Belgrad Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Çalışma hayatına Belgrad belediye başkanının ekonomi danışmanı olarak başladı. Komünist Parti'ye katıldı. 1984 yılında, Sırbistan Komünist Partisi Başkanı olan arkadaşı İvan Stamboliç tarafından başkent Belgrad'daki parti liderliğine getirildi.
1989'da Sırbistan Devlet Başkanı oldu ve göreve gelir gelmez Kosova'nın özerk statüsüne son verdi. Kontrolü sağlamak için Yugoslav birliklerinin bölgeye gönderildiği 1990'da Sırbistan, Kosova hükümetini feshetti.
Hırvatistan ve Slovenya'nın Yugoslavya'dan 1991'de bağımsızlığını ilan etmesi üzerine Slovenya sınırlarına tanklar gönderdi. Kısa süren bir savaşı tetikleyerek, Slovenya'nın ayrılışını engelledi. Hırvatistan'daki Sırpları da silahlara sarılmaları için cesaretlendirdi.
1992 yılının Ocak ayında Hırvatistan'da BM gözetiminde ateşkes yürürlüğe girerken, Mart ayında Bosna-Hersek bağımsızlığını ilan etti. Bu kez Bosnalı Sırpların ayaklanması için destek verdi. Yaklaşık 250.000 kişinin öldüğü Bosna Savaşı'nın başlamasından üç yıl sonra, ABD'nin girişimiyle Dayton'da Hırvat ve Bosnalı liderlerle barış masasına oturmayı kabul etti.
Yugoslavya'da Kasım ve Aralık 1996'da yapılan seçimlerde, eski Sırp liderinin müttefikleri genel seçimleri kazandı. Muhalefetteki koalisyon, yerel seçimlerde başkent Belgrad da dahil olmak üzere kentlerin çoğunda zafer kazandı. Ancak kendi kontrolündeki Seçim Komisyonu, yerel seçimleri iptal etti. Bu karar, ülkeyi 250.000 kişinin katıldığı seçim sonrası şiddetine sürükledi.
Şiddet olayları yayılırken, Miloşeviç 1997 Ocak ayında yenilgiyi kabullenerek, bazı kentlerin kontrolünü muhalefete bıraktı. 15 Temmuz'da parlamento tarafından Yugoslavya devlet başkanlığına getirildi.
Kosova'da Arnavutların ayaklanmasını bastırmak için Şubat 1998'de bölgeye birlikler gönderdi. Bölgede şiddet sürerken BM Güvenlik Konseyi, Eylül ayında derhal ateşkes ve siyasi diyalog çağrısında bulunulan öneriyi kabul etti.
18-19 Mart'ta Fransa'da yapılan barış görüşmelerinde Kosovalı Arnavutlar bölgeye geçici özerklik tanınmasını öngören barış anlaşmasını imzaladı, ancak Sırplar anlaşmayı reddetti. Görüşmelerin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine 24 Mart'ta NATO bombardımanı başladı.
27 Mayıs'ta Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi, Miloseviç'i savaş suçu sanığı ilan etti. Bu arada, NATO bombardımanı Sırp askerlerinin Kosova'dan çekilmeye başladığı 10 Haziran'a kadar sürdü.
Yugoslavlar 24 Eylül 2000'de doğrudan devlet başkanını seçmek için ilk kez oy kullandı. Seçimde Miloseviç karşıtları, Voyislav Koştunitsa'yı zafere taşırken, seçim komisyonu seçimlerin ikinci turunun yapılması gerektiğini açıkladı, ancak bu da ülke çapında gösterilerin başlangıcı oldu. 5 Ekimde Belgrad caddelerine yürüyen Miloseviç karşıtları parlamento, televizyon binası ve polis karakollarını ele geçirdi. Bu isyan Miloseviç'in iktidardaki sonu oldu.
Hakkında çok sayıda yolsuzluk suçlaması olan Miloseviç'in evi polis tarafından kuşatıldı. 2001'de Sırp yetkililer Miloseviç'in pazarlıklardan sonra teslim olduğunu ve Belgrad cezaevine gönderildiğini duyurdu.
Ağır savaş suçları iddiasından hakkında 66 ayrı dava bulunan Miloseviç, dört yıldır Hollanda'nın Lahey kentindeki eski Yugoslavya için kurulan Savaş Suçları Mahkemesi'nde yargılanıyordu.
Miloşeviç, Lahey yakınında 13 yıl önce Bosna Savaşı'ndaki facialar yüzünden ABD öncülüğünde kurulan, BM'ye bağlı mahkemenin yaptırdığı özel cezaevinin bulunduğu Kuzey Denizi'ne nazır Scheveningen'de tutuluyordu.