Large

Large

1. anlamı (s.), (i.) büyük, geniş, cesim, azim, iri, vasi; bol, çok, külliyetli, mebzul; (den.) pupadan gelen (rüzgar);serbest; (i.), (müz.) ortaçağda kullanılan pek uzun bir nota. at large serbest; umumiyetle; bütün ayrıntılarıyle, mufassalan. largehearted.
2. anlamı büyük. iri. geniş. bol. çok.

Large

Large İngilizce anlamı ve tanımı

Large anlamları

  1. (superl.) Abundant; ample; as, a large supply of provisions.
  2. (superl.) Prodigal in expending; lavish.
  3. (adv.) Freely; licentiously.
  4. (noun) A musical note, formerly in use, equal to two longs, four breves, or eight semibreves.
  5. (superl.) Unrestrained by decorum; -- said of language.
  6. (superl.) Full in statement; diffuse; full; profuse.
  7. (superl.) Having more than usual power or capacity; having broad sympathies and generous impulses; comprehensive; -- said of the mind and heart.
  8. (superl.) Crossing the line of a ship's course in a favorable direction; -- said of the wind when it is abeam, or between the beam and the quarter.
  9. (superl.) Free; unembarrassed.
  10. (superl.) Exceeding most other things of like kind in bulk, capacity, quantity, superficial dimensions, or number of constituent units; big; great; capacious; extensive; -- opposed to small; as, a large horse; a large house or room; a large lake or pool; a large jug or spoon; a large vineyard; a large army; a large city.

Large tanım:

Kelime: large
Söyleniş: 'lärj
İşlev: adjective
Türleri: larg·er; larg·est
Kökeni: Middle English, from Old French, from Latin largus
1 obsolete : LAVISH
2 obsolete a : AMPLE, ABUNDANT b : EXTENSIVE, BROAD
3 : having more than usual power, capacity, or scope : COMPREHENSIVE take the large view will take a larger role in the negotiations
4 a : exceeding most other things of like kind especially in quantity or size : BIG b : dealing in great numbers or quantities a large and highly profitable business
5 obsolete a of language or expression : COARSE, VULGAR b : lax in conduct : LOOSE
6 of a wind : FAVORABLE
7 : EXTRAVAGANT, BOASTFUL large talk
- large·ness noun
- larg·ish /'lär-jish/ adjective

Large ile eşanlamlı (synonym) kelimeler

Big, Bombastic, Declamatory, Enceinte, Expectant, Gravid, Great, Heavy, Macroscopic, Macroscopical, Magnanimous, Orotund, Prominent, Tumid, Turgid, Vauntingly,

Large ile zıt (antonym) anlamlı kelimeler

Little, Microscopic, Microscopical, Small,

Large

İngilizce Large kelimesinin İspanyolca karşılığı.
s. libertad; sin limitaciones
adj. grande, amplio, crecido, de gran extensión, extensivo, extenso, garrafal, mayúsculo, pingüe, vasto, voluminoso

Large

İngilizce Large kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. liberté, absence de limites
adj. grand; gros; vaste; spacieux; généreux; grandiloquent, ampoulé

Large

İngilizce Large kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Freiheit, Bindungslos
adj. breit; groß; stattlich; umfassend; riesig; ausführlich; insgesamt; frei, auf freiem Fuß

Large

İngilizce Large kelimesinin İtalyanca karşılığı.
s. (Mus) doppia lunga
agg. grande, grosso; ampio, largo, spazioso; vasto, esteso; generoso, liberale; in grande, su larga scala; (Mar) favorevole, propizio

Large

İngilizce Large kelimesinin Portekizce karşılığı.
s. liberdade, ausência de limites
adj. grande; enorme; largo; volumoso; vasto; amplo; grosso; bombástico

Large

s. geniş, büyük, iri

Large

Fransızca Large kelimesinin İngilizce karşılığı.
adj. wide, broad, large; floppy, ample, sweeping

Large

İngilizce Large kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
zn. vrijheid; totaliteit
bn. groot; ruim; grootschalig; uitgestrekt; in de breedte; gul; bombast

Large

n. freedom (obsolete)
adj. great in size or quantity, big, enormous; wide; spacious; generous; bombastic, pompous; famous, well-known; important
adj. wide, broad, large; floppy, ample, sweeping

Large

Fransızca Large kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
1. (grandeur) breed; wijd
2. (mesures - poids) breed; wijd
3. (mesures - poids) breedte (f); wijdte (f); spanne (m/f)4. (nautique) open zee (m/f)

Large

Fransızca Large kelimesinin Almanca karşılığı.
adj. breit, überbreit, weit, groß, tief, beachtlich, erheblich, überwiegend, weitgehend, locker, liberal, offen, großzügig

Large

Fransızca Large kelimesinin İtalyanca karşılığı.
1. (grandeur) largo
2. (mesures - poids) largo
3. (mesures - poids) larghezza (f); ampiezza (f)4. (nautique) largo (m)

Large

Fransızca Large kelimesinin Portekizce karşılığı.
1. (grandeur) largo; amplo
2. (mesures - poids) largo; amplo
3. (mesures - poids) largura (f); extensão (f); largueza (f)4. (nautique) mar aberto

Large

Fransızca Large kelimesinin İspanyolca karşılığı.
1. (grandeur) ancho
2. (mesures - poids) ancho; de ancho
3. (mesures - poids) ancho (m); anchura (f)4. (nautique) abierto (m)

Large

Fransızca Large kelimesinin Türkçe karşılığı.
enli, geniş; gevşek, bol; eli açık, cömert; bol; önemli

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Large Professor
7 yıl önce

William Paul Mitchell (d. 21 Mart 1972, Harlem, New York), sahne adıyla Large Professor, Amerikalı prodüktör, DJ ve rapçidir. Yer altı hip hop grubu Main...

The Sims: Livin' Large
5 yıl önce

The Sims: Livin' Large (Avrupa'da The Sims: Livin' It Up olarak bilinir) yaşam simülasyonu oyunu olan The Sims için yayınlanan ilk genişleme paketidir...

The Sims: Livin` Large, The Sims, 2000, 27 Ağustos, ESRB, Electronic Arts, Mac OS X, Maxis, Microsoft Windows, The Sims, The Sims: Hot Date
Very Large Telescope
3 yıl önce

Very Large Telescope (VLT) (Türkçe: Çok Büyük Teleskop) Şili'nin Atacama Çölü'nde, 2635 metre yükseklikte Cerro Paranal dağında yerleşik bulunan ve Avrupa...

Large Interior Form, 1953-54
7 yıl önce

623782°B / 41.880229; -87.623782 Large Interior Form, 1953-54, Henry Moore imzalı bir tunç heykeldir. Önceleri Large Upright Internal/External Form (LH...

Very Large Array
7 yıl önce

Very Large Array (VLA), ABD'nin New Mexico eyaletinde bulunan bir radyo astronomi gözlemevi. San Agustin Ovası'nda, Magdalena ve Datil kasabalarının arasında...

Büyük Hadron Çarpıştırıcısı
3 yıl önce

233°K 6.05°D / 46.233; 6.05 Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC, İngilizce Large Hadron Collider) dünyanın en büyük ve en güçlü parçacık çarpıştırıcısı ve...

2008, ALICE, ATLAS deneyi, CERN, CMS deneyi, Fransa, GeV, Hadron, Işık hızı, Kara delikler
2010 Kış Olimpiyatları'Nda Kayakla Atlama - Geniş Tepe Bireysel
7 yıl önce

accessed 5 November 2009. ^ 2006 Winter Olympics ski jumping individual large hill results. 23 Ocak 2013 tarihinde Archive.is sitesinde arşivlendi - accessed...

Otomobil segmentleri
3 yıl önce

Uygun Araç) Small SUV - Halk diliyle Cip - Küçük SUV Medium SUV - Orta SUV Large SUV - Büyük SUV Premium SUV - Lüks SUV LCV (Light Commercial Vehicle - Hafif...

Otomobil segmentleri, Audi A8, BMW 5 serisi, Cabriolet, Coupe, Ford Fiesta, Ford Transit, Grand tourer, Hatchback, Kamyon, Kamyonet