1- İnsan üç bölümden oluşur: Ruh, ‘perispri’ ve fiziksel beden. Perispri, ruh ve fiziksel beden arasında irtibatı sağlar, yarı-maddi bir yapısı vardır.
2- Can dediğimiz, ölüm olayı ile bedeni terk ettiğinde “ruhlar alemi”nde doğar. Dünyada iken yaptığı iyilik ve kötülükler orada, hafızasında canlanır. Bir süre sonra, tekrar dünyada bedenlenir. Sınavlar geçireceği dünyada defalarca doğmasının amacı tekamül etmektir. Fakat insan ruhu hiçbir zaman yeniden hayvan bedeninde doğmaz. Çünkü tekamülde gerileme sözkonusu değildir.
3- Bütün ruhlar eşit yaratılmıştır denebilir. Fakat tekamül dereceleri aynı kalmadığından aralarında, tekamül farklarından kaynaklanan bir ruhsal hiyerarşi oluşmuştur.
4- Ruhlar yalnız Dünya’da değil, evrenin diğer dünyalarında da bedenlenirler.
5- Ruhlar alemindeki bedensiz varlıklar, dünyadaki bedenlilerle gerek maddi gerekse manevi etkileşim içindedir. Ayrıca ‘medyum’lar aracılığıyla, bedensiz varlıklarla sesli veya yazılı iletişim kurulabilir.
6- Kaliteli, ciddi ruhsal irtibat seanslarında tekamül düzeyi yüksek ruhlarla, düzeysiz (nefsani, çıkarcı, gelecekle ilgili) soruların sorulduğu seanslarda ise tekamül düzeyi geri ruhlarla irtibat kurulur. Bu geri düzeyli ruhlar, yalan söyler, kötü şakalar yapar, insanları hataya sürüklemeye çalışır ve seanstakileri etki altına almak için genellikle ünlü kişilerin isimlerini kullanırlar.
Spiritizm günümüzde Latin Amerika ülkelerinde Kardesizm adıyla bilinmektedir. Türk spiritüalistler ise spiritizm ya da deneysel spiritüalizm olarak bilinen bu ruhçuluğu klasik spiritüalizm olarak adlandırmışlardır. Çünkü onlara göre ruhçuluğa son şeklini Bedri Ruhselman vermiş ve kurduğu ruhçuluğa neo-spiritüalizm adını vermiştir.