Kudüs Tapınağı
altarı ile aynı yerde yaratılmış olmasıdır. Eden'den kovulduktan sonra yine bu noktaya gelip Tanrı'ya kurban sunmuştur. Habil ve Kabil de adaklarını bu altarda sunmuştur. İnanışa göre Adem hayatının tamamını Kudüs'te geçirmiştir. Kudüs'teki altar tüm insanların Tanrı'ya ibadet etmesi için tufana kadar sabit bir türbe olarak kaldı. Tufandan sonra Nuh altarı tekrar inşa etti. Ahit'te yazdığına göre Nuh oğlu Sam'ı kutsadığı için Kudüs toprakları ona miras kaldı. Sam ve soyu Kudüs'te yaşadı ve orada Tanrı'nın sözlerini öğreten bir akademi kurdu. Şehir, bir hükümet kuracak kadar genişlediği zaman Sam kral oldu ve ona "Malhi Tzedek" (Dürüst Kral) ünvanı verildi. Dürüst anlamına gelen Tzedek ismi Kudüs için de kullanılmaktaydı. Eski çağlarda şehir, doğuda bulunan "Aşağı Şehir" ve batıda yüksek rakımda bulunan "Yukarı Şehir" olmak üzere ikiye bölündü. Doğudaki kısıma Salem ve altarın bulunduğu batıdaki kısıma ise Moriya denmekteydi. Tufandan 340 yıl sonra Kenan kavimleri Kutsal Toprakları istila etmeye başladı ve batıdaki Yukarı Şehri işgal eden Amoriler altarı yıktı. Sam ve halkı Aşağı Şehri ellerinde tutmayı başarıp akademiye devam ettiler. Bazı efsanelere göre, İbrahim genç yaşta Kudüs'e gidip Nuh ve Sam ile birlikte gelenekleri öğrenmiştir. Ardından, Tanrı İbrahim'e Mezopotamya'yı terk edip Vadedilmiş Topraklar'a dönmesini söyledi. Kendini içinde bulduğu savaştan zaferle ayrılan İbrahim, Sam tarafından kutsandı. Kısa bir süre sonra doğu Kudüs (Salem) Filistilerin hakimiyeti altına girdi. İbrahim, barış yapmak için kral Avimeleh ile görüştü, kral, Sam'ın akademisinin güvende olacağı sözü verdi. İbrahim'in oğlu ve varisi İshak doğduğu zaman Avimeleh bir antlaşma yapmak için onlara yanaştı. Antlaşmaya göre, Avimeleh'in soyu bu topraklarda yaşadığı sürece İbrahim'in soyundan hiçkimse onlara karşı savaşmayacaktı. Bu antlaşma sebebiyle, ileriki zamanlarda İsrailoğulları Kudüs'ün doğusunu ellerine geçirememiştir. İbrahim'e oğlu İshak'ı kurban etmesi söylendiğinde Tanrı onu Miroya'ya yönlendirdi. Bir zamanlar altarın bulunduğu belli olan yerde İbrahim tekrar bir altar inşa etti ve İshak'ı kurban etmek için hazırladı. Bu testten başarıyla geçtikten sonra Miroya Dağı'ndaki altarın rahibi olan Sam'ın görevini devraldı. İbrahim bu yere ihtişamlı anlamına gelen "Yiru" (Jeru) adını verdi. Bu yer şehrin doğusuyla birleşince isimler de birleştirilip JeruSalem (Kudüs) adını aldı. Hebron'da Hititli Efron'dan Makpela Mağarası'nı satın aldığında, antlaşma gereği Kudüs'ü Hititlerden güç kullanarak almayacağına dair ant içti. Sonuç olarak şehrin batısı İsrailoğulları tarafından Efron'un soyundan satın alındı. Eski Ahit'te Kudüs Her ne kadar Kudüs adı Tanah'ta 669 kere geçse de bu isim Tevrat'ta yer almamaktadır, bunun yerine "Tanrı'nın seçeceği yer" ifadesi kullanılmıştır. Rambam'a göre Tevrat'ta Kudüs adının kullanılmamasının çeşitli sebepleri vardır ve bunlardan ilki şöyledir: eğer diğer uluslar Kudüs'ün Yahudiliğin dini merkezi olduğunu duyarlarsa bu şehri Yahudilerden önce ele geçirip Yahudilerin girmesini engelleyebilirdi. kutsal yer olarak görülmesidir. Yazılı kanun, sözlü kanunun temelini oluşturur ve Talmud'da Yahudiliğin Kudüs ile olan derin bağı büyük bir ölçüde anlatılmıştır. Örneğin, asırlar boyunca Yahudiler tarafından ezberlenip sıkça alıntı yapılan bölümler şöyledir:* "Babil ırmakları kıyısında oturup Siyon'u andıkça ağladık" * "Çünkü orada bizi tutsak edenler bizden ezgiler, Bize zulmedenler bizden şenlik istiyor, "Siyon ezgilerinden birini okuyun bize!" diyorlardı. Nasıl okuyabiliriz RAB'bin ezgisini El toprağında? Ey Yeruşalim, seni unutursam, Sağ elim kurusun. Seni anmaz, Yeruşalim'i en büyük sevincimden üstün tutmazsam, Dilim damağıma yapışsın! Yeruşalim'in düştüğü gün, "Yıkın onu, yıkın temellerine kadar!" Diyen Edomlular'ın tavrını anımsa, ya RAB. Ey sen, yıkılası Babil kızı, Bize yaptıklarını Sana ödetecek olana ne mutlu! Ne mutlu senin yavrularını tutup Kayalarda parçalayacak insana!" * "Ey Tanrı, uluslar senin yurduna saldırdı, Kutsal tapınağını kirletti, Yeruşalim'i taş yığınına çevirdi. Kullarının ölülerini yem olarak yırtıcı kuşlara, Sadık kullarının etini yabanıl hayvanlara verdiler. Kanlarını su gibi akıttılar Yeruşalim'in çevresine, Onları gömecek kimse yok." * "...Ey Yeruşalim! Bitişik nizamda kurulmuş bir kenttir Yeruşalim!... Esenlik dileyin Yeruşalim'e: "Huzur bulsun seni sevenler!" * "Dağlar Yeruşalim'i nasıl kuşatmışsa, RAB de halkını öyle kuşatmıştır, Şimdiden sonsuza dek." * "RAB yeniden kuruyor Yeruşalim'i, Bir araya topluyor İsrail'in sürgünlerini.... RAB'bi yücelt, ey Yeruşalim! Tanrın'a övgüler sun, ey Siyon!"Rabinik edebiyatta Kudüs Yahudi dini yazıtlarında Kudüs'ten bahseden binlerce yer bulunur; bunlardan bazıları şunlardır:
* Eğer kişi İsrail Diyarı'ndaysa kalbi Kudüs'e dönmeli; eğer kişi Kudüs'te ise yüzünü Kutsal Tapınağa dönmeli * Neden Ginosar'daki meyveler Kudüs'te bulunmaz? Çünkü seyyahlar demesinler ki "Ginosar meyvelerini sadece Kudüs'te yemekle yükümlüyüz, bu yeter" * Gelecekte Kadrimutlak Kudüs'ü o kadar genişletecek ki atı kaybolan kişi atını aynı şehir içinde bulacak * Kudüs kavimler arasında bölünmedi * Bir yılan veya akrep Kudüs'te kimseye zarar vermemiştir * İhtişamlı döneminde Kudüs'ü görmeyen güzel şehir görmemiştir * On ölçek güzellik dünyaya indi, dokuzunu Kudüs aldı * Kudüs dünyanın ışığıdır * Sürgündekilerin bir araya gelmesi gerçekleşmedikçe Kudüs tekrar inşa edilmeyecek * İsrail Diyarı dünyanın, Kudüs ise İsrail Diyarı'nın merkezindedir * Neden Kadrimutlak Kudüs'e Tiberya'daki gibi sıcak pınarlar yaratmadı? Çünkü, kişi "Kudüs'e çıkıp yıkanalım" demesin diye * Kudüs'ün güzelliği başka hiçbir yerde yoktur * Atalarımız için on mucize Kudüs'te gerçekleşti * "Tüm kabilelerinizde" - Bu Kudüs demektir çünkü tüm İsrailoğulları Kudüs ile ortaktı * Kudüs'ün mükafatı için Kızıldeniz'i ikiye yardım * Gelecekte Kudüs varoşları değerli taşlar ve mücevherlerle dolacak ve İsrailoğulları gelip bunları alacak * Kudüs yıkıldığından beri, O Kudüs'ü inşa edip İsrailoğullarını geri getirene kadar Tanrı mutlu olmayacaktır== Yahudi kanun ve geleneklerinde Kudüs Kudüs Tapınağı Antik dönemde, Yahudilik