Tarihi: Antik Mısır zamanlarında M.Ö. 20. asrın başlarında Nil deltasını, Kızıldenize şimdiki Süveyş Kanalı yakınında bağlayacak bir tatlı su kanalı muhtemelen Firavun Birinci Sesostris zamanında kazılmıştır. Daha sonra Firavun İkinci Necho zamanında M.Ö. 600 civarında restore edilmiş ve Pers Fatihi Birinci Darius tarafından M.Ö. 500de tamamlanmıştır. Daha sonraki Ptoleme ve Roma işgalleri sırasında kanal defalarca restore edilmiş ve terk edilmiştir. M.S. 7. asırda Aşağı Mısırın Arap kumandanı Amr bin As radıyallahü anh, bu kanalı tekrar açarak Nil Vadisinden Mekkeye nakledilen tahıl için kullanmıştır. Sekizinci asırda, Halife Mansur, kanalı askeri sebeplerden dolayı bloke etmiş ve kanal kullanılmaz duruma gelmiştir.
Yeni bir kanal kazılması maksadıyla teşebbüse geçilmesi için 1000 yıldan fazla zaman geçti. Onsekizinci asrın sonunda, Napolyon, Mısırda bulunduğu sıralarda Akdeniz ile Kızıldenizi birbiriyle irtibatlayan bir kanal yaptırmak istedi. Ama Fransa ilim adamlarından kurulan bir heyet yanılarak Kızıldenizin sularının Akdenizin sularından yüksek seviyede olduğunu iddia edip, havuzlarla çalışan bir kanaldan başka bir tür kanalın yapılamayacağını söyleyince bu proje terk edildi. Daha başka birçok plan hazırlanılarak kapaksız kanalın mümkün olduğunun isbatı yapıldı, ancak bu uzun zaman aldı. Süveyş Kanal Şirketinin kurulması: 1830larda Ferdinand de Lesseps Mısırda Fransız diplomatıyken geleceğin Mısır Valisi Said Paşa ile tanıştı. 1854te Mısıra tekrar gittiğinde Said Paşadan iki imtiyaz aldı. 30 Ekim 1854 ve 5 Ocak 1856 tarihli bu iki anlaşmanın neticesinde alınan kararlara göre, bütün milletlerin geçişine müsaade edilecek olan bir kanal yaptırılacak, ayrıca 99 seneliğine kanalı işletecek bir şirket kurulacaktı. 15 ralık 1858de “The Compagnie Universelle du Canal Maritime de Suez”, yani “Süvyeş Kanal Şirketi” ihdas edildi.
Kanal inşaatı: Süveyş Kanalı inşaatına 25 Nisan 1859 tarihinde başlandı. Kazma işinin yapılacağı bölge çöl olduğundan birçok güçlükler çıktı. Kazma işi 11 sene devam etti. Önce 6 metre derinliğinde bir servis kanalı kazıldı. Böylece Mavnalarla lüzumlu malzemenin taşınması kolaylaştı. Kahire yakınlarındaki Bulak bölgesinden başlayıp, batı-doğu itikametinde İsmailiyeye kadar süren ve buradan da ikiye ayrılarak, kuzey-güney istikametinde devam ederek, birisi Port Saide, diğeri Süveyşe ulaşan bu yardımcı kanaldan halk da istifade etti. Böylece Süveyş Kanalı inşaatını ikmal bakımından destekleyen bir tatlı su kanalı açılmakla kalınmıyor, aynı zamanda Nil ile İsmailiye arasında su yolu irtibatı temin ediliyordu.
Süveyş Kanalı inşaatında, teknik problemler ortaya çıktı. Üstelik bir arada çalışan İngilizler ve Fransızlar birbirlerinin niyetinden şüpheli olduğundan politik güçlükler zuhur etti. En büyük meseleyse finansman problemiydi. 130 milyon Fransız altını tahmin edilen harcamalar (41.860.00 dolar), 287 milyon Fransız altınına (92.414.000 dolar) ulaştı. 10 sene devam eden çalışmalarda 20 bin işçi çalıştırıldı. Bütün manilere rağmen, kanal 17 Kasım 1869da trafiğe açıldı. Açılışta gemilerden müteşekkil bir konvoy düzenlendi. Bu konvoyun başında Fransanın kraliyet yatı Aigle ve bunun güvertesinde de Prenses Ejgénie bulunuyordu. Açılışa Mısır Hidivi İsmail Paşa tarafından, hem Ortadoğu hem de Avrupa ülkelerini temsil edecek şekilde birkaç bin kişi davet edildi. 1875ten sonra, kanal İngilizlerin ve Fransız özel sektörünün eline geçti.
Modernizasyon: Trafik artışına ayak uydurmak için, kanal firması devamlı olarak kanalı geliştirdi. 1869dan sonra, bu gelişme hızlandı. 1870te kanal, yüzeyde 60 m, derinde de 22 m genişliğe ulaştı. 1956da millileştirmeden sonra yüzey, genişliği 150 mye vardı. 10 m derinlikteki zemin genişliği ise 60 m oldu. Aynı sene tatlı su kanalının genişliği 7,5 mden 10,7 mye ulaştı. Kanalda yapılan bu tadilatlar 322 milyar dolar tuttu. Ancak kanal boyu seyahati 45 saatten 15 saate indi.
Güzergah: Kanalda güney istikametine ilerleyenler önce Port Saide gelirler. Tuzlu Manzala Gölünün bataklık bölgesini geçip Port Saidin 50 km güneyinde 11 kmlik 1949-1951 senelerinde kazılmış geçiş bölgesine varılır. Bu bölgede iki gemi karşılıklı olarak rahatça geçebilir. Diğer taraflarda karşılıklı geçiş çok zordur. Kanalın hemen hemen yarısına yakın yerinde İsmailiye şehri civarında Timsah Gölü bulunur. Kanal, gölün içinden geçer. Kanal İdare Heyeti, Timsah Gölünün kıyısında yerleşmiştir. Buradan Kızıldenize gitmek isteyen sırasıyla Büyük Acı Göl, Küçük Acı Göl, çölün doğu ucu ve Tevfik Limanından geçer.
Kanalın ekonomik yönü: Süveyş Kanalının dünyanın ekonomisine mühim tesirleri olmuştur. Kanal bir pencere misali kıtaları birbirine bağlamış ve karşı karşıya getirmiştir. Avrupadan Doğu Afrikaya, Doğu Asyaya ve Okyanuslara yeni bir güzergah temin etmiştir. Kanal, önceleri Ümit Burnunu ve Afrika sahillerini baştan başa dolaşan gemilerin yolunu kısaltmıştır. Mesela, Londradan Karaçiye gitmek için kanal yolunu tercih eden 9880 km Ümit Burnundan giden 17.400 km yol kat eder. Yolun kısalması demek gemilerin çabuk geri dönebilmesi ve bu da gemilerin performansının üç katına çıkması demektir. Bu sebeple nakliyat ücretleri fazla tutmamış ve eşyalar daha ucuza nakledilmiş olur.
Yukarıda saydığımız faydaları kanalın trafiğine tesir etmiştir. 1870 ile 1966 seneleri arasında yılda ortalama 500 gemi geçerken 1970lerden itibaren yılda 20.000e çıkmıştır. Bu artışın başlıca sebebini Ortadoğu petrolleri teşkil eder.
Kanalın Mısır tarafından millileştirilmesi: 26 Temmuz 1956da Cumhurbaşkanı Nasırın idaresindeki hükumet kanalı millileştirerek şirketi tasfiye etti. Ekim ayında İsrail, İngiltere, Fransa kuvvetleri Mısıra saldırdı. İngiliz ve Fransa birlikleri kanalın iki yanını işgal ettiler. Ancak ABD ve Rusyanın kuvvetli baskıları neticesinde bu birlikler BM kontrolünde geri çekildiler.
Kanal Şirketi ilk önceleri Nasırın millileştirmesini tanımayarak kanalı bildiği gibi idare etmeye devam etti. Nasır kuvvet kullanmak istemediğinden bu durum bir müddet sürdü. Ancak Dünya Bankasının 13 Temmuz 1958de Mısır hükumeti ile kanalın idaresi ve mali durumu üzerinde imzaladığı antlaşma Kanal Şirketini mali yönden yıktığından, kuruluş kendiliğinden ortadan kalktı. Hükümetin, şirketin yurtdışı varlıklarından olan devlet hissesini hibe etmesi ve 28,3 milyon Mısır lirası tazminat ödemesiyle de mesele kapanmış oldu.
Kanalın siyasi durumu: Kanalın bir kamu kuruluşu olması ona özel bir siyasi statü kazandırmıştır. 1888de İstanbul Antlaşması ile getirilen bu statü aynı zamanda kanaldan hangi ülkeye ait ve mahiyeti ne olursa olsun bütün gemilerin faydalanmasına imkan tanımıştır. Antlaşmayı imzalayan devletlerden olan Avusturya, Macaristan, Fransa, Almanya, Türkiye, İtalya, Hollanda ve Rusyanın günümüz politikaları da anlaşmayla ters düşmediğinden yeni bir karara ihtiyaç duyulmamaktadır.
Mısırın İsrail gemilerine ve İsrail malı taşıyanlara koyduğu geçiş ambargosu 1951de Birleşmiş Milletlerin verdiği emirle sona ermiştir. Arap-İsrail Savaşı sırasında, İsrail birliklerinin 5 Haziran 1967de kanalın doğu kıyısını işgal etmesi üzerine, Mısır bu tarihten başlayarak sekiz sene müddetle kanalı kapadı. 5 Haziran 1975te kanal tekrar ulaşıma açıldı. Mısırın bu müddet içinde bir trilyon lira geçiş parası elde edebileceği düşünülürse de, diğer devletlere ait gemilerin yollarının uzaması dolayısıyle yaptıkları zarar bu miktarın çok üstündedir.
Süveyş Kanalı'nın tarihçesi
Süveyş kıstağında sefere elverişli bir su yolu kurmak için ilk denemeler Eski çağda yapıldı. M.Ö. 2000 yılından sonra Nil Deltası'nı Acı Göl aracılığıyla Kızıldeniz'e bağlamak için planlar yapılmıştır.Antik Mısır zamanlarında M.Ö. 20. asrın başlarında Nil deltasını, Kızıldeniz’e şimdiki Süveyş Kanalı yakınında bağlayacak bir tatlı su kanalı muhtemelen Firavun Birinci Sesostris zamanında kazılmıştır. Daha sonra Firavun İkinci Necho zamanında M.Ö. 600 civarında restore edilmiş ve Pers Fatihi Birinci Darius tarafından M.Ö. 500’de tamamlanmıştır. Daha sonraki Ptoleme ve Roma işgalleri sırasında kanal defalarca restore edilmiş ve terk edilmiştir. M.S. 7. asırda Aşağı Mısır’ın Arap kumandanı Amr bin Âs radıyallahü anh, bu kanalı tekrar açarak Nil Vadisinden Mekke’ye nakledilen tahıl için kullanmıştır. Sekizinci asırda, Halife Mansur, kanalı askeri sebeplerden dolayı bloke etmiş ve kanal kullanılmaz duruma gelmiştir.
Yeni bir kanal kazılması maksadıyla teşebbüse geçilmesi için 1000 yıldan fazla zaman geçti. Onsekizinci asrın sonunda, Napolyon, Mısır’da bulunduğu sıralarda Akdeniz ile Kızıldeniz’i birbiriyle irtibatlayan bir kanal yaptırmak istedi. Ama Fransa ilim adamlarından kurulan bir heyet yanılarak Kızıldeniz’in sularının Akdeniz’in sularından yüksek seviyede olduğunu iddia edip, havuzlarla çalışan bir kanaldan başka bir tür kanalın yapılamayacağını söyleyince bu proje terk edildi. Daha başka birçok plan hazırlanılarak kapaksız kanalın mümkün olduğunun isbatı yapıldı, ancak bu uzun zaman aldı.
Firavun Nekao zamanında M.Ö. 600'e doğru Nil, Timsah Gölü ve Kızıldeniz arasında bir kanal açılmaya başlandı. Ptolemaios II zamanında, M.ö. 3. yüzyılda bitirilen bu kanal daha sonraki yıllarda dönem dönem kullanıldı. 776'da tamamıyla bırakıldı. Osmanlılar 16. ve 18. yüzyıllarda Kızıldeniz ile Akdeniz arasında bir kanal açılması üzerinde durdular, fakat bu düşünceler gerçekleşmedi. Kanal düşüncesi 19. yüzyılda yeniden ele alındı. Napolyon seferine katılan Lepére, İskenderiye-Süveyş arasında açılacak bir kanal tasarladı. Bu kanalı Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın hizmetindeki Fransız mühendisi Limand de Bellefonds daha düz bir hat haline getirdi ve Fransa'nın iskenderiye konsolosu Lesseps planı onayladı. Saint-Simon'cuların (Talabot, Stephenson, Negrelli von Mpldebbe) kurduğu inceleme kurulu 1848 devrimiyle ortadan kalktı. Mısır hıdivliğine Lesseps'in dostu olan Said Paşa'nın çıkması (1854) tasarıyı kesinleştirdi. Said Paşa, kanalın açılmasına izin verdi. 200 milyon frank sermayeli Evrensel Süveyş Deniz Kanalı Şirketi kuruldu ve önce 30 Kasım 1854, sonra da 5 Ocak 1856 fermanlarıyla açılıştan itibaren 99 yıllık imtiyaz aldı.
Romalılar ve Araplar tarafından birçok projeler tasarlanmışsa da teknik açıdan karşılaşılan zorluklar ve 15. yüzyılda Ümit Burnu yolunun bulunması bu projelerin uygulanmasını engellemiştir. 1854 yılında Ferdinand Vicomte de Lesseps tarafından çizilen projeyi uygulamak amacıyla Compagnie Universelle du Canal Maritime de Suez kurulmuştur. 1861 yılında başlayan çalışmalar 1869'da tamamlandı ve aynı yıl kanal açıldı. 1869 yılında kanalın yönetimi Mısır hükümeti tarafından 99 yıllığına uluslararası bir şirkete devredildi. 1875'te İngilizler %44'üne sahip oldu. 1956 yılında Mısır hükümeti tarafından millileştirildi. İngiltere'nin Mısır'a karşı saldırıya geçmesi sonucunda kanal trafiğe kapatıldı.
M.Ö. 2000 yılından sonra Nil deltasını Acı Göl aracılığıyla Kızıldeniz'e bağlamak için planlar yapılmış, Romalılar ve Araplar tarafından birçok projeler tasarlanmışsa da teknik açıdan karşılaşılan zorluklar ve XV. yy'da Ümit Burnu yolunun bulunması bu projelerin uygulanmasını engellemiştir 1854 yılında Ferdinand Vicomte de Lesseps tarafından çizilen projeyi uygulamak amacıyla "Compagnie Universelle du CanalMaritime de Suez" kurulmuştur. 1861 yılında başlayan çalışmalar 1869'da tamamlandı ve aynı yıl kanal açıldı. 1869 yılında kanalın yönetimi Mısır hükümeti tarafından 99 yıllığına uluslararası bir şirkete devredildi. 1875'te İngilizler %44'üne sahip oldu. 1956 yılında Mısır hükümeti tarafından millileştirildi. Bunun üzerine Fransa ve İngiltere Mısır'a karşı saldırıya geçmesi sonucunda kanal trafiğe kapatıldı. Şimdi ise askeri olmayan yük gemileri kanaldan transit geçebilmekte.
Kronoloji
Süveyş Kanal Şirketinin kurulması
1830’larda Ferdinand de Lesseps Mısır’da Fransız diplomatıyken geleceğin Mısır Valisi Said Paşa ile tanıştı. 1854’te Mısır’a tekrar gittiğinde Said Paşa’dan iki imtiyaz aldı. 30 Ekim 1854 ve 5 Ocak 1856 tarihli bu iki anlaşmanın neticesinde alınan kararlara göre, bütün milletlerin geçişine müsaade edilecek olan bir kanal yaptırılacak, ayrıca 99 seneliğine kanalı işletecek bir şirket kurulacaktı. 15 ralık 1858’de “The Compagnie Universelle du Canal Maritime de Suez”, yani “Süvyeş Kanal Şirketi” ihdas edildi.Kanal inşaatı
Süveyş Kanalı inşaatına 25 Nisan 1859 tarihinde başlandı. Kazma işinin yapılacağı bölge çöl olduğundan birçok güçlükler çıktı. Kazma işi 11 sene devam etti. Önce 6 metre derinliğinde bir servis kanalı kazıldı. Böylece Mavnalarla lüzumlu malzemenin taşınması kolaylaştı. Kahire yakınlarındaki Bulak bölgesinden başlayıp, batı-doğu itikametinde İsmailiye’ye kadar süren ve buradan da ikiye ayrılarak, kuzey-güney istikametinde devam ederek, birisi Port Said’e, diğeri Süveyş’e ulaşan bu yardımcı kanaldan halk da istifade etti. Böylece Süveyş Kanalı inşaatını ikmal bakımından destekleyen bir tatlı su kanalı açılmakla kalınmıyor, aynı zamanda Nil ile İsmailiye arasında su yolu irtibatı temin ediliyordu.Süveyş Kanalı inşaatında, teknik problemler ortaya çıktı. Üstelik bir arada çalışan İngilizler ve Fransızlar birbirlerinin niyetinden şüpheli olduğundan politik güçlükler zuhur etti. En büyük meseleyse finansman problemiydi. 130 milyon Fransız altını tahmin edilen harcamalar (41.860.00 dolar), 287 milyon Fransız altınına (92.414.000 dolar) ulaştı. 10 sene devam eden çalışmalarda 20 bin işçi çalıştırıldı. Bütün manilere rağmen, kanal 17 Kasım 1869’da trafiğe açıldı. Açılışta gemilerden müteşekkil bir konvoy düzenlendi. Bu konvoyun başında Fransa’nın kraliyet yatı I’Aigle ve bunun güvertesinde de Prenses Ejgénie bulunuyordu. Açılışa Mısır Hidivi İsmail Paşa tarafından, hem Ortadoğu hem de Avrupa ülkelerini temsil edecek şekilde birkaç bin kişi davet edildi. 1875’ten sonra, kanal İngilizlerin ve Fransız özel sektörünün eline geçti.
Modernizasyon
Trafik artışına ayak uydurmak için, kanal firması devamlı olarak kanalı geliştirdi. 1869’dan sonra, bu gelişme hızlandı. 1870’te kanal, yüzeyde 60 m, derinde de 22 m genişliğe ulaştı. 1956’da millileştirmeden sonra yüzey, genişliği 150 m’ye vardı. 10 m derinlikteki zemin genişliği ise 60 m oldu. Aynı sene tatlı su kanalının genişliği 7,5 m’den 10,7 m’ye ulaştı. Kanalda yapılan bu tadilatlar 322 milyar dolar tuttu. Ancak kanal boyu seyahati 45 saatten 15 saate indi.
Güzergah
Kanalda güney istikametine ilerleyenler önce Port Said’e gelirler. Tuzlu Manzala Gölünün bataklık bölgesini geçip Port Said’in 50 km güneyinde 11 km’lik 1949-1951 senelerinde kazılmış geçiş bölgesine varılır. Bu bölgede iki gemi karşılıklı olarak rahatça geçebilir. Diğer taraflarda karşılıklı geçiş çok zordur. Kanalın hemen hemen yarısına yakın yerinde İsmailiye şehri civarında Timsah Gölü bulunur. Kanal, gölün içinden geçer. Kanal İdare Heyeti, Timsah Gölünün kıyısında yerleşmiştir. Buradan Kızıldeniz’e gitmek isteyen sırasıyla Büyük Acı Göl, Küçük Acı Göl, çölün doğu ucu ve Tevfik Limanından geçer.
Kanalın ekonomik yönü
Süveyş Kanalı’nın dünyanın ekonomisine mühim tesirleri olmuştur. Kanal bir pencere misali kıtaları birbirine bağlamış ve karşı karşıya getirmiştir. Avrupa’dan Doğu Afrika’ya, Doğu Asya’ya ve Okyanuslara yeni bir güzergah temin etmiştir. Kanal, önceleri Ümit Burnu’nu ve Afrika sahillerini baştan başa dolaşan gemilerin yolunu kısaltmıştır. Mesela, Londra’dan Karaçi’ye gitmek için kanal yolunu tercih eden 9880 km Ümit Burnundan giden 17.400 km yol kat eder. Yolun kısalması demek gemilerin çabuk geri dönebilmesi ve bu da gemilerin performansının üç katına çıkması demektir. Bu sebeple nakliyat ücretleri fazla tutmamış ve eşyalar daha ucuza nakledilmiş olur.Yukarıda saydığımız faydaları kanalın trafiğine tesir etmiştir. 1870 ile 1966 seneleri arasında yılda ortalama 500 gemi geçerken 1970’lerden itibaren yılda 20.000’e çıkmıştır. Bu artışın başlıca sebebini Ortadoğu petrolleri teşkil eder.
Kanalın Mısır tarafından millileştirilmesi: 26 Temmuz 1956’da Cumhurbaşkanı Nasır’ın idaresindeki hükumet kanalı millileştirerek şirketi tasfiye etti. Ekim ayında İsrail, İngiltere, Fransa kuvvetleri Mısır’a saldırdı. İngiliz ve Fransa birlikleri kanalın iki yanını işgal ettiler. Ancak ABD ve Rusya’nın kuvvetli baskıları neticesinde bu birlikler BM kontrolünde geri çekildiler.
Kanal Şirketi ilk önceleri Nasır’ın millileştirmesini tanımayarak kanalı bildiği gibi idare etmeye devam etti. Nasır kuvvet kullanmak istemediğinden bu durum bir müddet sürdü. Ancak Dünya Bankasının 13 Temmuz 1958’de Mısır hükumeti ile kanalın idaresi ve mali durumu üzerinde imzaladığı antlaşma Kanal Şirketini mali yönden yıktığından, kuruluş kendiliğinden ortadan kalktı. Hükümetin, şirketin yurtdışı varlıklarından olan devlet hissesini hibe etmesi ve 28,3 milyon Mısır lirası tazminat ödemesiyle de mesele kapanmış oldu.
Kanalın siyasi durumu
Kanalın bir kamu kuruluşu olması ona özel bir siyasi statü kazandırmıştır. 1888’de İstanbul Antlaşması ile getirilen bu statü aynı zamanda kanaldan hangi ülkeye ait ve mahiyeti ne olursa olsun bütün gemilerin faydalanmasına imkan tanımıştır. Antlaşmayı imzalayan devletlerden olan Avusturya, Macaristan, Fransa, Almanya, Türkiye, İtalya, Hollanda ve Rusya’nın günümüz politikaları da anlaşmayla ters düşmediğinden yeni bir karara ihtiyaç duyulmamaktadır.Mısır’ın İsrail gemilerine ve İsrail malı taşıyanlara koyduğu geçiş ambargosu 1951’de Birleşmiş Milletlerin verdiği emirle sona ermiştir. Arap-İsrail Savaşı sırasında, İsrail birliklerinin 5 Haziran 1967’de kanalın doğu kıyısını işgal etmesi üzerine, Mısır bu tarihten başlayarak sekiz sene müddetle kanalı kapadı. 5 Haziran 1975’te kanal tekrar ulaşıma açıldı. Mısır’ın bu müddet içinde bir trilyon lira geçiş parası elde edebileceği düşünülürse de, diğer devletlere ait gemilerin yollarının uzaması dolayısıyle yaptıkları zarar bu miktarın çok üstündedir.
Ayrıca bakınız
Linkler
- http://www.turkcebilgi.com/Süveyş_Kanalı/haritasi Süveyş Kanalı'nın haritası
- Embassy of Japan in Egypt: Economic Cooperation ( Official Development Assistance, ODA )
- Ahmed Hamdi Tüneli (ing.)
- El Ferdan Tren Köprüsü bilgi
- El Ferdan Tren Köprüsü teknik bilgi
seo - 1 ay önce
seo - 1 ay önce
seo - 1 ay önce
seo - 1 ay önce
seo - 1 ay önce
seo - 1 ay önce
seo - 1 ay önce
seo - 1 ay önce
seo - 1 ay önce
seo - 1 ay önce
seo - 1 ay önce
seo - 1 ay önce
seo - 1 ay önce
seo - 1 ay önce
seo - 1 ay önce
seo - 1 ay önce
seo - 1 ay önce
Seo - 1 ay önce