Birinci Dünya Savaşının mağlubiyet ile neticelenmesi ve vatanın düşman işgaline uğramasından sonra Anadolu’nun kurtuluş hareketine katıldı. Anadolu’da ilerleyen Yunan kuvvetleri karşısında ilk çete birliklerini kurdurarak savunma cephelerinin ortaya çıkmasında büyük rol oynadı. Sivas Kongresi sonunda (9 Eylül 1919) Batı Anadolu Umum Kuva-i Milliye Komutanlığına getirildi. TBMM açılınca (23 Nisan 1920) Ankara’dan milletvekili seçildi. 24-25 Haziran 1920’de teşkil olunan Batı Cephesinin ilk komutanlığına getirildi. Ancak Yunanlılara karşı başlattığı bir taarruzun başarısızlıkla neticelenmesi üzerine bu görevden alınarak Moskova büyükelçiliğine getirildi. 16 Mart 1921’de TBMM hükumeti adına Moskova Antlaşmasını imzaladı. Ankara’ya döndükten sonra (2 Haziran 1922) TBMM ikinci başkanı seçildi. 1923’te ikinci defa Ankara milletvekili olarak meclise girdi. 23 Ekim 1923’te meclisten izinli sayılarak, Konya’da 2. Ordu Müfettişliğine tayin oldu.
Cumhuriyetin ilanı ile asker milletvekillerinden siyasi ve askeri görevlerinden birini seçmeleri istendiği zaman Ali Fuad Cebesoy, 30 Ekim 1924’te 2. Ordu Müfettişliğinden ayrılarak meclise döndü. 17 Kasım 1924’te Kazım Karabekir Paşa, Refet Bele, Adnan Adıvar ve Rauf Orbay beylerle birlikte Cumhuriyet döneminin ilk muhalefet partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasını kurdu. 3 Haziran 1925’te partinin kapatılmasından sonra bir süre siyasetten uzak kaldı. 15 Haziran 1926’da Kemal Atatürk’e karşı girişilen İzmir Suikastıyla ilişkili olduğu iddiasıyla tutuklandı. İstiklal Mahkemesinde görülen muhakemesi sonucu beraat etti.
1933’te Konya’dan milletvekili seçilerek yeniden meclise girdi. 1950 yılına kadar Konya ve Eskişehir milletvekilliği ile bu arada bayındırlık (1939-1943) ve ulaştırma (1943-1946) bakanlıkları görevlerinde bulundu. 1950 seçimlerinde Demokrat Parti listesinden bağımsız aday oldu. Önce Eskişehir, sonra da Demokrat Parti İstanbul milletvekili seçildi (1950-1960). 27 Mayıs ihtilalinden sonra siyasi hayattan çekildi. 10 Ocak 1968’de İstanbul’da vefat etti. Vasiyeti üzerine Geyve yakınında adını taşıyan kasabanın tren istasyonu yanındaki cami avlusuna gömüldü.
Yaşamı
Ailesi ve Öğrenim Yılları
23 Eylül 1882 günü Salacak (İstanbul)'ta doğdu. Babası, sonradan Türkiye'nin ilk Bayındırlık Bakanı olan İsmail Fazıl Paşa idi. İlk öğrenimini Erzincan’da, orta öğrenimini İstanbul’da Saint Joseph Lisesi'nde yaptı. Babasının gönülsüzlüğüne rağmen 13 Mart 1899’da, Harp Okulu’na girdi. Harp Okulu'nda Mustafa Kemal ile aynı sınıfa düşmesi bir bakıma gelecekteki kaderini çizmiş oldu. 1902’de, Harp Okulu’nu bitirdi; 11 Ocak 1905’te, Harp Akademisi’nden mezun oldu.Askerlik Yaşamı
Ali Fuat Bey'in Beyrut'ta başlayan kıta hizmetleri, 1908'deki Roma Askeri Ateşeliği dışında, çok hareketli geçti.Trablus'ta savaş başlar başlamaz (1911) oraya ilk gidenler arasındaydı. Balkan Savaşı sırasında Karadağ'da, Yanya Kalesinde, Pista ve Pisani muharebelerinde, I. Dünya Savaşı'nın başında tümen komutanı olarak katıldığı Kanal Harekatı'nda büyük başarılar gösterdi. Kanal Harekatında 8.Kolordu kurmay başkanlığı; Doğu Anadolu cephesinde Mustafa Kemal Paşa'nın emrindeki 16.kolorduda 5.Tümen komutanlığı yaptı.
1919'da Türkiye işgal edilirken Anadolu'da bağımsız olan iki kolordu'dan biri Ankara'da Ali Fuat Paşa komutasında, diğeri ise Erzurum'da Kazım Karabekir komutasındaydı. İzmit üzerinden Adapazarı istikametine ilerleyen İngiliz kuvvetlerine ateş açarak onları durdurdu ve İstiklal Savaşı'nı fiilen başlatan ilk komutan oldu. Daha sonra Mustafa Kemal Paşa Samsun'a çıktıktan sonra Erzurum Kongresine gitmeden Amasya'da Ali Fuat Paşa ile görüşerek Amasya Tamimini birlikte ilan ettiler.
Kurtuluş Savaşı'nın ilk döneminde 20.Kolordu ve Garp Cephesi komutanlığı yaptı. İstanbul Hükümeti'nin İçişleri Bakanı Ali Kemal Bey, Mustafa Kemal'in görevsizliğini bir genelgeyle açıklayınca Ali Fuat Paşa da kendi bölgesindeki valilere ve mutasarrıflara kendisinden gelecek emirlere göre hareket edilmesini bildirdi (1919). Ayrıca, her tarafta Müdafaa-i Hukuk ve Reddi İlhak Cemiyetlerinin kurulacağını ilgililere hatırlattı. Bu çabaları takdirle karşılandığı için, Sivas Kongresi sonrasında Ali Fuat Paşa, Umum Kuvayı Milliye komutanı olarak görevlendirildi.
Büyükelçilik Görevi
Batı Cephesi Komutanı olmak isteyen Albay İsmet Bey tarafından Çerkez Ethem taraftarlığıyla suçlandı. Doğru olmadığı sonradan belgelerle ortaya konan bu suçlama üzerine, ayaklanmaların bastırılmasından sonra, Ankara'ya çağrılarak Moskova Büyükelçiliğine atandı. Mustafa Kemal'in talimatını yerine getirmek ve halen gizli tutulan ve onun Lenin'e yazdığı mektubu vererek Sovyetler Birliği ile sınır tesbit etmekle yükümlü olduğu bu zor görevi sırasında Kazım Karabekir komutasındaki TBMM orduları Eylül 1920'de Sarıkamış, Kars, Ardahan, Artvin ve Batum'u geri alırken Moskova'da Lenin ve Stalin'e, Türk Ordusunun Menşeviklere karşı savaşarak aslında Bolşeviklere de yardımcı olduğunu söyleyerek teskin ediyordu. 16 Mart 1921'de TBMM sefiri olarak Sovyetler Birliği ile Moskova Antlaşması'nı imzaladı; böylece hem TBMM ilk defa bir yabancı devlet tarafından tanınmış oldu, hem de Türkiye'nin kuzey-doğu sınırları tesbit edildi.Siyasi Yaşamı
10 Mayıs 1921'de Ankara'ya dönerek Meclis'te siyasi çalışmalarına başladı. Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti başkanlığını yaptı. 1923'te Konya'da 2.Ordu müfettişliği görevine getirildi (bu dönemde meclisteki görevinden süresiz izinli sayıldı). Bir yıl sonra Ordu müfettişliği görevinden istifa ederek meclisteki görevine Ankara milletvekili olarak devam etti.1925'te Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk muhalefet partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kurucuları arasında yer aldı. Ertesi yıl (1926) İzmir Suikastı dolayısıyla Ali Fuat Paşa da İstiklal Savaşını birlikte başlattıkları Kazım Karabekir, Rauf Orbay ve Refet Bele Paşalarla birlikte tutuklandı, yargılandı ve beraat etti. 1 Ekim 1927'de yasama süresi sona erdi ve 5 Aralık 1927'de askerlikten emekliye ayrıldı.
Ali Fuat Paşa'nın ikinci dönem siyasi hayatı İsmet İnönü'nün Cumhurbaşkanlığı yıllarında başladı. Milletvekili olarak tekrar Meclise girdikten sonra Bayındırlık Bakanlığı (1939-1943) ve 1948 yılında TBMM Başkanlığı da yaptı.
Aynı yıl TBMM Başkanlığından ve CHP'den istifa ederek Demokrat Parti'ye geçti. 1950 seçimlerinde Eskişehir'den 1954 ve 1957 seçimlerinde de İstanbul'dan milletvekili seçildi. 27 Mayıs Darbesi sırasında tutuklanarak Yassıada mahkemelerde yargılandı. Serbest kaldı.
I., II. Dönem Ankara, IV., V., VI., VII., VIII. Dönem Konya, IX. Dönem Eskişehir, X., XI. Dönem İstanbul Milletvekilliği yapmıştır.
Ölümü
10 Ocak 1968’de, İstanbul’da hayatını kaybetti. Geyve civarındaki Alifuatpaşa beldesinde Merkez caminin avlusunda gömülüdür. Ailesi yerinde kalmasını istediğinden, Ankara’daki Devlet Mezarlığı’na nakledilememiştir.Yazdığı Eserler
- Milli Mücadele Hatıratı,
- Moskova Hatıraları,
- Birüssebi- Gazze Meydan Muharebesi ve 20 nci Kolordu,
- Mektep Arkadaşım Atatürk,
- Siyasi Hatıralar,
- Mustafa kemal- Milli Lider