Fillerde Bilişsellik

Kısaca: Filler dünya üzerinde en zeki hayvan türlerinden biridir. Yaklaşık 5 kg'ın üzerinde olan ağırlığıyla fillerin beyinleri karada yaşayan diğer hayvanlardan büyüktür. En büyük balinaların vücut kütlesi tipik bir filin kütlesinin yirmi katı olmasına rağmen balinaların beyinleri fillerinkinin yalnızca iki katıdır. ...devamı ☟

Fillerde bilişsellik
Fillerde Bilişsellik

Filler dünya üzerinde en zeki hayvan türlerinden biridir. Yaklaşık 5 kg'ın üzerinde olan ağırlığıyla fillerin beyinleri karada yaşayan diğer hayvanlardan büyüktür. En büyük balinaların vücut kütlesi tipik bir filin kütlesinin yirmi katı olmasına rağmen balinaların beyinleri fillerinkinin yalnızca iki katıdır. Yapı ve karmaşıklık açısından fil beyni insan beynine benzerlik taşır. Fillerin serebral korteksinde insan beyninde olduğu kadar nöron bulunur ki bu da yakınsak evrime işaret eder. Filler aralarında keder, öğrenme, kendi yavrusu olmayan fillere bakma, taklitçilik, oyun, diğerkamlık, alet kullanımı, şefkat, iş birliği, öz farkındalık, bellek ve muhtemelen dil gibi çok çeşitli davranışlar gösterirler. Bütün bu davranışlar fillerin oldukça zeki olduğunu gösterir ve yunuslar ve primatlar ile aynı düzeyde oldukları düşünülmektedir. Yüksek zekaları ve güçlü aile bağları nedeniyle bazı araştırmacılar fillerin itlaf edilmesinin ahlaki olarak doğru olmadığını savunmaktadır. Aristotle bir zamanlar filler için şöyle demiştir: "Akıl ve anlayışta diğer bütün hayvanları geçen hayvan". ==Beyin yapısıSerebral korteks Fil (hem Asya hem de Afrika fili) insanlar, insansılar ve bazı yunus türlerinde olduğu gibi çok büyük ve oldukça fazla kıvrımlı bir neokortekse sahiptir. Asya fili karada yaşayan tüm hayvanlar içinde bilişsel süreçler için kullanılabilecek en büyük serebral korteks hacmine sahiptir. Hatta fillerin serebral korteks hacmi primat türlerinden fazladır ve kapsamlı araştırmalar sonucunda filler alet yapımı ve kullanımı konusundaki bilişsel yetenekler açısından büyük insansı maymunlar ile aynı kategoriye konulmuştur. Fil beyninde insan beyninde olduğu kadar kortikal nöron ve sinaps bulunur ve bu miktar yunuslardan fazladır. Filin hipokampusu merkezi beyin yapılarının %0,7'sini oluştururken bu oran insanda %0,5, boz yunusta %0,1 ve afalinada ise yalnızca %0,05'tir. Hipokampus, özellikle uzamsal olmak üzere çeşitli belleklerin işlenmesi yoluyla duygularla bağlantılıdır. Fillerin gelişmiş hipokampusları neden fillerin psikolojik geridönüşler yaşadığı ve posttravmatik stres bozukluğuna benzer rahatsızlık geçirdiğini açıklayabilir. Fillerin ensefalizasyon oranı (EQ) 1,13 ile 2,36 arasında değişir. Asya filleri için ortalama EQ 2,14, Afrika filleri için ortalama EQ 1,67 ve genel ortalama da 1,88'dir. Vücut cüssesine göre beyin büyüklüğünü gösteren ensafalizasyon oranının zekanın bir göstergesi olup olmadığı tartışmalıdır çünkü hayvanlar arasında en yüksek EQ'ye sahip olan hayvanlar sivri sincapçıkgillerdir.

Erişkin beyin büyüklüğüne göre doğuştaki beyin büyüklüğü

Filler de insanlar gibi büyürken davranışları öğrenmek zorundadır. Yaşamlarını sürdürüp hayatta nasıl kalınacağına dair içgüdülere sahip olarak doğmazlar. İnsanlarda bu oran %28, şempanzelerde %54, Bu oranlara göre filler insanlardan sonra en çok öğrenme aşamasından geçen türdür ve davranışları yalnızca içgüdüsel değildir ve yaşamları süresince öğrenilmelidir. İçgüdünün öğrenilmiş zekadan çok farklı olduğu gözönüne alınmalıdır. Ebeveynler yavrularına nasıl besleneceklerini, nasıl alet kullanacaklarını ve karmaşık fil topluluğu içindeki yerlerini öğretirler. Belleğin depolandığı serebrum temporal lobları fillerde insanlardan çok daha büyüktür. von Economo nöronları ayrıca kambur balina, oluklu balina, katil balina, ispermeçet balinası, afalina, boz yunus ve beyaz balina da da bulunur. Fil beyni ile insan beyni arasındaki dikkat çekici benzerlik yakınsak evrim tezini desteklemektedir. Fillerin sosyal yapısı çok sıkı olduğu için ve aşırı derece de anaerkil bir yapıya sahip oldukları için aile içindeki bir filin ve özellikle de aile liderinin ölümü aile için yıkıcı olabilir. Bazı aile grupları eski yapılarına tekrar kavuşamayabilirler. Cynthia Moss yavrusunun ölümünden sonra bir dişi fililn günlerce ailesinin ardından çok yavaş hareketlerle yürüyerek ancak yürüyebildiğini gözlemlemiştir. diye yazmıştır. Fillerin işbirliğine ait yeteneklerinin şempanzelerinkine denk olduğuna inanılır. Cynthia Moss, birçok kere fillerin insanlara zarar vermemek için geri geri yürümek zorunda kalsalar bile yollarını değiştirdiklerine tanık olmuştur. Joyce Poole, kendisine Kuki Gallman'ın Laikipia Çiftliği'nde geçen ve Colin Francombe tarafından anlatılan bir olayı nakletmiştir. Çiftlikte çalışan bir çoban tek başına develeriyle birlikte bir fil ailesine denk gelir. Aile lideri fil üzerine gelerek hortumuyla onu düşürür ve bacaklarından biri kırılır. Akşam olup geri dönmediğinde onu aramaya başlarlar. Arayanlar çobanı bulduklarında başında bir filin beklediğini görürler. Fil aramaya gelenlerin kamyonuna saldırır ve havaya ateş ederek onu kaçırırlar. Çoban sonradan başından geçenleri anlatır. Ayağı kırıldıktan sonra ayağa kalkamayınca filin hortumuyla onu kaldırıp ağaç gölgesine götürdüğünü söyler. Gün boyunca yanında duran fil zaman zaman nazikçe hortumuyla ona dokunmuştur. ==Ölüm ritüeli== Filler, Homo sapiens sapiens ve Neandertal dışında ölüm ile ilgili farkedilebilir ritüellere sahip olduğu bilinen tek memeli türüdür. Kendi cinslerinden olanların, çok uzun zaman önce ölmüş olsalar bile, kemiklerine büyük ilgi gösterirler. Sessiz bir şekilde hortumları ve ayakları ile bu kemikleri inceledikleri gözlemlenir. Bazen, ölen fil ile akraba olmasa bile mezarlarını ziyaret ettikleri görülür. Fillerin insanlara da bu şekilde davranmalarına Afrika'da sıklıkla rastlanır. Birçok kereler ölü ya da uyuyan insanları gömmüşler ve yaralı ise yardım etmişlerdir. Bilim insanları fillerin ne kadar duyguya sahip olduğu konusunda sıklıkla tartışırlar. 23 yaşında bir Afrika fili olan Calimero da kendine özgü bir taklit sergilemiştir. Calimero, İsviçre'de başka Asya filleri ile birlikte yaşamaktaydı. Asya fillerinin daha ince çıkan sesleri, daha kalın ve derinden gelen Afrika fillerinin sesinden farklıdır. Calimero da kendi türüne özgü derinden gelen sesler çıkarmak yerine Asya filleri gibi ince sesler çıkarmaya başlamıştır. Güney Kore'de bir eğlence parkında yaşayan Kosik adlı Hint fili, aralarında otur, hayır, evet ve yat kelimelerinin de bulunduğu beş farklı Korece kelimeyi taklit edebilmektedir. Kosik, insanların çıkardığı bu sesleri taklit edebilmek için hortumunu ağzının içine sokup dışarı doğru nefesini verirken hortumunu titretmektedir. Yani insanların ıslık çalmak için parmaklarını ağızlarına sokmalarına benzer şekilde davranmaktadır. Filler birbirleri ile bağlantıda kalmak için, görme mesafesinin dışına çıktıklarında bağlantı çağrıları kullanır. Dişi filler, kendi aile gruplarındaki filler ile diğer fillerin bağlantı çağrılarını ayırt edebilmektedirler. Aynı zamanda karşılaşma sıklıklarına göre diğer aile gruplarının çağrılarını da ayırt edebilmektedirler. ==Âlet kullanımı== Filler, hortumlarını kol gibi kullanarak alet kullanmı önemli bir yetenek sergilerler. Fillerin su içmek için yerde delik açtıkları ve sonra kopardıkları ağaç kabuklarını çiğneyerek top şekline getirdikleri ve açtıkları deliği bu ağaç kabuğundan yaptıkları topla örttükleri görülmüştür. Bu topun üzerini kum ile de örterek suyun buharlaşmasını önlemekte ve daha sonra gelrek tekrar aynı delikten su içebilmektedirler. Sıklıla kendilerini kaşımak ya da sinekleri kovalamak için ağaç dallarını kullanırlar. Phoenix Hayvanat Bahçesi'nde yaşayan Ruby adlı fil özgün bir ressam olarak görülmektedir ve resimleri 25.000 ABD doları kadar fiyatla satılmaktadır. Tayland'da bir kampta fillerin nasıl resim yaptığı Extraordinary Animals adlı TV programında gösterilmiştir. Her ne kadar desenler filler tarafından da yapılsa fillerin yanında her zaman için eğiticileri bulunmakta ve fillerin hareketlerini yönlendirmektedirler. Şehir efsanelerinin gerçek yüzünü gösterme konusunda uzmanlaşan snopes.com web sitesi bu videoyu "gerçek" olarak listelemektedir. Ancak resmi yapanın gerçekten filin fırça darbeleri olmasında karşın yapılan resimlerin birbirine benzemeleri filin yaratıcı çabalarından çok öğrenilmiş davranışların göstergesi olduğu vurgulanmaktadır. Antik Romalılar ve Asyalı fil eğiticileri fillerin melodileri ayırt edebildiklerine dikkat çekmişlerdir. Sirklerde gösteri yapan filler müziğin değişmesini takip ederek gösteri yapmaktadır. Adam Forepaugh ve Barnum & Bailey sirklerinde "fil bandosu" gösterileri bile mevcuttu. Alman evrimsel biyoloğu Bernard Rensch filin müziği ayırt edebilme yeteneğini inceledikten sonra bulgularını 1957 yılında Scientific American dergisinde yayımladı. Rensch'in test ettiği fil müzik gamında 12 farklı tonu ayırt edebilmekte ve basit melodileri hatırlayabilmekteydi. Fil, farklı enstrümanlarla, farklı tempo ve tonlarda çalınsa bile, aradan bir buçuk yıl geçtikten sonra dahi melodileri tanıyabilmekteydi. Bu sonuçlar fil zekasını inceleyen "Human-Elephant Learning Project" tarafından da desteklenmiştir. ABD'de Washington D.C. hayvanat bahçesinde Shanthi adlı fil harmonika ve çeşitli üflemeli çalgıları çalabilmektedir. Filin şarkılarını her zaman kreşendo ile bitirdiği bildirilmiştir. Tayland Fil Orkestrası, bakıcılarından gelen minimum talimatlarla kendileri için özel olarak yapılmış müzik enstrümanlarıyla "emprovize" olarak müzik yapmaktadır. Orkestra Lampang'da Tayland Fil Koruma Merkezi'nde çalışan fil uzmanı Richard Lair Bu da fillerin, işbirliği yeteneği konusunda şempanzeler ile aynı düzeyde olduklarını göstermektedir. 1970'lerde ABD'de "Marine World Africa"da yaşayan Asya fili Bandula, ayağındaki zinciri kilitlemek için kullanılan çeşitli ekipmanları çözmeyi başarmıştı. Kullanılan en karmaşık ekipman iki zıt ucu birlikte kaydırıldığında kilitlenen sustalı Brummel kancasıydı. Bandula, iki ucu aynı hizaya getirip kilidi açana kadar kancayla oynadıktan sonra kendini kurtarmış ve diğer fillerinde kilitlerinden kurtulmasına yardım etmiştir. ==Öz farkındalık== Asya filleri, öz farkındalığa sahip olan insansı maymunlar, afalinalar ve saksağanlar gibi küçük bir grup hayvan arasına girmiştir. Bu konudaki çalışma "Wildlife Conservation Society" (WCS) tarafından New York'ta Bronx hayvanat bahçesinde bulunan filler ile yapılmıştır. Her ne kadar birçok hayvan aynaya tepki gösterse de çok azı aynada kendi yansımalarını tanıyabilmektedir. Çalışmaya katılan Asya filleri de 2,5 m'ye 2,5 m'lik bir ayna karşısında benzer davranışları göstermişlerdir. Aynanın arkasını kontrol etmişler ve aynanın yakınına beslenmek besin getirmişlerdir. Fillerde öz farkındalığın kanıtı, Happy adlı filin arka arkaya, kafasında bulunan ve yalnızca aynada görülebilen X işaretine hortumuyla arka arkaya dokunmasıyla gösterilmiştir. Happy'nin yalnızca koku ya da dokunma hissine karşılık verip vermediğinin anlaşılması için kafasına renksiz boya ile X işareti yapılmış ancak Happy buna ilgi göstermemiştir. Araştırmayı yürüten Frans De Waal "İnsanlar ve filler arasındaki bu paralellikler karmaşık topluluk ve işbirliği ile ilgili yakınsak bilişşel bir evrimi önermektedir" demiştir.

Notlar

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.