"el-Ka'im bi-ʿEmr i’l-Lah" `Abd Allah bin ʿAhmed el-Kadir | önce gelen = ʿAhmed bin İshak "el-Kadir bi’l-Lah" | sonra gelen = Ebu’l-Kasım "el-Muktadi bi-ʿEmr i’l-Lah" `Abd Allah bin Muhammed ez-Zahire bin `Abd Allah el-Ka’im | hanedan = Abbasi | babası = ʿAhmed bin İshak "el-Kadir bi’l-Lah" | annesi = | doğum tarihi = 1001 | ölüm tarihi = 1075 }} `Abd el-Kerim "el-Kaim bi-ʿEmr il-Lah" Tam Adı: Ebu Caʿfer "el-Ka'im bi-ʿEmr i’l-Lah" `Abd Allah bin ʿAhmed el-Kadir (Arapça: أبو جعفر "القائم بأمر الله" عبد الله أحمد بن القادر; "el-kā'im bi-emr allah" bin el-kādir) (d. 1001 – ö. 1075) Abbasi halifelerinin yirmialtıncısıdır. Yaşamı 1031'de babası olan Abbasi halifesi Kadir yerine halife olmuştur. Kaim 1031'den 1075'e kadar çok uzun bir dönem AbbasiHalifeliği yapmıştır. Bu halifelik dönemi içinde 1031'den 1055'de Selçuklular Sultanı Tuğrul Bey'in Bağdad'a girişine kadar Bağdad'da gerçekte iktidar Büveyhiler'in "Emir-ül Ümara" ünvanlı liderleri elinde idi. Bu 1031-105 döneminde Bağdad devamlı karışıklık içinde bulunmakta idi. Büveyhiler'in "Emir-ül Ümara"'ları çok kere ayaklanmacı şehir halkından korkup Bağdad'dan kaçmakta idiler ve şehir bu sıralarda idarecesiz kalmakta idi. Aynı dönemde Büveyhilerin Emir-ül Ümera unvanı taşıyan hükümdarları da değişmekte idi ve bunlar sırayla şunlar olmuştu: * Behaüddevle 989-1012 * Sultanüddevle 1012-1021 * Müşerrefüddevle 1021-1025 * Celalüddevle 1025-1044 * Ebu Kaliçar 1044-1048 * El-Meliku’r-Rahim 1048-1055 Halife Kaim ve bir önceki halife Kadir dönemi sosyal ve politik alanlarda kargaşalık dönemleri olmasına rağmen kültür lalanında, özellikle Farsça edebiyat alanında, büyük gelişmelere sahne oldu. Özellikle Şii ve Fars asıllı Büveyhiler Farsça'nın gelişmesine ve çok önemli bir edebiyat ortamı olmasına büyük destek sağladılar. Bu dönemde Selçuklular devleti gelişmeye başlamıştı. Önce Horasan bölgesine yerleşip daha da güneye inip Karahanlıları ve Gaznelileri tehdide başladılar. 1032'den sonra Selçuk Bey'in torunları Tuğrul Bey ve Çağrı Bey bağımsızlıklarını elde etmeye giriştiler. 1035'te büyük bir Gazneli ordusunu yenerek Horasan içlerine doğru ilerlediler. 1037'de de Merv kentini ele geçirdiler. 1038'de Gaznelileri ikinci kez yendiler ve Nişabur kentine girerek bağımsızlıklarını ilan ettiler. Tuğrul Bey sultan sanıyla hükümdar ilan edildi ve Büyük Selçuklu Devleti de böylece kurulmuş oldu. Gazneliler ve Selçuklular arasından Mayıs 1040’ta yapılan Dandanakan Savaşı'nda Selçuklular Gaznelileri mağlup ederek Horasan ve Harezm'de egemen oldular ve bu savaşın sonra girişilen fetihlerle bütün İran'ı elleri altına aldıktan sonra Güney Kafkasya, Suriye ve Doğu Anadolu'ya sarktılar. Selçuklular ile AbbasiHalifesi arasında ilişkiler Bağdad'da güya hakim olan Büveyhiler aleyhinde gelişti. 1055'de Bağdad yine bir karmaşık durumda idi. Büveyhi yüksek idareceleri arasında büyük çatışma olmaktaydı. Deylemli ordu komutanı olan Al-Basadiri ile Büveyhiler tarafından tayin edilen Abbasi Veziri birbiriyle çatışmaya girişmişlerdi. Büveyhiler'in komutanı Vezir'i Selçukluları tutmakla suçlamaktaydı. Vezir ise Büveyhi komutanını Mısır'da bulunan Şii Fatimiler halifesini Bağdad'a getirip onu halife yapmak istedigini iddia etmekte idi. Çoğu Sünni olan Bağdad halkı Şii olan Büveyhi komutanı Al-Basasiri'ye ve Buveyhi Emir-ül Ümera El-Meliku’r-Rahim'e karşı ayaklanmaya geçtiler. Büveyhi idareciler şehirden kaçmayı tercih ettiler ve Halife Kaim tarafından şehirden sürgün cezasına çarptırıldılar. Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey Mekke'ye hacca gitmek bahanesi ile büyük bir ordu ile Irak'a girdi ve halife Kaim'den Bağdad şehrini ziyaret etmek için izin istedi. Böylelikle AbbasiHalifesi, Tuğrul Bey'in iyi niyetine inandı. Son Bağdad Büveyhi Emir-ül Ümera'si da bu ziyareti kabul etti. Halife Kaim Tuğrul Beyi Sultan olarak tanıdı ve onun ismine Irak'ta camilerde hutbeler okundu. Bir kaç gün sonra, hem halife Kaim hem de Büveyhi Emir-ül Ümerası'na, onlari iktidardan uzaklaştırmıyacağına dair, verdiği yeminlerden sonra Tuğrul Bey ordusu ile Bağdad'a girdi. Şehrin keşmekeş anarşiden bıkan Bağdad halkı ve sulh ve sükunu sağlayacağına inanan devlet idarecileri ve ulema tarafından çok sevinçle karşılandi. 1056'da Çağrı BeyAbbasiHalifesi Kaim'in kızı Arslan Hatun Hatice ile evlilik yaptı. Bundan sonra, (yani 1055'den sonra) Bağdad'da sulh ve sükun sağlandı ve asayiş elde edildi. 1063'de Tuğrul Bey ölüp yerine Büyük Selçuklu Devleti başına Alp Arslan sultan olduktan sonra ve 1072'de Melikşah döneminde de Selçuklu hükümdarları altında Bağdad'da halife Kaim'in idaresi sulh ve sükun içinde devam etti ve bundan dolayı Bağdad bir ticaret ve kültür merkezi oldu. Ama bu dönemden Kaim hakkında çok az sayıda belge bulunmaktadır. 1058'de Bahreyn'de Kaim'in adına hutbe okutulması konusu üzerinde Abdülkays aşireti ile İsmailiyyeKarmatilik mezhebinin savunucu devlet arasında büyük bir anlaşmazlık çıktı. Ebu Behlül Avvam'ın baş rolü oynadığı bir ayaklanma Karamatılık prensiplerine kurulup idare edilmekte olan Bahreyn hükümeti idaresini sonunda ortadan kalkmasına neden oldu. En sonunda 1067'de Arabistan yarımadasında Lahsa bölgesinde Karamatı devletinin sona erip Uyuni emirliği kurulmuştur. 7. halifesi Ka'im 1075'de 44 yıl süren bir halifelikten sonra vefat etti ve yerine Bağdad'da AbbasiHalifesi olarak torunu Muktadi halife oldu.