Caravaggio, ismini doğduğu kasabadan almıştır. Michelangelo Merisi Caravaggio gerçek ismidir. Caravaggio güçlü ışık-gölge kullanımı ve resimsel düzenlemeyi dramatik bir açıdan ele alışıyla barok sanatının en özgün uygulayıcılarından biri olmuştur. 1584`te Bergamo`lu bir ressam olan Simone Peterzano`nun yanına 4 yıllığına çırak olarak girmiş, ilk deneyimlerini Lotto ve Giovanni Girolama Savoldo (1480-1548) gibi sanatçıların yaptılarını incelemekle kazanmış, Tiziano`nun öğrencisi iken Venedik Okulu`yla da ilişki kurmuştur. Roma`da çalıştığı dönem yapıtları dramatik bir anlatım sunmayan kendi portreleri ve ölü doğa resimleridir. Bunlarda güçlü bir ışık gölge kullanılmış ve ayrıntıları özenle betimlemiştir.
Caravaggio`nun gerçekçi doğalcılığının ilk kez bütünüyle ortaya çıktığı yapıt Roma`daki S. Luigi dei Francesci Kilisesi`nin Contarelli Şapeli`ndeki Aziz Matta`nın yaşamını konu alan bir dizi resimdi. Bu, Aziz Matta ve Melek, Aziz Matta`ya Çağrı ve Aziz Matta`nın Şehit Edilmesi konulu üç resimden oluşan görkemli bir tasarıydı. Altarın üzerine yerleştirilmesi düşünülen Aziz Matta ve Melek`in ilk biçimi S. Luigi dei Francesci`nin o güne değin bir azizin böyle canlandırıldığını görmemiş rahiplerine o kadar ters geldi ki, resmin yeniden yapılmasını istediler. İncil yazarlarından biri olan Aziz Matta resimde sıradan bir işçi ya da rençber görünümündeydi.; ayağını resmin dışına çıkıp insanın yüzüne gelecekmiş gibi uzatmış, kaba bir biçimde bacak bacak üstüne atmış olarak betimlenmişti. İncelikten yoksun melek figürü ise cahil birisine yol gösterircesine azizin elini zorla kitaba doğru bastırır gibiydi. Kilise ileri gelenleri Caravaggio`nun sıradan bir kişiyi yüceltirken gerçekte Aziz Matta`yı sokaklardan kurtaran İsa`ya öykündüğünü kavrayamamışlardı.
Yaşadığı dönem
Caravaggio, Otuz Yıl Savaşları döneminde yaşamıştır. Barok önceleri, kuyumculuk dilinde düzensiz ve acayip biçimli taş ve incileri niteleyen bir kelime olarak kullanılmıştır. Önce İtalya`da doğmuş, daha sonra Avrupa`ya ve hatta, Latin Amerika`ya kadar yayılmıştır. Karşı-reform hareketini benimseyen sanatçılar eserlerinde dini coşku ve heyecanın yaratılmasına çalışmışlardır. Dini atmosfer dışındaki alanlara da yönelmişlerdir.Rönesansın denge ve uyum konusunda eriştiği ölçüden çok, maniyerizm`de beliren abartı ve hareketlilik hakimdir. Işık, gölge oyunlarına dayanarak heykel, resim ve mimarinin kaynaştırıldığı tüm sanat anlayışı getirilmiştir. Çiçek, meyve gibi nesnelerin belli bir düzende ele alındığı ölü tabiyat (natürmort) türü bu dönemde ortaya çıkmıştır. Bu dönemin ünlü sanatçıları, Caracci, Caravaggio, Vermeer, Velazquez, Rubens ve Rembrandt`tır. Her ne kadar barok denilen anlayış ve stil 16. yüzyıldaki bazı sanatçılarda görülse de, esas itibariyle kilisenin önderlik ettiği karşı-reform hareketi içerisinde ortaya çıkıp geliştiği kabul edilir. Gerçekten de, 18. yüzyılda birçok Katolik Avrupa ülkesinde mimar, heykeltıraş ve ressamları teşvik eden, onların kutsal amaca yönelik nitelikteki eserlerinin müşterisi olan; kral ya da prenslerden önce kilisedir.