Heavy

Heavy

1. anlamı (s)., (i). ağır, kaldırılmasl zor; büyüklüğüne göre ağır; şiddetli, kuvvetli (yağmur, rüzgâr, fırtına); fazla, olağandan çok (kar, oy sayısı); kabarmış (deniz); çol faal (borsa alışverişi); aşırı; kalın (elbise); ciddi, önemli; güç, zor (vazife);.
2. anlamı ağır. yoğun. şiddetli. ciddi. (davranış.duygu) ağır. yavaş. yorucu. güç. (yiyecek) ağır. sindirimi güç. (hava) ağır. boğucu. yoğun (denizde) dalgalı. fırtınalı. üzgün. hüzünlü.

Heavy

Heavy İngilizce anlamı ve tanımı

Heavy anlamları

  1. (adv.) Heavily; -- sometimes used in composition; as, heavy-laden.
  2. (superl.) Not easy to bear; burdensome; oppressive; hard to endure or accomplish; hence, grievous, afflictive; as, heavy yokes, expenses, undertakings, trials, news, etc.
  3. (superl.) Not agreeable to, or suitable for, the stomach; not easily digested; -- said of food.
  4. (a.) Having the heaves.
  5. (v. t.) To make heavy.
  6. (superl.) Impeding motion; cloggy; clayey; -- said of earth; as, a heavy road, soil, and the like.
  7. (superl.) Slow; sluggish; inactive; or lifeless, dull, inanimate, stupid; as, a heavy gait, looks, manners, style, and the like; a heavy writer or book.
  8. (superl.) With child; pregnant.
  9. (superl.) Having much body or strength; -- said of wines, or other liquors.
  10. (superl.) Dark with clouds, or ready to rain; gloomy; -- said of the sky.
  11. (superl.) Loud; deep; -- said of sound; as, heavy thunder.
  12. (superl.) Strong; violent; forcible; as, a heavy sea, storm, cannonade, and the like.
  13. (superl.) Heaved or lifted with labor; not light; weighty; ponderous; as, a heavy stone; hence, sometimes, large in extent, quantity, or effects; as, a heavy fall of rain or snow; a heavy failure; heavy business transactions, etc.; often implying strength; as, a heavy barrier; also, difficult to move; as, a heavy draught.
  14. (superl.) Not raised or made light; as, heavy bread.
  15. (superl.) Laden with that which is weighty; encumbered; burdened; bowed down, either with an actual burden, or with care, grief, pain, disappointment.

Heavy tanım:

Kelime: heavy
Söyleniş: 'he-vE
İşlev: adjective
Türleri: heavi·er; -est
Kökeni: Middle English hevy, from Old English hefig; akin to Old High German hebIc heavy, Old English hebban to lift -- more at HEAVE
1 a : having great weight; also : characterized by mass or weight how heavy is it? b : having a high specific gravity : having great weight in proportion to bulk c (1) of an isotope : having or being atoms of greater than normal mass for that element (2) of a compound : containing heavy isotopes
2 : hard to bear; specifically : GRIEVOUS, AFFLICTIVE a heavy sorrow
3 : of weighty import : SERIOUS
4 : DEEP, PROFOUND
5 a : borne down by something oppressive : BURDENED b : PREGNANT; especially : approaching parturition
6 a : slow or dull from loss of vitality or resiliency : SLUGGISH b : lacking sparkle or vivacity : DRAB c : lacking mirth or gaiety : DOLEFUL d : characterized by declining prices
7 : dulled with weariness : DROWSY
8 : greater in quantity or quality than the average of its kind or class: as a : of unusually large size or amount a heavy turnout heavy traffic b : of great force heavy seas c : threatening to rain or snow d (1) : impeding motion (2) : full of clay and inclined to hold water e : coming as if from a depth : LOUD heavy breathing f : THICK, COARSE g : OPPRESSIVE heavy odor h : STEEP, ACUTE i : LABORIOUS, DIFFICULT heavy going j : IMMODERATE a heavy smoker k : more powerful than usual for its kind heavy cavalry heavy cruiser l : of large capacity or output
9 a : very rich and hard to digest heavy desserts b : not properly raised or leavened heavy bread
10 : producing goods (as coal, steel, or chemicals) used in the production of other goods heavy industry
11 a : having stress heavy rhythm -- used especially of syllables in accentual verse b : being the strongest degree of stress in speech
12 : relating to theatrical parts of a grave or somber nature
13 : LONG 9 heavy on ideas
14 : IMPORTANT, PROMINENT a heavy politician
- heavi·ness noun
synonyms HEAVY, WEIGHTY, PONDEROUS, CUMBROUS, CUMBERSOME mean having great weight. HEAVY implies that something has greater density or thickness than the average of its kind or class a heavy child for his age . WEIGHTY suggests having actual and not just relative weight a load of weighty boxes . PONDEROUS implies having great weight because of size and massiveness with resulting great inertia ponderous elephants in a circus parade . CUMBROUS and CUMBERSOME imply heaviness and bulkiness that make for difficulty in grasping, moving, carrying, or manipulating wrestled with the cumbrous furniture early cameras were cumbersome and inconvenient .

Heavy ile eşanlamlı (synonym) kelimeler

Accented, Arduous, Big, Clayey, Cloggy, Dense, Enceinte, Expectant, Fleshy, Grave, Gravid, Great, Grievous, Hard, Heavily, Impenetrable, Labored, Laborious, Large, Leaden, Lowering, Lumbering, Overweight, Ponderous, Profound, Punishing, Sonorous, Sound, Strong, Sullen, Thick, Threatening, Toilsome, Weighty,

Heavy ile zıt (antonym) anlamlı kelimeler

Light,

Heavy

İngilizce Heavy kelimesinin İspanyolca karşılığı.
adj. pesado, gravedoso, grávido, masivo, ponderoso; espeso; opresivo, empachoso, oneroso; serio, de peso, torpe, robusto, fuerte, grueso
adv. pesadamente, largamente
s. el papel del personaje malo, el malo (en el cine o teatro); persona de influencia

Heavy

İngilizce Heavy kelimesinin Fransızca karşılığı.
adj. lourd, pesant; dur
adv. lourdement, profondément; lentement
n. le vilain rôle, le mauvais rôle, le méchant, antagoniste (théâtre); personne qui a de l'impact; homme influent, gros bonnet (Familier)

Heavy

İngilizce Heavy kelimesinin Almanca karşılığı.
adj. schwer zu heben; schwer; sehr groß, massiv; ernst; bedeutungsvoll
adv. schwerlich
n. Rolle des Bösewichts (im Theater); würdiger älterer Herr; "schwerer Junge" (Verbrecher)

Heavy

İngilizce Heavy kelimesinin İtalyanca karşılığı.
agg. pesante; abbondante, forte, grosso; violento, grave, intenso; gravoso, faticoso, oneroso; triste, tetro; noioso, tedioso, monotono; gravido, pieno, denso; grossolano, privo di delicatezza; fangoso
avv. pesantemente
s. (sl) persona molto influente, (pop) pezzo grosso, alto papavero

Heavy

İngilizce Heavy kelimesinin Portekizce karşılığı.
adj. pesado; grande; grosso; forte
adv. pesadamente
s. o papel de mau, o mau, o maldoso (em teatro); indivíduo de influência

Heavy

s. ağır, baskın, şiddetli, fırtınalı, aşırı, önemli, çok, sert, baygın, üzücü, bozuk, kaba, hamile, ağdalı
i. başrol oyuncusu (dram), kötü adam rolü, ağır siklet, fedai, zalim, ağır top
zf. ağır şekilde, şiddetle, çok

Heavy

İngilizce Heavy kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
bn. zwaar; moeilijk
bw. zwaar
zn. De rol van de slechte, slecht (bij theater); Invloedrijk persoon

Heavy

adj. difficult to lift; having a great weight; very large, massive; grave, serious; deep, profound
adv. heavily; with weight; oppressively; slowly, ponderously
n. villainous character, antagonist (Theater); influential person (Slang)

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Heavy metal
3 yıl önce

Heavy metal (veya kısaca metal), 1960'lı yılların sonlarında 1970'li yılların başlarında İngiltere ve ABD'de gelişen bir rock müzik türüdür. Kökenleri...

Heavy Metal, And Justice for All, Annihilator, Ansiklopedi, Anthrax, Atheist, Bathory, Black Metal, Black Sabbath, Blues, Burzum
Heavy D
3 yıl önce

Mandeville, Jamaika – 8 Kasım 2011, Beverly Hills, Kaliforniya), sahne adıyla Heavy D, Jamaika doğumlu Amerikalı rapçi, oyuncu ve yapımcı. G-Whiz (Glen Parrish)...

Heavy Weather
7 yıl önce

Heavy Weather, Weather Report'un stüdyo albümü olarak yedinci, tüm albümleri içindeyse sekizinci sırada ve 1977'de çıkardığı bir enstrümantal caz füzyon...

Heavy Weather, Fender, Vokal, Müzisyen, Virtüöz, Rock müzik, Saksofon, Playboy, Kuzey Amerika, Gitar, ARP 2600
Heavy Metal (dergi)
3 yıl önce

Heavy Metal, ilk kez 1977 yılının Nisan ayında yayımlanmaya başlamış, yetişkinlere hitab eden bir Amerikan bilimkurgu ve fantezi çizgi roman dergisidir...

Heavy metal alt türleri
3 yıl önce

Heavy metal (çoğunlukla metal olarak kısaltılır) 1960'ların sonu ve 1970'lerin başı süresince ortaya çıktığından beri farklı heavy metal türleri gelişmiştir...

Heavy Metal (anlam ayrımı)
7 yıl önce

Heavy metal (müzik), Rock müziğin bir alt kolu Heavy Metal (dergi), 1977'den beri çıkmakta olan bir Amerikan bilimkurgu fantezi çizgi roman dergisi Heavy...

New Wave Of British Heavy Metal
7 yıl önce

New Wave of British Heavy Metal (genellikle NWOBHM olarak kısaltılır), 1970'lerin sonunda Birleşik Krallık'ta başlayan ve 1980'lerin başında uluslararası...

NWOBHM, Iron Maiden, Morbid Angel, Saxon
Geleneksel heavy metal
3 yıl önce

Geleneksel heavy metal, ayrıca bilindiği biçimde klasik metal ya da sıkça yalın olarak heavy metal şeklinde anılan, heavy metal müziğinin "birçok farklı...