Kitap_adı = Üç Anadolu Efsanesi - Köroğlunun Meydana Çıkışı, Karacaoğlan, Algeyik|
Resim = |
isbn_id = ISBN 975-08-0745-6|
Yazarı = Yaşar Kemal|
Basım_tarihi = 2004|
Yayınevi = YKY|
Dili = Türkçe|
Türü = Roman|}} Üç Anadolu Efsanesi Yaşar Kemal`in destansı romanlarından. İlk basımı 1967`de Ararat Yayınevi tarafından yapılmıştır. Kitabın tam adı Üç Anadolu Efsanesi - Köroğlunun Meydana Çıkışı, Karacaoğlan, Algeyiktir
Kitap yapı itibarı ile bu üç efsaneyi konu olmaktadır. Yaşar Kemal, Anadolu`yu karış karış gezerek topladığı derlediği destanları kendi uslubu ile harmanlayarak okuyucuya sunmaktadır.
Kitapta sırlama olarak ilk destan Köroğlu Destanı`dır. Bu destanda Köroğlu`nun ortaya çıkışı ve Bolu Beyi ile verdiği mücadele anlatılır. Köroğlu`nun ve babası Koca Yusuf`un söylediği veya ona atfedilen sözlere, türkülere bu destanda yer verilir. Aşağıda yazılan şiir Koca Yusuf`un oğlu Köroğlu`ya nasihatıdır.
Akar abı hayat biter yemişler Aslan gibi dağlarda kalmalı Yürü oğlum burda aslanlar yatar Aslan yatağında aslan olmalı
Buralardan kalkıp gitmeli düze Allah yardım eder burda bize Almalı kervanı çıkmalı düze Bu dağlarda mesken tutup kalmalı
Topuzu çekmeli yola durmalı Bezirgan bozmalı çerçi vurmalı Fakirler donatıp, aç doyurmalı Koğan aslan gibi alıp gelmeli
Seyis Yusuf derler benim adıma Rahmetme bir kulun asla dadına İşte nasihatim budur zatına Kesmeli kervanı alıp gelmeli
İkinci destan ise Karacaoğlan Destanı`dır. Bu destanda Karacaoğlan`ın yaşadığı çevre ortaya çıkışı ve sevdiği Elif`e kavuşması anlatılır. Bu destanda da Köroğlu`nda olduğu gibi Karacaoğlan`ın söylediği veya ona atfedilmiş sözlere, türkülere, ağıtlara yer verilir. Aşağıdaki şiir Karacaoğlan`ın sıla hasreti ile söylediği bir türkünün sözleridir.
İmana gel kanlı gurbet imana Biz de başımızı saldık gümana Yağıp yağmur gün deyince çimene Kokar burcu burcu gülü sılanınÜçüncü destan Alageyik Destanı`dır. Bu destan kahramanı geyik avcısı Halil`nin sevdiğine kavuşması ve geyik avı müptelalığını anlatır. Diğer destanlarda olduğu gibi bu destanda da çeşitli folklorik söz, ağıt, türkü öğrelerine yer verilir. Aşağıdaki şiir Halil`in Zeynep`e söylediği ağıttır.
Ovalar ovalar engin ovalar Gözüm yaşı biribirin kovalar Yüce dağ başında şahin yuvalar Öter garip bülbülleri sılanın
Bitmedik işlere Mevla ulaşa Daha neler gelir sağ olan başa Geçerse bu yaz da kalırsak kışa Korkarım kapanır yolu sılanın
Karacaoğlan derki bana n`oldu Sarardı gül benzim gazele döndü Sılada sevdiğimi yadeller aldı Bilmem nasıl oldu hali sılanın
Bende gittim bir geyiğin avına Geyik çekti beni kendi dağına Tövbeler tövbesi geyik avına Siz gidin kardaşlar kaldım kayada
Ben giderken kayabaşı kar idi Yel vurduda iklim iklim eridi Ak bilekler taş üstünde çürüdü Siz gidin kardaşlar kaldım kayada
Urganım kayada asılı kaldı Elbise sandıkta deşili kaldı Gerdekte nişanlım küsülü kaldı Siz gidin kardaşlar kaldım kayada
Kayanın dibinde çadır kursunlar Çifte davul çifte zurna vursunlar Kayada kaldığım yare desinler Siz gidin kardaşlar kaldım kayada
Yaşar Kemal bu eserinde halk diline sadık kalarak yorumladığı üç anadolu efsanesini anlatırken okuyucuya dönemin sosyo-kültürel yapısı ve folklorik mirasınıda sunar.