Separate

Separate

1. anlamı tefrik olunmak, ayrılmak; tefrik etmek, ayırmak; ayrılseparately ayrı ayr, ayrı, ayrılmış, müstabe separated ayrı yaşamak; arasında bulunmak; bölmek; ayrı bir cisim teşkil etmek; aradaki bağlantıyı kesmek.
2. anlamı ayırmak. bölmek. ayrılmak. (karı koca) ayrı yaşamak. ayrı. ayrılmış. farklı. (from ile) -den uzak.

Separate

Separate İngilizce anlamı ve tanımı

Separate anlamları

  1. (v. t.) To set apart; to select from among others, as for a special use or service.
  2. (p. a.) Unconnected; not united or associated; distinct; -- said of things that have not been connected.
  3. (p. a.) Divided from another or others; disjoined; disconnected; separated; -- said of things once connected.
  4. (v. i.) To part; to become disunited; to be disconnected; to withdraw from one another; as, the family separated.
  5. (v. t.) To disunite; to divide; to disconnect; to sever; to part in any manner.
  6. (p. a.) Disunited from the body; disembodied; as, a separate spirit; the separate state of souls.
  7. (v. t.) To come between; to keep apart by occupying the space between; to lie between; as, the Mediterranean Sea separates Europe and Africa.

Separate tanım:

Kelime: sep·a·rate
Söyleniş: 'se-p(&-)"rAt
İşlev: verb
Türleri: -rat·ed; -rat·ing
Kökeni: Middle English, from Latin separatus, past participle of separare, from se- apart parare to prepare, procure -- more at SECEDE, PARE
transitive senses
1 a : to set or keep apart : DISCONNECT, SEVER b : to make a distinction between : DISCRIMINATE, DISTINGUISH separate religion from magic c : SORT separate mail d : to disperse in space or time : SCATTER widely separated homesteads
2 archaic : to set aside for a special purpose : CHOOSE, DEDICATE
3 : to part by a legal separation : a : to sever conjugal ties with b : to sever contractual relations with : DISCHARGE
4 : to block off : SEGREGATE
5 a : to isolate from a mixture : EXTRACT separate cream from milk b : to divide into constituent parts
6 : to dislocate (as a shoulder) especially in sports
intransitive senses
1 : to become divided or detached
2 a : to sever an association : WITHDRAW b : to cease to live together as a married couple
3 : to go in different directions
4 : to become isolated from a mixture
synonyms SEPARATE, PART, DIVIDE, SEVER, SUNDER, DIVORCE mean to become or cause to become disunited or disjointed. SEPARATE may imply any of several causes such as dispersion, removal of one from others, or presence of an intervening thing separated her personal life from her career . PART implies the separating of things or persons in close union or association vowed never to part . DIVIDE implies separating into pieces or sections by cutting or breaking civil war divided the nation . SEVER implies violence especially in the removal of a part or member a severed limb . SUNDER suggests violent rending or wrenching apart a city sundered by racial conflict . DIVORCE implies separating two things that commonly interact and belong together cannot divorce scientific research from moral responsibility .

Separate ile eşanlamlı (synonym) kelimeler

Apart, Assort, Branch, Break, Class, Classify, Differentiate, Discriminate, Disjoined, Dissever, Distinguish, Disunite, Divide, Fork, Furcate, Individual, Offprint, Part, Ramify, Reprint, Secern, Separated, Severalize, Single, Sort, Split, Tell,

Separate ile zıt (antonym) anlamlı kelimeler

Joint, Unify, Unite,

Separate

İngilizce Separate kelimesinin İspanyolca karşılığı.
v. separar, alejar, apartar, desagrupar, deshermanar, desjuntar, desunir, dimidiar, disgregar, distanciar, dividir, divorciar, enajenar; separarse, apartarse; poner aparte, poner en una categoría aparte
adj. separado, apartado, aparte, desunido, discreto, distanciado, dividido; suelto

Separate

İngilizce Separate kelimesinin Fransızca karşılığı.
v. séparer, trier; distinguer; couper; se séparer; se distinguer; se retirer
adj. séparé, distinct, différent

Separate

İngilizce Separate kelimesinin Almanca karşılığı.
v. trennen; sondern; scheiden; entrahmen; absondern
adj. getrennt; gesondert; anders

Separate

İngilizce Separate kelimesinin İtalyanca karşılığı.
v. separare, dividere, disgiungere, disunire; estrarre
agg. separato, staccato, disunito, disgiunto; diviso, distinto; singolo, individuale; indipendente, autonomo, a sé stante; diverso, differente

Separate

İngilizce Separate kelimesinin Portekizce karşılığı.
v. separar; diferenciar; desligar; perceber; separar; diferenciar-se; abandonar
adj. separado, distinto; diferente; afastado

Separate

f. ayırmak, bölmek, dağılmak, ayırt etmek, ayrıştırmak, kaymağını almak, ayrılmak, ayrı yaşamak, ayrışmak, kopmak, çıkmak
i. ayırma işareti
s. ayrı, müstakil, bireysel, ferdi, ayrık, tek başına olan

Separate

İngilizce Separate kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
ww. afscheiden; scheiden; afsluiten; opmerken
bn. afzonderlijk; anders

Separate

v. segregate, set apart; split, divide; disconnect, detach; distinguish; partition; be taken apart, be set apart; be divided; withdraw
adj. detached, disconnected; distinct, different; set apart, divided, segregated; individual
adj. separated, set apart, separate, detached, disconnected

Separate

İtalyanca Separate kelimesinin Fransızca karşılığı.
(divisione) séparé; à part

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Delbert Mann
6 yıl önce

iyi filme verilen Altın Palmiye'yi kazanmıştır. 1958 yılında yönettiği Separate Tables filmi ile Altın Küre adaylığı vardır. 1967 ve 1971 yılları arasında...

Delbert Mann, 11 Kasım, 1920, 2007, 30 Ocak, Akademi í–dülleri, Altın Küre, Cannes Film Festival, Cannes Film Festivali, Elia Kazan, En İyi Yönetmen Akademi í–dülü
Tom Wilkinson
6 yıl önce

Küpeli Kız, The Exorcism of Emily Rose, Batman Başlıyor, Yatak Odasında, Separate Lies ve Cassandra's Dream gibi filmlerde rol almıştır. 2001 yılında Yatak...

Tom Wilkinson, 12 Aralık, 1948, 65. Altın Küre í–dülleri, Akademi í–dülü, Avukat (film), BAFTA, BAFTA En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu í–dülü, Batman Begins, Cassandra`s Dream, En İyi Erkek Oyuncu Akademi í–dülü
John Schlesinger
3 yıl önce

Locust (1975) Vahşi Koşu (1976) Yanks (1979) Honky Tonk Freeway (1981) Separate Tables (1983) (TV) An Englishman Abroad (1983) (TV) The Falcon and the...

John Schlesinger, İngiltere ülke bayrağı, İngiltere, ABD ülke bayrağı, Amerika Birleşik Devletleri, 16 Şubat, 1926, 1976, 2003, 25 Temmuz, ABD
Vulture Culture
6 yıl önce

yabancılaşmasını ve bencilleşmesini anlatmaktadır. "Let's Talk About Me" – 4:29 "Separate Lives" – 4:59 "Days Are Numbers (The Traveller)" – 4:31 "Sooner Or Later"...

Vulture Culture, 1984, 1985, Alan Parsons, All Music Guide, Ammonia Avenue, Birleşik Krallık, Eric Woolfson, Kaset, Kompakt Disk, Mart
Gazze Şifa hastanesi
7 yıl önce

arşivlendi. YNET. Husseini, Rafiq; Barnea, Tamara (2002), Separate and Cooperate, Cooperate and Separate: The Disengagement of the Palestine Health Care System...

Avrupa Buz Hokeyi Şampiyonası
6 yıl önce

are ranked by the world or olympic final ranking. from 1966 until 1991 a separate ranking was compiled using only the games between european nations. from...

Deborah Kerr
3 yıl önce

Eternity, 1956'da The King and I, 1957'de Heaven Knows, Mr. Allison, 1958'de Separate Tables ve 1960 yılında The Sundowners filmleri ile En İyi Kadın Oyuncu...

S-Video
3 yıl önce

S-Video (Separate video) video bilgisini iki ayrı sinyal (parlaklık ve renk) şeklinde taşıyan bir video sinyalidir. Y/C olarak da bilinir. S-Video ile...

S-Video, Taslak şablonları, Mini-DIN konnektör, Taslak madde