|harita =
|harita boyut =|harita açıklama = |lat_deg = |lat_min = |lat_sec = |lat_hem = K |lon_deg = |lon_min = |lon_sec = |lon_hem = D |rakım = |yüzölçümü = |nüfus = 381 |nüfus yoğunluğu = |nüfus_ref = [1] |nüfus_itibariyle = 2000 |alan kodu =0266 |posta kodu = 10600 |bölge = Marmara |il = Balıkesir |ilçe = Susurluk
|Köy Muhtarı =Abdurrahman Türker
|websitesi = [2]
Günaydın, Balıkesir ilinin Susurluk ilçesine bağlı bir köydür.
Tarihi
Köyün adının nereden geldiği ve geçmişi hakkında bilgi yoktur. Günaydın köyü, binlerce yıldır adı bilini, bilinmez nice kavimlerin geçtiği bölgenin en güzel köprüsüdür. İnsanların yaşayabileceği en iyi iklim ve doğa koşullarına sahip, sonsuz bereketli toprakların bir köşesinde,her yanında fışkıran suların,güzel yaylaların olduğu bir coğrafyaya sahiptir.Köyümüz toprakları, Hitit metinlerinde “ASSUVA”diye anılan bir bölgededir. İlk kez Homeros`un Truva destanında MYSİA adıyla anılmaktadır. Köyümüzde Assuvanın çocukları adlı Türk amatör filmi çekimleri de yapılmıştır. İngiltere Londra film festivalinde ödül almıştır. Avşa film festivali, Köyceğiz Film festivali, Balıkesir Rotary kulüp, Almanya da Dortmund ve Berlin`de o dönemlerde gösterime girmiştir.
Mysia ülkesi Çanakkale boğazına hakim ünlü kent ABYADOS ile ilk çağların en ünlü başkenti SARDES (Altın kent) ile bağlantılı ünlü “kral yolu””Belkıs Yolu” “İpek Yolu”Günaydın köyü arazisi içinden geçmektedir. Bu yol Mezapotamya ile Sardes`i yüzonbir istasyon ile bağlayan yoldur.
Günaydın Köyünün en yüksek noktası olan Sularya dağlarının bağlantısı Gençal dağı`nın (881 mt.) ismi de bu uygarlıktan kaldığı bilinmektedir. Osmanlı Devleti zamanında Türkmen bir topluluğun köyümüzün şimdiki bulunduğu yerde yaşadığı görülmekte, köyün mezarlığında bu topluluğa ait mezarlar bulunmaktadır. Köy mezarlığının eski mezarlık olan kısımda Ermiş Dede mezarı da bulunmaktadır. Bu insanların kara ölüm (veba) çarık çıkartmaz (kolera) gibi hastalıklardan öldüğü ve kalanların da göç ettiği tahmin ediliyor.
Köyümüzün bu günkü halkından köye ilk yerleşenler Hüdavendigar (Bursa) eyaletinden göçer halk Haremeyn-i Muhteremeyn Karakeçi aşiretinden olup,yirmi dört oğuz boyundan kayılara mensuptur. Aşiret Gençal (Keltepe) dağı eteğinde Pamuklu ada mevkisinde yerleşmişlerdir. 19 yy`ın ortalarına kadar yarı göçebe olarak hayatını sürdürmekte olan aşiret kışlak olarak Gençal (Keltepe) dağını yazlık olarak da Balyanın Karlık köyünü kullanmak ta ve bu çevrelerdeki yaylalar arasında gidip gelmektedir.
1842 yılında Dilaver paşanın emri gereğiaşiret beyi ve ileri gelenlerin isteği ile bu günkü köyün yerine iskana tabi tutularak on hane olarak yerleştirilmişlerdir.burada evlerini yaparak araziyi tarıma açmışlardır. Fakat yayla zamanı geldiğinde yaylalara çıkmışlardır. Ahmet Vefik paşa 1864`te bu durumu görmüş ve aşiret beyini çağırarak tekrar köye yerleştirmiştir. Böylece göçerlikten yerleşik hayata geçilmiştir.İlk yerleşik hayata geçen aşiret Arabacı oğulları (Deliler) aşiretidir.
Köyümüz1875`li yıllara kadar köyümüz Bey ile yönetilmiş Ankara, Bursa, Kütahya, Balya, Batak (Yeşilova) yörük aşiretlerinden göç almıştır. Kafkasların kaybedilmesi üzerine Artvin ili Borçka İlçesi taraklı köyünden Gürcüler Mana çeşmesi bölgesine göç etmişlerdir. Osmanlı Rus savaşında 1877-1878 (93 harbi) gürcülerin doğum yerleri Batum ve Livata şehirleridir. Mana çeşmeleri bölgesinde bir kış kaldıkları bilinmektedir. O yıl kış çok şiddetli geçtiğinden salgın hastalık sonucu ve aşırı soğuklardan ölümler çoğalınca Yörükler gürcüleri yanlarına misafir olarak sahip çıkmış, köyün en güzel ve sulak yerlerini onlara vermişlerdir. Daha sonraki yıllarda Ordu, Trabzon, Bulgaristan, Kırım ve Girit ten göç almıştır. 1950`de Erzincan`dan 1952`de Bulgaristan dan göçenler olmuş ama bu aileler üç beş sene sonra tekrar başka yerlere göç etmişlerdir.
Osmanlı Devleti zamanında aşiret olarak 1874 yılına kadar Balya kazasına, 1900 yılına kadar Manyas kazasına, 1923 yılından sonrada Susurluk İlçesine bağlanmıştır.
Günaydın Köyünü Osmanlı devleti zamanındaki ilk adı Dervişbey, mana 1968 yılında Kızıldere,1975 yılında Günaydın köyü olmuştur.
Nüfusu:
Köyün yüzölçümü 24700000 m² dir. Bunun 10000000 m² si işlenir arazisi geri kalanı dağlık ve ormanlıktır. Yolu asvalt yapılmış olup su ve kanalizasyon şebekesine sahiptir. Köyümüzde sağlık ocağı tam teşekküllü donanıma sahip olmakla birlikte ebe hemşiresi yoktur. Köyümüzün geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Okuma yazma oranının yüksek olduğu köyde çok çeşitli meslek dallarında görev yapmaktadır. Eğitim taşımalı sistemle yapılmaktadır. Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı sırasında 41 kişi şehit düşmüştür. Köyümüz yurt içi ve yurt dışına iş ve meslek icabı büyük göç vermiştir.
Günaydın köyü Yörük,Gürcü halkın iç içe yaşamını sürdürmüş olduğu Türkiye Cumhuriyetinin ulus bir köyünü temsil etmektedir.
Kültür
Köyün gelenek, görenek ve yemekleri hakkında bilgi yoktur.GURCULER
Günaydın Köyü, Susurluk ilçesinin kuzey batısında yer alır. İlçeye 9km.uzaklıktadır.
Köyün şimdiki sakinlerinden önce de, aynı yerde başkaları da yaşamışlar. Merhum emekli öğretmen Şevket Coşkun (ölümü 1970) ölmeden önceki yıllarda köyün eski mezarlığında ki bir mezar taşının üzerindeki yazıya göre 315 yıllık olduğunu söylüyor. Köyün ilk sakinlerinin çeşitli nedenlerle kırılıp,yok oldukları söyleniyor.
Şimdiki köyü Gürcülerden önce Yörükler (Arabacıoğulları) kuruyor. Köye ilk yerleşenler Ankara, Bursa, Kütahya, Balya ve Yeşilova (batak) dan geliyorlar. Yörükler o dönemde henüz yarı göçebe halde, yaylalarda hayvancılık yaparlarmış. Yörükleri yerleşik yaşama Ahmet Vefik Paşa (Bursa valisi) geçirmiş.
Günaydın Köyünün gürcüleri Artvin ili Borçka ilçesi, eski adı Trapen olan Taraklı Köyünden göçmüşlerdir. Göç 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı(93 Savaşı-Rumi 1293) sonrasında olmuştur. Taraklıdan göçenlerin bir kısmı Hendek Tarabiye köyüne, bir kısmı da İznik gölü kıyısındaki Müslimiye Gürlesi Köyüne yerleşiyorlar. Göçenlerin bazı akrabaları da göçmeyip kendi köylerinde yaşamaya devam etmişler.Çavuşoğulları 5 yıl Bayramoğulları 6 yıl sonra gelmişlerdir ilk gelenlerin ardından. Bayramoğulları daha sonra tekrar geri dönmüşlerdir.
Şimdi Günaydın Köyü`nde oturan gürcüler 6 hane olarak Söve köyü ve Günaydın Köyü arasındaki Mana Çeşmeleri bölgesine yerleşiyorlar. Burada en az bir kış kaldıkları anlaşılıyor. O kış çok şiddetli geçiyor. Susurlukta ki askeri birlikten Derviş bey adındaki bir gürcü subay, Yakında kurulu olan köydeki Yörüklere gürcüleri yanlarına almalarını söylüyor. Yörükler de gürcüleri misafir olarak alıyor. Köyün en güzel ve sulak yerlerini Gürcülere veriyorlar.
Gürcüler yardımlaşma ile Evlerini yapıyorlar. Cenazelerini üç yıl boyunca ilk yerleştikleri Mana Çeşmeleri bölgesine taşıyorlar. Mezar bugün bile bilenlerce fark edilebiliyor.
Gürcüler neşeli insanlarmış. Göç ederken yanlarında tulum (kibani) ve davul (dali) gibi çalgılarını da getirmişleridir. Hep toplanıp çalar, oynarlarmış. Bu durum Yörüklerin çok hoşlarına giderlermiş.
Köyün adı bir dönem Mana/Batum, cumhuriyet sonrası da Mana olarak kullanılmış. 27 Mayıs 1960 ihtilalinden sonraki yıllarda (1963-1964) köylüklerin talebi ve bilgisi olmaksızın köyün adı Kızıldere olarak değiştirilmiş. 1969 yılında köylülerin topladıkları imzalarla T.B.M.M.`ne başvurmaları sonucu köyün adı, çok öncelerden beri söyledikleri manilerde de geçen Günaydın`a çevrilmiş.
Günaydın Köyünde Yörüklerle gürcüler yıllarca birbirlerinden birazda kopuk olarak yaşıyorlar.Birbirlerinden kız alıp vermiyorlar. Zamanla, özellikle de 1960 sonrası ilişkileri gelişiyor. Kültürler kaynaşıyor. Yörüklerde bazısı gürcü dilini öğrenip konuşabiliyor. Birbirlerinin düğünlerine gidiyor birbirlerinden kız alıp vermeye başlıyorlar.
İlk yıllarda gürcü çocukları konuşmayı kendi anadillerinde öğrenirken sonraki yıllarda gürcüce sadece yaşlıların konuştukları bir dil olarak konuşuyor. Yörüklerle iç içe olmak dışa açılma vb. nedenlerle dilde olduğu gibi gelenek ve adetlerde de dejenerasyon yaşanıyor. Gürcüler kendi kültürlerinden uzaklaşıyorlar
Okuma-yazma oranının yüksek olduğu Günaydın Köyü gürcülerinde okumaya ve iş bulma umuduna bağlı olarak özelliklede 1960 sonrası dışa açılınmış. En çok ilçe Susurluk olmak üzere, Bandırma, Balıkesir, Bursa, İzmir ve İstanbul`a göç edilmiştir.
Günaydın Köyüne gelen Gürcü Sülaleleri ve Bağlı Aileler: ENDELADZE (Enduloğulları-Molla Ömeroğulları) Ahmet Efendi : Fahri Çavuş : Neşet- Talat YALÇIN
Şuayip : Vehbi ÇETİN
Üzeyir Çavuş: Ahmet, Fahri, Şuayip, Mehmet, Hayrettin, SeyhanOsman Efendi : Molla Mehmet: Ömer, Osman, Ahmet KALKMAZ
: Molla Hikmet:Yıldırım
: Ali Çavuş : İsmail Çavuş : Tahir, Sıtkı, Refik, Tefik PÜLEN(Koçoloğulları): Ali : İbrahim : M. Ali, Ahmet KOÇ
:Ali : Hasan : Ziver, Dursun ERCAN
PUTKARİDZE : Hasan Çavuş : Osman, Kamil, Ali FIRAT Molla Yunus : Mehmet, Nuri, Ahmet CEYHAN Dedeoğlular : Abdullah DEDE İmamoğlular : Ali: Hasan, Hüseyin, Ahmet YILDIZ
: Mehmet: Necip, Davut ATİKLatif Onbaşı : Ali, Bilal ÜNLÜ
HANZADE : Sadık Kavaz : Murat Ağa: Enver, Ömer, Muammer ŞAHİN Zihni : Kamil, Hasan, Hüseyin AYDIN
HRUKİ : Çavuş Ağalar : Süleyman Çavuş: Fazıl, Hamit, Hızır, Hikmet TÜRKER Hasan Ağa : Osman (efendi) BAŞARAN Çakır Ağa Mehmet : Cemal, Kemal, Ahmet, Faik ŞEN İmam Hüseyin : (Kara) Yunus ÖNER Coşkular : Celal : Habip, İsmail, Bedri, COŞKUN
: Gürcü M.Ali: Şevket, Kazım COŞKUN
Coşkunoğulları :Kadem DİLBERCOŞKUN
:Hüsnü TEKYILDIZMecitler :Mecit: Mehmet, Rıfat, Sadık, Halil SÖNMEZ
CESİM (Çocukları Veyis ve Nalbant Aziz) Armutalan Köyünden gelme, Kara Yunus Atatürk`ün başçavuşu. Sıtkı`nın evini aldığı Ali Efendi ile, Zihnin komşusu Halil Efendi`nin sülalesi tükenmiş. Koç Ali güreşçiymiş. Güreşte rakibini tos vurarak öldürmüş. Tiyatrocu İsmail Dümbüllü`nün hocası tiyatrosu Küçük İsmail köylümüz.(Zihnilerden) Türk sanatçısı Sadettin Kaynak`ın eşi de köylümüz. Dört çocuğu var. İki kız-iki erkek(Günaydın-Yavuz)
HANE SAYISINA GÖRE GÜNAYDIN KÖYÜ GÜRCÜLERİNİN ÜLKEDEKİ DAÄILIMI
Günaydın Köyündeki Hane Sayısı : 22 Susurluk`taki Hane Sayısı : 85 Balıkesir`deki Hane Sayısı : 15 Bandırma`daki Hane Sayısı : 20 Bursa a€˜daki Hane Sayısı : 25 İzmir`deki Hane Sayısı : 30 İstanbul`daki hane Sayısı : 15 Çeşitli illerdeki hane sayısı : 20
TOPLAM HANE SAYISI 232
MESLEKLERE GÖRE DAÄILIM
Çiftçi : 21 Astsubay : 8 Polis : 3 Müteahhit : 2
İşçi : 75 Subay : 2 Hemşire:1 Esnaf :5
Em. İşçi: :40 Avukat : 1 Veteriner:1Memur :35 Sayıştay den: 1 Diş hekimi:1 Öğretmen :20 Bankacı : 8 Arkeolog :1 Em. Öğrt. :11 Mühendis : 2 Tüccar : 3
Sayısal ifadelerde önemsiz fark olabilir.
Düzenlendiği Tarih: MART 2006 Kaynak Kişi : Yusuf KARADENİZ Düzenleyen : Salim YALÇIN
Coğrafya
Balıkesir iline 54 km, Susurluk ilçesine 9 km uzaklıktadır. KÖYÜN COÄRAFİ YAPISIMarmara Bölgesine bulunan Balıkesir İli Susurluk İlçesine bağlı Günaydın Köyü ilçeye 9 km uzaklıktadır. Kuzeyinde Söve köyü,Kuzey doğusunda yağcıköy, Kuzey batısında İclaliye köyü, Batısında Manyas, Güneyinde Kurucaoluk, Duman Köyü, Doğusunda Balıklıdere köyü, Güney doğusunda Susurluk İlçesi yer almaktadır.
Sularya dağlarından Gençal Dağı (Koca kır) 881 m yüksekliktedir. Dağın eteğine kurulmuş olan köyün girişinde köye ait okul ve lojmanları bulunur. Okul daha sonra sağlık ocağına çevrilmiştir. Köyün içinde Müsellim adı verilen bir çeşme vardır. Köyün girişinde Sökün adı verilen ve şimdiki su şebekesini besleyen çeşme vardır. Köy yolu üzerinde ik mezarlık bulunmaktadır. Birisi çocukların daha önceleri gömüldüğü Kızanca mezarlığıdır. Köyün çevresi ekili arazilerle çevrelenmiştir.
İklim
Köyün iklimi, Marmara Ilıman iklimi etki alanı içerisindedir.Nüfus
|-
Yıllara göre köy nüfus verileri | |||
---|---|---|---|
2007 | |||
2000 | 381 | 1997 | 416 |
Ekonomi
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.Muhtarlık
Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır.Seçildikleri yıllara göre köy muhtarları:
Altyapı bilgileri
Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamasının yanı sıra taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün hem içme suyu şebekesi hem kanalizasyon şebekesi vardır. Ptt şubesi ve ptt acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.Linkler
köy-taslak Susurluk belde ve köyleri