Yavuz Sultan Selim`in emriyle yapılmış ve Kanuni Sultan Süleyman tarafından türbe, imaret, medrese eklenmiştir. Caminin bir yanı sarnıç, bir yanı Kırkmerdiven denilen bir uçurumdur. Üç kapıyla avluya girilir: Türbe kapısı, Çarşı kapısı, Kırkmerdiven kapısı. Ağaçlı geniş bahçeli avlu şadırvanlıdır.
Son cemaat yeri 18 sütuna binen 22 kubbe ile örtülüdür. Avlu ortasında IV. Murad`ın yaptırdığı abdestlik sivri kuvvesi bulunmaktadır. Avlunun dış yüzünde, son cemaat yerinin iç yüzünde çok değerli çiniler vardır. Ana kubbe dört duvardan aşağı iner. Birer şerefeli iki minaresi bulunmaktadır.
İçerde mihrabın solunda mermer 8 sütun üzerinde hünkar mahfili, sağda müezzin mahfili, kıble kapısı üzerinde başka bir müezzin mahfili vardır. Mermer minber de dahil olmak üzere bütün elemanlar oymacılık ve kakmacılık, çinicilik ve tezhip, hat ve nakış sanat eserleriyle donatılmıştır. Pencereler ve kapılarda oymacılık sanatı mükemmeldir. Mihrabı çeviren çinilerin güzelliği sadece bu camide görülür. Caminin iki yanında dokuzar kubbeli iki misafirhane vardır. Karşı tarafında bir medresesi bulunmaktadır.
Yavuz Sultan Selim Türbesi
Caminin yanındadır. Üç kubbeli türbenin en sağındaki sekizgen türbe Yavuz Selim`indir. İki sıralı pencereler, 4 renkli sütunu ve 5 kemeri vardır. Bu revaklı kapıdan girer girmez rengarenk çiniler göz kamaştırır. Kapılar sedef kakmalı, abonozdur. Üst tarafta `her nefis ölümü tadacaktır` ayeti yazılıdır.Yavuz Selim`in lahti maksurenin ortasındadır. Başında selimi kavuk bulunan lahitin başucunda tahta çıkış ve ölüm tarihi sırma yazıyla yazılıdır. Bir kapıda Abdülhak Hamid`in şiiri Hulusi Efendi hattıyla asılıdır. Pencere kanatları abanoz ve fildişi kakmalıdır. Türbe mimarı Acem Ali`dir. Diğer türbelerde Yavuz Selim kızı Hatice sultan ile kızı, Kanuni`nin annesi, şehzadeler Murad, Mahmud, Abdullah ve diğerinde Sultan Abdülmecid gömülüdür. Yavuz`un sandukası üzerinde bir kaftan vardı ve bu kaftan İbn Kemal`e aitti (Yavuz`la at sürerken kaftanına çamur sıçratan alim).