Reşidüddin Hamedani, (Farsça: رشیدالدین فضلالله همدانی, Reşidüddin Fazlullah Hamedani) (1247 – 1318) Fars Musevisi asıllı hekim, yazar, tarihçi ve İlhanlılar'ın bir veziridir. Hayatı Reşideddin-i Münafık, Hamedan'da bir Musevi aileden 1247 yılında doğmuştur.. Reşidüddin Fazlullah'ın büyükbabası bir nedim (saray mensubu) olarak İlhanlı İmparatorluğu'nun kurucusu Hülagu Han'a hizmet etmiştir. Babası ise saray eczacısıdır. Bir eczacı oğlu olan Reşidüddin Fazlullah, hekimlik öğrenimini yapar ve bir eğitilmiş hekim olarak Hülagu Han'nın oğlu Abaka Han'a hizmet vermeye başlar. Otuz yaşında iken İslam dinine geçmiştir. Reşidüddin Fazlullah'ın siyasi itibarı çabuk yükselir, Kazvin yakınındaki Sultaniye'de İlhanlı Büyük Vezir (Sadr-ı Azam, Sadrazam) sarayında görev verilir. Reşidüddin bir vezir ve hekim olarak İlhanlı hanları Mahmud Gazan ve Muhammed Hüdabende'ye (Olcaytu) hizmet etmiştir. Reşidüddin, Mahmud Gazan'ın kardeşi Olcaytu'nun 1304 yılında İlhanlı tahtına geçmesinden sonra vezir olarak kalır. 1312'de işler kötüye gitmeye başlar. Onun meslektaşı Sa'd al-Dawla yetkisinden düşürülür yerine Ali Şah geçer, ve çok geçmeden Reşideddin Fazlullah aşağıya doğru düşmeye başlar. Olcaytu Sunnilik yerine Şiiliği benimseyince 1316 yılında öldürülür ve yerine oğlu Abu Said Bahadur geçer. Bu dönemde sarayda oluşan Moğol-Şii hüküm savaşı sırasında 1316 yılında Reşidüddin Fazlullah Olcaytu'yu öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanır, iki yıl sonra oğlu ile birlikte asılır. 1407 yılında Timur'un oğlu Miranşah tarafından cesedi mezardan çıkarılmış ve Tebriz'de bir Yahudi mezarlığına tekrar gömülmüştür. Eserleri *
Cami’üt-Tevarih
(Arapça: جامع التواريخ; ǧāmiʿu t-tawārīḫ) * Šuʿab-i panǧgāna ismindeki el yazması kitabı İstanbul'da bulunmakta ve şimdiye kadar hiç yayınlanmamıştır. Bu el yazması Arap, Yahudi, Moğol, Frenk ve Çinlilerin soyağaclarını (şecere) içerir.
Cami’üt-Tevarih
Bu ansiklopedik, Mahmud Gazan'dan, Moğollar ve onların hanedanlığını, sonraları Âdem'den Reşideddin Fazlullah'ın yaşadığı döneme kadar olan tüm tarihi kayıtları içerir. Bu kitabın ikinci cildinde yer alan "Tarih-i Oğuzan ve Türkan" adlı bölümüne dayanılarak Zeki Velidi Togan tarafından "Oğuz Destanı" adıyla yayımlanmıştır. Reşideddin Fazlullah, bu eserinde Uygurca Oğuz Kağan’dan istifade etmemiştir. Reşideddin kendisine yazılı olarak verilen Tarih-i Oğuzan’ı değiştirmemiş, yalnızca Kur’an’dan ayetler, bazı tarihi kayıtlar, İran edebiyatından ve Şehname’den şiirlerle süslemiştir. Kendisince bilinen bazı isimlere ekler yapmaktan hoşlanmıştır. Destanın eski zamanlara ait kısımlarında Orta Asya’nın Çin ile münasebetleri derin bir bilgiye dayandırılmıştır. Bu bir kitaptan alınmamış, halkın hatırında yaşayan rivayetlerden çıkarılmış olabilir. İnal Yabgu zamanından önceki hanlara ait kısmının ravilerin hafızasından ziyade, rivayetlere dayandığını gösteren izler vardır. Oğuz Kağan’nın seferleri arasında en dikkat çekeni Önasya (İran, Mezopotamya) seferidir.
Hattatlık çalışma alanı: Rab' i-Rashidi
Reşideddin Fazlullah, Kazvin'de çok sayıda hattat ve çizim yapan kimselerden oluşan ekiple, resimli kitapları üretmek için büyük bir yazıhane düzenler. Burada eski kitaplar tam bir doğrulukla kopyelenmiştir.
Tarihsel önemi
İki cilti günümüze kadar ulaşan ansiklopedi'nin, Cilt II ve III, İlhanlıları araştırmada çok değerlidir. İkinci ciltte Cengiz Han'dan sonra gelen hanları, buna karşın üçüncü ciltte İran'da hüküm süren İlhanlıları anlatır. Möngke Han'ın saltanat dönemini anlatımında Alaaddin Ata Melik Cüveyni'nin Ta' rīkh-i jahān-gushā ismindeki eseri Reşideddin Fazlullah'a büyük kaynak olmuştur. Notlar