suş
1 . Hidrojenle oksijenden oluşan, sıvı durumunda bulunan, renksiz, kokusuz, tatsız madde, ab:
"Dere suyu tekmil çamur. Halk kuyu suyu içmek mecburiyetinde..."- R. N. Güntekin.
2 . Bu sıvıdan oluşan kitle, deniz, akarsu:
"Koltuğuna oturdu, Haliç'in bulanık sularına daldı."- F. R. Atay.
3 . Meyve, sebze vb.nin sıkılmasıyla elde edilen sıvı:
"Portakal suyu. Domates suyu."- .
4 . Bazı kokulu yaprak veya çiçeklerin imbikten çekilmesiyle elde edilen kokulu sıvı:
"Çiçek suyu. Gül suyu."- .
5 . Yemeğin sıvı bölümü:
"Belki de iki bardak turşu suyu içecek."- S. F. Abasıyanık.
6 . Kez:
"Meyveleri iki su yıka."- .
7 . Demir araçları ateşte kızdırdıktan sonra, suya daldırılarak sağlanılan sertlik:
"Bu bıçağın suyunu iyi vermemişler."- .