Çakırcalı Mehmet Efe

Çakırcalı Mehmet Efe
Çakırcalı Mehmet Efe



Çakırcalı Mehmet Efe, 1871`de İzmir`in Ödemiş ilçesi`ne bağlı Türkönü Köyü`nde doğmuş Ege efelik kültürünün en ünlü simalarından biridir.

Ege Bölgesi`nde efe kültürü (efelenmeler) 17. yüzyıla dayanır. Osmanlı İmparatorluğu`nun yapısında meydana gelen askeri ve sosyal değişikliklerin süvari ve kervancı olarak geçimini sağlayan eski akıncıları işsiz bırakması, hükümetler tarafından vergi tahsilatında kullanılan ayanların derebeyi eğilimleri, bitmeyen savaşlar, sonu gelmeyen asker istekleri ve giyim kuşam yasağı zeybek lerin birer ikişer dağa çıkmasına sebep olmuştur. Anadolu`yu Türkleşmesinde temel rol oynayan akıncı torunu zeybekleri zaman böylece kanunun dışına itmiştir.

Ayrıca, Büyük Menderes Nehri, Küçük Menderes Nehri ve Gediz Nehri`nin uygarlıklar beşiği vadilerinde savunması kolay, kaçış yolları açık dağ köylerinin bulunması, bunları yörenin efeleri ve onların zeybekleri için barınma yerleri haline getirmiştir. Vadilerin verimli ovalarını çeviren engebeli dağlar takip kuvvetlerine yakalanmadan yaşamayı kolaylaştırmıştır. Bazı zeybekler zamanla sivrilerek, devletin otorite boşluğunda kendi otoritesini kurarak, yöre halkının çare aradığı bir merci haline gelmiştir. Efelerin yerini öğrenerek kapılarını aşındıran halkın başlıca şikayetleri ayanların baskısı olmuştur. Bunun dışında cami, yol, çeşme ve düğün yardımı gibi istekler efelere iletilmektedir. Çözümüne katkıda bulunulan her sorun efenin ününe ün katmış, otoritesini sağlamlaştırmiştir. Bunlar bir süre sonra öykülere, türkülere konu olmuşlardır.

Ege`de efeler başlangıçta genellikle namus ve gururun yol açtığı olaylar nedeniyle dağa çıkmışlardır. Haksızlık, kişisel gurur ve hırslarından dolayı işledikleri bazı suçlar unutulmuş, geriye onları kahraman yapan olaylar kalmış, eklemelerle efsaneleşerek dilden dile dolaşan serüvenleri zamanın gençlerinde bir efeye kızan olarak üne ve saygınlığa kavuşma arzusu uyandırmıştır. Çakırcalı Mehmet Efe de efelerin en önemlilerinden biridir. Çakırcalı birçok kurallar getirerek efeliğe şan ve onur kazandırmıştır. Kendisinden önce Atçalı Kel Mehmet Efe gibi gerçek bir siyasi düzen kurma yolunda ilerlememiş olsa da, belli bir adalet anlayışını herzaman temsil etmiştir. Kendisinden sonra Yörük Ali Efe, Demirci Mehmet Efe ve diğerleri bu etik değerlere bağlı kalarak Kurtuluş Savaşı`nda de efeliğe şan ve şeref getirmişlerdir.

Bir zaptiye çavuşunca öldürülen (ve kendisi de efe olan) babası Çakırcalı Koca Ahmet Efe`nin öcünü almak amacıyla, 1893`te dağa çıkmıştır. Yanında, babasının da kızanlarından olan tecrübeli Hacı Eşkiya vardır. Dağa çıktıktan bir süre sonra ilk olarak zalimliği ile tanınan Mustafa Ağa`nın evini basar. Ağayı halka zulüm etmemesi için uyararak 200 altınına el koyar. Ardından da Kızoğlu Mehmet Ağa`yı dağa kaldırarak, yüklü oranda fidye alır. Eylemlerinden elde ettiği parayı halka cömertçe dağıtır. Özellikle Ödemiş dolayında köylerde genç kızlara çeyiz parası verir, giysisi olmayanı giydirir, evi olmayana ev yaptırır. Hatta köprüler, yollar inşa ettirilmesine önayak olur. Halkın sempatisini kazanması sayesinde köyler ve yörük obaları ona yataklık ederler.

İzmir`den fidye için kaçırdığı bir İngiliz leydisinin de, fidye ödendikten sonra, bir süre daha kendi arzusuyla Çakırcalı`nın yanında dağda kaldığı rivayet edilir.

Adını kullanarak eşkıyalık yapanlara veya efeliğin adını kirletenlere de acımasızca davranır. Bu çerçevede, Çakırcalı`nın adını kullanarak bir köyü basan ve köylünün kızını kaçıran Arnavut çetesine verdiği ceza, halka zulmedenlere duyduğu öfkenin örneğidir. Dokuz kişilik bu çeteyi saldırdıkları köye getirerek yaptıklarını halkın önünde söyletir, sonra ateşe atarak yakar. (Bu arada, Çakırcalı Mehmet Efe`nin babası Çakırcalı Koca Ahmet Efe`nin Abdülaziz döneminde İstanbul`a giderek padişahın sevgisini kazanan, onunla güreşe tutuşan, ondan payeler alan efelerden biri olduğunu belirtmek gerekir. Abdülaziz`e duydukları sempati ile devlete bir dönem boyunca ısınan efeler 93 Harbi`nde müstakil taburlar oluşturarak savaşmışlardır.)

Sonraları Kayaköy`de eşraf kızı Fatma Hanım`la ikinci evliliğini yapan Çakırcalı, bu beldede Rum inşaat ustalarına bir konak inşa ettirmiştir.

10 Aralık 1910 günü Nasyonel Sosyalistlli`de Karıncalı Dağları`nda Rüştü Kobaş komutasındaki Düzce ve Adapazarı yöresinden toplanmış Kafkas göçmenlerinden oluşan bir gönüllü zaptiye birliğiyle girdiği bir çatışmada öldürülmüştür.

Çakırcalı, öldürüldüğü dönemde, Aydın bölgesinin meşhur ağa ailesi Arpazlılar dan Arpazlı Osman Ağa`nın yıkılmış bulunan ve halkın kullandığı Menderes Köprüsü`nü tamir ettirmemesi üzerine Nasyonel Sosyalistlli yakınlarındaki Arpaz köyünü basar, ağanın evini ateşe verip, ağayı kaçırmış bulunmaktaydı (Çakırcalı köprüyü tamir ettirmesini evvelce ağaya tembih etmiş, hatta bir keresinde, rivayete göre, namaza durarak, kızanlarına ağayı sille tokat dövdürmüş, ağa tamir sözü vermedikçe de namazı kesmemiş, ağanın tamir için belirttiği süreyi -6 ay, 5 ay, 4 ay- beğenmedikçe de, iki rekat daha namaz kılmış, ağanın "Çakırcalı, ne bitmez namazmış bu! Tezi yok, hemen tamir ettireceğim!" sözünü aldıktan sonra da "Es-selamü aleykum ve rahmetüllah" diyerek namazı bitirerek, ağayı salıvermiştir.)

Kılavuz olarak kullandığı bir çobanın takip edilmesi (kimi kaynaklara göre ihbarı) üzerine Karıncalı Dağı kuşatılır. Çıkan çatışmada Çakırcalı ölür. Çakırcalı`nın cesediyle birlikte, halka zulmeden Osman Ağa`nın cesedi de bulunur. Çakırcalı ölüme giderken bile halka zulmedenleri cezasız bırakmamıştır. Çakırcalı`nın ölümüne ilişkin olarak ise, Rüştü Kobaş kardeşi Osman Kobaş tarafından öldürüldüğünü raporunda belirtmişse de, kızanı Hacı Mustafa`nın öldürdüğünü, veya çatışma esnasında bir serseri kurşuna kurban gittiğini öne sürenler de bulunmaktadır.

Belirtildiğine göre, zaptiyelerle başlayan müsademede kendi kızanı (arkadaşı, adamı) tarafından yanlışlık sonucu öldürülmüştür. Cesedi ilk karısı Iraz (Raziye) Hanım tarafından tanınmıştır. Cesedi günlerce Ödemiş belediye meydanında asılı kalmış, daha sonra orada gömülmüştür. Aradan 15 yıl geçtikten sonra karısı Raziye Hanım tarafında köyünde defnedilmiştir. Mezarı ziyarete giden yöre halkı için, mezar mahalline girmeden önce Çakırcalı`dan "destur" istemek adet haline gelmiştir.

Efelik kariyeri boyunca tam 159 kişiyi bizzat öldürdüğü öne sürülür. Adına yakılmış meşhur ``Ödemiş`in Kavakları`` türküsünde (sonradan İzmir`in Kavakları olarak değiştirlen ve yöresinde hala Ödemiş Kavakları olarak bilinip söylenen) Çakıcı olarak anılan Çakırcalı Mehmet Efe `dir (türküde "Kamalı Zeybek" şeklinde anılan da bir başka efedir). Türkünün sözleri şöyledir:

İzmir`in kavakları Dökülür yaprakları Bize de derler Çakıcı Yar fidan boylum Yakarız konakları

Selvim senden uzun yok Yaprağında düzüm yok Kamalı da zeybek vuruldu Yar fidan boylum Çakıcı`ya sözüm yok

Efeleri konu alan başka önemli türkü Molla Ahmet Efe türküsüdür.

Kaynakça

  • Çakıcı Efe (Şeref Üsküp, Hür Efe Matbaası, Konak, İzmir, 2002)
  • Yaşar Kemal`in de, genç bir gazeteci olduğu dönemde, 1950`li yıllarda Cumhuriyet Gazetesinde Çakırcalı Mehmet Efe hakkında kapsamlı bir araştırması yayınlanmıştır.


Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Çakırcalı Mehmet Efe (anlam ayrımı)
7 yıl önce

Çakırcalı Mehmet Efe kelimesi aşağıdaki anlamlara gelebilir: Çakırcalı Mehmet Efe, 1872'de İzmir'in Ödemiş ilçesi'ne bağlı Türkönü Köyü'nde doğmuş Ege...

Çakırcalı Mehmet Efe (film, 1950)
6 yıl önce

Turizm Bakanlığı. Erişim tarihi: 25 Aralık 2012. [ölü/kırık bağlantı] Sinema portali IMDb'de Çakırcalı Mehmet Efe SinemaTürk'te Çakırcalı Mehmet Efe...

Demirci Mehmet Efe
3 yıl önce

dönen Demirci Mehmet, burada rahat durmayınca Çakırcalı Mehmet Efe tarafından Ödemiş'in Fata köyüne imam olarak gönderildi. Çakırcalı'nın ölümünden sonra...

Demirci Mehmet Efe, 11 Temmuz, 1883, Demirci, Ermeni, Kuvİ¢yi Milliye, Yüzbaşı, Çakırcalı Mehmet Efe, Ödemiş, İzmir, Yanık Ali Efe
Efe
3 yıl önce

Efe, Demirci Mehmet Efe, Zalım Himmet Efe, Mestan Efe, Atçalı Kel Mehmet Efe, Molla Ahmet Efe, Saçlı Efe, Gökçen Efe,Çakırcalı Mehmet Efe, Ilgın Efe,...

Efe, 1879, 93 Harbi, 9 Eylül İœniversitesi, Atçalı Kel Mehmet Efe, Demirci Mehmet Efe, Ege Adaları, Ege Bölgesi, Gökçen Efe, Hacı Naşit Paşa, Kıbrıslı Mehmet Kamil Paşa
Atçalı Kel Mehmet Efe
3 yıl önce

rivayetler de bulunmakta olup, bunların bahsi ilgili sayfadadır. Çakırcalı Mehmet Efe Atçalı Kel Mehmed Ayaklanması: Vergiye farklı bir başkaldırı örneği...

Atçalı Kel Mehmet Efe, 1829, 1830, 1964, 1970, Arpazlılar, Atça, Aydın, Aydın, Burdur, Denizli, Erol Taş
Rüştü Kobaş
3 yıl önce

görevi gerekse Çakırcalı Mehmet Efe'yi öldürmesi ile ilgili anılarını Yaşar Kemal'e anlatmıştır. Bu anılar Yaşar Kemal'in "Çakırcalı Efe" adlı kitabında...

Rüştü Kobaş, Rüştü Kobaş
Nebiköy, Yatağan
7 yıl önce

KOCASARI, Ali ÖZEN, Mustafa DEMİRCİOĞLU, Durmuş MUTLU, Eyüp Efe, Hasan Efe, Çakırcalı Mehmet Efe, Muhammet KOÇ ve Milis Kamil ŞARLAK ve diğer birçok kızanları...

Nebiköy, Yatağan, Bodrum, Muğla, Bozüyük, Yatağan, Dalaman, Muğla, Datça, Muğla, Eskihisar, Yatağan, Fethiye, Muğla, Hacıveliler, Yatağan, Hisarardı, Yatağan, Kafacakaplancık, Yatağan, Katrancı, Yatağan
Hacı Naşit Paşa
7 yıl önce

zeybeklerin çocukları -ki, bunların başında Çakırcalıoğlu Ahmet Efe’nin oğlu Çakırcalı Mehmet Efe gelmektedir- 1900'lerin başından itibaren efelik geleneğini...

Hacı Naşit Paşa, 1874, 1875, 1883, 1885, 1900, 25 Eylül, 7 Haziran, 9 Eylül Üniversitesi, Abdurrahman Nurettin Paşa, Ahmet Rasim Paşa