Stand
İngilizce Stand kelimesinin İspanyolca karşılığı.
s. puesto, posición, postura; quiosco, caseta, kiosko, mesita, stand, tenderete; estrado, plataforma, tarima, tribuna; representación, interpretación; perchero; pedestal, peana, pie
v. estar de pie, mantenerse de pie, quedarse de pie; estar puesto, estar colocado; soportar, aguantar; levantarse, ponerse de pie; perdurar, pervivir, resistir
Stand
İngilizce Stand kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. position debout; résistance; tribune, défense; station de taxis
v. être debout; se tenir debout; rester debout; se lever; s'élever; rester; supporter, subir; défendre; honorer
Stand
İngilizce Stand kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Standort; Standpunkt; Einstellung
v. stehen; bestehenbleiben; aufstehen; herumstehen; aufstellen; kandidieren; Kurs halten (Nautik); ertragen; vertragen
Stand
İngilizce Stand kelimesinin İtalyanca karşılığı.
s. sosta, pausa, fermata, arresto; (fig) resistenza risoluta, opposizione decisa; (Sport) difesa; posto; atteggiamento, presa di posizione; podio, tribuna, palco; bancarella, chiosco; stand, reparto
v. stare in piedi, stare ritto, restare ritto, reggersi in piedi; mantenersi; stare su; essere, occupare un posto; stare fermo, fermarsi; posare, riposare; restare immutato; resistere, tener duro
Stand
İngilizce Stand kelimesinin Portekizce karşılığı.
s. de pé; estrado; proteção; posto de taxi
v. pôr de pé; suster; sustentar; colocar; aguentar; honrar; manter-se; permanecer
Stand
f. dikilmek, ayakta durmak, ayağa kalkmak, kalmak, durmak, bulunmak, dayanmak, katlanmak, direnmek, göğüs germek, karşı koymak, devam etmek, sineye çekmek, üstlenmek, desteklemek, ısmarlamak, ihtiyaç duymak, kanıtlamak, çekilmek
i. duruş, durum, hal, yer, dayanma, direnme, katlanma, durak, işyeri, tezgâh, kürsü, tribün, sehpa, ayaklık, ayak, ayaklı askılık, ormanda yetişen ağaç, ekim alanı
Stand
Fransızca Stand kelimesinin İngilizce karşılığı.
(m) n. stall, stand
Stand
Almanca Stand kelimesinin İngilizce karşılığı.
v. be upright on one's feet; get up; place upright; rise; stop, halt; become stagnant; remain; endure, tolerate, bear; be at a certain height or level
Stand
İtalyanca Stand kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. stand, stall, booth, kiosk which sells or distributes items
Stand
Türkçe Stand kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. act of standing; halt; position; stance, point of view; defensive effort; raised platform; kiosk which sells or distributes items; taxi station; piece of furniture on which items are stored or displayed; seat for witnesses during a court trial
v. be upright on one's feet; get up; place upright; rise; stop, halt; become stagnant; remain; endure, tolerate, bear; be at a certain height or level
n. position, standing, status; stand, taxi station; state, condition, level; rank, class, estate, social standing
Stand
Flemenkçe Stand kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. position, level, altitude, degree, stance
Stand
İngilizce Stand kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
zn. standaard, voet, stel; tribune; plaats; plaats voor taxi's
ww. staan; doen staan; opstaan; aanleunen; erop staan; leed dragen; waarderen
Stand
n. act of standing; halt; position; stance, point of view; defensive effort; raised platform; kiosk which sells or distributes items; taxi station; piece of furniture on which items are stored or displayed; seat for witnesses during a court trial
v. be upright on one's feet; get up; place upright; rise; stop, halt; become stagnant; remain; endure, tolerate, bear; be at a certain height or level
n. position, standing, status; stand, taxi station; state, condition, level; rank, class, estate, social standing
Stand
Flemenkçe Stand kelimesinin Fransızca karşılığı.
1. (markt) baraque (f)2. (gemeenschap) rang (m)
3. (snelheid) réglage (m); position (f)4. (competitie) score (m); marque (f)
5. (positie) grade (m)
Stand
Almanca Stand kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
stalletje ,stand ,stond ,staand ,staanplaats ,staat ,standje
Stand
Fransızca Stand kelimesinin Almanca karşılığı.
n. bude, box, baracke, hütte, koje, messestand, verkaufsstand, stand
Stand
Fransızca Stand kelimesinin Türkçe karşılığı.
[le] tribün; stand
Stand
Almanca Stand kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. position (f), tenue (f), hauteur (f), manière d'être (f), position debout (f), catégorie (f), étalage (m), grade (m), niveau (m), rang (m), ordre (m), emplacement (m), état (m), score (m), étal (m), stand (m), cours (m)
Stand
Almanca Stand kelimesinin İtalyanca karşılığı.
n. stabilità (f), posizione (f), altezza (f), situazione (f), condizione (f), classe (f), bancarella (f), stazione di tassì (f), quotazione (f), fase (f), baracca (f), ceto (m), fermo (m), posto (m), livello (m), punteggio (m), stato (m), rango (m), stad
Stand
Almanca Stand kelimesinin İspanyolca karşılığı.
n. sitio (m), status (m), profesión (f), oficio (m), rango (m), situación (f), nivel (m), altura (f), tanteo (m), puesto (m), tenderete (m), stand (m), buñolería (f), cambio (m), categoría (f), clase (f)
n. condición (f), cotización (f), erecta (f), estado (m), estamento (m), lugar (m), parada (f), posición
Stand
Almanca Stand kelimesinin Türkçe karşılığı.
i. durum (m), yükseklik (m), sosyal sınıf (m)
Stand
İtalyanca Stand kelimesinin Almanca karşılığı.
n. halle, stand, schießstand
Stand
İspanyolca Stand kelimesinin Almanca karşılığı.
n. stand, messestand
Stand
Türkçe Stand kelimesinin Fransızca karşılığı.
[le] tribün; stand
Stand
1. anlamı sabit olmak; aday olmak; durmak; ayak diremek, inat etmek; gitmek; bulunmak, olmak; uygun gelmek, uymak; baki kalmak, kalmak; kaim olmak, ayakta durmak; ayakta kalmak, durmak; tahammül etmek, sebat etmek, çekmek, dayanmak; durak, dükkan, ayak, kalmak,.
2. anlamı ayakta durmak. dikelmek. (ayağa) kalkmak. dikeltmek. durmak. kalmak. durma. duruş. mola. yer. mevki. durak. direnme. direniş. mukavemet. satış sergisi. tezgah. işyeri. mağaza. dükkan. ayak. destek. sehpa. tribün. mahkemede tanık yeri.
3. anlamı düzen, k, dili, oyun; yaralı parmak sargısı; motorun durması; ahır; hız kaybedip bocalama; araba park edecek yer; küçük dükkân; orkestra üyelerinin veya kilise korosunun oturduğu kısmen kapalı yer; ahırda tek at için yapılmış bölme; `ne saplanmak, dur.
4. düzey.