|harita =
|harita boyut =|harita açıklama = |lat_deg = |lat_min = |lat_sec = |lat_hem = K |lon_deg = |lon_min = |lon_sec = |lon_hem = D |rakım = |yüzölçümü = |nüfus = 431 |nüfus yoğunluğu = |nüfus_ref = [1] |nüfus_itibariyle = 2000 |alan kodu =0442 |posta kodu = 25370 |bölge = Doğu Anadolu |il = Erzurum |ilçe = Şenkaya
|Köy Muhtarı =Nihat Gürbüz
|websitesi = [2]
Gaziler (bucak merkezi), Erzurum ilinin Şenkaya ilçesine bağlı bir köydür.
Tarihi
Bardız ermenice bahçe anlamına gelmektedir.Bardız ve Barduz şekillerinde yazılıp söylenen bu kale önceleri Sarıkamış`A bağlı iken şimdi Erzurum`un Şenkaya Örtülü kazasına bağlı eski bir nahiye merkezi olan aynı isimli yerdedir. Çok eskiden beri Erzurum-Kars arasında tabii bir yol olan “Bardız Deresi”nde stratejik öneme haiz bir konumda olan Kale, buraya vurulmuş bir kilit gibidir.
Bardız Kalesi`ni başlangıç kabul edip, doğuya doğru gidilirse Soğanlı ve Allahuekber Dağları`na çıkılır. Buralardan “Paldın Gediği” ve “Hızar Boğazı” ile aşılıp Kars Düzü`ne inilir. Kale`yi yine başlangıç kabul edip batıya doğru gidersek Şenkaya ve Oltu`ya; güneye gidilirse Akmezar-Çakırbaba`dan Yeniköy`e; buradan da tabii yollarla sağa doğru Zivin Kalesi`ne, sola doğru ise Micingert Kalesi`ne varılır.
1942 idari teşkilatında Kars`ın Sarıkamış ilçesine bağlı bir nahiye merkezi olan Bardız şimdi Gaziler 1946`da Şenkaya`ya bağlı olarak Kars idari teşkilatından ayrılıp Erzurum`a bağlandı.
Evliya Çelebi, H.1057, Miladi 1647 yılında Erzurum`dan Revan`a giderken Yedikilise`den batıya meyledip Bardız Kalesi`ne geldiğini yazarken, buradaki malum kaleyi şöyle anlatıyor: Bardız Kal`ası, Kars`a bağlı olup Akkoyunlu Melik İzz ed-Din yapısıdır. Kalenin yukarı tarafında celi yazı ile bu suretle yazılıdır. Kalesi bir dere kenarında dört köşe bir yapıdır. Ünlü seyyahımız Evliya Çelebi, kalenin kitabesini aynen nakletmediği gibi, tarihini de yazmamıştır. Sadece Saltuklulardan Melik İzz ed-Din adını taşıyan kitabeyi Bartuz/Bardız Kalesi üzerinde görüldüğünü yazmıştır. Bu ise Bardız Kalesi ile ilgili ilk bilgiler olması bakımından önemlidir.
Evliya Çelebi, bu havalideki kale, eski binaların çoğunu Akkoyunlu Uzun Hasan`a nispet etmektedir. Gerçi bunların hepsi Türk asarıdır. Bir çok adlarla çıkan Türk devletlerinin yaptıkları bu asarı ayırmayıp hep “Akkoyunlu binasıdır” demekle yanılmıştır. Fakat, Bardız Kalesi`ndeki Melik İzz ed-Din adını okuması büyük bir tarihi hakikati ortaya atmıştır ki bu yüzden, ünlü gezginimizin görüş ve duyuşuna hayran kalmamak mümkün değildir. Micingert, Zivin, Avnik, Bardız kaleleri birbirinden uzak olmadığından Erzurum`un Gürcü hududu üzerinde bulunmasından, “Saltuk`un bu kaleleri bina ettiğine şüphe yoktur. Nitekim Micingert Kalesi`nde Saltuk`un adını bildiren kitabe kanaatimizi kuvvetlendirmiştir. Bu durumda diyebiliriz ki: Kale Saltuklular zamanında yapılmış ve Selçuklular zamanında tamir görmüştür”
İ. Hakkı Konyalı da şöyle diyor: Biz de Bardız Kalesi`nin Saltukoğullarından İzz ed-Din tarafından yapıldığını kabul ediyoruz. Bu kaleyi ya bizzat İzz ed-Din Saltuk veyahut O`nun büyük veziri Firuz Akay yaptırmıştır. Çünkü Evliya Çelebi, Kars Kalesi`nde okuduğu bir kitabeyi nakletmiştir. Bu nakile göre Kars Kalesi, H.548, M.1153 yılında İzz ed-Din Saltuk zamanında baş veziri Firuz Akay tarafından yaptırılmıştır. Gerçekten de her iki kale kitabesinde görülen Melik İzz ed-Din ismi bu savı doğrulamaktadır.
Kestirdiği bakır paralarından, bu sırada Irak Selçuklulardan Sultan Gıyas ed-Din Mes`ud 1135-1152`a tabi olduğunu anladığımız Erzurum Emiri İzz ed-Din Saltuk, 1153`de Kars`ı zapt ile yakıp yıkan Gürcüler`e karşı gitmiş ise de “Anı altında yapılan savaşta İberler`e tutsak düşmüş” tü. Kız kardeşinin verdiği fidye ile kurtulan İzz ed-Din Saltuk, aynı yılda Gürcü-Kıpçakların yıktığı Kars Kalesi gibi Bardız Kalesi`ni de yeniden imar ettirmiştir. Bu hususu, 1579 yazında Kars`ın 100 bin kişilik ordu ile devlet eliyle iki ayda şekillendirip İçkale ve Dışkale`sinin yapıldığı sırada çıkan Arapça Kitabelerin suretlerinden öğreniyoruz.
Padişah Üçüncü Murat`ın fermanıyla Serdar Lala Mustafa Paşa, Anadolu ve Şam Suriye beylerbeğleri ve askerlerinin eliyle Kars`ı Hicri 987 1579 yazında onarırken orduda bulunan iki tarihçimiz çok dikkate değer buldukları bu kitabelerden bahsederken birisi anlamını, birisi de suretlerini eserlerine almışlardır. Hicri548/ Miladi 1153 tarihli bu kitabelerde Melik İzz ed-Din ismi de vardır. Bu kitabelerin içeriği hakkında “Kars Kalesi” bahsinde geniş bilgi verildiği için burada yeniden ele almıyoruz. Bu durumda diyebiliriz ki: Saltuk İzz ed-Din ismi hem Bardız Kalesi kitabesi, hem de Kars Kalesi tamir kitabesinde görülüp, anıldığına göre; 1153`lerde Gürcüler tarafından yıkıldığı anlaşılan Bardız Kalesi`nin de, Erzurum`a tabi ve kudretli Melik İzz ed-Din Saltuk tarafından imar edilmiş olması mümkündür.
Bardız Kalesi de, Zivin Kalesi gibi tabii Kars yolu üzerinde bir tepeyi taçlandırmaktadır. Allahuekber Dağları bu mıntıkadan başlamakta ve Kars istikametinde bir sıra dağ zinciri meydana getirmektedir. Bu sıra dağ batıdan kuzeye çizilmiş bir yay düşünülürse, Bardız Kalesi kuzeye yönelmiş çizginin orta batı kesiminin en dibinde ki derededir. Tam doğusunda Allahuekber zincirinin Cambar/Çember 2844 m, Soğanlı, Kumru 2847 m, tepeleri bulunur. Bu tepeler arasında geçen tabii yollar, Paldun Gediği ve Hızar Boğazı gibi çok önemli geçitler Bardız Kalesi`nde birleşir. Orada düğümlenir. Orada da ayrılırlar. Bu tanımla Bardız Kale`nin konumu ve stratejik durumu anlaşılabilir.
Bardız Deresi`nin en stratejik ve müstahkem yerinde kurulu kaleyi 1877`den sonra kasabaya yerleştirilen Rumların sökerek taşlarıyla ev yaptıklarını da halk hala söylüyor. Yine halkın dediğine göre kıble tarafındaki kemerli giriş kapısı 1970`li yıllara kadar ayakta imiş.
“Bardız Kalesi”nin yapılışında Avnik ve diğer kaleler gibi buralara hakim olan milletlerin inşa ve imar payları vardır. Kalede hangi mimarinin hakim olduğunu kestirmek zordur. Hiçbir yerinde kitabesi yoktur. Sadece giriş kapısının olduğu yani güney cephesinin sol köşesinde yukarıdan 3 metre, aşağıdan da 5 metre kadar yukarıda Timur armasını çağrıştıran yanyana dizili üç tane kabartma şeklinde daire vardır.
Bardız`a çok yakın Sırbasan köylüleri ise daha geçen yıllara kadar Bardız Kalesi kitabesinin Bardız-Sırbasan arasındaki meşhur “Çakırbaba” mevkiinde bulunduğunu; sonradan kaybolduğunu ve bir daha göremediklerini 1983 yazında bu köyümüzü ziyaretimizde bizzat söylemişlerdi Kalenin dışarıyla irtibatını sağlayan ve bugün de yeri belli olan gizli yolu toprakla dolmuştur. Evliya Çelebi,Orta ve dış surlarının varlığından bahsetmez. izleri bile belli değildir. Özellikle Rus işgali sırasında kale bir taş ocağı niyetiyle kullanılmıştır.
Bugün dinlenmeye oturmuş yorgun bir aslanın başı gibi sakin ve sakit duruyor...Lakin bağrındaki sırları deşifre etmeye gelecekleri bekleyen umutla dolu hali var...
Bardızlı Büyük Ozanlarımız: Aşık Nihani
Kaynak: [email protected]
KARS VE SARIKAMIŞ`IN KURTULUŞ DESTANI
Bardız`ın Güreşken köyünden í‚şık Mustafa Gedik (Nİ-HANİ) Kars ve Sarıkamış`ın Ruslar ve Ermeniler`den kurtuluşu üzerine bir destan söylemiştir. 93 savaşları sonunda Berlin anlaşmasına göre Ruslar`a bırakılan ELVİYE-İ SELí‚SE (Kars, Artvin, Ardahan), 3 Mart 1918 Brest Litovsk antlaşması ile tekrar Osmanlı Devleti`ne geri verilmişti. Ancak Ermeniler`in zulüm ve işkenceleri uzun süre devam etmiş, nihayet Kazım Karabekir Paşa, Halit Paşa kumandasında milli ordu 29.9.1920`de Sarıkamış`ı bilahare de Kars`ı düşman işgalinden kurtarmıştır. Nihani`nin destanı bu kurtuluşa aittir.
Bir destan söyledim son taarruza
İşimiz kerem ü ihsana döndü.
Bizden beylik dava eden Ermeni
Ekini biçilmiş kozana döndü.
Akılsız Ermeni bu işe şaştı
Mirmanof, Marzmanot yanbeyi düştü
"Antiranık" duyup yel gibi kaçtı
Semeri dağılmış hayvana döndü.
Şad olur İslamda olsa bu hulus
Elde selamettir erhab-ı namus
Bize kurşun atan Bedos, Bediros
Davarı kurt yemiş çobana döndü.
Yaşasın ordumuz merd oğlu merdler
Topçu, süvarimiz kurd oğlu kurtlar
Piyade fırkası dini pulatlar
En küçük neferi arslana döndü.
Kemal Paşa teşkilatı bitirdi
Kazım Paşa Pasinler`de oturdu
Halit Bey kurd gibi sürdü götürdü
Sonra yalın-kılıç Yunan`a döndü.
Bakman düşmanların hay u vayına
Giden razı geldi kendi payına
Şimdilik taş diktik Arpaçay`ına
Oradan ordumuz bu yana döndü.
Der NİHANİ demü devran bizimdir
Yüzondört söz Hak Kur`an bizimdir
Düşman hep mahvolur vatan bizimdir
Hamd olsun vaziyet sağ yana döndü.
Oldu Yine (Elveda Zamanı) - Aşık Nihani
Elveda zamanı geldi yanaştı
Aşacağım dağlar kar oldu yine
Münevver ahbaplar fazla şan açtı
Dediğim tekellüm dur oldu yine
Hayır olsun o yar bize uc olur
Böyle hasret kalsam halim nic`olur
Konuşup da ayrılması güç olur
Bu dünya başıma dar oldu yine
Der Nihani bakın ah figanıma
Bir aman bulunmaz bu hicranıma
Ayrılık yetişti değdi canıma
Sinemin şehrinde pir oldu yine
Kaynak: Asik Nihani Yöre: Erzurum
Coğrafya
Erzurum iline 151 km, Şenkaya ilçesine 36 km uzaklıktadır.İklim
Köyün iklimi, karasal iklimi etki alanı içerisindedir.Nüfus
|-
Yıllara göre köy nüfus verileri | |||
---|---|---|---|
2007 | |||
2000 | 431 | 1997 | 473 |
Ekonomi
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.Muhtarlık
Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır.Seçildikleri yıllara göre köy muhtarları:
Altyapı bilgileri
Köyde ilköğretim okulu vardır. Köyün içme suyu şebekesi ve kanalizasyon şebekesi vardır. Ptt şubesi vardı ancak kapatıldı. Sağlık ocağı vardır ancak sağlık evi yoktur. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan iki yoldan birisi asfalt olup diğeri stebilizedir.Köyde elektrik ve sabit telefon vardır.Linkler
bucak-taslak Şenkaya belde ve köyleri