İsrail'deki Azınlıklar

Kısaca: İsrail’in Arap vatandaşları olarak adlandırılırlar, fakat içlerinde farklı, Arapça konuşan ve farklı karakteristik özelliklere sahip gruplar da vardır. Arap vatandaşların, dine bakılmaksızın, konuştukları yerel dil Arapça’dır ya da daha spesifik olarak, Arapça’nın Filistin diyalektidir. İsrail Arap vatandaşlarının bir çoğu çift dillidir ve ikinci dilleri Modern İbranice’dir. Din olarak, çoğu Sünni Müslüman’dır. Dürzi’ler ve birçok mezheplerden gelen Arap Hristiyan’lar da önemli azınlık grupların ...devamı ☟

İsrail’in Arap vatandaşları olarak adlandırılırlar, fakat içlerinde farklı, Arapça konuşan ve farklı karakteristik özelliklere sahip gruplar da vardır. Arap vatandaşların, dine bakılmaksızın, konuştukları yerel dil Arapça’dır ya da daha spesifik olarak, Arapça’nın Filistin diyalektidir. İsrail Arap vatandaşlarının bir çoğu çift dillidir ve ikinci dilleri Modern İbranice’dir. Din olarak, çoğu Sünni Müslüman’dır. Dürzi’ler ve birçok mezheplerden gelen Arap Hristiyan’lar da önemli azınlık gruplarını oluşturur. İsrail’deki Mizrahi Yahudiler, bu kesimden sayılmazlar. İsrail İstatistik Kurumu’na göre, 2010 daki Arap nüfusunun 1.573.000 idi ve ülkenin toplam nüfusunun %20.4’ünü oluşturmaktaydılar .Bunların bir çoğu kendilerini Arap ya da Filistinli olarak adlandırıp, kendilerini “İsrail vatandaşı” olarak adlandırırlar . Bir çoğunun, Batı Şeria, Gazze ve Ürdün, Suriye ve Lübnan’daki Filistinli göçmenlerle aile bağlantısı vardır. Negev Bedevi’leri kendilerini diğer Arap vatandaşlardan daha fazla İsrailli olarak adlandırır . Bir çok Arap, 1967’deki Altı Gün Savaşları sonucu, İsrail tarafından işgal edilen, Doğu Kudüs’te ve Golan Tepeleri’nde yaşamaktadır. Kendilerine İsrail vatandaşlığı sunulmuştu fakat, Araplar, İsrail egemenliğini kabul etmemek için, vatandaşlıkları kabul etmediler. Hepsine daimi oturma izni verildi ve hepsi lokal yönetimin hizmetlerini kullanabilir ve yerel seçimlerde oy verme hakkına sahiptir . Terminoloji Arap vatandaşlarını nasıl adlandırıldıkları, oldukça politikleştirilmiş bir konudur ve bu toplumun üyeleri kendilerini birkaç şekilde isimlendirir . Genel olarak, İsrail’i savunanlar, İsrailli Arap ya da Arap-İsrailliyi kullanır. Öte yandan, İsrail’i eleştiren (ya da Filistin savunucuları) Filistinli ya da Filistinli Arap adlarını kullanır . New York Times her iki adlandırmayı da kullanmaktadır . İsrail tarafı İsrailli Araplar ya da İsrail’deki Araplar adlandırmalarını tercih etmektedir. Bunların yanı sıra, azınlıklar, Arap sektörü, İsrail Arapları ve İsrail’in Arap Vatandaşlarını da kullanmaktadır . Bu toplum için kullanılan diğer isimler arasında, İsrail’deki Filistinli Araplar, İsrailli-Filistinli Araplar ve Yeşil alanın içinde olan Araplar da vardır . 700.000 Filistinli İsrail Devleti sınırlarını terk etti ve bir kısım Arap ta İsrail askerleri tarafından uzaklaştırıldı . İsrailli Arap vatandaşlar, bu geriye kalan 156.000 den ve onların çocuklarından oluşmaktadır. Bu nüfusun içinde Gazze Şeridi’nden ve Batı Şeria’dan da kişiler bulunmaktadır. Bu kesim, aile birleşmeleri için çıkarılan kanunlarla İsrail vatandaşlığına kavuştu. Günümüzde bu birleşme prosedürleri eskiye göre daha sıkı yönetilmektedir . Savaş döneminde evlerini terk eden Araplar, evleri İsrail Devleti tarafından kamu malı haline getirildiği için evlerine dönemediler. Bu kişilerin gittiği yerler de İsrail topraklarına katıldığından, mülteci konumunda kaldılar. Bu kişilerin bir kısmı , Saffuriyya’da ve Galilee’nin Kafr Bir’im ve İgrit köylerinde yaşamaktadır .

1949 – 1966

İsrail Devleti’nin ilk yıllarında, İsrail’de kalan Arapların bir çoğuna vatandaşlık verildi fakat sıkı yönetim kanunlarına tabi tutuldular . Sokağa çıkma yasakları, seyahat izni, idari alıkoymalar ve sınır dışı edilmek 1966 yılına kadar hayatın bir parçasıydı. Birçok İsrail kanunu, Araplar tarafından terk edilen toprakların İsrail Devleti’nin olmasını sağladı. 1950’deki mülk kanunu, başka ülkelere gidenlerin topraklarını ve mülklerinin İsrail Devleti tarafından kamulaştırılıp alınmasını sağladı. İsrail vatandaşlığına sahip Araplar Knesset seçimleri için oylama hakkına sahip oldular. Birinci Knesset ile birlikte, Arap üyeler temsil görevlerini sürdürdüler. İlk Arap Knesset üyeleri arasında, Amin-Salim Jarjora ve Seif el-din El Zoubi (Nasıra Demokratik Partisi listesinden) ve Tawfik Toubi (Maki Partisi’nden) vardı. 1965’te Al-Ard adlı bir radikal Arap Sosyalist grup, bağımsız listeden Knesset seçimlerine girmek istedi fakat, İsrail Merkezi Seçim Komitesi listenin seçimlere girmesini yasakladı . 1966’da, sıkı yönetim tamamıyla kaldırıldı ve birçok ayrımcılık içeren kanunlar kaldırıldı ve Arap vatandaşlar kanun karşısında Yahudi vatandaşlarla eşit duruma getirildi .

1967–2000

Altı Gün Savaşından sonra, Arap vatandaşlar, İsrail Devleti’nin kurulmasından beri ilk defa Batı Şeria’daki ve Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerle iletişim kurabildi. Bu ve sıkı yönetimin kaldırılmasıyla birlikte Arap vatandaşlar arasında politik aktivizm arttı . 1974 yılında, Arap valilerin ve belediye konseyi üyelerinin bulunduğu bir komite kuruldu. Bu, Arap toplumunun temsilini güçlendirdi ve İsrail yönetimi üzerinde Arap vatandaşlarının haklarını savunan bir baskı mekanizması oluşturdu . Bunu 1975’teki Toprak Savunma Komitesi’nin kurulumu takip etti. Bu komitenin amacı, İsrail tarafından Araplara ait toprakların kamulaştırılıp alınmasını engellemekti . Ayni yıl, Maki Partisi üyesi Arap şair Tawfik Ziad’ın seçimlerde Nasıra valisi olarak seçilmesi, politik bir atılımın gerçekleştiğini gösterdi. 1980’ler İslami Hareketin doğumunu gördü. Arap dünyasında daha geniş yer alan bu hareket, İslam’ı, politikanın içine almayı amaçladı. Hareket, okullar inşa ettirdi, diğer önemli sosyal hizmetleri karşıladı, camiler inşa etti ve ibadet ve tutucu giyinmeyi savundu. İslami hareket özellikle yerel olmak üzere, seçim politikalarını etkilemeye başladı . Bir çok Arap vatandaş, Birinci İntifada’yı destekledi. Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilere para, yiyecek ve giyecek yardımı yaptılar ve Filistinlilerin yanlarında olduklarını gösteren, İsrail yönetiminde olan yerlerde birkaç grev yaptılar. İsrail İstatistik Kurumu’na göre (mayıs 2003), Müslüman’lar, - Bedevi’lerle birlikte, İsrail’deki Arap vatandaşların 82% ini, Dürzü’ler 9% unu ve Hristiyan’lar da 9% unu oluşturuyor . Tahminlere göre, 2025 yılına varıldığında, Arap vatandaşlar İsrail popülasyonunun 25% ini oluşturacak . Arap vatandaşların milli ve ana dilleri, Arapça ve Arapça’nın Filistin diyalektidir. Modern Standart Arapça bilgisi yer yer değişmektedir .

Müslümanlar

Bedevi’ler dışında, yerleşmiş topluluklar arasında, Müslüman Araplar, İsrail’deki Arap vatandaşların 70% ini oluşturmaktadır. 2008 yılında anne başına düşen ortalama çocuk sayısı 3.97 den 2010 yılında 3.84 düşmüştür . Tahminlere göre İsrail’in 1948’deki kurulmasından önce, Negev bölgesinde 65.000-90.000 kadar Bedevi yaşamaktaydı .

Dürziler

Bir çok Dürzi ülkenin kuzeyinde yaşamaktadır. 1967 tarihinde Suriye’den alınan ve 1981 tarihinde İsrail’e katılan Golan Tepeleri’nde yaşayan

Dürziler

, Golan Kanun’larına göre daimi yerlileridir. Bir çoğu İsrail vatandaşlığını geri çevirdi . İngiliz mandası döneminde,

Dürziler

artan Arap milliyetçiliğine ayak uydurmayıp, şiddetli çatışmalara girmediler. 1948’de birçok Dürzi, İsrail ordusuna gönüllü olarak katıldı ve hiçbir Dürzi köyü yıkılmadı .

Dürziler

in dini anlayışlarına göre, yaşadıkları ülkeye hizmet etmek önemlidir.

Dürziler

, İsrail güvenlik güçlerinde hizmet verirler . 1957 yılı itibariyle, İsrail resmi olarak

Dürziler

i özgür dini bir topluluk olarak tanıdı .

Dürziler

, İsrail İçişleri bakanlığı tarafından farklı bir etnik grup olarak nüfusa kaydolabilme hakkına sahipler. İsrail’deki eğitim İbranice ve Arapça olmak üzere iki tip okulda yapılırken, Dürzi’ler Arapça eğitim verilen okullarda kendilerine özgü ve özel farklı bir kısma sahiptir. Diğer Arap vatandaşlar göz önünde bulundurulduğunda,

Dürziler

, kendilerini Arap’tan çok İsrailli olarak adlandırırlar. Dürzi politikacılar arasında Ayood Kara (Likud Partisi) Majalli Wahabi (Kadima) ve Arap

Balad

Partisi
’nden Said Nafa vardır .

Hristiyanlar

Hristiyan Araplar, Arap vatandaşların 9% unu oluşturmaktadırlar. Yaklaşık 70% i Kuzeyde, Jish, Eliabun, Kafr Yasif, Kafr Kanna, I'billin, Shefa-'Amr’da yaşamaktadır. Bazı Dürzi köyleri küçük Hristiyan nüfuslarına sahiptir . Hristiyan Araplar, Arap partilerinde aktif rol almaktadır. Bazı politik liderler arasında, Başrahip George Hakim, Emile Toma, Tawfik Toubi, Emile Habibi, ve Azmi Bishara bulunmaktadır. Hristiyan Araplar, İsrail’deki en çok eğimli kesimi oluşturmaktadır. Lisans ve üst seviye eğitimde Yahudi, Müslüman ve Dürzi’lerden daha öndedirler ve

Hristiyanlar

, üniversite sınavlarında en çok başarılı kesimi oluşturmaktadırlar .

Tanımlama tercihleri

Arap vatandaşların İsrail Devlet ile ilişkileri, gerginleşebilir ve bu, diğer ülkelerdeki azınlık nüfusları ve devlet otoriteleri arasındaki ilişkilere benzemektedir . Arap Vatandaşlar kendilerini yerli halk olarak görürler . Kendilerini Filistinli olarak adlandırıp, İsrail vatandaşlığına sahip olmaları; “Benim devletim, milletimle savaşta” gibi söylemlerle tanımlanmıştır . 1948 ve 1967 arasında, çok az sayıdaki Arap vatandaş kendisini açıkça Filistinli olarak tanımladı ve “İsralli-Arap” genel olarak seçilen adlandırma oldu . Nüfus 2006 yılında İsrail’de yaşayan Arapların resmi olarak sayısı 1.413.500’dü. Bu sayı İsrail nüfusunun 20% idi. Doğu Kudüs’te bulunan Filistinlilerin 98% i, ya İsrail vatandaşlığına sahipti ya da sınırsız oturma iznine sahipti. Buna rağmen, 2006 yılında verilen bu rakamın içindeki Doğu Kudüs’te bulunan 209.000 Arap (İsrailli Arap nüfusunun 14%u) aynı zamanda Filistin istatistiklerinde de sayılmaktadır . İsrail’in Kuzey Bölgesi’nde yaşayan Arap vatandaşlar, toplam nüfusun 52% sini oluşturmakta ve Arap nüfusunun 50% si İsrail’in 114 farklı muhitinde yaşamaktadır . 7 kasaba ve Negev’deki Bedevi nüfusu için devlet tarafından yapılan Abu Basma Bölgesel Konseyi, 1948 sonrası kurulan yerleşim yerleridir. Ülkenin Araplarının 46%si (622,400) Kuzey’de Arapların çoğunlukta olduğu yerlerde yaşamaktadır .’

En büyük Arap bölgeleri

Araplar, Galilee’nin kalbinin ve Yeşil Hat çevresinde olan, Wadi Ara’nın da içinde olduğu alanların çoğunluğunu oluşturmaktadırlar. Bedevi Araplar, Negev’in kuzeydoğu kısmındaki çoğunluğu oluşturmaktadırlar.

Demografik Tehdit

İsrail kuzeyindeki Arap nüfusu yüzdesi azalmaktadır . Arap nüfusunun İsrail içindeki artışı ve iki büyük coğrafik bölgede (Galilee ve üçgen) nüfusun çoğunluğunu Arapların oluşturması, son dönem politik tartışmalarına malzeme olmuştur. Haftalık Al-Ahram editörü, doktor Wahid Abd Al-Magid, Stratejik Arap Raporu; 1948’de İsrail’de kalan Arapların (İsrail topraklarında kalıp İsrail vatandaşlığını kabul eden) 2035’te İsrail nüfusunun çoğunluğunu oluşturma ihtimalinin olduğunu ve 2048 yılına varıldığında Arapların kesinlikle çoğunluk olacağını öngörüyor. Araplar arasında,

Müslümanlar

en yüksek doğum oranına sahip,

Müslümanlar

ı

Dürziler

ve

Hristiyanlar

takip etmekte .

Demografik Tehdit

(ya da demografik bomba) İsrail’in politik çevresinde kullanılan; İsrail’in Arap vatandaşlarının çoğalıp çoğunluğu oluşturmasını ve İsrail’in bir Yahudi Devleti olmaktan, Yahudi çoğunluğun, azınlık durumuna düşmesiyle uzaklaşacağını belirten bir söylemdir. İsrailli tarihçi Benny Morris, 2004 yılında, İsrailli Arapların ülkeden uzaklaştırılması fikrine tamamıyla karşı çıkacak biri olmasına rağmen, İsrail’in varoluşunu tehdit altına alacak böyle bir ‘kıyamet senaryosunda’ ülkeden uzaklaşmalarının tek çözüm olacağını belirtti. İsrailli Arap vatandaşları demografik ve güvenlik açısından bir saatli bombaya benzetti ve savaş zamanında Devleti arkadan vurmaya meyilli olduklarını belirtti . Bir çok politikacı , İsrail’deki Arap vatandaşları güvenlik ve nüfus açısından tehdit olarak gördü Demografik Bomba terimi, 2003 yılında Benyamin Netanyahu tarafından kullanıldı . Netanyahu, Arap vatandaşlarının nüfusunun, o dönemdeki seviyesinden 20% artmasıyla birlikte İsrail’in Yahudi nüfus çoğunluğunu yitireceğini belirtti. Netanyahu’nun bu demeci, Arap Knesset üyeleri ve Kamu Hakları Derneği gibi sivil toplum örgütleri tarafından ırkçı olarak eleştirildi . 2003 yılında, Maa’riv gazetesi dönemin

Nüfus

İdaresi direktörü Herzl Gedj tarafından hazırlanan raporun detaylarını sunan ‘Özel Rapor: Çokeşlilik bir güvenlik tehdididir’ adlı bir makale yayınladı. Rapor, Bedevi bölgelerindeki çokeşliliği bir güvenlik tehdidi olarak adlandırıp, nüfus artışını yavaşlatmanın yollarının bulunması gerektiğini savundu The Population Administration is a department of the Demographic Council, whose purpose, according to the Israeli Central Bureau of Statistics is: “...to increase the Jewish birthrate by encouraging women to have more children using government grants, housing benefits, and other incentives.”.

Nüfus

İdaresi, Demografik Konseyin bir departmanıdır ve amacı, ‘İsrail’deki yahudi doğum oranını, kadınların, devlet tarafından verilen maddi yardımlarla daha çok çocuk yaparak artırmalarını’ desteklemektir . 2008 yılında İçişleri Bakanı Yaakov Ganot’u yeni

Nüfus

İdaresi Başkanı olarak atadı. Haaretz’e göre bu atama, ‘İçişleri Bakanlığının yaptığı en önemli atamaydı’ .

Toprak ve nüfus takası

Bazı İsrailli politikacılar, toprak takası üzerine öneriler sundular. Amaçları İsrail’in Yahudi çoğunluğunu devam ettirmekti. Bu önerinden biri, Yeşil Hattın batısında bulunan Arapların nüfusunu oluşturduğu Wadi Ara’yı İsrail egemenliğinden çıkarıp Filistin’e vermek ve karşılığında Batı Şeria’daki Yahudi yoğunluklu yerleşim alanlarında resmi egemenliğe sahip olmaktır . 17. Knesset’in dördüncü en büyük grubu olan Yisrael Beiteinu’dan Avigdor Lieberman, Batı Şeria sınırındaki Arap yerleşim alanlarını (
, Umm al-Fahm, Baqa al-Gharbiyye )Filistin Milli Otoritesi’ne verip, Batı Şeria içindeki Yahudi yerleşim alanlarını İsrail yönetimine almayı savunan politikacılardan biriydi . Ekim 2006’da Yisrael Beiteniu, Kadima tarafından liderliği yürütülen iktidardaki koalisyona resmi olarak katıldı. İsrail Kabinesinin Avigdor Lieberman’ı Stratejik Tehditler Bakanlığına atamasıyla birlikte, İşçi Partisi temsilcisi ve Bilim, Spor ve

Kültür

bakanı Ophir Pines-Paz istifa etti . Ehud Olmert’e verdiği istifa mektubunda, ‘Irkçılık vaazları veren bir bakanla aynı hükümetle çalışamazdım’ yazdı . Lieberman Planı Arap vatandaşları arasında büyük bir karışıklığa sebep oldu. Birçok anket, İsrail’deki Arapların Batı Şeria’ya ya da Gazze’ye taşınmak istemediğini gösterdi . Kul Al-Arab tarafından yapılan bir ankete göre, Um Al-Fahm’da yaşayan Arapların 83% ü şehirlerinin Filistin yetkisine transfer edilmesi fikrine karşı çıktı. 11% i destekledi ve 6% sı herhangi bir fikir belirtmedi . Karşı çıkanların 54% ü, Filistin’in bir parçası olmak istemediklerini, çünkü demokratik bir rejim altında iyi yaşam standartlarıyla yaşamaya devam etmek istediklerini belirttiler. 18% i şu anki durumlarından hoşnut olduklarını, İsrail’de doğduklarını ve başka bir devlete taşınmak istemediklerini belirtti. 14% ü Filistin devleti için bir şeyleri feda etmeye hazır olmadıklarını belirtti. 11% i ise herhangi bir neden belirtmeden karşı çıktı .

Knesset’te Temsil

2011 itibariyle 120 İsrail Parlamentosu üyesinin 13 ü Arap vatandaşıdır. Bu üyeler Arap siyasi partileri temsil etmektedirler ve İsrail Anayasa mahkemesi hakimlerinden biri Filistinli bir Arap’tır . Bazı Arap Knesset üyeleri, İsrail kanunları tarafından düşman ilan edilen ülkelere ziyaretleri nedeniyle polis sorgusu altındadırlar. Bu kanun, Knesset üyesi Mohammad Barakeh’nin 2001’deki Suriye gezisiyle değiştirildi. Yeni değişikliğe göre, Knesset üyeleri, bu tür ülkeler için İçişleri bakanlığından açıkça izin istemelidir. Ağustos 2006’da

Balad

üyeleri, Azmi Bishara, Jamal Zahalka ve Wasil Taha Suriye’yi izin almadan ve izin verilmeden ziyaret ettiler ve bu davranışlarından dolayı bir resmi soruşturma başlatıldı. Eski Arap üyelerden olan Mohammed Miari, izinsiz olarak bu ülkelerden birine girmesinden dolayı 18 Eylül 2006 tarihinde polis tarafından 2.5 saat sorgulandı. Bir diğer Arap Knesset üyesi Muhammad Kanan, aynı ziyaretten dolayı sorgulandı . 2010 yılında, 6 Arap Knesset üyesi Libya’yı ziyaret etti. Ziyaretlerinde, açıkça Anti-Semitist olduğunu belirten Gaddafi’yle ve birçok hükümet sorumlusuyla buluştular. Gaddafi, Arapların çoğalması gerektiğini ve tek devlet çözümünde kararlı olmaları gerektiğini belirtti.

Kamu Hizmetlerinde Temsil

Kamu iş alanında, 2002 sonuna doğru, İsrail kamu çalışanlarının 6.1% i yani 56.362 kamu işçisi Araptı . 2004 ocağında, Başbakan Ariel Şaron, bütün devlet tarafından işletilen şirketlerin yönetim kurullarında en azından bir adet Arap vatandaşın olması gerektiğini deklare etti .

Siyasal, Yargısal ve Askeri alanda temsil

; Kabine : Nawaf Massalha, Müslüman bir Arap’tır ve birçok alt seviye bakanlık görevlerinde bulunmuştur. Bu görevlerin arasında 1999’dan beri sürdürdüğü, Dışişleri bakan yardımcılığı vardır . 2001 yılına kadar, hiçbir Arap, Başbakanlık kabinesinde yer almadı ya da hiçbir koalisyona katılma daveti almadılar. 2001 yılında bu durum, Dürzi Arap vatandaşlarından Salah Tarif’in Şaron’un kabinesinden herhangi bir bakanlık almadan görev almasıyla değişti. Tarif sonrasında yolsuzluktan dolayı görevinden uzaklaştırıldı . 2007 yılında, İsrail tarihinde ilk Dürzü olmayan Arap vatandaşı Raleb Majadele, spesifik görevi olmaksızın Bakan olarak atandı ve bir ay sonra Bilim,

Kültür

ve Spor Bakanı olarak atandı . Majadele’nin atanması aşırı sağcı İsrailliler tarafından eleştirildi. Bu eleştiriler ana akım İsrail siyası spektrumun dan ve kabinenin içinden de geldi . Araplar ise bu girişimi, İsrail’in Arap azınlıklara karşı ayrımcı politikalarını aklamaya çalışmak olarak adlandırdı . ; Knesset : İsrailli Arap vatandaşlar, bütün Knesset seçimlerinde seçildiler ve şuandaki koltuk sayıları 17’dir. İlk kadın Arap Knesset üyesi, 1999’da seçilen, bir Müslüman Arap olan Hussniya Jabara’dır. ; Yüksek Mahkeme: Kuzey İsrail’den bir Müslüman olan, Abdel Rahman Zuabi, İsrail Yüksek Mahkemesinde yer alan ilk Arap’tır. Hristiyan Arap’lardan olan Haifalı Salim Joubran, 2004 yılında, daimi olarak seçilen ilk Arap vatandaştır. Joubran’ın çalışma alanı Kriminal kanundur . Hristiyan Araplardan Jaffa’lı George Kara, Tel-Aviv bölge mahkemesinde 200 yılından itibaren hakim olarak görev almakta. ; Yurt dışı hizmeti : Ali Yahya, Müslüman bir Arap olarak, İsrail’in ilk Arap elçisi olarak Finlandiya’ya 1995 yılında atandı. 1999 yılına kadar görevini Finlandiya’da sürdürdü ve 2006 yılında Yunanistan’a Elçi olarak atandı. Diğer Arap elçiler arasında, Vietnam’a atanan Dürzi Walid Mansour ve diğer bir Dürzi olan Reda Mansour (Ekvador elçiliği) dur. Müslüman Arap Mohammed Masarwa, Atlanta Başkonsolosu olarak atandı. 2006 yılındai İsmail Khaldi, San Francisco ya konsolos olarak atandı ve İsrail Devletinin ilk Bedevi konsolosu oldu . İsrail Güvenlik Güçleri: İGG’lerinde görev alan Arap generaller arasında, Tümgeneral Hussain Fares, İsrail sınır polisinin komutanı ve Tümgeneral Yosef Mishlav vardır. Her ikisi de Dürzi’dir. Diğer üst rütbeli görevliler arasında, Dürzü Yarbay Amos Yarkoni (doğum adı Abd el-Majid Hidr/ عبد الماجد حيدر)vardır ve kendisi en yüksek üçüncü madalyaya sahip Araptan biridir. ; İsrail Polisi : 2011 yılında, Jamal Hakroush, İsrail’in ilk Müslüman Arap yardımcı müfettiş general oldu. Daha önce iki bölgeden sorumlu bölge komutanıydı . ; Yahudi Milli Fonu : 2007 yılında, Ra’di Sfori, YMF’ye seçilen ilk Arap direktör oldu. Atamaya karşı çıkılmasına rağmen, mahkeme, bu direktörlüğün diğer direktörler arasında bir pozisyon olduğundan, Sfori’nin, İsrail hedeflerine karşı çıkamayacağını belirterek atamayı savundu .

Diğer Siyasi Organizasyonlar ve Hareketler

; Abna el-

Balad

: 1969 yılı başlarında başlayan Arap üniversite gençlerinin başlattığı bir siyasi harekettir. Knesset’teki Arap partisi

Balad

ile bağlantısı yoktur. Yerel seçimlere katılırken, Knesset’e katılma fikrine tamamen karşıdırlar. Bu hareketin dillendirdikleri istekleri arasında Filistinli mültecilerin evlerine geri dönmeleri, İsrail işgalinin ve ayrımcılıkların sona ermesi ve demokratik Filistin devleti’nin kurulması . ; İsrailli Arap Vatandaşları Yüksek Takip Komitesi : Bu komite, parlamento dışında olan bir şemsiye organizasyondur ve İsrailli Arap vatandaşların temsilini yapar . De facto olarak İsrail devleti tarafından tanınmıştır fakat de Jure olarak kapasitesi ve resmi tanınması gerçekleşmemiştir. ; Ta'ayush : Ta'ayush tabana ait, Yahudi ve

Müslümanlar

ın bir arada yürüttüğü, gerçek Yahudi – Müslüman dayanışmasını destekleyen bir harekettir. Amacı ayrımcılığa son vermektir. ; Tanınmamış Köylerin Bölgesel Konseyi : Resmi olmayan temsilcilerin oluşturduğu bir kuruluştur. Amacı Güney’deki Negev bölgesinde resmi olarak tanınmamış köyleri temsil etmektir.

Arap Siyasi Partilerinin Yasaklama Girişimleri

Knesset ve Siyasal Partiler yasasındaki 9 nolu eke göre, amacı İsrail Devleti’nin bir Yahudi devleti olarak varlığına karşı tutum alan ve demokratik rejime karşı ve ırkçı motiflere bağlı partilerin seçime giremeyeceğini belirtir . Arap partileri bu kanuna dayanılarak birkaç kez diskalifiye edilmeye çalışıldı fakat 2010 itibariyle, İsrail Merkezi Seçim Komitesi bu tür girişimleri kabul edilmedi ya da İsrail Anayasa Mahkemesi tarafından girişimler geri çevrildi.

Barış için İlerici Liste

İsrail Merkezi Seçim Komitesinin bir hükmü, 1988 yılında,

Barış için İlerici Liste

’nin seçimlere katılmasına izin verdi. Bu hükmün altında, listenin, İsrail’in bütün vatandaşlarını içeren bir devlet olarak varolmasını sağlayacak bir platform amaçladığı belirtilerek, bir tehdit unsuru oluşturmadığı bildirildi ve Anayasa mahkemesi listeyi korudu .

Balad

Aralık 2002’de, Azmi bishara ve Partisi

Balad

, İsrail’in ‘bütün vatandaşları için varolan bir devlet’ olmasını savundu fakat İsrail Merkezi Seçim Komitesi partiyi yasakladı. Neden olarak ta partinin İsraili bir demokrat-Yahudi devleti olarak görmediği ve İsrail devletine karşı silahlı çatışmayı desteklediği öne sürüldü . Anayasa mahkemesi, seçim komitesinin kararını ocak 2003’te geri çevirdi . Bishara, 1996 ve 2007 arasında Knesset üyesi olarak görevini sürdürdü. 2005 yılında Lübnan’daki bir demeçte ‘Bütün Arapların olduğu gibi, İsrail’deki Araplarında aynı olduğunu, sadece üzerlerinde zorlanmış bir İsrail vatandaşlığının olduğunu belirtti. Ayrıca İsrail’e demokrasisini alıp Filistin’i geri vermesini ve Arapların demokrasiyle ilgilenmediklerini belirtti . Bishara Knesset’teki görevini ve ülkeyi 2007 yılında terk etti. Casusluk ve para hortumculuğuyla suçlandı. Suçlamalara göre, 2006 Lübnan savaşında roketle saldırılar için Hizbullah’a stratejik saldırı noktalarını büyük miktarda para karşılığında vermişti . Birleşik Arap Listesi – Ta’al ve

Balad

2009 yılında, Birleşmiş Arap listesi – Ta’al ve

Balad

İsraili bir demokrat-Yahudi devleti olarak görmediği ve İsrail devletine karşı silahlı çatışmayı desteklediği gerekçeleriyle diskalifiye edildi . İsrail Anayasa Mahkemesi, 8’e 1 çoğunlukla Komitenin kararını geri çevirdi . Yasal ve Politik Durum İsrail’in Bağımsızlığını İlan etmesi, Yahudi bir devletin, -din, ırk ve cinsiyet gözetmeksizin sosyal ve politik hakların eşit olduğu bir şekilde kurulmasını amaçladı . Vatanaşların hakları bir dizi Temel Kanunla (İsrail yazılı bir anayasaya sahip değildir) . Bu kanunların açıkça ‘eşitlik hakkı’ nı belirtmemesine rağmen, İsrail Yüksek Mahkemesi, Temel kanunları İnsan Değeri ve Özgürlüğü ve İş Özgürlüğü (1994) olarak, İsrail vatandaşlarının eşit haklarını garanti altına aldığını tutarlı bir şekilde yorumladı . İsrail Dışişleri Bakanlığı; ‘İsrailli Araplar İsrail’in eşit haklara sahip vatandaşlarıdır’ ve ‘Arap ve Yahudi vatandaşların arasında fark haklarında değil kamusal ödevlerindedir. İsrail’in kurulumundan beri, Arap vatandaşlar zorunlu askerlikten muhaftır’ diye belirtmiştir .

Dürziler

askerlik yaparlar ama Araplar için askerliği gönüllü yapmak serbesttir. Çok az sayıda Arap İsrail ordusunda görev yapmaya gönüllü olmaktadır . Bir çok Arap vatandaş, devletin ve toplumun kendilerini ikinci sınıf vatandaş olarak görmelerinin yanı sıra, kendilerine düşman gibi davrandıklarını ve de jure/de facto vatandaşlık anlayışını etkilediklerini belirtmektedir .

Arapça ve İbranice’nin resmi diller oluşu

Arapça, İsrail’in resmi dillerinden biridir ve Arapçanın kullanımı, 1990’lardaki yüksek mahkemenin kararıyla genişletilmiştir. Bakanlıklar, kamuya yönelik bütün materyalleri İbranice yayınlayıp, seçilen materyalleri, Arapça, İngilizce, Rusça ve diğer İsrail’de konuşulan dillere çevirtmektedir. Arap nüfusun bilgilere Arapça ulaşmasını garanti altına alan yasalar vardır. Bazı örnekleri arasında, devlet televizyonlarının birçok prodüksüyonunun Arapça ya da Arapça altyazılı olması, çalışma alanlarındaki güvenlik düzenlenmelerinin Arap çalışan sayısına göre Arapça yazılı olması, ilaçların ve tehlikeli kimyasal maddelerin hakkındaki bilginin Arapça olması ve seçimler hakkındaki bilgilerin Arapça olması vardır. Ülkenin kanunları İbranice yayınlanır ve zamanla İngilizce ve Arapça çevrileri de yayınlanır . İbranice, sadece Arap topluluğunun, yeni göç edenlerin, yabancı çalışanların ve turistlerin bulunduğu yerlerin dışında, çalışma yerlerinde kullanılan standart dildir. Arap topluluklarının yaşadıkları yerlerde, eğitim, devletin adapte ettiği müfredatla Arapça yapılır. Müfredat, İbranice’yi zorunlu yabancı dil olarak içerir 3. sınıf itibariyle. Arapça, İbranice eğitim veren okullarda öğretilir, ancak sadece basit seviyesi zorunludur. 2008 yılı yazında, sağcı partiler Arapçanın resmi dil statüsünden çıkarılmasını istediler .

Milli İsrail Sembolleri

Bazı Arap politikacılar, İsrail bayrağı ve milli marşının tekrar değerlendirilmesini istedi. Sebep olarak, Davud Yıldızı’nın bayrağın merkezinde olmasının sadece Yahudilere ait olması ve Hatikva’nın Arap vatandaşlarını temsil etmemesi ve Yahudi’lerin anavatana dönüş isteklerini belirtmesidir.

Özgürlük Günü

İsrail’de

Özgürlük Günü

, İbrani Takvimine göre Lyar ayının 5. gününde gerçekleşir, ve bu gün Gregoryan takvimine göre her yıl farkli bir tarihe denk gelmektedir. Arap vatandaşlar, genel olarak bu günü ve 15 Mayısı, diğer Filistinler gibi Al-Nakba (facia günü) olarak kabul ederler . Dürzi askerler, 1949 yılındaki ilk İsrail özgürlük yürüyüşünde yer aldılar ve o günden beri

Dürziler

için yürüyüşler ve Bedeviler içinse özel etkinlikler yapılmakta . Ocak 2008’de, Shefa-Amr valisi, Ursan Yasin, İsrail Devlet’inden gelen komitedeki görevlilerle buluşup, kurtuluşun 60. yıldönümü kutlamalarında Shefa-Amr’ın kutlamalara katılmak istediklerini belirtti. Yasin, kutlamalara katılmak istediklerini ve 40.000 nüfusluk Shefa-Amr’ın İsrail’in bir parçası olarak hissettiğini, ve kutlamalara katılmanın birçok vatandaşın isteği olduğunu belirtti. Ayrıca, ‘biz çocuklarımızı bu devletten nefret eder bir şekilde büyütmeyeceğiz. Bu bizim ülkemiz ve bizler Yahudi vatandaşlarla birlikte varolmak istiyoruz’ dedi .

Vatandaşlık ve İsrail’e Giriş Kanunu

31 Temmuz 2003’te İsrail, Vatandaşlık ve İsrail vatandaşlığına giriş yasasını (763-2003) hali hazırda bulunan Vatandaşlık kanuna ek olarak, bir yıllığına çıkardılar (geçici hüküm). Bu hükme göre, Batı Şeria ve Gazze Şeridi’nde yaşayan Filistinliler (İsrailli biriyle evlenmelerine rağmen) İsrail vatandaşlığına veya oturma iznine sahip olamadılar. Bu hüküm, İsrail Devleti’ni ve amaçlarını benimseyen kişiler ve kendisi veya ailesinin bir üyesi tarafından, devletin yararına bir girişim gösteren kişiler için geçersiz kılındı. Kanunun tarihinin dolmasına yakın, kanun hükmü 6 ay daha uzatıldı ve sonrasında tekrar 5 ay daha uzatıldı . 8 Mayıs 2005’te yasamadan sorumlu İsrail bakanlık komitesi, kanuna tekrar bir ek yaptı ve vatandaşlık ve giriş kanununu; İsrail vatandaşlığının, Filistinli erkeklerin 35 yaş üzerinde olanları dışındaki ve Filistinli kadınların 25 yaş üstü olanları dışındaki herkese yasaklı olacak şekilde değiştirdi. Vatandaşlık ve Giriş Kanununun savunucuları, kanunun terörist saldırıları engelleyeceğini ve İsrail’in Yahudi karakterini, Arap göçünü engelleyerek koruyacağını gerekçe olarak belirttiler . Bu kanunun teorik olarak bütün İsraillileri içermesine rağmen, Arap vatandaşların Filistinlerle evlenme olasılığı daha yüksek olduğundan, kanun ayrımcılıkla eleştirildi ve Birleşmiş Milletler Irksal Ayrımcılık Komitesi, oybirliğiyle İsrail’in ırkçılık karşıtı insan hakları ilkesini ihlal ettiğine karar verdi .

Mülk Sahipliği ve İskan

Yahudi Milli Fonu, 1901 yılında kurulan, İsrail’de Yahudi yerleşim yerleri için toprak alıp geliştiren özel bir organizasyondur. Toprak alımları, dünyadaki Yahudiler tarafından yapılan bağışlarla yapıldı . YMF İsrail’deki toprakların aşağı yukarı 15% ine sahiptir . Devlet 79.5% ine ve geri kalanın 6.5% i eşit olarak Arap ve Yahudi sahiplerine bölünmüştür . YMF’nin sahip olduğu toprakların önemli bir kısmı, ülkeyi terk eden, Filistinlilere aittir ve bu nedenle bazı toprakların YMF tarafından alınması yasal tartışmalara neden olmuştur The JNF purchased these lands from the State of Israel between 1949 and 1953, after the state took control of them according to the Absentee Properties Law.. YMF bu toprakları, 1949 ve 1953 yılları arası, İsrail devletinin Filistinli eski yerleşimcilerin topraklarını almasından sonra, devletten satın aldı . Arap toplumunun 1949’dan sonraki gelişiminin ana özelliği, genelde çiftçi olan nüfusun, endüstriyel proleter çalışma gücüne dönmesiydi. Arap toplumunun ekonomik gelişimi çeşitli dönemlerle ayrı ayrı tanımlanmıştır. İlk dönem (1967 yılına kadar) proleterleşmenin gerçekleştiği dönemdir. 1967 sonrası, Arap nüfusunun ekonomik gelişimi deşteklenmiştir ve arap burjuvazisi, Yahudi burjuvazisi sınırlarında gelişmeye başlamıştır. 1980 ler itibariyle, toplum kendi ekonomisini, özellikle endüstriyel potansiyelini geliştirdi . Temmuz 2006’da hükümet, ülkedeki Arap toplumlarını ‘A sınıfı’ gelişim kategorisine aldı ve böylece vergi faydalarından yararlanır hale getirdi. Bu karar, Arap kesimindeki yatırımları desteklemeyi amaçladı . Şubat 2007’de New York Times, İsrail’de fakirleşen ailelerin 53% ünün Arap aileleri olduğunu açıkladı . İsrail’deki Arapların büyük bir kısmı askerlik hizmetini yere getirmediği için, burs ve ev kredisi gibi birçok mali desteğe tabi değiller . Arap kasabalar, kasaba sakinlerinden vergi toplama konusunda çekingendirler . Sikkuy adlı ünlü Arap-Yahudi sivil toplum kuruluşu, Araplar, bir grup olarak, en yüksek ev sahipliği oranına sahipler. Arapların 92.6% sı eve sahipken, Yahudilerin 70%i eve sahiptir .

İstihdam

İsrail’deki işsizlik oranının en yüksek olduğu 40 yerin 36’sı Arap’ların yaşadığı yerlerdir . Tefen Endüstriyel Park’taki 300 işçiye sahip bir Call Center olan, Babcom’un CEO’su İmad Telhami, İsrail’deki Arap işçilere kariyer fırsatı oluşturmayı kendine amaç edinmiştir. Hristiyan bir Arap olan Telhami, İsrail’in işi Hindistana, Doğu Avrupa’ya ve Dünya’nın farklı uçlarına götürdüğünü, kendisinin de işi İsrail’e taşımayı planladığını belirtmiştir. Telhami’ye göre, Araplar arasında oldukça başarılı mühendisler ve büyük bir potansiyel var . Mart 2010’da hükümet 216 Milyon doları, Arap kesimin gelişimi için tasarlanan 5 yıllık gelişme planına adadı.planın önemli bir noktası, kadınlar ve akademisyenlere iş olanakları yaratmaktır. Plana göre, 2014’e varıldığında, 15.000 yeni işçi çalışma gücüne eklenmiş olacak . SağlıkSağlık problemlerine dayalı ölümlerin ortak nedenleri arasında, kalp hastalıkları ve kanser vardır. Kabaca, Arap vatandaşların 14% ü diabetiktir. 2003 yılında, Arap vatandaşları arasında bebek ölümü oranı binde 8.4 ken, Yahudilerdeki bebek ölümü oranı binde 3.6 idi . Eğitim İsrail Devleti, ülkedeki okulların bir çoğunun düzenlemesini ve finansmanını yapar. Okul sisteminin iki ana kolu vardır: İbranice eğitim verenler ve Arapça eğitim verenler. İki kolun da müfredatı matematik, fen bilimleri ve İngilizcede neredeyse aynıdır. Tarih, edebiyat gibi derslerde ise farklıdır. Arapça okullarda İbranice 3. sınıf itibariyle zorunludur ama Arapça, İbranice okullarda 7. sınıftan 9. sınıfa kadar basit seviyede öğretilir. Lise sonuna kadar dil ayrımı devam eder ama üniversite seviyesinde eğitim genelde İbranice ve İngilizce yapılır . 2001 yılında, Hakları İzleme Örğütü devlet tarafından yürütülen Arap okullarının, Yahudi okullardan dünya kadar farka sahip olduğunu belirtti . Yüksek eğitime gelince, yeterlilik sınavını geçen Arap öğrencilerin neredeyse yarısı yüksek eğitimde kendine yer bulamamakta. Bunun nedeni bu öğrencilerin Psikometrik Giriş Sınavında yeterli başarıyı gösterememeleridir. Askerlik Arap vatandaşların İsrail Ordusuna katılma zorunlulukları yoktur. Bedeviler dışında, yılda aşağı yukarı 120 kişi gönüllü olarak askerlik yapar . 2003’teki rapora göre bedeviler arasında orduya katılma isteği son yıllarda aşırı derecede azaldı. Bunun nedeni İsrail Devleti’nin bedevi vatandaşlara eşit hizmet uygulamalarını yapmamasıdır. Buna rağmen Haaretz’te 2009’da yayımlanan bir makaleye göre bedevilerin askere katılımı 3 katına çıkmıştır . İsrail Güvenlik Güçleri rakamlarına göre 2002 ve 2003 yılında askere katılanlar arasında hristiyanlar yüzde 0.1 olarak kaldı. 2004’de bu sayı ikiye katlandı. Günümüzde İsrail Güvenlik Güçleri askere katılım rakamlarını din bazında açıklamamaktadır ama tahmin edilen rakamlara göre 30-40 civarında hristiyan vardır. 1956 yılında İsrail Devleti ve yerel Dürzi dini liderleri arasında yapılan bir anlaşmaya göre

Dürziler

İsrail Ordusuna katılmak zorundadırlar. Bu anlaşmaya karşı çıkan

Dürziler

tepkilerini gösterdiler ama kararın geri alınmasında başarılı olamadılar . Buna rağmen Dürzi erkeklerin neredeyse hepsi orduya katıldı . Yakın tarihte,

Dürziler

arasında artan bir azınlık, zorunlu katılıma karşı çıkıp, askere gitmek istememekteler . Kamu Hizmeti Ordu da görev almak yerine, Arap gençleri, gönüllü sosyal hizmet yapma opsiyonuna sahiptirler. Karşılığında terhis edilmiş askerlerin faydalandığı haklara sahip olurlar. Gönüllü hizmetler genelde Araplar için ayrılır, kamu kuruluşlarında genelde çalışırlar. 2010 yılı itibariyle, 1.473 Arap kamu hizmetlerinde gönüllü çalışmaktadır. Kamu hizmetleri idaresine göre, Arap liderler, gençlere, devlet için gönüllü çalışmamalarını söyleyip onları bu alternatiften uzak tutmaya çalışıyorlar. Yıllarca Arap gençlerin terhis olan askerlerle aynı haklara sahip olmalarını savunan bu kişiler, şimdi devletin gönüllü hizmet üzerine olan bu çağrısına gençlerin olumsuz cevap vermesini istemekteler . Kültür İsrail’deki Arap vatandaşların bir çoğu, Filistinlerin kültürüne ait birçok öğeyi paylaşır. Birçok Arap kadın, Filistin nakışı ve kıyafetleri yapmaktadır . Filistin halk oyunu olan dabke, günümüzde hala kültürel gençlik kamplarında öğretilmektedir ve birçok evlilik törenlerinde görülmektedir. DilDil açısından, İsrail’deki Arap vatandaşların çoğunluğu iki dillidir ve hem Filistin arapçası hem de İbranice’nin bir lehçesini konuşurlar. Araplara ait evlerde ve Arapların çoğunlukta olduğu yerlerde Arapça konuşulur. Bazı İbranice kelimeler, günlük konuşulan Arapçaya girmiştir. Örneğin; Araplar, beseder (“tamam” la eşdeğerdir) kelimesini Arapça konuşurken kullanırlar. Daimi kullanılan diğer Arapça kelimeler arasında, mazgan (klima) ve mashev (bilgisayar) da vardır. Ortaya çıkan lehçeye “İsrail Arapçası” denir. Farklı Arap bölge ve yerleşim yerlerinde farklı yerel Arapça ağızları vardır. Umm al-Fahm’da yaşayan Araplar, kaph kelimesini “k” yerine “ç” ile söylerler. Bazı Arapça kelimeler sadece bazı spesifik yerlere mahsustur. Arap vatandaşları hem İsrail kanallarını hemde Arapça haberleri izlerler ve hem Arapça hem de İbranice gazeteleri okurlar. Bu onlara haberleri karşılaştırma şansı verir . Müzik ve Sanat Filistin sanatı, İsrail’deki Arap vatandaşlar tarafından desteklenmektedir . Amal Murkus gibi sanatçıların katkıları ve dönüşen geleneksel Filistin ve Arap müziği stillerine ek olarak, yeni jenerasyon Arap gençleri, yeni müzik formlarıyla Filistin kimliğini gmstermeye başladılar. Örneğin, Lod’da kurulan hip hop grubu DAM, Akka, Bethlehem, Ramallah ve Gazze şehirlerinde de yeni grupların oluşmasını etkiledi. Sinema ve Tiyatro İsrail’deki Arap vatandaşlar, hem İbrani hem de Arap sinema ve tiyatrolarına katkı sağlamaktadır. Mohammad Bakri ve Juliano Mer-Khamis İsrail film ve televizyonlarında birçok prodüksüyonda oyunculuk yaptılar. Edebiyat Ünlü İsrailli Arap yazarların arasında Emil Habibi, Anton Shammas, ve Sayed Kashua vardır.

References

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Romanya'daki azınlıklar
3 yıl önce

başladı. Her açıdan yeni bir dönemdi bu. Özellikle de azınlıklar açısından. Ülkede yaşayan tüm azınlıklar devlet tarafından anayasal olarak tanındı ve tüm...

Arap-İsrail Savaşları
3 yıl önce

Arap-İsrail savaşları, Arap Birliği ülkeleri (başlıca Mısır, Suriye, Ürdün ve Filistin) ve İsrail Devleti arasındaki politik gerilim ve askeri savaşlar...

İsrail
3 yıl önce

kişilere vatandaşlık vermeyi kabul etmiştir. Günümüzde İsrail'deki Yahudi nüfusunun %73'ü İsrail doğumludur. Nüfusun %18,4'ü Avrupa ve Amerika'dan göç...

İsrail tarihi
3 yıl önce

yok olmuştur. ABD ve İsrail'deki Yahudilerin Avrupa'daki akrabaları ve kökleriyle bağları zamanla kopmuştur. Zamanında azınlık olan Sefaradlar Yahudi...

Reuven Rivlin
3 yıl önce

2014'te görevine başlamıştır. Rivlin, azınlık hakları, özellikle de İsrail'in Arap vatandaşlarına tanınan ve İsrail-Filistin çatışmasına iki devletli çözüme...

İbranice
3 yıl önce

Kenan dili olma özelliğine sahiptir. İsrail'in resmî dili olmakla beraber İsrail dışında yaşayan Yahudi azınlıklar tarafından da konuşulur. İbranice, 22...

Ehud Olmert
3 yıl önce

evli bir sanatçı ve ailesiyle New York'ta oturmaktadır. Şaul ayrıca İsrail'deki futbol takımlarından Beitar Yeruşalayim’in sözcüsü olmuştur.(babasının...

Ehud Olmert, 14 Nisan, 16 Ocak, 1933, 1945, 1973, 1981, 1988, 1990, 1992, 1993
Filistinliler
6 yıl önce

Filistinlilerin çoğunluğu Sünni Müslüman'dır. Ayrıca önemli miktarda Hristiyan bir azınlık vardır. Hristiyan Filistinlilerin çoğu Filistin dışındaki bölgelerde yaşarlar...

Filistinli, 1880, 1948, 1985, Edward Said, Filistin, Mısır (ülke), Orta Doğu, Siyonist, Yahudi, Ürdün