1783-1880 yılları arasına rastlayan kitle halindeki göçlerle aydın ve alimlerin susturulmaları sonucu bu yüzyıllık dönem içinde Kırım Türkçesinin kültürel alanda hiçbir verimi yoktur.
On dokuzuncu asrın ikinci yarısından sonra Kırım Edebiyatında bir canlanma görülür. Bu canlanma hareketinin öncüleri olan Abdurrahman Kırım Hace ve Abdurrefi Bodanski gibi yazar ve eğitimciler medreselerde dini eğitimin yanısıra diğer derslerin de okutulması için gayret göstermişler, dil öğrenme ve bilhassa lügat hazırlama çalışmalarına ağırlık vermişlerdir. Daha sonra bu tür çalışmalar İsmail Gaspıralı ve Hasan Nuri gibi derin aydınlar tarafından devam ettirilir ve bu iki kişinin öncülüğüyle Rusya'da ilk Türkçe gazete olarak Tercüman gazetesi çıkmaya başlar (1883). İsmail Gaspıralı dil konusunu bütün sosyal sahalardaki gelişmenin temeli olarak görür. Onun öncülüğünü yaptığı ve özellikle tercüme faaliyetlerinin hızlandığı bu dönem edebiyatı “Tercüman Edebiyatı” (1883-1916) adıyla anılır.
1905 meşrutiyet inkılabından sonra Kırım Türkleri de milli edebiyat yolunda çalışmalara hız verirler. Abdurreşid Mediyev, Osman Akçokraklı, Bekir Emekdar, Hasan Çergeyev, Ali Bodaninsik, Hasan Sabri Ayvazov, İsmail Lemanov, Hüseyin Şamil Toktargazi, Osman Zaatov Habibullah Kerim, Hüseyin Baliç, Gaffar Şerfeddin, Mehmed Nüzhet, Seyyid Mahmud Rifatov, Seyyid Abdullah Özenbaşlı gibi pekçok aydın bu dönemde yetişmiştir.
Tercüman'ın ölçülü tutumunu beğenmeyenReşid Mediyev ve arkadaşları Vatan Hakimi adıyla bir gazete çıkarırlarsa da uzun ömürlü olmaz.
Alem-i Nisvan adlı kadın gazetesi çocuklar için çıkan Alem-i Sübyan da bu döneme rastlar. Bütün gazetelerde hedef, halkı uyandırmak ve cahillikten kurtarmaktır.
1905 inkılabının başından itibaren Kırım'da canlanan edebi gelişmelerde üç edebi dil akımı görülür. Rusça, Osmanlı Türkçesi ve Batı Türkçesi, 1915'ten sonra Batı Türkçesinin yerini Kuzey Türkçesi alır. 1905-1917 arasında gelişen edebiyat Yeni Devir Edebiyatı adını alır.
1917 Devrimi Kırım Türklerinin siyasi ve sosyal hayatlarında yeni bir dönemin başlangıcı olur. Sovyet hakimiyetinin ilk yıllarında Kırım'da bir imha siyaseti uygulanır. 1921'den sonra Kırım'ı Tatarlaştırma dönemi başlamıştır. Kırım Türk aydınları sistemin izin verdiği ölçüde yeni Kırım Sovyet Edebiyatını meydana getirmeye çalışırlar. Bu dönemin edipleri arasında, bir kısmı inkılaptan önce de eser vermiş olan Hasan Çergeyev, Mehmed Nüzhet, Abdullah Latifzade, Ömer İpçi, Bekir Çobanzade, Yakub Şakirali ile Abdurrahman Altanlı, Ziyaddin Cavtöbeli, Cafer Gaffar, İlyas Tarhan, Irgat Kadir, Mahmud Nedim, Eşref Şemizade gibi gençler bulunur.
1938'de Stalin döneminde bir kanunla bütün Slav olmayan dillerde olduğu gibi, Kırım Türkçesinde de Kiril alfabesi kullanılmaya başlar.
Stalin devrinde Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi işgal kuvvetleriyle işbirliği yapmakla suçlanan Kırım Türkleri, 1944 katliamından sonra Türkistan içlerine sürülür. Sosyal hayatla ilgili birçok faaliyetleri yasaklandığı gibi tarih ve kültür mirasları yok sayılmıştır. On yıldan fazla süren bu suskunluk dönemi 1953'te Stalin'in ölümüyle sona erer. Bundan sona Kırım, kaybettiği haklarını geri alma yolunda mücadeleye başlar.
Kırım'da ve Kırım dışında yetişen aydınlar Kırım Türk konuşma ve edebi dilinin gelişmesi için 1950'li yıllarda çalışmalara başlar. Bu canlanmada basının çok önemli rolü olmuştur. 1957'de çıkan Lenin Bayrağı Gazetesi Kırım Türkçesiyle neşredilir. Bu gazete, etrafına toplanan ve hitap ettiği kitlenin genişliğiyle Tercüman Gazetesini hatırlatmaktadır.
Kırım Tatar Edebiyatı Şurası, Taşkent Pedagoji Enstitüsü, Kırım Tatar Dili ve Edebiyatı Bölümü gibi müesseseler yeni kadroların hazırlanmasına yardımcı olur.
70'li yıllarda Özbek, Kazak, Rus okullarında okuyan çocuklar artık anadillerini de öğrenmeye başlarlar. Çeşitli gramer kitapları ve sözlükler neşredilir. Gafur Gülam neşriyatının da Kırım edebiyatının yeniden canlanmasında büyük rolü olmuştur. Bu dönemde Cafer Bulganaklı, Kerim Camanaklı, Ziyaddin Cavtöbeli, Çerkez Ali, Şakir Selimov, Yunus Temirkaya, Bekir Çobanzade, Abdullah Latifzade, Şamil Aladdin, Cevdet Ametov; Abdullah Dermenci, Rıza Halid, OsmanAyder, Eşref Şemizade gibi ediplerin birçok eseri neşredilmiştir.
Zamanın yazar ve şairleri, Kiril alfabesinin Kırım Türkçesindeki bütün seslerini karşılayamaması, anadillerinde eğitim görmeyip milli terbiye ile yetiştirilmeyen gençlerin edebi dili iyi bilmemeleri gibi zorluklarla karşılaşmalarına rağmen, edebiyatın bütün türlerinde eserler vermeye gayret göstermektedirler. Günümüzde ise Kril Alfabesini terk edip Latin Alfabesine geçme çalışmaları yapılmaktadır.