Tarihçe
Prokennoslar, M.Ö. 493 yılında Perslere karşı ayaklanan İON siteleriyle birlikte oldukları için şehirleri Fenikeliler tarafından tamamen yakılınca Sisam ve Miletostan gelerek Marmara Adasına geçmişler, oraya `Yeni Prokennos` adını vermişlerdir. Daha sonra `harman yeri` anlamına gelen `Haloni` adı verilmiştir. Kizikoslu Diegonos bu adadan Halone diye bahseder. Bizans zamanında adanın ismi Aulonia`ya çevrilmiştir. Tarihçi La Mottraye 18.yy başında adaya `Alonya` dendiğini yazmaktadır. Son zamanlarda modern Yunancaya göre adaya hem `Aloni` ya da `Alonisos` hem de Paşalimanı denmiş ve bugün bu adla anılmaktadır.Ada, 14.yy`da Osmanlı Egemenliğine geçmiş. I. Dünya Harbinden sonra kısa bir süre Yunan işgali haricinde tamamen Türklerin yönetiminde kalmıştır. 1949 yılına kadar Marmara Kazasına bağlı bir kaza merkeziyken sonradan Erdek ilçesine`e bağlanmıştır.
Lala Mustafa Paşanın Kıbrıs seferinden dönüşünde, çok sert bir havaya tutulması ve bu adanın kuytusuna yaklaşarak sığınması ve orada kalması üzerine, Paşa`nın Limanı anlamında Paşalimanı adını almıştır. Lala Mustafa Paşa bu ziyareti ile adada yaralı askerlerini tedavi ettirmiş, şehit askerlerini defnetmiş, şarap fabrikası, cami ve çeşme gibi halkın kullanımına açık meskenler inşaa ettirmiştir. Caminin çatısını gemisinin direği ile desteklemiştir. 1935`teki depremde cami tamamen yıkılmış yerine şimdiki cami yapılmıştır. Caminin yanındaki mezar taşlarında çok eski mezarlar mevcuttur. Bunların en eskileri `Sahib-i hayat ve hasenat Paşalimanı Zabiti Elhoş Halil Ağa 1200` ve `Merhum Tiryaki Mehmet Paşa 1174` kitabelerini taşayan taşlardır. Bu eserler hala ayakta durmaya çalışmaktadır.
Turizm
Paşalimanı Adası`nda beş köy bulunmaktadır. Bunlardan Harmanlı (Haloni) ve idari merkez olan Paşalimanı batı tarafında, kuzeyinde Poyrazlı (Voria) doğusunda Tuzla (Huhla) ve son olarak güneyinde Balıklı (Scupia) köyleri bulunmaktadır. Toprak ve havasının uygunluğu nedeniyle bağcılığa son derece uygun olan adada özellikle şaraplık olarak "ada karası" üzümü yetiştirilmekte ve Avşa Adası ile birlikte burada yetiştirilen üzümler şarap yapımında kullanılmaktadır.Başta zeytin, üzüm, elma, kara dut, incir, erik olmak üzere her türlü meyve ve sebzenin yetiştiği, havası ve doğal güzellikleri, Bizans ve Osmanlı İmparatorlukları zamanında saraydaki ruh ve sinir hastalarının tedavisinde büyük rol oynamıştır.