Post

Kısaca: -den sonra anlamına gelen Latince önek. Buna göre, post öneki, bileşik bir terim meydana getirmek üzere, bir durumu, yapıyı veya oluşumu, ikinci olarak da bir akımı, yaklaşımı tanımlayan bir sözcüğün önüne gelebilir. Her iki durumda da, eski yapıdan veya bir önceki akımdan birtakım unsurlar içerse de, çok büyük ölçüde yeni ve farklı bir oluşum ya da yaklaşımı tanım­lar. ...devamı ☟

Post
Post

Post Haritası

-den sonra anlamına gelen Latince önek. Buna göre, post öneki, bileşik bir terim meydana getirmek üzere, bir durumu, yapıyı veya oluşumu, ikinci olarak da bir akımı, yaklaşımı tanımlayan bir sözcüğün önüne gelebilir. Her iki durumda da, eski yapıdan veya bir önceki akımdan birtakım unsurlar içerse de, çok büyük ölçüde yeni ve farklı bir oluşum ya da yaklaşımı tanım­lar.

Post

1. anlamı Tüylü hayvan derisi. Tarikatlarda şeyhlik makamı. Makam. Bazı deyimlerde "can" anlamında kullanılır.
2. anlamı i., f. kazık, destek; f. yapıştırmak (ilân); afişlerle ilan etmek; kusurlarını açığa vurmak; adını listeye koymak; den. (geminin) geciktiğini veya battığını ilan etmek. ,kışla/posta/direk,post koy/postala/ilan et.
3. anlamı posta. (yarışta) başlama/bitiş noktası. direk. kazık. iş. görev. nöbet. garnizon. kışla. polis noktası. karakol. postaya atmak. postalamak. ilan etmek. yerleştirmek. dikmek. koymak. (adam) göndermek. tayin etmek. atamak.
4. post.
5. posta.

Post

Post İngilizce anlamı ve tanımı

Post anlamları

  1. () A pole or pillar, carved and painted with a series of totemic symbols, set up before the house of certain Indian tribes of the northwest coast of North America, esp. Indians of the Koluschan stock.
  2. (noun) The piece of ground to which a sentinel's walk is limited.
  3. (v. t.) To hold up to public blame or reproach; to advertise opprobriously; to denounce by public proclamation; as, to post one for cowardice.
  4. (noun) A piece of timber, metal, or other solid substance, fixed, or to be fixed, firmly in an upright position, especially when intended as a stay or support to something else; a pillar; as, a hitching post; a fence post; the posts of a house.
  5. (v. t.) To carry, as an account, from the journal to the ledger; as, to post an account; to transfer, as accounts, to the ledger.
  6. (noun) A military station; the place at which a soldier or a body of troops is stationed; also, the troops at such a station.
  7. (v. i.) To rise and sink in the saddle, in accordance with the motion of the horse, esp. in trotting.
  8. (noun) One who has charge of a station, especially of a postal station.
  9. (noun) An established conveyance for letters from one place or station to another; especially, the governmental system in any country for carrying and distributing letters and parcels; the post office; the mail; hence, the carriage by which the mail is transported.
  10. (noun) The place at which anything is stopped, placed, or fixed; a station.
  11. (adv.) With post horses; hence, in haste; as, to travel post.
  12. (a.) Hired to do what is wrong; suborned.
  13. (v. t.) To attach to a post, a wall, or other usual place of affixing public notices; to placard; as, to post a notice; to post playbills.
  14. (v. i.) To travel with post horses; figuratively, to travel in haste.
  15. (noun) A station, office, or position of service, trust, or emolument; as, the post of duty; the post of danger.
  16. (v. t.) To inform; to give the news to; to make (one) acquainted with the details of a subject; -- often with up.
  17. (v. t.) To assign to a station; to set; to place; as, to post a sentinel.
  18. (v. t.) To enter (a name) on a list, as for service, promotion, or the like.
  19. (v. t.) To place in the care of the post; to mail; as, to post a letter.
  20. (noun) A size of printing and writing paper. See the Table under Paper.
  21. (noun) Haste or speed, like that of a messenger or mail carrier.
  22. (noun) A messenger who goes from station; an express; especially, one who is employed by the government to carry letters and parcels regularly from one place to another; a letter carrier; a postman.
  23. (noun) The doorpost of a victualer's shop or inn, on which were chalked the scores of customers; hence, a score; a debt.
  24. (noun) A station, or one of a series of stations, established for the refreshment and accommodation of travelers on some recognized route; as, a stage or railway post.

Post tanım:

Kelime: post
Söyleniş: 'pOst
İşlev: noun
Kökeni: Middle English, from Old English, from Latin postis; probably akin to Latin por- forward and to Latin stare to stand -- more at PORTEND, STAND
1 : a piece (as of timber or metal) fixed firmly in an upright position especially as a stay or support : PILLAR, COLUMN
2 : a pole or stake set up to mark or indicate something; especially : a pole that marks the starting or finishing point of a horse race
3 : a metallic fitting attached to an electrical device (as a storage battery) for convenience in making connections
4 : GOALPOST
5 : the metal stem of a pierced earring

Post ile eşanlamlı (synonym) kelimeler

Base, Berth, Brand, Carry, Mail, Office, Place, Position, Send, Situation, Spot, Stake, Station,

Post

İngilizce Post kelimesinin İspanyolca karşılığı.
s. poste, botalón, pilar; casa de correos; puesto, cargo, colocación, empleo, oficio, plaza; línea de salida; reparto, entrega; (inform.) artículo, aviso que se envió a un grupo de discusión
v. echar al correo, enviar por correo, poner en el buzón; fijar, apostar, situar; viajar de prisa; poner al corriente; hacer una apuesta
pref. pos- (subsiguiente)

Post

İngilizce Post kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. poste, courrier; poste, position, rôle, emploi, fonction; situation, linteau; pieu; mât; poteau, montant; pilier; barrière; mise en faction affectation (Militaire); message envoyé à un groupe de discussion ou à une liste de publipostage (Informatique)
v. envoyer par la poste; publier
pref. après

Post

İngilizce Post kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Post; Seite; Posten; (Comput) Artikel der zu einer Newsgroup verschickt wurde
v. per Post schicken; mit der Post schicken; auf dem Postweg
pref. nach, post-

Post

İngilizce Post kelimesinin İtalyanca karşılığı.
s. posta; postazione; posto; palo (inform.) articolo, messaggio mandato a un gruppo di dibattito o elenco postale
v. assegnare a un posto o compito; pubblicizzare; affiggere, attaccare; annunciare per mezzo di un manifesto; impostare, imbucare; (inform.) inviare per posta elettronica
pref. dopo, successivo a

Post

İngilizce Post kelimesinin Portekizce karşılığı.
s. correio; página; posto; função; pergaminho de rito judaico; (Informática) debate, mensagem que foi mandada para um grupo de discussão ou para lista de correio; posição, trabalho, emprego
v. designar à uma posição ou cargo; publicar, anunciar; informar; mandar correio eletrônico para um grupo de discussão (Informática); enviar pelo correio; mover-se para cima e para baixo sobre uma sela (Equitação); viajar rápido
pref. depois, mais tarde, subsequente a

Post

f. postalamak, posta ile göndermek, bilgi vermek, aydınlatmak, yapıştırmak (ilan), asmak (afiş), ilan yapıştırmak, ilan etmek, afişe etmek, yerleştirmek [ask.], dikmek (nöbetçi), atamak, tayin etmek, görevlendirmek, aktarmak (kayıt), geçirmek (kayıt)
i. nokta, posta, kurye, mektup [brit.], direk, sütun, kolon, kazık, nöbet, nöbet yeri, kışla, karakol, garnizon, yer, küçük ticaret merkezi, iş
ök. sonraki, sonra, sonrası

Post

Fransızca Post kelimesinin İngilizce karşılığı.
pref. post, after, later, subsequent to

Post

Almanca Post kelimesinin İngilizce karşılığı.
pref. after, later, subsequent to

Post

İtalyanca Post kelimesinin İngilizce karşılığı.
adj. later, after, occurring or coming after

Post

Türkçe Post kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. mail; column; opinion; role; doorpost; message sent to a newsgroup or mailing list (Computers); position, job placement
v. assign to a position or duty, station; publicize, advertise; inform; send electronic mail to a newsgroup (Computers); send by mail; move up and down in a saddle (Equitation); travel quickly
pref. after, later, subsequent to

Post

Flemenkçe Post kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. post, jamb, station, upright, picket, entry, item, mail

Post

İngilizce Post kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
adv. na, achter
zn. post, postdienst, postkantoor, postbode, brievenbesteller, postpapierformaat, brievenbus, standplaats, betrekking, wachtpost
ww. posten, post : op de post doen, uitzetten, posteren, post : op post zetten, boeken, aanplakken

Post

n. mail; column; opinion; role; doorpost; message sent to a newsgroup or mailing list (Computers); position, job placement
v. assign to a position or duty, station; publicize, advertise; inform; send electronic mail to a newsgroup (Computers); send by mail; move up and down in a saddle (Equitation); travel quickly
pref. after, later, subsequent to

Post

Flemenkçe Post kelimesinin Fransızca karşılığı.
1. (correspondentie) courrier (m)
2. (rijksdienst) service des postes; poste (f)

Post

Almanca Post kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
post

Post

tüylü hayvan derisi; kimi deyimlerde "can" anlamında kullanılır.
tarikatlarda şeyhlik orunu.
orun, makam.

Post

Fransızca Post kelimesinin Almanca karşılığı.
adj. post-
pref. nach-

Post

Fransızca Post kelimesinin Türkçe karşılığı.
curée [la]

Post

Almanca Post kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. poste (f), correspondance (f), bureau de poste (m), courrier (m)

Post

Almanca Post kelimesinin İtalyanca karşılığı.
n. posta (f), corrispondenza (f), notizie (m), corriere (m), albergo della posta (pl)

Post

Almanca Post kelimesinin İspanyolca karşılığı.
n. correo (m), correspondencia (f), posta (f)

Post

Almanca Post kelimesinin Türkçe karşılığı.
i. posta (f), postahane (f)

Post

Türkçe Post kelimesinin Fransızca karşılığı.
curée [la]

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Post
3 yıl önce

POST(Power On Self Test) Açılışta otomatik sınama: Bir bilgisayar veya başka bir dijital elektronik aygıt açıldıktan hemen sonra aygıt yazılımı veya yazılım...

Post (albüm), 13 Haziran, 1993, 1994, 1995, 1997, Bahamalar, Björk, Debut (albüm), Homogenic, Telegram (albüm)
Post punk
3 yıl önce

Post-punk, 1970'lerin ortasındaki punk rock'ın popülaritesinin ardından yükselişe geçen bir rock müzik hareketidir. Bu türün her ne kadar kökeni punk rock'a...

Post-rock
3 yıl önce

Post-rock'da Rock müzikte sıkça kullanılan çalgılara yer verilse de, rock müzikten farklı olarak gitarı "sesin rengini ve dokusunu yöneten" bir biçimde...

The Washington Post
7 yıl önce

The Washington Post, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkenti Washington'un en büyük ve en eski gazetesidir. Yayın dili İngilizce olan gazete, broadsheet...

Washington Post, 1877, ABD, Gazete, Gazetecilik, Taslak, Vaşington D.C., Watergate, Stilson Hutchins
New York Post
7 yıl önce

The New York Post (New York Postası) ABD'de yayımlanan tabloid formatında günlük gazete. İlk kez 1801 yılında yayımlanmaya başlanan gazete ABD'nin en eski...

Post-Marksizm
3 yıl önce

Post-Marksizm'in iki ilişkili fakat farklı kullanımı vardır. İlk olarak, Post-Marksizm Doğu Avrupa ve Sovyetler Birliği'nde komünizmin çöküşü sonrasında...

Post-Marksizm, 17. yüzyıl felsefesi, 18. yüzyıl felsefesi, 19. yüzyıl felsefesi, 20. yüzyıl felsefesi, Analitik felsefe, Antik Çağ felsefesi, Antonio Gramsci, Antonio Negri, Artı-değer, Asya tipi üretim tarzı
Altın post
3 yıl önce

Post ya da Altın Pösteki (Yunanca: Χρυσόμαλλον Δέρας; ), Yunan mitolojisinde zenginliği ve iktidarı sembolize eden postun adıdır. İason ve Altın Post...

Post (gazete)
7 yıl önce

Post Gazetesi 2002 yılında „Integration durch Kommunikation-Uyum için İletişim“ sloganıyla Frankfurt’da kurularak Avrupa’da 5 ülkede yayın hayatına devam...