Birinci Tapınak, Kral Süleyman tarafından M.Ö. 957 yılında yaklaşık 7 yıllık bir sürede inşaa edilmişti. Antik Museviliğin merkeziydiKronik kitapları, 1 kronik, bölüm 22 - 29 Tapınak, Musevi inancının merkezinde bulunan Shiloh, Nov, ve Givon`da bulunalarla beraber Musa`nın buluşma çadırı (taşınabilir musevi tapınağı) ile yer değiştirmiştir. İlk tapınak M.Ö. 586 yılında Babillilerce tahrip edilmiştir. Yeni tapınağın yapımına M.Ö. 535`de başlanmış olup bir süre ara verildikten sonra inşaat M.Ö. 521`de yeniden başlamış, M.Ö. 516 yılında tamamlanmasının ardından M.Ö. 515 yılında ibadete açılmıştır. Ezra Kitabı`nda bahsedildiğine göre, Tapınağın yeniden inşasına Büyük Cyrus izin vermiş ve Büyük Darius`da tasdiklemiştir. Yaklaşık 500 yıl sonra İkinci Tapınak, M.Ö. 20 yılında Kral Herod tarafından yeniden tamir ettirilmiş ve daha sonra Romalılar tarafından M.S. 70 yılında tahrip edilmiştir. Her ne kadar Tapınak uzun süre önce tahrip edilmiş olsa da, Batı duvarı hala ayaktadır ve uzun yıllardan beri tapınak yapısının ayakta kalan tek duvarı olduğuna inanılır.
Bir İslam mabedi olan Kubbetüs Sahra tapınak alanına 7. yüzyıl sonlarında inşaa edilmiştir ve yine tapınak avlusunda kabaca aynı dönemde yapılmış olan Mescid-i Aksa bulunur.
Musevi Eskatologya`sı Mesih`in gelmesinden önce buraya Üçüncü Tapınak`ı inşaa edilmesini planlamaktadır ve bu yüzden Ortodoks ve Muhafazakar Musevilik taraftarları bir gün Üçüncü Tapınağın inşaa edileceğini ummaktadırlar.
30 Ağustos 2007 tarihinde, boru hattı döşenmesi sırasında İkinci Tapınağın kalıntıları ortaya çıkmıştır. Kudüs`teki İkinci Tapınağın olası kalıntıları. Ardından kısa bir süre sonra Ekim 2007`de arkeologlar tarafından Birinci Tapınağın kalıntılarına da ulaşıldığı açıklanmıştır. Tapınak Tepesinde Birinci Tapınak buluntuları
Etimolojisi
İbranice yazılarda yapıya verilen isimler ``Beit HaMikdash`` ya da "Kutsal Ev" dir ve Kudüs`te bu isimle anılan tek tapınaktır. Tapınak aynı zamanda Tanah`da, ``Beit Adonai`` (Tanrının Evi) ya da kısaca ``Beiti`` (Evim) ya da ``Beitechah`` (Eviniz) olarak da adlandırılmıştır.Süleyman Mabedi, Tanrı tarafından Kral Davud`a verilen özel bir plan temel alınarak yapılmıştı. Davud bu tapınağı inşaa etmeyi umudetmişti ancak Tanrı ona, Birinci Tapınağı oğullarından birisinin yapacağını söyledi. Davud, saltanatı sırasında tapınak için gerekli olan ve ahşap, büyük temel taşları, altın, gümüş, bronz ve kullanılacak olan diğer metaller gibi işlenmemiş malzemeleri toplamaya başladı. Tapınak, Ahit Sandığı evi ve başta İsrailoğulları`na olmak üzere tanrıya ibadet edebilecek her milletten insanlar için tasarlanmıştı. Birinci ve İkinci tapınakların Museviliğe adanmış olduğunu söylemek bir hata olacaktır çünkü bu inanç sistemi bir kaç yüzyıl sonra şimdi Irak olarak bilinen Antik Babil`de biçimlendirilmiştir. Kitab-ı Mukaddes`te, Judah (Davud) Krallığı vatandaşlığı ile ilişkili olarak Yahudi teriminden ilk kez bahsedilmesi, birinci tapınağın tahrip edilmesinden (Bu olay yaklaşık olarak M.Ö. 590 yılı civarında gerçekleşmiştir) hemen önce yaşamış olan ve Judah (Davud) Krallığının son yöneticisi olan Kral Zedekiah`tan önce olmamıştır.
Süleyman Mabedi olarak adlandırılan ilk tapınak, Kral Davud ve Süleyman idaresi altından birleşen [1]`ndan 12 kabilenin mensuplarınca inşaa edilmişti. Süleyman`ın saltanatının ardından tahta çıkan oğlu Rehoboam`ın kibirliliği nedeniyle, İsrailoğullarından 10 kabile birlikten ayrılarak Kuzey İsrail Krallığı`nı kurarlarken, Judah, Benjamin ve Levi kabilesinin çoğunluğu Judah Krallığında kaldılar. İkinci Tapınak, Nebukadnezar`ın 6. yüzyıldaki sürgününden geriye kalan Judah`lılar tarfından tekrar inşaa edildi. Diğer 10 kabile ise Asur krallığı tarafından yıkılan krallıklarından sonra, bir kaç yüz yıl önce dağılmışlardı.
Birinci ve ikinci tapınaklar
ana|Süleyman Mabedi|İkinci Tapınak modeli, İsrail Müzesi, Kudüs.] Kudüs`teki tapınak tepesinde bir biri ardınca inşaa edilmiş iki farklı tapınak bulunur:Süleyman Mabedi aşağı yukarı M.Ö. 10. Yüzyılda (960 civarı) Musa`ya ait Çadır Tapınağın yerine inşaa edilmişti. Tapınak M.Ö. 586 yılında Nebukadnezar komutasındaki Babilliler tarafından tahrip edilmiştir. İnşaatından tahrip edilmesine kadar geçen süre 375 yıldır ancak Talmudik tradisyon bu süreyi 410 yıl olarak verir. Süleyman Mabedinin inşaası Masonik tradisyonda da oldukça önemli bir rol oynar.
İkinci tapınak Cyrus`un Musevilerin ``Babil Esaretinden`` dönmelerine izin vermesinden sonra inşaa edilmiştir. Dönüş, M.Ö. 537 yılında gerçekleşmiş olup bir kaç kez yaşanan gecikmeden sonra tapınak M.Ö. 516 yılında tamamlanabilmiştir. Tapınak tepesindeki mabed 150m x 50m ölçülerindeydi.Abdera`lı Hecateus ya da yalancı-Abdera`lı Hecateus, Josephus ve Caesarea`lı Eusebius tarafından iletilmiştir (Contra Appium : 1/22 ; Evangelic. Preparation : 9/4).
İkinci tapınak, General Titus komutasındaki Roma İmparatorluğu`na bağlı birlikler tarafından 70 yılında tahrip edilmiştir. Pompey, M.Ö. 63 yılında Kudüs`ü ele geçirdiğinde tapınağa hakaret etmişti. Josephus`a göre (Roma İmparatorunun maiyetinde yaşıyordu), Pompey tapınaktan ya da hazinesinden hiç bir şey almamıştı ancak Tapınağın kutsal alanına girmesine engel olan bir rahipleri öldürtmüştü. Pompey bir süre sonra tüm gücünü kaybetti ve avlanan bir kaçak olarak öldü. Bu olay pek çok Musevi tarafından ilahi bir cezalandırma olarak kabul edilir. M.Ö. 19 yılında, Kral Herod tapınak kompleksinin tamirine başladı. İkinci tapınağın temelleri dahi Romalılarca tahrip edildiğinden dolayı daha büyük ve daha geniş tamamen yeni bir tapınak yapılmasını emretti.Josephus, Judaic Antiquities : 15/14
Musevilerin, 132-135 yılları arasında Romalılara karşı giriştikleri son isyan sırasında Simon bar Kokhba ve Rabbi Akiva tapınağı yeniden kurmayı denediler ancak bar Kokhba`nın isyanı başarısız oldu ve Museviler Kudüs`ten çıkartıldılar.
363 yılında Dönek Julian Kudüs`teki Musevi Tapınağının tamir edilmesini emretti ancak bu plan da başarısız oldu.
Üçüncü tapınağın yeniden inşaası
] ana|Üçüncü Tapınak İkinci Tapınağın tahrip edilmesinden beri, üçüncü bir tapınağın inşaa edilmesi için dua etmek bir Musevi için günde üç kez yapılan Musevi ibadetinin resmi bir parçası haline gelmiştir. Her halukarda tapınağı nasıl ve ne zaman inşaa edileceği sorusu hem Musevi ve hem de Musevi olmayanlar tarafıdan sürekli tartışılmaktadır. 1. Yüzyıldan sonra genişlemeye başlayan İbrahimi Dinler`den Hristiyanlık ve Müslümanlığa ait kutsal yerlerinde burada bulunması sorunu daha karmaşık hale getirmektedir.Buna ilaveten Kudüs`ün politik durumu ve tarihi tapınağın bulunduğu düşünülen alanda Müslümanlarca kutsal sayılan Mescid-i Aksa ve Kubbetüs Sahra`nın bulunması tapınağın yeniden inşaa edilmesinin önündeki en büyük engellerdir.Fiziksel yerleşimi
Talmud`a göre Tapınağın Doğu tarafında bir ``Ezrat Nashim`` (Kadınlar avlusu) bulunurken asıl yapı Batı taraftaydı. Asıl alan, kurban kesilecek bir alanı ve adağın bazı parçalarının yakıldığı ve kanının akıtıldığı bir ``Mizbaeach`` (dış sunak) ihtiva ediyordu. Büyük bina, bir ``Ulam`` (ön oda), ``Heichal`` ve Kodesh Kodashim`den (kutsalların kutsalı) oluşuyordu. Heichal ve Kodesh Kodashim birinci tapınakta bir duvar ile ayrılmışken ikinci tapınakta bu işlem iki perde yardımıyla yapılmıştı. Heichal içerisinde Menorah, ekmek masası ve tütsü sunağı bulunuyordu.Ana avluya açılan on üç kapı vardır. Güney tarafında, Güneybatıdan başlayarak dört kapı bulunur:
- ``Shaar Ha`Elyon`` (Yukarı kapı)
- ``Shaar HaDelek`` (Tutuşturma kapısı); odunların getirildiği kapı
- ``Shaar HaBechorot`` (İlk doğan kapısı); İnsanların ilk doğan hayvanlarını adak olarak getirirken ve baba ve oğullarının Pidyon HaBen seremonisi için girdikleri kapı
- ``Shaar HaMayim`` (Su kapısı); Su sunuların Sukkot`a giriği kapı.
Kuzey tarafında, Kuzeybatıdan başlayarak dört kapı bulunur:
- ``Shaar Yechonyah`` (Yechonyah kapısı), Davudun soyundan gelen kralların girdiği ve Yechonyah/Yehoyachin`in esarete giderken çıktığı kapı
- ``Shaar HaKorban`` (Kurban kapısı), Rahiplerin ``kodshei kodashim`` için adanan adaklarla giridikleri kapı
- ``Shaar HaNashim`` (Kadınlar kapısı), Kadınların ``Azaryah`` ya da ana avluya girerek adaklarını sunmak için kullandıkları kapı Sheyibaneh Beit Hamikdash:Azarya`da kadınlar?)
- ``Shaar Hashir`` (İlahi Kapısı), Leviler`in müzik aletleriyle girdikleri kapı
Doğu tarafta, Kadınlar avlusu ve ana avlu arasında iki küçük antre`ye sahip ``Shaar Nikanor`` bulunur ve bunlardan birisi sağda diğeri soldadır. Görece önemsiz olan Batı duvarında adı olmayan iki kapı daha bulunur.
Peygamberlerin yazmalarında tapınak
Kitab-ı Mukaddes peygamberleri, Tapınağı baştan aşağı kaplayan tanrının huzurunda gördükleri olağanüstü görüntüleri tarif ederler. Yeşeya şöyle yazar; "yüce ve görkemli Rab`bi gördüm; tahtta oturuyordu, giysisinin etekleri tapınağı dolduruyordu." (Isaiah 6:1). Yeremya şöyle yalvarır; "Adın uğruna bizi küçümseme" (Yeremya 14:21) ve "Tapınağımızın yeri başlangıçtan yüceltilmiş görkemli bir tahttır." diye bahseder (Yeremya 17:12). Hezekiel ise, "Ovada gördüğüm görümdeki gibi, İsrail`in Tanrısı`nın görkemi oradaydı." der.Yeşeya, tapınakta dua etmek kadar kurban kesmenin ve evrensel bir amacın öneminden bahseder:
Kutsal dağıma getirip dua evimde sevindireceğim.,Yakmalık sunularıyla kurbanları sunağımda kabul edilecek,Çünkü evime `Bütün ulusların dua evi` denecek. (Yeşeya 56:7)."Çünkü evime `Bütün ulusların dua evi` denecek." (Yeşeya 56:7)
Tapınak ibadetleri
Tapınak, Tanah`ta nasıl tatbik edileceği tarif edilen kurban`a ilave olarak Şabat ve diğer Musevi tatillerindeki özel ve her gün sabah ve öğleden sonra gerçekleştirilen sunuların da yapıldığı yerdi. Leviler, ezberledikleri mezmur`ları kurban esnasındaki uygun zamanlarda okudukları gibi aralarında günün mezmuru, yeni ayın özel mezmuru, büyük Musevi tatilinde söylenen Hallel ve "Şükran kurbanı mezmuru " (Mezmur 100) gibi özel durumlarda da söylüyorlardı.Tapınakta günlük sununun bir parçası olarak, Musevilerin geleneksel sabah ibadeti temel alınarak yapılan ve iyi bilinen Barchu, Şema ve Birkat Kohanim dualarınında dahil olduğu dualar ezbere okunarak bir dua ibadeti gerçekleştirilirdi.
Cennet bahçesi olarak tapınak
Tapınağın avlusu ağaçlar, çiçekler ve çeşmelerle kaplıydı çünkü Tapınak Cennet Bahçesi`nin bir modeli ve yeniden yaratılması anlamına geliyordu. (Bkz. "Cennet olarak Kudüs," Lawrence Stager, ``Biblical Archaeology Review``, Mayıs/Haziran2000).Tapınağın Musevi ibadetlerindeki rolü
main|Musevi ibadetleriGeleneksel Musevi sabah ibadetinin merkezindeki Şema duasını da içine alan bölüm, aslında tapınakta yapılan günlük ibadetten farklı değildir. İlave olarak, Tapınağın günlük ``tamid`` ve özel durum ``Mussaf`` (ilaveten) sunusuyla geleneksel olarak yer değiştiren ezberden okunan Amidah duasının hem Ortodoks hem de Muhafazakar Musevilik`te, tapınakta düzenlendiği günlerdeki gibi kurban zamanında yine ezberden okunması gerekmektedir.
Tapınak geniş ölçüde Ortodoks ibadetleriyle birlikte anılmaktadır ve Muhafazakarlar ikinci planda kalmaktadır.
Ortodoks Musevilik
Ortodoks Musevi ibadetlerinden sayılanlar şöyledir:- Tapınakta yapılan kurban etkinlikleri için Kitabı Mukaddes ve talmud`daki pasajlar üzerine yapılan günlük çalışma toplantısı. (Kurbanla ilgili olarak bkz. sidur).
- Tapınağı yeniden tamiri ve Museviliği en önemli duası Amidah`da bulunan kurban ibadeti ile ilgili kitabi müracatlar.
- Tapınağın yeniden inşaa edilebilmesi için Amidah duasının sonunda bulunan geleneksel kişisel yalvarma ezberi.
- "Yaşayanlar evi" nin yeniden inşaası için yapılan dua ve Amidah duası sırasında ezberden okunan shekhinah (ilahi huzur) "aramızda oturmak" .
- Günün mezmurunun okunması; Mezmur, Levililer tarafından sabah duası sırasında tapınakta okunur.
- Çok sayıda mezmur, tapınak ve tapınak ibadeteti için olağan ibadetler sırasında okunur .
- Özel Musevi bayramlarındaki kurbanlarda, tapınağın yeniden inşaası ve kurbanlar için yapılan dualarda ve Musevi tatillerindeki Mussaf ibadetlerinde yapılan ezberden okumalar.
- Yom Kippur bayramı sırasında, özel tapınak ibadetleri için yapılan geniş ezberden okumalar.
- Sukot (Hakafot) için yapılan özel ibadetler ve o gün için tapınakta düzenlenen ibadetlere yapılan müracatlar.
Musevilerin oruç günü Tisha B`Av`da tapınağın tahrip edilmesinin yası tutulur. Diğer üç oruç gününde de (Tevet`in onuncu günü, Tammuz`un onyedinci günü ve Tishrei`nin üçüncü günü), tapınağın tahrip edildiği zamanda ve sonrasında yaşanan olayların yası tutulur.
Muhafazakar Musevilik
Muhafazakar Musevilik, tapınağın anılmasını muhafaza etmiştir ancak kurban etmenin yeniden yürürlüğe konulmasıyla ilgili referansları kaldırmıştır. Tapınak ibadetleriyle ilgili çalışma toplantıları kaldırılmış ya da yer değiştirilmiş, Amidah duasındaki pasajlar, haftaiçi Torah ibadetleri ve tapınağın yeniden inşaasına yapılan göndermeler kalmış ancak kurbana yapılan referanslar kaldırılmıştır. Bayramlardaki kurban ibadetlerine yapılan referanslar korunmuş ancak geçmiş zamanlardaki gibi yapılarak yeniden yürürlüğe koyma temennileri kaldırılmıştır. Yom kippur ve Sukkot `da yapılan özel dualar gibi özel bayram ibadetleri muhafazakar dua kitaplarından korunmuş ancak muhafazakar cemaat tarafından ya kısaltılmış ya da atlanmıştır. Bazı cemaatlar kurban kesmeye yönelik tüm referansları çıkartmıştır ve muhafazakar Sim Shalom dua kitabı, kurbandan geçmişte olduğu gibi bahseden ve hepsinin arasından kurbana referans göstermeyen tek kitap olarak, Amidah duasının bir alternatif versiyonuna sahiptir.Muhafazakar Musevilik, çoğunlukla sadece Tisha B`Av`da yerine getirildiği halde tapınağın tahrip edilmesiyle ilgili dört orucu muhafaza etmiştir.
Reformist ve yeniden yapılanmacı Musevilik
Reformist ve Yeniden yapılanmacı Musevilik, bazı dolaylı ve muğlak referansları muhafaza ettiği halde tapınağa yapılan tüm referansları kaldırmıştır.Birleşik devletlerdeki reform hareketi, ibadet yerlerini sinagog ya da shul olarak adlandırmak yerine onları tapınak olarak çağırır. İnanışa göre dualar, kurban ibadetiyle yer değiştirerek Musevi ibadetinin ana usulü haline gelmiştir ve bu sebeple dünya da Tapınağa değil tapınaklara ihtiyaç vardır.
Arkeolojik kanıtlar
)" target="_blank"> İbranice ``"Boru çalma yerine"`` yazan, Benjamin Mazar tarafından tapınak tepesinin Güney eteklerinde yapılan kazılarda bulunan ve ikinci tapınağa ait olduğu düşünülen taş] Arkeolojik kazılarda, Tapınak tepesi ya da Har HaBayit`i çevreleyen yüz kadar mikvaot (ritüel arınma havuzu) bulunmuştur. Havuzlar, bu bölgenenin seküler bir alan olmaktan ziyade kutsal bir tapınım alanı olduğunun güçlü delilleridir. Her halukarda, kesin olarak tapınağın bulunduğu alanın içinde kurulmamışlardır. Tapınağın konumu ile ilgili temel olarak üç adet teori vardır:- Tapınak şu anda Kubbetüs Sahra`nın bulunduğu yerde kurulmuştu.
- Tapınak şu anda Kubbetüs Sahra`nın bulunduğu yerin biraz Kuzeyindeydi (Profesör Asher Kaufman).
- Tapınak şu anda Kubbetüs Sahra`nın bulunduğu yerin biraz Doğusundaydı (Profesör Joseph Patrich, Hebrew Üniversitesi. ``World Jewish Digest``, Nisan 2007).
2004 tartışmaları
27 Aralık 2004 tarihinde Toronto-çıkışlı ``The Globe and Mail`` gazetesi, Kudüs`teki İsrail Müzesi`nin herkesin bir zamanlar Süleyman Mabedinin başrahibine ait asanın süsü olduğuna inandığı fildişi nar`ın sahte olduğu sonucuna vardığını yazdı. Bu eser, Kitabı Mukaddes`in eski eserler kolleksiyonundanki en önemli parçaydı ve 2003 yılında Kanada Medeniyetler Müzesindeki gezici bir sergide sergilenmişti. Uzmanlar bu keşfin uluslararası bir eski eser dolandırıcılığının parçası olmasından korkuyorlardı. Başparmak büyüklüğündeki nar, yalnızca 44 mm yüksekliğindeydi ve üzerinde Eski İbranice alfabesinde yazılmış bir yazıt kazınmıştı. Sadece 9 yazı karakteri tam olarak okunabiliyordu ve eğer yazıyla bir düşünce anlatılmak istenmişse anlaşıldığı kadarıyla bir kaç tane daha karakter kayıptı. Yazıtın günümüze ulaşan kısmının transkripsiyonu şu şekildedir "לבי...×” קדש ×›×”× × (sadece yod kelimesinin alçak yatay hattı ve ×” he`nin yüksek yatay hattı kalmıştır.)Kayıp harflerin restarosyanı ile ilgili öneri şu şekildedir: לבית יהוה קדש ×›×”× ×
Bu yeniden kurma, araştırmacıların çoğu tarafıdan kabul gören şu transliterasyon (başka alfabe ile yazma) ile sonuçlandı: lby yhwh qdÅ¡ khnm, anlamı: "Yahuda`nın tapınağının kutsal rahibine aittir."
Eserin sahte olduğunu iddia edilmesinin nedeni, bu parçanın Demir Çağı`ndan ziyade Bronz Çağı`na ait olduğu hakkındaki tartışmalardır. Her halukarda Süleyman Mabedinin Bronz çağında yapıldığına dair teoriler vardır. Eğer bu teoriler doğruysa, nar`ın sahte olup olmadığını tartışmak için bir neden yoktur.
İslamda tapınak
İslam dininin ilk kıblesi Kudüs`te bulunan Tapınak tepesindeki Mescid-i Aksa`dır. Kur`an`da "Beit Al-Maqdes" ya da "Al-Masjid Al-Aqsa" (en uzaktaki cami) olarak geçer.Halife Ömer Kudüs`e girdiğinde başpatriğe kendisini Tapınak Tepesine (yıkık olan Süleyman mabedinin yerine) götürülmesini rica etti. Etraf döküntülerle doluydu çünkü şehrin bu bölümü Hristiyanlar zamanında taş ocağı ve çöplük olarak kullanılmıştı. "Ka`ab al-Ahbar" adındaki bir Musevi dönmesi müslüman, dinsel bilgilerinin yardımıyla Yahudilerin nerede tapındıklarını gösterdi ve Ömer tapınaktan geri kalanları buldu ve bu yere Medine`de peygamberin mescidine benzer kamıştan bir mescid yaptırdı. Ömer, 10,000 kişiyle birlikte tapınağın 70 yılında yıkılmasından sonra ilk kez bu yerde ibadet etti. Ömer ayrıca burada kurban kesilmesinin yasakladı. Ömer, yaklaşık 20 yıl önce İslam Peygamberinin Mirac`a yükseldiği kabul edilen Kubbetüs Sahra`yı ararken, Kaab da "kutsalların kutsalını" arıyordu. "Kutsalların kutsalını" nın bulunduğu tahmin edilen yerdeki enkaz temizlenirken herkesi şaşırtan bir şekilde büyük bir taş ortaya çıktı. Ömer taşın etrafına bit çit yaptırdı çünkü Ka`ab`ı çıplak ayakla kayanın etrafından dolaşırken görmüştü. Taşın bulunduğu alanın üzerine 687-691 yılları arasında Emevi Halifesi Abdülmelik devrinde Kubbetüs Sahra inşa edilmiştir.
Ayrıca bkz.
- Batı duvarı
- Mescid-i Aksa
- Kubbetüs Sahra
- Süleyman Mabedi, ya da Birinci tapınak.
Kaynaklar
reflist- Kaynak wiki
Linkler
- Kudüs`ün refahını aramak
- Rav Israel Ariel tarafından organize edilmiş Tapınak Enstitüsü Müzesi ziyareti hakkında site
İlave okumalar
- ``Biblical Archaeology Review``, sürümler: Temmuz/Ağustos 1983, Kasım/Aralık 1989, Mart/Nisan 1992, Temmuz/Ağustos 1999, Eylül/Ekim 1999, Mart/Nisan 2000, Eylül/Ekim 2005
- Ritmeyer, Leen. ``The Quest: Revealing the Temple Mount in Jerusalem.`` (Araştırma:Kudüsteki tapınak tepesinde açığa çıkanlar) Jerusalem: Carta, 2006. ISBN 965-220-628-8
- Hamblin, William ve David Seely, ``Solomon`s Temple: Myth and History`` (Süleyman Mabedi:Mit ve Tarih) (Thames ve Hudson, 2007) ISBN 0500251339