CIA'ye göre toplam nüfusun %15-20'lik bir kısmını oluşturur ki bu da, aynı kaynağın 2009 yılı için verdiği toplam Irak nüfusu (28.945.657) ile karşılaştırıldığında 4.341.848 - 5.789.131 arası bir Kürt nüfusa işaret eder. Bazı tahminlerse yaklaşık 5,2 milyon civarındadır.

Irak'ta Kürt nüfusunun geneli Irak Kürdistan Özerk Bölgesi sınırları dahilinde yaşamaktadır; Irak'ın kuzeyinde bulunan bu bölgede yaşayan Kürt nüfusun toplamda 3 milyon civarında olduğu tahmin edilmektedir. Geri kalan Kürt nüfusun büyük bir kısmı Bağdat'ta yaşamaktadır. 1991 yılından beridir Bağdatlı Kürtler, 2002 yılından beridirse süregelen savaştan ve savaş sonrası Sünni-Şii geriliminden zarar gören Arapların önemli bir kısmı tehlikeden uzaklaşmak için Özerk bölgeye göç etmiş, bu sebeple Özerk bölgenin nüfusunda değişiklikler meydana gelmiştir.

Detaylı bilgi için Irak Kürtleri konu başlığına tıklayınız.

Ermenistan Kürtleri

Ermenistan'da Amerikan istihbaratı CIA'ye göre Ermenistan nüfusu 2009 itibarıyla tahminen 2.967.004 iken, Kürt nüfus bunun %1,3'ünü oluşturur ki bu da 38.571 gibi bir sayıya tekabül eder. Ermenistan'daki Kürt halkının çoğunluğu Yezidilerden oluşmaktadır. Bununla birlikte, Sovyetler Birliği'nin dağılımı sonrası Ermenistan'daki Kürtlerin kültürel imtiyazlarının ellerinden alınması sonucu bölgede süregelen bir göç eğilimi gözlemlenmiştir ve yıllar içerisinde Ermeni Kürtlerinin büyük bir bölümü Ermenistan'ı terk etmiş, özellikle Rusya ve Batı Avrupa'ya göç etmiştir.

Detaylı bilgi için Ermenistan Kürtleri konu başlığına tıklayınız.

Afganistan Kürtleri

Kürtler, zamanında Safevi hükumdarı Şah Abbas tarafından binlerce Kürdün sürgüne gönderildiği İran'ın kuzeydoğusunda kalan bölge başta olmak üzere, günümüz Afganistan sınırlarındaki bölgelerde 1500'lerden beri yaşamaktadırlar. Zamanında sürgüne gönderilmişlerin çoğunluğu nihayetinde Afganistan'ın içlerine ilerlemiş, Herat ve diğer batı Afganistan şehirlerine yerleşmişlerdir. 16. yüzyılda Afganistan'daki Kürt kolonilerinin nüfusu on binleri bulmaktaydı. Bazı Kürtler Afganistan içerisinde yüksek siyasi makamlara erişmişlerdir; örneğin Ali Mardan Han 1641 yılında Kabil valisi olmuştur.90 Bölgedeki Kürtler, Afganlalıların Safevi hükumdarlarıyla olan ihtilaflarında Afganlıların yanında almış, daha sonraları diğer bölgesel güçlerle olan ihtilaflarda da bu tutumu devam ettirmişlerdir. Günümüzde Afganistan'da yaşayan Kürtlerin sayılarına dair kesin bir rakam söz konusu değildir; bununla birlikte Paris Kürt Enstitüsü takriben 200.000 civarında Kürt bulunduğunu iddia etmektedir. Afganistan Kürtlerinin Kürtçeyi muhafaza edip etmedikleri ise bilinmemektedir.

Detaylı bilgi için Afganistan Kürtleri konu başlığına tıklayınız.

Kürt diasporası

Kürt diasporası, Kürdistan olarak anılan ve Orta Doğu'da bulunan coğrafi bölge dışındaki Kürt topluluklarını tanımlamaktadır ve genel olarak Türkiye, İran, Irak ve Suriye sınırlarında kalan coğrafi bölgedeki özellikle 20. yüzyılın sonlarına doğru gelişen siyasi çatışmalar ve ihtilaflar sebebiyle gerçekleşen göçlerin bir sonucudur.

Göçler sonucu oluşan Kürt diasporası özellikle Batı Avrupa'da yoğunluktadır; Batı Avrupa dışında özellikle Orta Doğu'nun farklı bölgelerinde (Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı Kürdistan bölgesi hariç), Orta Asya ve Kuzey Amerika'da kayda değer Kürt toplulukları bulunmaktadır.

Detaylı bilgi için Kürt Diasporası konu başlığına tıklayınız.

Dil ve Edebiyat



Dil - Kürtçe

Kürtçe, Hint-Avrupa dil ailesinin Hint-İrani kolunun kuzey-batı İrani grubuna ait bir dildir. Her ne kadar çeşitli bilim adamları ve Kürt milliyetçileri çağdaş Kürtçenin, İran-öncesi öncesi kalıntılara sahip olacağını umut etmiş veya iddia etmiş olsalar da, bilimsel olarak bunu gösteren hiçbir kanıt bulunmamaktadır. İrani diller, özellikle de Kürtçe uzmanı olan David MacKenzie, çeşitli fonolojik tahliller sonrasında, Kürtçeyi köken açısından proto-Beluci ve Farsça arasına koyar ve Kürtçe ile Beluci dili arasında yaptığı karşılaştırmalarla, proto-Kürtçenin Güney Farsçası ile oldukça yakın temas halinde olduğunu ileri sürer

Detaylı bilgi için Kürtçe konu başlığına tıklayınız.

Kürt edebiyatı

Kürt edebiyatı, (Kürtçe: Wêjeya Kurdi) Kürt dili ile yazılmış olan edebi eserleri kapsayan edebiyattır. Kürt edebiyatı, Gorani, Kurmanci ve Sorani olmak üzere üç Kürt lehçelesiyle yazılmaktadır. İslamiyet öncesine dair Kürt edebiyatı ile ilgili kaynaklar, elde mevcut değildir. Bazı kaynaklar, Hakkari doğumlu Ali Hariri'yi (1425-1495) ilk Kürt şairi olarak göstermektedir.

Kürt edebiyatı, halk edebiyatı ve yazılı edebiyat olarak ikiye ayrılmaktadır. Sözlü edebiyat, yani halk edebiyatının tarihi binlerce yıl öncesine kadar dayanmaktadır. Kürtlerin yazılı edebbiyatının gelişimi, özgürlüklerin verilmesiyle ya da alınmasıyla ilgili olmuştur. Irak Kürdistan'ı denilen Güney Kürdistan'ta Kürt edebiyatı günümüzde daha gelişmiştir.

Detaylı bilgi için Kürt Edebiyatı konu başlığına tıklayınız.

Kültür, sanat ve toplumsal yapı

Kürt kültürü ve sanatı, Orta Doğu'da yüzyıllar boyunca gelişimini sürdürmüş, diğer milli kültür ve sanat anlayışlarıyla etkileşime girmiş, bununla birlikte asimile olmamış ve ayrı bir karakter ile kendisini bugüne kadar muhafaza etmiştir. Özellikle modern çağlarda herhangi bir ulusal veya devlet-destekli sanat projelerinin siyasi belirsizlikler sebebiyle mümkün olmaması, Kürt sanatının daha ziyade bireyler ve topluluklar eliyle yürümesine yol açmıştır.

Kürt müziği ve dansı

Kürt kültüründe müzik ve dans çok önemli bir yer teşkil etmekte, özellikle Kürtler arasında yaygın olan dini inançların ibadet ve kutlama şekillerinde müzik ve dans temel bir rol oynamaktadır. Örneğin Kürt kökenli bir inanç olan Ehl-i Hakk'ın temel ibadeti olan cem sırasında müzik ve yüksek sesle söylenen dua ve ilahiler çok önemli bir yer tutarken, zikirleri sırasında da müzik ve dans temeldir. Kürt dini müziğinde özellikle def ve tamburun enstrüman olarak önemli bir yer tutar.

Kürt kültüründe dini karakterde olmayan dans ve müzik de mevcut ve yaygındır. Bayramlar, düğünler gibi her türlü kutlama ve şenlikte Kürtler dans eder ve şarkı söylerler. Kürtlerin bu folklorik danslarının onları komşuları olan diğer etnik kökenlere sahip Müslüman topluluklardan ayırt edebilmekte önemli bir etken olduğu belirtilmiştir. Geleneksel Kürt danslarını birçoğu halk oyunu/halay tarzı olup, Balkanlar ve Orta Doğu'daki geleneksel halk oyunlarıyla benzerlik arz eder. Bunlardan bazıları dilan, sepe, geryandır.

Kürt müziği de, genel olarak Kürt kültürü gibi, bölgedeki komşu etnik grupların müzik kültürüyle etkileşime girmiş olsa da, Arap ve İran müziğinden farklı karakterini korumuş, etkileşimler sonucu, temelde Dorian gamı olan, Kürt gamı gerek Arap gerekse İran müzik kültürüne girmiştir. Bölgedeki yaygın diğer müzik kültürlerinin etkisinden büyük ölçüde kendisini korumuş olan Kürt müziği, özellikle İran müziğine benzer gibi dursa da, İran müziğine oranla çok daha içgüdüsel olup, birçoğuna göre ne tam olarak halk müziği ne de tam olarak eğitilmiş müzik olarak sınıflandırılabilir.[20] Bununla birlikte halk müziği (folk müzik) kapsamında ele alınması gerektiğini savunanlar da mevcuttur. Kürt müziğinin özellikle Batı müzik kültüründen farklı bir yönü de tamamen müziğe özel bir müzik terminolojisinden ziyade, müziğe dair olgu ve kavramların gündelik hayattaki isimlerle ifade edilmesi, müzik terminolojisinin bu tip bir adlandırmadan oluşmasıdır. Makam isimleri de bu yöndedir ve çok çeşitlidir; dini ve aşiret isimlerinden kadın isimlerine kadar birçok isim makam ismi olarak kullanılmıştır.

Geleneksel Kürt müziği icra edenler üçe ayrılırlar: çirokbêj yani hikayeciler, stranbêj yani şarkıcılar, ve dengbêj yani aşıklar (halk ozanları). Kürt hükumdar meclislerinde çalınan resmi, özel bir müzik türü olmaması sebebiyle genellikle akşam ve gece meclislerinde (toplantı ve sohbetlerinde) çalınan müzikler klasik müzik olarak kabul edilirler; bu türe şevbihêrk denir. Birçok şarkı epik motiflere ve temele sahiptir, ince bir melankoliye Kürt şarkılarında, özellikle heyran olarak adlandırılan (sevgili) türkülerinde, sıklıkla rastlanır. Bunların dışında lawje olarak adlandırılan dini müzik ve özellikle sonbaharda seslendirilen ve payizok olarak anılan şarkılar da vardır. Kürt müziği çok çeşitli enstrümanlar barındırır ki bunlardan birkaçı şunlardır: tambur, buzuk, ud, qernête, şimşal, dahol ve def.

Bilinen en büyük Kürt müzisyen olarak genellikle Ziryab zikredilir. Bununla birlikte 9. yüzyılda İspanya'ya göç etmiş ve Endülüs müzik geleneğinin kurucusu olmuş olan[21] Ziryab'ın etnik kökeni tartışmalıdır; zira İranlı olduğunu iddia edenler de mevcuttur. Kürt müziğinin bugünkü kayda değer temsilcilerinden bazıları ise şunlardır: Şivan Perwer, Bijan Kamkar, Hasan Zirak, Mihemed Arif Ciziri, Kayhan Kalhor, Aram Tigran, Nizamettin Ariç, Dilşad Said, Tahsin Taha, Ciwan Haco, Şahram Nazeri.

Din

Kürtler, dini bakımdan heterojen bir halk olup aralarında birçok farklı dine mensup gruplar vardır. Bununla birlikte Kürt kültüründeki baskın dini yönelim Sünni İslamdır; nitekim bugün Kürtlerin çoğunluğu Sünni Müslümanlardır. Özellikle, Türkiye ve İran sınırları içinde yaşayan Kürtler'in çoğunluğu Sünni mezhebine bağlı (Şafii ağırlıklı) olup bir kısmı ise Alevidir. Ayrıca Şii, Ehl-i Hak, Yezidi ve Yahudi Kürtleri de mevcuttur. Büyük sayılarda Zerdüşt veya Hristiyan Kürt gruplarına rastlanmaz; bununla birlikte Zerdüştlükten, Manihaizme veya Hristiyanlığa kadar birçok farklı dini akım Kürt topluluklarının dini anlayışını etkilemiştir ve çağdaş Kürtlerin dini inanışlarında ve ibadetlerinde bu farklı dinlerin çeşitli imgelerine rastlamak mümkündür.

İlk Kürtlerin dini inançları üzerinde çok fazla bilgi bulunmamakta; diğer İrani halklarla birlikte, Hint-Aryan antik inançlarına inandığı düşünülmektedir. Bu ilk inancın belirgin bir elemanı da kozmogonisi, yani evrenin yaratılışına ilişkin anlayış, inanç ve anlatısıdır. Bu kozmogoniye göre, tanrı evreni embriyonik bir formda yaratmıştır. Embriyonik haldeki evreni doğuran ise ateş tanrısı Mithra (Hint kültüründe Mitra)dır ve bunu gerçekleştirmek için bir boğayı kurban etmiştir. Daha sonraları İrani inanç sistemlerinin evrilmesiyle, bu halklarla yanyana yaşayan ilk Kürtlerin de bu inanç sistemlerine yöneldiği düşünülmektedir. Özellikle Zerdüştlük Kürtlerin dini inancını çok etkilemiştir; öyle ki bugünkü çoğu Kürt dini akımlarında, örneğin Ehl-i Hakk ve Yezidilikte, Zerdüştlükteki çeşitli öğelere, liturjik (ibadetsel, ritüelle ilişkili) elemanlara rastlanmaktadır. Dini anlayışın yazılı değil de sözlü bir kültüre dayanıyor olması ve çeşitli diğer etkenler sebebiyle bugün genel kanı Kürtlerin dini anlayışının oldukça senkretik olduğuna yöneliktir; bu sebeple bilim adamları Zerdüştlüğün ilk Kürtlerin o dönemdeki inançlarına karışarak, senktretik bir şekilde Kürt kültürüne girdiğini düşünmektedir. Bunun tek taraflıdan ziyade çift taraflı bir etkileşim oluşturduğu düşünülmektedir; Zerdüşlüğün Batı İrani dini akımlardan etkilenmiş olduğu bilinmektedir. Klasik Zerdüştlükten farklı olarak, Batı İranlılar arasında türeyen Zurvanizmin de Kürt inancında çeşitli etkileri olmuş olabilir; örneğin bu dinde çok önemli ve temel bir anlam ve değere sahip olan dört rakamı Ehl-i Hakk ve Yezidilikte de benzeri bir şekilde ele alınır.

Erken dönemde Kürtleri özellikle etkilemiş bir başka din de Museviliktir. Yahudi Kürtlerin anlatılarında, İsrail ve Yehuda'nın Asurlu krallarının döneminde Yahudilerin Filistin'den sürgün edildiği geçer. Bu dönem yaklaşık olarak MÖ 8. yüzyıla denk gelmektedir ki bilim adamları da genellikle bu tarihi onaylamaktadırlar. Nitekim Kürdistan'da yüzyıllarca Yahudi toplulukları yaşamış, büyük sayılarda Kürt Yahudi toplulukları bulunmuştur. Bununla birlikte, İsrail devleti kurulduktan sonra Kürt Yahudilerin çoğu bu yeni devlete göç etmişlerdir.

İslamın Kürtlerin bulunduğu coğrafyayı fethetmesiyle birlikte Kürt topluluklar arasında İslam yayılmaya başlamıştır. Bununla birlikte, bu yayılmanın ne şekilde ne ölçüde olduğu yönünde bilgi kısıtlıdır. Çeşitli Kürt topluluklarına İslamın yayılmasının senkretik bir şekilde gerçekleştiği düşünülmüştür; Kürtlerin antik inançlarını hemen terk etmedikleri açıktır ki, örneğin, çeşitli kaynaklarda İslamın yayılışından yüzyıllar sonra, 13. yüzyılda dahi antik İrani dinleri devam ettiren Kürt kabilelerinin olduğundan bahsedilmektedir.

Müslüman Kürtlerin çoğunluğu Sünnidirler ve amelde Şafiidirler. Özellikle ameli mezhepleri olan Şafiilik zaman içerisinde Sünni Kürt kimliği açısından önemli bir yer edinmiştir; sonradan bölgede oluşan Osmanlı Devleti'nin Hanefi mezhebini benimsemesiyle Hanefilik bölgede yayılmış özellikle Kürt olmayan Sünni Müslümanların çoğunluğu Hanefi olmuşlardır. Ayrıca Müslüman Kürtlerde tasavvuf oldukça yaygındır ve sufi kültürü ve inançları Kürtlerin dini anlayışlarını büyük ölçüde etkilemiştir. Bugün Kürtler arasındaki en yaygın tarikatlar Kadirilik ve Nakşibendiliktir. Her ne kadar birçok tarikat Kürtler arasında ve Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı Kürdistan bölgesinde aktif olmuşlarsa da, bugün özellikle bu iki tarikat öne çıkmakta, bu iki tarikat arasında da en yaygın ve güçlü olanı Nakşibendilik olmaktadır. Kadiriliğin Kürtlerin yaşadığı topraklara oldukça eski bir zamanda, Nakşibendilikten önce, geldiği ve uzun bir süre çok güçlü kaldığı bilinmektedir. Kadiri Kürtler çileciliğe çok büyük bir önem verdikleri gibi, bu Kadiri kolu özellikle de genelin dışına çıkan ateşte yürüme, cam yeme gibi çile eylemleriyle dikkat çekmiştir. Gerek Kadirilik olsun gerekse Nakşibendilik, bölgedeki diğer dini akımlarla, örneğin ve özellikle Ehl-i Hakk ve Yezidilikle etkileşime girmiştir. Nitekim Ehl-i Hakk da Yezidilik de sıkı tasavvufi köklere sahiptirler; örneğin Yezidiliğin kökeni bir sufi şeyhi olan Adi bin Misafir'e dayanır. Tasavvufun Kürt toplumundaki en önemli özelliklerinden birisi de birçok önemli Kürt Sufinin aynı zamanda önemli siyasi liderler olması, ve sufi liderler ile tasavvufun bazı siyasi düşünce ve akımlarda büyük rol oynamasıdır. Her ne kadar çoğunluğu Sünni de olsa Müslüman Kürtlerin içinde Şiiler de mevcuttur. Başta İran olmak üzere, Irak sınırı, Kerkük ve Erbil bölgelerinde İsnaaşeriyye kolundan Şii Kürt gruplar mevcuttur ki İsnaaşeriyye 16. yüzyıldan itibaren İran'daki resmi dini yönelimdir. Birçok bilim adamına göre Şii Kürtler dahilinde ele alınabilecek diğer iki grup da Türkiye'deki Kürt Aleviler ve Ehl-i Hak grubudur; bununla birlikte bu dini yönelimlerin ayrı bir din mi teşkil ettiği, İslam içinde birer Şii kolu olarak ele alınıp alınamayacağı tartışmalıdır. Bu topluluklarda temel çeşitli Şii unsurlar bulunmakla birlikte, antik, İslam-öncesi inançlardan da çeşitli imge ve öğeler bulunmaktadır.

Ehl-i Hakk

Ehl-i Hak (Kürtçe: ﯼاڔﮦساﻥ Yaresan, Farsça: اهل حق Ahl-e Haqq), çogunlukla İran’da yaygın olan, heterodoks bir Şia inanışıdır. Allah'ın birbirini izleyen yedi suretinin olduğuna inanırlar. İlk sureti dünyayı yaratan Havandagar, ikinci sureti Ali'dir. En önemlisi ise Ehl-i Hak'ın kurucusu Sultan Sohak'tır.

Detaylı bilgi için Ehl-i Hakk konu başlığına tıklayınız.

Yezidilik

Ezidilik (Arapça: يزيدية, Farsça:یزیدیان, Kürtçe: Êziditi, Êzidiyên), Ortadoğu kökenli bir dindir. Şeyh Adi tarafından kurumlaştırılmış olan bu dinde inananların çoğunluğu Kürt olup, ağırlıklı olarak Irak'ın Musul kentinde yaşamaktadırlar. Suriye, Türkiye, İran, Gürcistan ve Ermenistan'da da cemaatleri bulunan Yezidiler'in bugünkü toplam sayısının 1,000,000 civarında olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca başta Almanya ve İsveç olmak üzere Avrupa ülkelerinde de birçok göçmen Ezidi yaşamaktadır.

Detaylı bilgi için Yezidilik konu başlığına tıklayınız.

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Fransa'daki Kürtler
7 yıl önce

Fransa'daki Kürtler, Fransa'da yaklaşık 80.000 - 100.000 Kürtler yaşamaktadır. Bazı kaynaklar ise Fransa'daki Kürt nüfusunun bu sayıdan daha fazla olduğu...

Almanya'daki Kürtler
3 yıl önce

Almanya'daki Kürtler (Kürtçe: Kurdên Almanyayê Almanya Kürtleri), Almanya'ya yakın tarihte göç eden Kürtlerdir. Almanya´ya gelen ilk Kürtler 1920'lerde...

Gürcistan'daki Kürtler
3 yıl önce

Gürcistan'daki Kürtler, büyük bir bölümü I. Dünya Savaşı esnasında Kars ve Ardahan'dan Gürcistan'a göç eden Yezidilerden oluşur. Diğer kısmı ise daha...

Rusya'daki Kürtler
7 yıl önce

Kürt yaşamaktadır. Yeni araştırmalar Kürtlerin Rusyadaki sayısının çok daha fazla olduğu yönündedir. Sovyetler Birliği'nde Kürtler Stalin ve Kürtler -...

Kürt Enstitüleri
3 yıl önce

2000 tarihinde İstanbul Kürt Enstitüsü, Berlin Kürt Enstitüsü ve Stokholm Kürt Enstitüsü ile ortak bir açıklama yaparak, Kürtler arası çatışmaların durdurulmasını...

Kürt Edebiyatı
3 yıl önce

adındaki eserleri en önemli yapıtlarıdır. Faki Tayran'ın 17. yüzyılda Kürtler ile Safeviler arasında gerçekleşmiş olan Dimdim Savaşı'na dair eseri ise...

Kürtçe, Kürtler, Türkiye, Dil
Kürt müziği
3 yıl önce

sonlarında fonograflarda yer aldı. Vokallere ikincil olmasına rağmen, Kürtler geleneksel müzikte birçok enstrüman kullanıyorlar. Müzik aletleri arasında...

Paris Kürt Enstitüsü
3 yıl önce

Kütüphane batı dünyasının en büyük Kürt Kütüphanesidir. İlk Kürt dijital kütüphanesi olma özelliği taşıyan kütüphane Kürtler ve Kürdistan hakkında onlarca...