İçgüdü

Kısaca: Modası geçmiş olan bu kavram, bugün yalnızca yüzeysel bir anlamda kullanılmaktadır. Birbirleriyle aralarında korelasyon olmayan birkaç davranış özelliği için kullanılması ve bu özelliklerle ilgili yanlış anlamalara yol açması nedeniyle içgüdü terimi bugün kullanılmamaktadır.1. ...devamı ☟

Alm. Instinkt, Naturtrieb (m), Fr. instinct (m), İng. instinct. Bir türün fertlerinde doğuştan bulunan, önceden öğrenilmemiş davranış kalıpları. Yuva yapma, yavrusuna bakma, mevsimi gelince göç etme, kış uykusuna yatma, yiyecek bulma gibi davranışların hepsi birer içgüdü çeşididir. İçgüdüye “ilham”, “sevk-i tabii” veya “sevk-i ilahi” de denir.

Yavru halindeyken yuvasından alınarak anne ve babasından ayrı yetiştirilen kuşlar, büyüdükleri zaman kendi cinslerine has yuvalar yaparlar. İçgüdü davranışları nesilden nesile geçen irsi bir geleneğin belirtileridir. Yumurtadan yeni çıkmış, birkaç günlük bir civciv toprağa bırakıldığında eşinip bir şeyler bulur ve gagalar. Bu, ona Allah tarafından ilham edilmiş, neslinin devamı için lüzumlu bir içgüdü davranışıdır. İçgüdü davranışları yüksek yapılı hayvanlara doğru gittikçe değişir ve karmaşıklaşır. Sevgi veya nefret, yavru bakımı ve yılın bazı mevsimlerinde göç etme mecburiyeti gibi daha girift hisler de içgüdüdür. Yeni doğmuş memeli hayvan yavrusunu annesinin göğsünden süt emzirten, yeni yumurtadan çıkmış ördek yavrusunu suya çeken de bu içgüdüdür. İçgüdü kuvveti olmasaydı koyun, kurdun düşman olduğunu anlamaz ve ondan kaçmazdı. Yavrusunu da korumazdı.

Som balıkları yıllarca denizde yaşar. Fakat üreme vakti geldiğinde yüzlerce kilometrelik yolu kat ederek doğdukları tatlı su nehirlerine dönerek yumurtlarlar. Doğduğu nehrin kolunda yüzmekte olan bir som balığı yakalanarak nehrin başka bir koluna nakledilse, derhal yanlış yolda olduğunu sezerek geri döner ve asıl gideceği nehir koluna ulaşır. Yılan balıkları ise yumurtlamak için yaşadığı tatlı sulardan denizlere göç ederler. Binlerce kilometre kat ederek Bermuda’nın güney açıklarında denizin 7000 metre derinine inerler. Burada yumurtladıktan sonra ölürler. Yumurtadan çıkan yavrular bir müddet sonra ölmüş annelerinin geliş yolunu bularak sahile varırlar.

Buradan da hiçbir kılavuz olmadan annelerinin yaşamış olduğu eski nehir, göl ve su birikintilerine ulaşırlar. Hayvanlar aleminde akıllara durgunluk veren, insanoğlunu hayret ve şaşkınlık içinde bırakıp, bunları yaratan hakkında derin düşüncelere daldıran böyle yüzlerce bilinen olay vardır. Biyolog Prof. Dr. Cecil Hamar, içgüdü için şöyle demektedir: “Baltimore kuşuna o üstün yuva yapma sanatını kim öğretti? Bu kuşların yaptığı yuvaların hepsi neden birbirine benziyor? İçgüdü mü diyeceksiniz? Belki böyle demekle sorudan kurtulmak mümkün ama, verilen cevap eksiktir elbette! Çünkü içgüdü dediğimiz şey nedir? Bazılarımız canlıların öğrenme yoluyla değil de doğuştan kazandıkları bilgiler diyecektir. Halbuki buna Allah’ın canlılara ihsan ettiği kuvvet desek daha mantıklı davranmış olmayacak mıyız?..” Bir ormanda bir tilki belirince, sincap o zamana kadar ömründe tilki görmemiş olsa bile, en yakın ağaca sıçrar. Sincaba tehlikeyi haber veren o hareket tarzını tayin eden kimdir? Arılar bütün yapılacak şeyleri nasıl öğrenirler? İşçi arılar çiçeklerin yerini keşfetmeyi, balözü emmeyi, çiçek tozu toplamayı, bal petekleri imal etmeyi, larvalara bakmayı, düşmanlarını iğnelemeyi nasıl öğrenirler?

İçgüdü üstüne, batı bilim dünyasında iki-üç asırdan beri çalışmalar ve incelemeler yapılmaktadır. Batılı psikologlar ve ilim adamları içgüdünün varlığını kabul etmekte, fakat bunun mahiyeti ve insandaki diğer sistemlerle münasebeti hakkında farklı görüş, nazariye (teori) ve izahlar (açıklamalar) ileri sürmektedirler. Bunlardan Freud içgüdüyü “id” olarak isimlendirmekte ve insan ruhunun iptidai kuvvetleri ve güçler sistemi şeklinde tarif ederek, ruhi enerjinin belli başlı kaynağını teşkil ettiğini öne sürmektedir. Ayrıca İd’in dış dünya ile ilgili olmadığı, zaman geçmesi ve tecrübeyle değişmediği, enerjisinin hareketli olduğu ve ruhun üst benlik dediği bölümü tarafından kontrol edildiği görüşleri de Freud’a aittir. Gene Freud’a göre bu İd; gerginliğe tahammül edemez, çabuk doymak ister, mantıksız, bencil ve zevk arayıcıdır. Freud’un görüşleri, başta çağdaşları olmak üzere bazı batılı bilim adamları tarafından reddedilmiştir (Bkz. Freud). Diğer batılı psikolog ve biyologların içgüdü hakkında öne sürdüğü görüşler de başka meslekdaşları tarafından tamamen kabul edilmemekte; içgüdü batı bilim dünyasında henüz herkes tarafından kabul edilebilir izah ve açıklamalara kavuşmamış müphem bir konu olarak durmaktadır. İçgüdünün mahiyetini, ilim dünyası henüz çözememiştir.

Modası geçmiş olan bu kavram, bugün yalnızca yüzeysel bir anlamda kullanılmaktadır. Birbirleriyle aralarında korelasyon olmayan birkaç davranış özelliği için kullanılması ve bu özelliklerle ilgili yanlış anlamalara yol açması nedeniyle içgüdü terimi bugün kullanılmamaktadır.

1. İçgüdü ya da içgüdüsel davranış, genetik olarak belirlenen ve yaşantıdan bağımsız olarak gelişen davranış anlamına geliyordu. Bugün şu hususlarda fikir birliğine varılmıştır: (a) öğrenme (bkz.), yaşantının yalnızca bazı etkileriyle ilgili olduğundan, öğrenilmiş ve öğrenilmemiş davranış arasında ayrım yapmaya çalışmak yararlı değildir; (b) bütün davranışlar iç gelişime ve bazı ortamsal durumlara bağlı olduğundan, yaşantıya dayanan ve dayanmayan davranışlar arasında ayrım yapmaya çalışmak da yararlı değildir; (c) gelişimle ilgili olarak sorulacak yararlı sorular farklılıklara yöneltilmelidir. İki tür hayvan arasındaki davranış farkı genetik mi, yoksa ortamsal farklılıklara mı dayanmaktadır? Bunlar açıklandıktan sonra, genlerin ya da ortamın ne gibi etkiler yarattığı konusunda sorulacak sorulara uygun cevaplar bulunabilir.

2. "İç dürtü" anlamına gelen içgüdü. Freud, McDougall, Lorenz ve diğerlerinin kullandıkları, motivasyonla ilgili, modası geçmiş enerji modellerinde kökenini bulan bu kavram belki klinik bakımdan yararlı olmakla birlikte, bilimsel geçerliği düşüktür. Bu modeller davranış düzeyinde ele alındığında (a) çok kere faydacı açıdan kullanılır (örneğin, kuş niçin yuva yapar?-cevap: yuva yapma içgüdüsü nedeniyle); (b) çok kere davranışın değişik yönleri ve tipleri arasında, gerçekte varolmayan, ortak etkensel bir temel mevcut olduğunu varsayar; ve (c) çok kere hedef ya da tamamlayıcı stimulusların rolünü ihmal ederek, davranışın yalnızca eylemle sonuçlandığını varsayar.

İçgüdü teriminin hala kullanıldığı yerlerde, yazarın bunu hangi anlamda kullandığını anlamak için metnin dikkatle incelenmesi şarttır.

İçgüdü

Türkçe İçgüdü kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. instinct

İçgüdü

bir canlı türünün bütün bireylerinde us ve düşünceden bağımsız olarak, doğuştan gelen bilinçsiz her türlü eylem ve davranış, insiyak, sevkıtabii. organizmayı o türe özgü olan bir amaca ulaşmaya sürükleyen davranış eğilimi.

İçgüdü

Türkçe İçgüdü kelimesinin Fransızca karşılığı.
instinct [le]

İçgüdü

Türkçe İçgüdü kelimesinin Almanca karşılığı.
Antrieb, Instinkt, Trieb, Triebfeder

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Türlerin Kökeni
3 yıl önce

bulunabilir İkinci konu olan içgüdülerden ise kitapta Teorinin Güçlükleri kısmında fazlaca söz edilmiştir. İçgüdülerin birçoğu öylesine şaşırtıcıdır...

Türlerin Kökeni, 1831, 1836, 1838, 1859, 24 Kasım, Bitki, Biyolojik evrim, Charles Darwin, Darwin, Din
ölüm içgüdüsü
6 yıl önce

içgüdüsü olarak çevrilmesi aslında yanlış anlaşılmasına sebep olur zira içgüdüler tanım gereği yaşama yöneliktir. Saldırganlık, ölüm itkisinin ikincil olarak...

Jerry Goldsmith
6 yıl önce

Mahallesi, The Omen, The Boys from Brazil, Poltergeist, Under Fire, Temel İçgüdü Powder (1995) gibi pek çok ünlü televizyon ve sinema yapımı için hazırladığı...

Libido
3 yıl önce

terimdir. TDK sözlükte "İnsanın davranışlarının temelini oluşturan cinsel içgüdü" olarak tanımlanır. Freud, diğer uzmanların insana yaşama gücünü veren enerji...

Libido, Duygu, Psikoloji, Sigmund Freud, Taslak
Hitman: Absolution
3 yıl önce

kullanabilmeniz için Ajan 47'nin "İÇGÜDÜ"sünü kullanmak gerekiyor.Ajan 47'nin içgüdüsünü kullandığınızda "İÇGÜDÜ"nüz azalır ve içgüdünüz bitince araya karışma, nokta...

Nevrasteni
3 yıl önce

nevrasteninin belirtilerindendir. Sigmund Freud, ama buna neden olarak cinsel içgüdü boşalımındaki bir yetersizliği görmüştür. Günümüz tıbbında nevrasteniden...

Stan Collymore
6 yıl önce

kariyerine 2001 yılında son verdikten sonra 2005 yılında Sharon Stone ile Temel İçgüdü 2 filminde rol alan Collymore, yorumcu ve konuk olarak sıklıkla İngiliz...

Stan Collymore, İngiltere ülke bayrağı, İngiltere, -, 1971, 1990, 1993, 2001, 2005, 22, 22 Ocak
Michael Douglas
3 yıl önce

kenara ciddi kayak kazası geçirdi. 17 Eylül 1992 tarihinde, aynı yıl Temel İçgüdü filmi vizyona girdi ve Sierra Tucson Merkezi'nde alkolizm ve uyuşturucu...

Michael Douglas, 1944, 1962, 1966, 1969, 1970, 1971, 1972, 1975, 1978, 1979