Antikor
Kısaca: ANTİKOR, vücuda giren antijenleri zararsız duruma getirmek için organizmanın çıkardığı bir tür madde. Çok hücreli hayvansal organizmaların bağışıklık sistemi tarafından kendi organizmalarına ait olmayan organik yapılara karşı geliştirilen glikoproteinin yapısındaki moleküllerdir.
Alm. Antikörper, Fr. Anticorps, İng. Antibody. Vücuda giren herhangi bir yabancı maddeye karşı vücudun meydana getirdiği savunma maddeleri. Mikrop, toksin (mikropların salgıladığı zehirler) veya herhangi bir yabancı madde vücuda girdiğinde, vücut otomatik olarak bu maddeleri yok etmek için koruyucu maddeler imal eder. İşte bunlara “Antikor” denir. Vücut için yabancı olan ve antikor yapımına sebeb olan maddelere de “Antijen” denir.
Antikorla olan savunma, akyuvar hücrelerinin yaptığı hücresel savunmaya benzemez. Her antikor “spesifik”tir; yani, belli mikrop, toksin veya maddeye karşı özel olarak imal edilir ve ona etkilidir. Antikorların bir kısmı mikrobu çökeltir, bazıları birbirine yapıştırarak etkisizleştirir, bir kısmı ise eritir. Toksinlere yapılan antikorlara ise “antitoksin” denir. Antikorları esas olarak “Plazma hücreleri” denilen bir çeşit akyuvar grubu imal eder.
Vücuda aşı yolu ile zayıflatılmış veya öldürülmüş mikrop verilirse, vücut bu mikropların maddelerine karşı antikor yaparak o mikrobun hastalandırıcı olanına karşı da mukavemet kazanmış olur. Bu duruma "bağışıklık" denir. Bağışıklığı sağlayan, antikorlardır.
Antikor
Türkçe Antikor kelimesinin İngilizce karşılığı.n. antibody, protein in the blood which reacts to infectious agents
Antikor
hastalık etkenlerini zararsız duruma getirmek için vücudun çıkardığı özdek.Antikor
Türkçe Antikor kelimesinin Fransızca karşılığı.anticorps [le]
Antikor
Türkçe Antikor kelimesinin Almanca karşılığı.n. Antikörper
Monoklonal antikor
3 yıl önceMonoklonal antikorlar sadece bir epitopa karşı reaksiyon gösteren antikorlardır ve sadece bir adet B-Lenfosite dayanan hücre klonundan elde edilirler....
Yo (antikor)
6 yıl öncePurkinje hücreleri(en:Purkinje cell) 1. tip sitoplazmik antikorları olarak da isimlendirilen Yo antikorları, Purkinje hücrelerinde bulunan 34 ve 62 kDa ağırlıklarındaki...
Antijen
3 yıl önceBağıştıran ya da antijen vücuda girdiğinde bağışıklık sistemi tarafından antikor üretimine yol açan yabancı moleküllerdir. Antijenler genellikle protein...
Antijen, Antikor, Bakteri, Bağışıklık, Bağışıklık sistemi, Hücre, Lenf sistemi, Lökosit, Mikrop, Protein, TıpELISA
3 yıl önceAntijen-antikor ilişkisini, antikora bağlanmış bir enzimin aktivitesini araştırmak temeline dayanan kantitatif ölçüm yöntemidir. Antijene karşı antikor ya...
ELISA, Elisa Toffoli, Enzim Bağlı İmmün Assay, Anlam ayrımHIV
3 yıl öncepozitif" veya "HIV enfeksiyonlu" denir. Bu kişiler aynı zamanda kanında antikor bulunan anlamında sero (anti-HIV, veya bilinen ismiyle ELISA testi) pozitif...
HIV, 1959, 1961, 1966, 1979, 1981, 1982, 1983, 1984, 1986, 1998özbağışıklık
6 yıl önceimmunoglobulinlerin antijen bağlayan komponentlerine karşı oluşan antikorlardır; bunlara anti-idiotip antikorlar (anti-idiotype antibodies) adı verilir. Gerektiği kadar...
Plazma hücresi
3 yıl önceplazmositler, organizmanın sıvısal dirençliliğinde çok önemli rol oynayan, antikorları salgılayan immün sistem hücreleri Poligonal, oval veya yuvarlak şekilli...
Plazma hücresi, Antijen, Antikor, B lenfosit, Bazofil, Dalak, Endoplazmik retikulum, Golgi kompleksi, Hücre, Hücre biyolojisi, KromatinB hücresi
3 yıl önceara adımdan sonra da dönüşebilirler. Plazma B hücreleri, antikor üretirler ki bu antikorlar antijenlerin yıkımına, antijenlere bağlanarak ve böylece bağlandıkları...
B hücresi, Kan, Antijen, Antikor, Bazofil, Bağışıklık sistemi, Doğal öldürücü hücre, Eozinofil, Eritrosit, Granülosit, Histiosit