Nantucketlı Arthur Gordon Pym'in Öyküsü

Kısaca: ''Nantucketlı Arthur Gordon Pym'in Öyküsü''Öykünün Türkçe isminin ve alıntıların alındığı çeviri: Poe, Edgar Allan. Bütün Hikâyeleri, çeviren: Dost Körpe, İthaki Yayınları, 2002. s. 758 - 901 (İng. ''The Narrative of Arthur Gordon Pym of Nantucket''), ABD'li yazar Edgar Allan Poe'nun tamamlanmış tek romanıdır. 1838 tarihli eserde genç Arthur Gordon Pym'in ''Grampus'' isimli balina avı gemisinde yaşadıkları anlatılır. Pym, başına gelen gemi kazası, isyan ve yamyamlık gibi olayların ardından ...devamı ☟

Nantucketlı Arthur Gordon Pym'in Öyküsü (İng. The Narrative of Arthur Gordon Pym of Nantucket), ABD'li yazar Edgar Allan Poe'nun tamamlanmış tek romanıdır. 1838 tarihli eserde genç Arthur Gordon Pym'in Grampus isimli balina avı gemisinde yaşadıkları anlatılır. Pym, başına gelen gemi kazası, isyan ve yamyamlık gibi olayların ardından, Jane Guy isimli başka bir geminin mürettebatı tarafından kurtarılır. Bu gemi ile Pym ve denizci arkadaşı Dirk Peters maceralarına daha güneyde devam ederler. Karaya çıktıkları bir bölgede, saldırgan siyah derili yerlilerle karşılaşırlar ve gemiye geri kaçarlar. Roman Pym ile Peters'ın Güney Kutbu'na doğru yolculuğu sırasında birden sona erer. Öykü alışılmış bir deniz macerası şeklinde başlar, ancak gittikçe gariplerşir ve sınıflandırılamaz hale gelir. Gerçekçi bir öykü anlatma niyetinde olan Poe, birçok yaşanmış deniz yolculuğu anlatısından ilham almış, ayrıca Jeremiah N. Reynolds'tan ve Hollow Earth teorisinden faydalanmıştır. Ayrıca deniz yolculukları sırasında kendi yaşadığı olayları da kullanmıştır. Romanın incelemelerinde genelde muhtemel otobiyografik unsurlara odaklanılmış, bunu yanı sıra ırkçılık ve ayrıca eserin son birkaç cümlesinde sembolizm olduğu ileri sürülmüştür. Kısa öykü yazarlığının başlarında edebi başarıyı bulamayan Poe, daha uzun eserler yazmaya yöneldi. Nantucketlı Arthur Gordon Pym'in Öyküsü'nin birkaç bölümü ilk defa, Southern Literary Messenger'da tefrika edildi ancak tamamlanmadı. Romanın tamamı ilk kez Temmuz 1838'de iki cilt halinde basıldı. Kimi eleştirmenler eseri ürkütücü bulurken bir kısmı da birçok başka eserden intihal olduğunu savundu. Romandaki heyecan verici maceraları övenler de vardı. Yazarın kendisi de sonraki yıllarda eser hakkında "oldukça saçma bir kitap" demişti. Yİne de Nantucketlı Arthur Gordon Pym'in Öyküsü, Herman Melville ve Jules Verne gibi yazarlara ilham veren bir eser oldu. Özet Kitap bir önsöz, 25 bölüm ve en sondaki Not bölümünden oluşur ve yaklaşık 72.000 kelime uzunluğundadır.

Ariel'in güvertesinde (Bölüm 1)

Arthur Gordon Pym, balıkçı limanı ve balina avcılığı ile ünlü Nantucket Adası'nda doğmuştur. En iyi arkadaşı Augustus Barnard, bir balina gemisi kaptanının oğludur. Bir gece iki genç sarhoş olurlar ve Augustus'un önerisiyle Pym'in ufak yelkenli teknesi Ariel ile denize açılırlar. Ancak ilk baştaki rüzgar zamanla fırtınaya dönüşür. Augustus'un sızması ile durumları daha da kötüleşir ve deneyimsiz Pym tekneyi idare etmeye çalışır. Ariel sonunda alabora olur ve iki arkadaş limana dönmekte olan balina gemisi Penguin tarafından son anda kurtarılır. Sağ sağlim limana döndükten sonra başlarından geçenleri ailelerinden saklamaya karar verirler.

Grampus'un güvertesinde (Bölüm 2-13)

Okyanustaki bu ilk macerası Pym'i yeniden yelken açmaktan alıkoymaz; aksine bu deneyim ile hayal gücü genişler. Augustus'un denizcilerin yaşamları hakkındaki öyküleri ile Pym'in ilgisi daha da artar. Pym, güney denizlerine yelken açacak bir balina gemisi olan, kaptanlığını Augustus'un babasının yapacağı ve Augustus'un da tayfasında yer alacağı Grampus gemisine kaçak olarak binmeye karar verir. Augustus, Pym'in ve köpeği Tiger'ın gizlice gemiye binmesini sağlar. Gemi geri dönemeyecek kadar açılıp da Pym ortaya çıkana dek Augustus ona yiyecek ve içecek getirecektir. Sıkışık ve nemli bir ortamda hareketsiz kalmak zorunda olan Pym günler geçtikçe hezeyana kapılmaya başlar. Augustus ile görüşememektedir ve gerekli erzakı da alamamaktadır. Bu yüzden bir süre sonra suyu tükenir. Bütün bu sıkıntısı sırasında, köpeğine iliştirilmiş ve kan ile yazılmış bir mektup bulur. Mektupta saklanmaya devam etmesi, hayatının buna bağlı olduğu yazılıdır. Sonunda ortaya çıkan Augustus Pym'i serbest bırakırken, aynı zamanda gecikmesinin ve gizemli mektubun sebebini de açıklar: gemide bir isyan çıkmıştır. Tayfanın bir kısmı isyancılar tarafından öldürülürken, Augustus'un babasının da aralarında olduğu bir grup ise küçük bir tekneyle gemiden ayrılmıştır. İsyancılardan biri olan ve ayaklanmadan dolayı artık pişmanlık duyan Dirk Peters ile arkadaş olan Augustus hayatta kalabilmiştir. Peters, Pym ve Augustus gemiyi tekrar ele geçirmek için plan yapar: Gemide henüz kimseni görmediği Pym bir fırtına çıkana kadar saklanacak, sonra da yeni ölmüş bir denizcinin giysileriyle ortaya çıkarak hayalet gibi davranacaktır. Batıl inançları olan denizciler arasında çıkacak karmaşadan yararlanan Peters ve Augustus ise, Tiger'ın da yardımıyla geminin kontrolünü ele geçirecektir. Plan olması gerektiği gibi işler ve üç adam sonunda tüm gemiye hakim olur. Geminin yönetilmesi için alıkoydukları Richard Parker dışındaki tüm isyancılar ise öldürülür ya da gemiden atılır. Bu arada güçlenen fırtına sebebiyle babafingo yıkılır, yelkenler yırtılır ve ambar su alır. Dört adam kendilerini güverteye bağlayarak hayatta kalırlar. Fırtına dinince artık güvendedirler ancak hiç erzakları yoktur. Sonraki günlerde açlık ve susuzluktan ölme tehlikesi baş gösterir. Birkaç gün sonra dört adam yalpalayarak ilerleyen, güvertesinde gülümseyen ve selam verir gibi başını sallayan kırmızı kepli bir denizcinin olduğu bir Hollanda gemisi görürler. Önceleri kurtulacakları için sevinirler, ancak gemi yaklaştığında korkunç bir koku almaya başlarlar. Sonunda gülümseyen denizcinin aslında yüzündeki etler dökülmekte olduğundan dişleri ortaya çıkmış ve başının üzerindeki bir martı tarafından kemirilen ölü bir adam olduğunu fark ederler. Gemi geçip giderken üzerindeki herkesin çürümekte olan cesetler olduğu anlaşılır. Zaman geçtikçe ne kara ne de başka bir gemi görülür. Parker, diğerlerinin hayatta kalabilmesi için içlerinden birini öldürüp yemeyi teklif eder. Çöp çekme sonucunda Parker'ın kurban edilmesine karar verilir. Böylece diğerleri bir süre için kurtulmuş olur. Ancak Grampus'un ele geçirilmesi sırasında aldığı yaralar sebebiyle Augustus da sonunda ölür. Sonraki fırtınalar, ciddi hasar almış olan geminin tamamen batmasına sebep olur. Geminin ters dönmüş gövdesine tutunan ve ölüme artık iyice yaklaşan Pym ile Peters, Liverpool'dan gelen Jane Guy gemisi tarafından kurtarılır.

Jane Guy'ın güvertesinde (Bölüm 14-20)

Pym ve Peters, güney okyanuslarında kürk için fok ve deniz aslanı avlamak amacıyla yola çıkmış olan Jane Guy'ın mürettebatına katılır. Pym Ümit Burnu etrafındaki adaları inceler, penguenlerin, albatrosların ve diğer deniz kuşlarının sosyal yapılanmasıyla ilgilenir. Onun önerisi sonrasında kaptan daha da güneye, antarktik bölgelere doğru yelken açar. Bir buz engelini aşan gemi Güney Kutbu yakınlarında olmasına rağmen mutedil iklimli bir açık denize varır. Burada Jane Guy, Tsalal isimli gizemli bir adaya gelir. Adada, Too-Wit isimli şef tarafından yönetilen siyah derili barışçıl bir yerli kabilesi yaşamaktadır. Adanın sakinleri için beyaz renk korkutucudur çünkü etraftaki hiçbir şey beyaz değildir. Yerlilerin dişleri bile siyahtır. Adada aynı zamanda hiç keşfedilmemiş flora ve fauna mevcuttur. Ada civarında su bile garip biçimde yoğun ve çok renklidir. İlk başlarda yerliler ile denizcilerin arasındaki ilişkiler sıcaktır, Too-Wit ile kaptan alışveriş yapmaya başlar. Ancak yerlilerin dostluğu aslında bir hiledir. Geminin kalkmasına yakın, tüm mürettebatı bir boğazda pusuya düşürürler. Pym ve Peters dışında herkes öldürülür ve Jane Guy yakılarak yok edilir.

Tsalal ve daha güneyi (Bölüm 21-25)

Pym ve Peters pusunun gerçekleştiği yerin civarındaki dağlarda saklanırlar. Tepelerde yer alan ve duvarlarında garip işaretlerin bulunduğu bir labirent keşfederler. İzlerin yapay mı yoksa doğal mı olduğu konusunda tartışırlar. Günler geçtikçe yiyecek sıkıntısı çekmeye başlarlar ve yerlilerin arasından geçerek bir kano çalarlar. Tutsak ettikleri bir yerli ile birlikte adadan son anda kaçmayı başarırlar. Gittikçe ısınan ve süt gibi beyazlaşan bir akıntıyla birlikte küçük tekne daha da güneye sürüklenir. Günler sonra kül yağmuru başlar ve ardından da kalın bir sis tabakasına girerler. Tekne ilerledikçe önlerindeki karanlık açılarak onlara yol vermektedir. Birden karşılarına çok büyük ve beyaz kefenli bir figür çıkar. Aynı anda yanlarında getirdikleri yerli ölür. Bu noktada roman birden biter. Kitabın editörleri tarafından yazılmış gibi görünen kısa bir not bölümünde, labirentteki semboller Arap harfleri ve Mısır hiyeroglifleriyle karşılaştırılır ve bunların "gölgede olmak", "beyaz olmak" ve "güney bölgesi" Kitaptaki her bir öykü, dönemin edebi eleştiri çevresinin burlesk bir eleştirisi olarak tasarlanmış kurgusal bir edebiyat kulübünün bir üyesi tarafından sunulmuş gibi aktarılacaktı. Poe bu öykülerin çoğunu daha önce Philadelphia'daki Saturday Courier'da ya da Baltimore Saturday Visiter'da yayımlamıştı. Söz konusu derlemenin hazırlanmasında yazara editör James Kirke Paulding yardımcı olmaya çalıştı. Ancak Paulding Poe'ya, Harper & Brothers'taki yayımcıların derlemeyi geri çevirdiğini, çünkü okurlarının roman gibi basit ve uzun eserler istediğini bildirdi. Yayımcıların önerisi Poe'nun kendini genel okuyucunun anlayış seviyesine indirgemesi ve bir tek eser vermesi yönündeydi. Ayrıca bir öyküyü birkaç parça halinde yazması da önerildi. Harper & Brothers'ın bu cevabı Poe'ya Nantucketlı Arthur Gordon Pym'in Öyküsü için ilham verdi. Poe, Southern Literary Messenger'daki patronuyla romanı tefrika etmek üzere ücretle anlaştı. Ancak roman henüz yayımlanmakta iken yazar, gazetedeki işinden 3 Ocak 1837'de ayrıldı. Kimi araştırmacılara göre Poe işten kovulmuştu ve bu yüzden romanı da yarım bırakmıştı. Bu eleştiride roman için "gevşek ve alelacele bir şekilde anlatılmış, kompozisyonun genel doğrularının oluşturduğu şablona nadiren uyum gösteriyor" deniyordu. Clark yazısına şöyle devam ediyordu: "Çok ilgi gören bu eserin birçok kusuru da var, ki bunların en büyüklerinden biri de korkunç kan ve kavga durumlarıyla tıka basa doldurulmuş olması." ve "Bay Poe'nun adının böyle bir cehalet terbiyesizlik ile anılmasının" üzücü olduğu belirtildi. Daha sonra Burton'a yazan Poe, bu eleştiriyi kabul etti ve roman için "bayağı aptalca bir kitap" ifadesini kullandı. Buna rağmen, özellikle İngiltere'deki kimi okuyucular Poe'nun romanının bazı parçalarının gerçek olduğuna inandı ve kitaptaki saçmalıkların, anlatıcı olan Pym'in gerçek olayları abartmasından kaynaklandığını düşündü. Yayımcı George Putnam'ın daha sonraları belirtiği üzere romandaki bazı keşifler, hatta kayalarda bulunan hiyeroglifler bazı yerel İngiliz gazetelerinde ciddi tarihi gerçekler olarak yer buldu. Arjantinli 20. yüzyıl yazarı Jorge Luis Borges, romanı "Poe'nun en büyük eseri" sözleriyle övdü. H. G. Wells'e göre ise Pym, "çok zeki bir aklın bir asır önce güney kutbu hakkında neler hayal edebileceğini anlatıyordu." Yine de 1950'lere kadar çoğu araştırmacı roman hakkında ciddi bir irdeleme ya da analiz vermedi. Nantucketlı Arthur Gordon Pym'in Öyküsü'nün hem maddi hem de eleştirel açıdan başarıyı yakalayamaması Poe'nun kariyerinde bir dönüm noktası oldu. Ayrıca Baltimore'da yerleşik yeni bir dergi olan American Museum of Science, Literature and the Arts için "Literary Small Talk (Edebi Gevezelik)" isimli seriyi yazdı. İşe ihtiyacı olduğundan, haftada 10 dolar gibi düşük bir ücret karşılığında, romanı hakkında olumsuz eleştiriler yayımlamış olmalarına rağmen Burton's Gentleman's Magazine'de yardımcı editör olarak görev aldı. Aynı zamanda, uzun nesirler yerine yeniden kısa öykülere odaklanmaya başladı. Böylece, tamamlanmış tek romanı olan bu eserden sonra çıkarttığıu ilk kitabı, bir kısa öykü derlemesi olan ve 1840'ta basılan Tales of the Grotesque and Arabesque oldu. Etkileri de dahil olmak üzere, sonraki yazarları etkiledi.] Patrick F. Quinn ve John J. McAlee gibi araştırmacılara göre, Nantucketlı Arthur Gordon Pym'in Öyküsü ve bazı diğer Poe eserleri ile Herman Melville'in Moby Dick romanı arasında benzerlikler bulunur. Quenn'e göre Melville, Poe'nun romanını incelemiş olmalıdır, aksi durumda "edebiyatın en olağandışı tesadüflerinden biri" gerçekleşmiştir. McAleer'a göre Moby Dick'teki Ahab'ın kusurlu karakteri, Usher Evi'nin Çöküşü'nden ilhamla oluşturulmuştur. Araştırmacı Jack Scherting'e göre de Moby Dick ile Poe'nun Şişede Bulunan Not öyküsü arasında benzerlikler vardır. Nantucketlı Arthur Gordon Pym'in Öyküsü, Poe'nun en fazla çevrilen eserlerinden biri oldu. 1978'de yapılan bir araştırmada 300'den fazla versiyon, çeviri ve adaptasyon saptandı. Roman özellikle Fransa'da ilham verici oldu. Fransız şair ve yazar Charles Baudelaire romanı 1857'de Les Aventures d' Arthur Gordon Pym başlığı ile çevirdi. Baudelaire'in şiirlerinde de romanın etkileri görüldü. Şair, Siter Adasına Bir Seyahat (Un Voyage a Cythere) şiirinde, romanda kuşların insan eti yediği sahneyi kısmen yeniden anlattı. Fransız yazar Jules Verne Poe'ya hayranlık duyuyordu ve 1864'te Edgar Poe et ses oeuvres (Edgar Poe ve Eserleri) başlıklı bir inceleme yazdı. Poe'nun Bir Haftada Üç Pazar öyküsü, Verne'in 1873 tarihli Seksen Günde Devr-i Âlem romanının muhtemel ilham kaynaklarından biriydi. Verne 1897'de Nantucketlı Arthur Gordon Pym'in Öyküsü'nün devamı niteliğindeki Buzların Sfenksi (Le Sphinx des glaces) isimli romanı yazdı. Poe gibi Verne de, gerçeğe uygun çeşitli detayları kullanarak inandırıcı bir kurgu yaratmaya çalıştı. İki ciltlik bu romanda Halbrane gemisinin mürettebatının, Pym'in başına ne geldiğini araştırmaları anlatılıyordu. Bir başka Fransızca devam romanı ise Dominique André tarafından 1947'de yazılan La Conquête de l'Eternel idi. Georges Perec'in e harfinin hiç kullanılmamış olmasıyla bilinen 1969 tarihli Kayboluş romanında ise, Kuzgun'un e içermeyen bir versiyonu yer aldı ve Poe'nun adındaki iki e harfinden kaçınmak için şair olarak Arthur Gordon Pym'in adı verildi. Öykünün resmi olmayan bir başka devamı, Charles Romeyn Dake'in A Strange Discovery isimli romanıydı. Romanda anlatıcı Doktor Bainbridge, Dirk Peters isimli hastasının Gordon Pym ile Antarktika'da yaptığını anlattığı yolculuğu okuyucuya aktarır. Ayrıca romanda Poe'nun Kuzgun şiiri hakkında da bir tartışma yer alır. Henry James'in 1904 tarihli The Golden Bowl romanındaki karakter Prince Amerigo, Arthur Gordon Pym'i hatırlamaktadır: Poe'nun romanı H. P. Lovecraft'ın 1936 tarihli Deliliğin Dağlarında romanına da ilham verdi. O romanda da Nantucketlı Arthur Gordon Pym'in Öyküsü'ndekine benzer bir Antarktika seyahati teması işleniyordu ve tekeli-li nidaı aynen kullanılmıştı. Chaosium tarafından Lovecraft'ın romanının devamı şeklinde yayımlanan 1999 tarihli rol yapma oyunu Beyond the Mountains of Madness'ta ise, Poe'un romanının eksik kalmış sonu tamamlandı. Buna göre Pym romanın sonunda, Antarktika'daki şehirde Lovecraft'ın romanındaki bazı yaratıklarla karşılaşır. Paul Theroux'nun 1979 tarihli seyahat kitabı The Old Patagonian Express'te Theroux, Jorge Luis Borges'e Nantucketlı Arthur Gordon Pym'in Öyküsü'nden pasajlar okur. Theroux bu kitabında ayrıca, romanı okuduğu en korkunç öykü olarak tanımladı. Yann Martel ise 2001'de yazdığı ve Man Booker Ödülü kazanan romanı Pi'nin Yaşamı'ndaki bir karaktere, Poe'nun hayali karakterlerinden Richard Parker'ın adını verdi. Mat Johnson'ın 2011'de yazdığı hicvi fantazi romanı Pym'in ilham kaynağı Nantucketlı Arthur Gordon Pym'in Öyküsü'ydü ve roman Poe'nun eserine çok benzer bir yapıda kurgulanmıştı.

Kaynaklar

*Bittner, William. Poe: A Biography. Boston: Little, Brown and Company, 1962. *Carlson, Eric W. A Companion to Poe Studies. Westport, CT: Greenwood, 1996. ISBN 0313265062 *Hoffman, Daniel. Poe Poe Poe Poe Poe Poe Poe. Baton Rouge: Louisiana State University Press, 1972. ISBN 0-8071-2321-8 *Hutchisson, James M. Poe. Jackson, MS: University Press of Mississippi, 2005. ISBN 1-57806-721-9 *Kennedy, J. Gerald. "Trust No Man: Poe, Douglass, and the Culture of Slavery", Romancing the Shadow: Poe and Race, J. Gerald Kennedy and Liliane Weissberg, editors. New York: Oxford University Press, 2001. ISBN 0-19-513711-6 *Meyers, Jeffrey. Edgar Allan Poe: His Life and Legacy. New York: Cooper Square Press, 1991. ISBN 0-8154-1038-7 *Peeples, Scott. Edgar Allan Poe Revisited. New York: Twayne Publishers, 1998. ISBN 0-8057-4572-6 *Poe, Harry Lee. Edgar Allan Poe: An Illustrated Companion to His Tell-Tale Stores. New York: Metro Books, 2008. ISBN 978-1-4351-0469-3 *Silverman, Kenneth. Edgar A. Poe: Mournful and Never-ending Remembrance. New York: HarperPerennial, 1991. ISBN 0-06-092331-8 *Sova, Dawn B. Edgar Allan Poe: A to Z. New York: Checkmark Books, 2001. ISBN 0-8160-4161-X *Standish, David. Hollow Earth: The Long and Curious History of Imagining Strange Lands, Fantastical Creatures, Advanced Civilizations, and Marvelous Machines Below the Earth's Surface. Cambridge, MA: De Capo Press, 2006. ISBN 0-306-81373-4 *Stashower, Daniel. The Beautiful Cigar Girl: Mary Rogers, Edgar Allan Poe, and the Invention of Murder. New York: Dutton, 2006.0-525-94981-X *Thomas, Dwight & David K. Jackson. The Poe Log: A Documentary Life of Edgar Allan Poe, 1809–1849. Boston: G. K. Hall & Co., 1987. ISBN 0-7838-1401-1

Kaynak notları

Dış bağlantılar

* "The Strange Dis/Appearance of Arthur G. Pym" - University of Virginia * "Tekeli-li" or Hollow Earth Lives: A Bibliography of Antarctic Fiction - Derleyen: Fauno Lancaster Cordes

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.