Tarihçe
Y. pestis, 1894 yılında Pasteur Enstitüsü'nden bakteriyolog Alexandre Yersin tarafından, Hong Kong'daki bir veba epidemisi sırasında keşfedilmiştir. Yersin, Pasteur düşünce okulunun bir üyesiydi. Aynı dönemlerde Koch metodolojisini kullanan Japon bakteriyolog Şibasaburo Kitasato da epidemiye neden olan ajanı aramaktaydı. Fakat veba ile Yersinia pestis arasındaki ilişkiyi kuran ve bulan Yersin'dir. Bakteri orijinal olarak Pasteurella pestis olarak adlandırılmış, ismi 1967'de Yersinia pestis olarak değiştirilmiştir.Bulaşması
Y. pestis insanlara bit aracılığıyla bulaşır. Bit ısırığıyla, hastalık yapmaya yetecek miktarda bakteri geçişi olabilir. İnsanlarda ve özellikle fare ve sincap olmak üzere kemirgenlerde hastalık yapar. Fareden fareye ve fareden insana bit yoluyla, insandan insana ise pirelerle geçer.Patojenliği ve insanda bağışıklık
Y. pestis'in patojenliği fagosite edilmesini engelleyen iki antijen sayesindedir: Hastalığın oluşması için mutlaka bulunması gereken faktörler olan F1 ve VW antijenleri bakteri tarafından 37°C sıcaklıkta üretilirler. Bu yüzden bakterinin yaşam çemberinde önemli yer tutan bitte üretilmezler. Y.pestis kanda bulunan monositlerin içinde yaşayabilir ve antijenlerini üretebilir. Ancak nötrofillerin içinde yaşayamaz. Doğal ya da edinilmiş bağışıklık antijenlerine karşı üretilen opsonize edici antikorlar yoluyladır.Hastalık bulaşma riski yüksek yerlerdeki yetişkinler için formaldehitle öldürülmüş bakterileri içeren bir aşı mevcuttur. Ancak sınırlı etkisi ve ileri derecedeki yangısal yanıtlar sebebiyle tercih edilmez. Antijenlere bağlı olarak genetik teknoloji yöntemleriyle üretilecek bir aşı için çalışmalar sürmekte ve umut vaad etmektedir.
Genomu
ABD'de bir klinikte elde edilmiş örnekte bulunan CO92 suşunun genomu yakın zamanda çözülmüştür. Kromozomu 4.653.728 baz çifti uzunluktadır. Kuzenleri Y. pseudotuberculosis ve Y. enterocolitica gibi Y.pestis de pCD1 plazmidine sahiptir. Y. pestis'de buna ilave olarak pPCP1 ve pMT1 plazmidleri de vardır. Bu plazmidler bir araya geldiklerinde HPI denen bir patojenlik adası oluştururlar. Bu özel gen durumu Y. pestis'in meşhur bulaşıcılığını sağlayan proteinleri kodlamaktadır. Bu faktörler, pek çok fonksiyonun yanında bakterinin konağa bağlanmasını, içsel proteinlerini konağa aktarmasını, bakterinin konağı istila etmesini ve eritrositlerden almasını sağlarlar. Y. pestis'in Y. pseudotuberculosis'den geliştiği düşünülmektedir. İki türün arasında sadece bazı plazmid farkları vardır.Duyarlıkları
Y. pestis birkaç antibiyotiğe, özellikle de streptomisin ve kloramfenikol'e ileri derecede duyarlıdır. Tetrasiklinler de bazen sinerjistik çalıştıkları streptomisinle beraber verilebilir. Ancak bu antibiyotiklerden birine, hatta ikisine birden dirençli suşlar da izole edilmiştir.Kaynakça
*- Dorland's Illustrated Medical Dictionary, 29. baskı, s. 1994, H.I.E/Saunders, ISBN 0-8089-2186-X
- Davidson's Principles and Practice of Medicine, 18. baskı, s. 128-129, Churchill Livingstone, ISBN 0-443-06000-2