Mavi Durum

Kısaca: Mavi Durum, Mihver kuvvetlerin II. Dünya Savaşı, Doğu Cephesi'nde 1942 genel taarruzunun esas kısmıdır. Bu genel taarruz, cephenin güney kesiminde 28 Haziran - 19 Ağustos 1942 tarihleri arasında yer almıştır. Wehrmacht'ın harekâta verdiği kapalı ad olan Mavi Durum, Almanca Fall Blau, İngilizce Case Blue taarruzun bu şekilde adlandırılmasının nedeni Alman askeri planlarının, "durumlar" ya da sorunlara getirilen çözümler olarak görülmesidir. Esasen "Mavi Durum" 48 saat geçmeden yeni bir kap ...devamı ☟

Mavi Durum, Mihver kuvvetlerin II. Dünya Savaşı, Doğu Cephesi'nde 1942 genel taarruzunun esas kısmıdır. Bu genel taarruz, cephenin güney kesiminde 28 Haziran - 19 Ağustos 1942 tarihleri arasında yer almıştır.

Wehrmacht

'ın harekata verdiği kapalı ad olan Mavi Durum, taarruzun bu şekilde adlandırılmasının nedeni Alman askeri planlarının, "durumlar" ya da sorunlara getirilen çözümler olarak görülmesidir. Esasen "Mavi Durum" 48 saat geçmeden yeni bir kapalı ad almıştır, Braunschweig Harekatı Mihver kuvvetlerin 1942 genel taarruzunun daha dar kapsamlı bölümü kuzeyde Leningrad'ın düşürülmesini hedef almaktadır. Harekat, bir önceki yılın Barbarossa Harekatı'nın bir devamıydı. Doğudaki Alman Ordusu'nun Güney Ordular Grubu, bu harekat için iki gruba ayrılmıştır, A Ordular Grubu ve B Ordular Grubu Alman taarruzu üstesinden gelinmesi gereken iki problemle karşı karşıyadır.. Bunlardan biri Volga Nehri batısında yerleştiği bir savunma hattında devam eden Kızıl Ordu direncidir. Volga, bir suyolu olarak bu bağlamda son derece önemli bir ikmal hattı olarak önem kazanmaktadır. İkincisi ise Hitler'in Kafkasya petrol sahalarının ele geçirilmesini ısrarla istemesiydi. Alman ordu grupları, anavatandan binlerce kilometre uzaktaki, gerek karayolu gerekse demiryolu ağı yönünden yetersiz bir harekat alanında operasyon yürütmek durumundadır. Diğer yandan, her biri Alman ordu grupları denginde beş Sovyet "Cephe"si ile karşılaşmak gerekecektir. Bu Sovyet "Cephe"leri kuzeyden güneye Voronej Cephesi, Güneybatı Cephesi, Don Cephesi, Stalingrad Cephesi ve Kafkasya Cephesidir. Bakü petrol sahasına, Kafkas Dağları aşılarak ulaşılacaktır. İlk aşamalarda Mihver taarruzu son derece parlak başarılar kazanmıştır. Ancak Kızıl Ordu Stalingrad'da Uranüs Harekatı ve ardından gelen Küçük Satürn Harekatı'yla Mihver kuvvetlerini yenilgiye uğrattı. Alman 6. Ordu'su Stalingrad'da kuşatılarak imha etti ve Alman ve müttefiklerini Kafkasya'dan kuşatılmamak için çekilmeye zorladı. Sadece Voronej geçici olarak Mihver kuvvetlerinin elinde kaldı. Harekatın orijinal kapalı adı, efsanevi Töton kahramanına ithafen Siegfried Harekatı'ydı. Ancak Hitler, bir önceki senenin genel taarruzuna son derece iddialı bir kapalı ad verilmesi ve sonucun başarısız olması nedeniyle bu kez daha iddiasız bir adlandırma istemiştir. Ayrıca yeni kapalı adın Barbarossa Harekatı'nı çağrıştırmasından kaçınıldı. Harekat öncesi 1941-1942 kışında,

Wehrmacht

Doğu Cephesinde bir çıkmazın içine düşmüştür. 1941 yılı sonlarında Moskova önlerinde durdurulmuşlar, aynı gün başlayan, Rijev Muharebesi olarak da bilinen ve 1942 yılının ilk aylarında devam eden Kızıl Ordu’nun karşı taarruzuyla bu cephe hatlarından yer yer 250 km. geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Sadece cephenin orta kesimi olan Moskova civarlarında değil, daha güneydeki Harkov’daki Rus karşı saldırısı da Alman cephe hattında 100 km. lik bir girinti oluşturmuştur. Kuzeydeki karşı saldırılar da Alman kuvvetlerine kritik anlar yaşatmıştır. Örneğin Demyansk’da iki Alman kolordusu üç aylık bir süre boyunca kuşatılmış durumda kalmış, ikmalleri hava köprüsüyle sağlanmıştır. Öte yandan ağır kış şartları, ikmal hatlarının uzamış olması ve cephe gerisindeki ikmal hatlarını vuran partizan etkinlikleri gibi olumsuz koşulların sonucunda ciddi ikmal sorunları yaşamaktadır Alman kuvvetleri. 1942 yılının ilk aylarında Doğu Cephesinde inisiyatif tümüyle Kızıl Ordunun eline geçmiş gibidir. Ne var ki mart ayı sonlarında Kızıl Ordunun da soluğu kesilmiş ve cephe istikrara kavuşmuştur. Kızıl Ordu'nun 1941 - 1942 kışındaki bu karşı taarruzları çok büyük kayıplara da yol açmıştı. Özellikle 1942 Mayıs ayında girişilen İzyum Köprübaşı

Taarruz

u'nun (İkinci Harkov Muharebesi) neden olduğu 200 binin üzerindeki kayıplar, Kızıl Ordu'nun ihtiyatlarını neredeyse tümüyle tüketmişti. Mihver taarruzunun ilk evrelerinde bu ihtiyat kuvveti eksikliği savunmayı önemli ölçüde zayıflatmıştı. Diğer tarafta, Alman orduları Moskova

Taarruz

u durdurulup taarruz çıkış hatlarına çekildiklerinde Kızıl Ordu'nun karşı saldırıları başlamış, pek çok Alman generali savunulabilir hatlara çekilmek gerektiğini düşünmüştü. Fakat Hitler, geri çekilmeyi yasaklamıştı. Aynı generaller bunun bir felakete yol açacağından emindiler. Ama bir felaket olmamış, mevziler stratejik bölgelerde tutulabilmişti. Bütün bu olayların ardından Alman Üst Komutanlığı Doğu Cephesi'nde tutunabileceğinden artık emindi. Öte yandan Kuzey ve Güney Ordular Grubu cephesinde kış boyu ağır bir Sovyet baskısı yaşanmamıştı. Merkez Ordular Grubu cephesinde ise piyadenin sadece % 65'i muharebe görmüş, geri kalanı dinlenmiş, gerekli bakımları yapmıştı. Öte yandan 30 Mart 1941 tarihli bir ordu raporu, Doğu'daki 160 tümenden sadece 8'inin bir taarruza hazır olduğunu bildirmektedir. Ayrıca 16 panzer tümeninin toplam panzer sayısı 140'a düşmüştü. Tarafların durumu

Wehrmacht

Barbarossa Harekatı, Kızıl Ordu'nun bir tek askeri seferle imha edilemeyeceğini, Sovyetler Birliği'nin tek bir darbeyle çökertilemeyeceğini açıkça göstermişti. ) sahiptir. Kuzey Kafkasya ise petrol havzasıdır. Bu ürünlerin ele geçirilmesi kadar, Sovyet ekonomisinin bunlardan ve kömür rezervlerinden mahrum edilmesi de amaçlanmaktadır. Dahası bu bölge ve Volga suyolu, Müttefik yardımlarının ülkeye giriş hattıdır. Almanya'nın savaşı sürdürebilmek için Kafkasya'nın petrolüne ve Kuban buğdayına şiddetle ihtiyacı vardır. Hitler, General Paulus'a 1942 stratejisini çok net ifade etmişti, "Maykop ve Grozni petrollerini alamazsam bu savaşa son vermem gerekir" Dahası kış muharebelerindeki kayıpların sayısı 1.167.835 düzeyine ulaşmıştır. Asker sayısındaki açığın kısa sürede kapatılması olanaksızdı. Gereken asker ancak müttefiklerden sağlanabilecektir. Bu amaçla Mareşal Keitel Romen ve Macar, Mareşal Goering de İtalyan yetkililerle bu konuyu görüşmek için ziyaretlerde bulundular. Hitler'in 1942 stratejisinin genel hatları, 5 Nisan 1942 tarihli 41 Sayılı "Führer Emri" ile çizilmiştir. Bu emre göre Doğu Cephesi'nin merkez kesimi savunmada kalacak, kuzey kesimi Leningrad'ı düşürecek, güney kesimi ise Kafkasya üzerine ilerleyecektir. Harekat kararını belirleyen etkenler: * Güney Rusya'nın (Ukrayna) büyük bir bölümünü işgal etmiş olan diğer orduların ve 6. Ordu'nun başarılı bir harekat geliştireceğine duyulan güven * Hava ve deniz kuvvetlerinin harekata desteği yönünden Odessa ve Kiev'in işgal edilmiş olması. * Volga'nın güneyindeki Kuban steplerinin panzer ve motorize birlikler için uygun arazi koşulları sağlıyor olması ve yine uygun mevsim. * Alman savaş mekanizmasını desteklemek yönünden Bakü civarındaki petrol kaynaklarına şiddetle gereksinim duyuluyor olması. * Tüm bu kazanımlarla birlikte Sovyetler Birliği'nin Avrupa topraklarındaki sanayi bölgeleri işgal ederek kesin bir zafer elde etmek ve böylelikle Barbarossa Harekatı'nın hedeflerine ulaşmak. Bu bağlamda Mavi Durum'u Barbarossa Harekatı'nın bir devamı olarak görmek olanaklıdır.

Taarruz

planı

Taarruz

, Güney Rusya'nın Donets - Don havzası ve Kuban stepleri üzerinden yürütülecekti. Alman planı üç koldan yapılacak taarruzları öngörmektedir. * Kuzey Ordular Grubu'ndan aktarılan, General Harmann Hoth komutasındaki 4. Panzer Ordusu ve 2. Ordu, Macar 2. Ordusu desteğinde Kursk'tan Voronej'e taarruz edecektir. Don Nehri'nin batı kıyıları boyunca güney yönünde taarruzlarını sürdüreceklerdir. * General Friedrich Paulus komutasındaki 6. Ordu, Harkov üzerinden 4. Panzer Ordu'suna paralel bir hatta taarruz edecek, bu arada cephe hattının gerisindeki Sovyet ordularının kuşatılmasında güney kıskacı oluşturacaktır. Esas görevi Don'un doğudaki kollarından biri olan Çir'i geçerek Stalingrad üzerine taarruz etmektir.

Stavka

Sovyet Yüksek Komutanlığı

Stavka

, 1942 yazında Alman genel taarruzunun yönelimi konusunda tümüyle yanlış bir beklenti içindedir. Stalin, Alman stratejik hedefinin bu yıl da geçen seneki gibi Moskova olacağını düşünüyordu. Alman Üst Komutanlığı'nın "Kremlin Durumu" (Fall Kremel) kapalı adını verdikleri yanıltıcı planın kuşkusuz bunda payı olmuştu. Sonuç itibariyle Kızıl Ordu kuvvetlerinin % 57'si Moskova civarında toplanmıştır. Moskova yönündeki Alman taarruzuna karşı cephe Sovyet Bryansk Cephesi, Güneybatı Cephesi ve Batı Cephesi tarafından savunulmaktaydı. Bu üç Sovyet "Cephe"si emrindeki kuvvetler, tüm Sovyet silahlı kuvvetlerinin % 25'ini, tüm Sovyet topçusunun % 30'nu, tüm Sovyet tanklarının % 38'ini ve tüm Kızıl Hava Kuvvetleri uçaklarının % 42'sini oluşturmaktaydı. Taarruz Alman genel taarruzu en kuzeyden 28 Haziran 1942 tarihinde başladı. Kursk bölgesinden Voronej yönünde taarruz eden 4. Panzer Ordusu'nun taarruzunu hemen güneyinden, Belgrod bölgesinden 6. Ordu izledi. Bu bölgede çok şiddetli çatışmalar yaşandı ve bazı Sovyet birlikleri iki ordu arasında, Stari Oskol civarında kuşatıldı. Ancak bu Sovyet birliklerinin büyük kısmı, 2 Temmuz'da kapanan bu kuşatmadan sıyrılarak Voronej yönünde çekilmeyi başardılar. Voronej 7 Temmuz'da Alman kuvvetlerinin elinde geçti, yine de haftalar boyu Kızıl Ordu yenilenen karşı taarruzlarda bulunmuştur. Bu kesimdeki Sovyet direniş kırıldıktan sonra 4. Panzer Ordusu 150 km.lik düz araziyi çok hızlı ilerleyerek Don Nehri üzerindeki Voronej'e 5 Temmuz'da ulaştı. Tüm harekatın sol kanadının güvenliğini geriden gelen Macar 2. Ordu'suna bırakan Alman kuvvetleri, taarruzlarını Don'u geçmeden güneydoğu yönünde sürdürdü. 6. Ordu Don'un batı kıyıları boyunca, 4. Panzer Ordusu da Don - Donets düzlüklerinden, geniş yaylar çizerek iki nehir arasında konuşlanmış Kızıl Ordu birliklerini kuşatma manevrasıyla, yine güneydoğu yönünde ilerledi. Tüm cephe boyunca Alman kuvvetleri ilerlerken Sovyet kuvvetleri geri çekildi. Bölgedeki Kızıl Ordu birlikleri, oyalama muharebesi vererek savunmayı pekiştirecek kadar zaman kazanmaya çalışmıştır.

Wehrmacht

çevik unsurları ikili kıskaç manevrasıyla Kızıl Ordu birliklerini kuşatmaya çalıştığında kuşattığı bölgelerde sadece birliklerinden ayrı düşmüş askerleri ve artçı kuvvetleri bulabilmiştir. Oysa Hitler bu çevirme manevralarında Kızıl Ordu'nun son ihtiyatlarını da kuşatıp imha edeceğini düşünmekteydi. Ne var ki Sovyet birlikleri savaşın başlangıcından beri ilk kez savunulamaz mevzileri tutmak için savaşmamış, tersine geri çekilmiştir. Geri çekilmenin doğası gereği, başta düzenli emirlerle ve düzenli olarak başlayan çekilme, kısa sürede karmaşaya dönüşmüş ve kontrolden çıkmıştır. Sovyet arşiv belgelerinde de bu durum görülmektedir. Daha sonra emirler düzeltildi ve Kızıl Ordu birlikleri Volga üzerine çekildiler. Daha güneyde Harkov civarından taarruza geçen 1. Panzer Ordusu kısa sürede Sovyet hatlarını yardı ve Çertkovo yönünde ilerledi. Buradan güneye dönerek taarruzunu Millerovo üzerine sürdürdü. 23 Temmuz 1942'de Rostov savunmasıyla temasa geçen 1. Panzer Ordusu birlikleri, 25 Temmuz 1942 de kenti ele geçirdiler. Kafkasya’dan gelen petrol boru hattı kesilmişti ve geniş buğday üretim bölgeleri ele geçirilmişti. Bu emre göre, A Ordular Grubu, Mareşal Wilhelm List’in komutasında Kafkasya üzerine yürüyecektir. B Ordular Grubu ise Mareşal Bock komutasında Stalingrad yönünde hücum edecektir. Bu bağlamda Mavi Durum'un izleyen savaşları, daha güneyde Kafkasya Savaşları ve hemen kuzeyinde de

Stalingrad Muharebesi

olarak sürecektir. Mareşal Bock, kısa süre sonra 13 Temmuz'da görevden ayrıldı ve B Ordular Grubu Komutanlığı'na Mareşal Maximilian von Weichs atandı. Güney Ordular Grubu'nun bu şekilde ikiye bölünmesiyle her bir grubun yürüteceği harekatlar farklılaştırıldı. B Ordular Grubu'nun harekatına Braunschweig Harekatı kapalı adı verildi. A Ordular Grubu harekatına ise Edelweiss Harekatı kapalı adı verilmiştir. 6. Ordu'nun harekatının başlarda başarılı ilerlemesi nedeniyle Hitler, 4. Panzer Ordusu'na, güneye yönelerek 1. Panzer Ordusu'na Aşağı Don geçişinde destek olmasını emretmiştir. Bu bütün bir ordunun taarruz yönünde yapılan ani değişiklik büyük lojistik sorunlara yol açtı. Zaten Rusya'nın bu bölgesinde ulaşım ağı yetersizdi. Ortaya çıkan ikmal trafiğindeki sıkışıklık her iki ordu grubunun da ilerlemesinde gecikmelere yol açtı. Üstelik 6. Ordu'nun zırhlı desteği de elinden alınmış oldu. Sonuçta 6. Ordu'nun ileri hareketi yavaşladı ve Kızıl Ordu'ya mevzilerini pekiştirmek için daha fazla zaman sağlandı.

A Ordu grubu harekatı

A Ordular Grubu, General von Kleist'in 1. Panzer Ordusu, General Erich von Manstein'in 11. Ordusu, General Richard Ruoff'un 17. Ordusu ve General Constantin Constantinescu-Claps komutasındaki Romen 4. ordusundan oluşturulmuştur. A Ordular Grubu Rostov'u 23 Temmuz 1942 tarihinde aldı. Kızıl Ordu birlikleri burada da kuşatılmaktan kaçındılar. Alman kuvvetlerinin yıkıcı bir sokak savaşına çekmişler, başarılı bir artçı muharebesi vererek çekilmişlerdi. Don nehri geçişlerinin emniyete alınması ve 6. Ordu'nun ilerlemesinin güçsüz kalması nedeniyle Hitler 4. Panzer Ordusu'nu yeniden Volga hattına çevirmiştir. A Ordular Grubu Don Nehri'ni geçtikten sonra 25 Temmuz'da geniş bir cepheye yayılarak ilerledi. Alman 17. Ordusu, 11. Ordu'ya bağlı unsurlarla birlikte batı yönünde çark ederek Karadeniz'in doğu kıyılarına ilerledi. Bu arada 1. Panzer Ordusu güneydoğu yönünde taarruz etmekteydi. Bu taarruzu, Kızıl Ordu tarafından büyük ölçüde boşaltılan Kuban'ı boydan boya geçti. İki haftadan daha kısa bir sürede 480 km.den fazla ilerleyen 1. Panzer Ordusu, 9 Ağustos'ta Kafkas dağ sırasının eteklerine ulaştı. Bu arada Maykop civarındaki petrol sahasının bir komando harekatıyla ele geçirilmesi girişiminde bulunuldu. Yine de bu komando grubunun başarısı çok sınırlı olmuştur. A Ordular Grubu 20 Ağustos'ta batı yönünde Karadeniz kıyılarına ilerleyerek Kafkasya'nın üçüncü büyük petrol sahası olan Maykop'u ve Kuban'ın başkenti Krasnodar'ı ele geçirme emri almıştır. Bu arada

Wehrmacht

, diğer önemli petrol merkezleri olan Grozni ve Bakü yönünde ilerliyordu. Birçok tesis ve endüstri merkezi, Kızıl Ordu'nun çekilmesiyle sağlam ya da çok az hasar görmüş olarak Almanların eline geçti. Aynı ay için de Alman kuvvetleri Taman Yarımadası'nı ve Novorossisk deniz üssünü ele geçirdiler. Bu kuvvetler, Sovyetler Birliği'nin Karadeniz kıyısındaki gerçekten önemli bir limanı olan Tuapse yönünde ilerledi. Bir diğer Alman ileri hareketi Grozni ve Tbilisi yönünde olmuştur. Maykop 9 Ağustos 1942 günü 1. Panzer Ordusu tarafından ele geçirildi. Burada da petrol tesisleri ateşe verilmişti ve Alman kuvvetleri çok az akaryakıt elde edebildiler. Ordu'nun ileri unsurları aynı gün Krasnodar'a ulaştılar. Kazak Sosyalist Cumhuriyeti'nin 1942 yılı içinde işgal edilmesi Hitler'i sevindirmiştir, çünkü önemli bir kazanım sayılıyordu. Bu bölgenin istila edilmiş olması askeri açıdan Almanya'ya çok önemli açılımlar kazandırmıştı. Bu kazanım, Suriye ve Irak üzerinden Müttefik Devletler'in stratejik kanat açığını çevirmenin yanı sıra bir olasılık Japonya'ya temas kurmayı dahi sağlayabilecekti. Öte yandan Kızıl Ordu, bir kısım süvari birliğini Hazar Denizi batı kıyılarına getirmişti. Astrahan'dan Grozni'nin doğusuna uzanan yeni inşa edilmiş demiryolu bu süvari birliklerinin çok işine yaramıştır. Kalmuk steplerinde rahatça hareket eden bu birlikler dilediklerince Alman cephesine giriyor ve ikmal hatlarını kesiyordu. Alman Komutanlığı harekatın doğu kanadında yaratılan bu tehdidi hiçbir zaman önleyemedi. Alman ilerlemesi 2 Kasım 1942 tarihinde Kabardino-Balkiarya Cumhuriyeti'nin başkenti Nalçik'i işgal etti ve Ossetya'nın başkenti Vladikavkaz'a yöneldi. Buradan Grozni sadece 75 km. idi, fakat bu mesafe aşılamadı. Grozni havaalanlarına getirilen Sovyet uçak filoları Alman kuvvetleri için ağır bir darbe olmuştur. Avcı uçakları ve uçaksavar birlikleri Stalingrad için elinden alınan von Kleist'in kuvvetleri, Sovyet hava akınlarından ağır kayıplara uğradılar. Dahası buradaki ormanlık bölgede hava akınlarının yol açtığı yangınlar, zaman zaman Alman birliklerini sarmıştır.

B Ordu Grubu harekatı

B Ordular Grubu, General Hermann Hoth'un 4. Panzer Ordusu, General Friedrich Paulus'un 6. Ordusu, General Gusztáv Jány komutasındaki Macar 2. Ordusu ve General Italo Gariboldi komutasındaki İtalyan 8. ordusundan oluşturulmuştur. Hitler 23 Temmuz 1942 tarihinde çıkardığı 45 Sayılı "Führer Emri" ile

Stavka

, Kasım ayında 6. Ordu'yu Stalingrad'da, bu zaaftan yararlanarak kuşatacaktır. Stalingrad Muharebesi Muharebenin ilk evreleri Alman kuvvetlerinin Sovyet savunmasını sürekli geri atarak ilerlemesi şeklinde sürmüştür. Şiddetli sokak çatışmalarıyla Alman güçleri kentin neredeyse % 90'ını ele geçirmiştir. Luftwaffe'nin yoğun hava akınları, Kızıl Ordu'nun kuşatılmış savunmayı gerek takviye kuvveti olarak, gerekse de ikmal yönünden, Volga üzerinden destek çabalarını büyük ölçüde aksatmıştır. Yine de

Wehrmacht

kentteki yarım daire şeklinde çevirdiği Sovyet direncini yok edemedi. Bu kuşatma yarım dairesi daraldıkça Mihver kuvvetlerin manevra esnekliği de kısıtlandı. Fakat öte yanda Sovyet Komutanlığı, iç hatlar avantajından yararlanarak kritik bölgeye kuvvet kaydırma konusunda giderek daha rahat oldu. Sovyet kuvvetleri 19 Kasım 1942 tarihinde Uranüs Harekatı kapalı adıyla bir karşı taarruz başlattı. Bu taarruz kentin kuzey ve güneyinde Macar, İtalyan ve Romen ordularının cephesini kısa sürede yararak Alman 6. Ordu'sunu kuşattı. Böylece birkaç ay süren bir kuşatma başladı. Alman kuvvetleri 6. Ordu'yu kurtarmak için girişimlerde bulunduysa da bu çabalar sonuç getirmedi ve nihayetinde Alman 6. Ordusu imha edildi. Devamı Uranüs Harekatı'nın başarıya ulaşmasının hemen ardından

Stavka

, Alman A Ordular Grubu'nun

Wehrmacht

'ın diğer unsurlarından tecrit etmeyi amaçlayan geniş bir planın daha küçük çaptaki harekatına başladı, Küçük Satürn Harekatı. Harekat her ne kadar bu amaca ulaşamadıysa da A Ordular Grubu'nu ciddi bir tehdit altına almayı başarmıştır. Bir sonraki ay, A Ordular Grubu Kuban bölgesinden kademe kademe geri çekildi. 1. Panzer Ordusu Mareşal von Manstein komutasında, A Ordular Grubu üzerindeki ağır baskıyı hafifletmek için yeni teşkil edilmiş olan Don Ordu Grubu'na katıldı. Sonuçları Hitler'in stratejik planı aşırı derecede hırslıydı. Öte yandan hem kendi müdahaleleriyle hem de Kızıl Ordu'yu ve onun komutanlarını hafife almasıyla daha da içinden çıkılmaz hale geldi. Harekat, Barbarossa Harekatı ile belirgin bir benzerlik göstermektedir. Başlarda çok geniş bir araziyi ele geçirmeyi sağladı fakat, nihai zaferi, Bakü ve Stalingrad'ı ele geçirmekte başarısızlığa uğradı. 6. Ordu'nun teslim olması genelde Almanya için çok ağır bir psikolojik darbe olmuştur. Hitler yönünden de kişisel bir şok oldu.

Devamı

nda gelen Sovyet karşı taarruzları Mihver kuvvetlerin Kafkasya'dan geri çekilmesine yol açmakla kalmadı, bir bakıma Doğu Cephesi'nin de kaderini belirledi. Notlar
Dipnotlar Dış bağlantılar * Kroki Kaynaklar * William Shirer, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi İmparatorluğu İnkilap Kitapevi - 2002 * Liddel Hart, Hitler'in Generalleri Konuşuyor Kastaş Yayınları - 1996 * A.J.P. Taylor, S.L. Mayer, A History Of World War Two London: Octopus Books - 1974 * Michael Jones, Stalingrad: How the Red Army survived the German onslaught Casemate 2007 Ayrıca bakınız Mavi Harekatı muharebe düzeni İlgili şarkları * Rostov-gorod İlgili Görüntüler * Alman Haftalık Haberlerinden Kafkasya Cephesi * Taman yarımadası ve Novoloşisk * Kafkas Dağları ve Erblus Dağının tepesi * Erblus Dağı

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Mavi Durum muharebe düzeni
7 yıl önce

Mavi Durum muharebe düzeni: Laponya Ordusu (Almanya, Eduard Dietl) Finlandiya Ordusu Kuzey Ordular Grubu (Georg von Küchler) 16. Ordu (Ernst Busch) 18...

Mavi Bayrak
3 yıl önce

durum olduğunun belirlenmesi durumunda, sorun çözülünceye dek Mavi Bayrak indirilir. 2015 yılı itibarıyla Türkiye, Mavi Bayrak sayılarına göre İbya’dan...

Mavi Akım
3 yıl önce

Mavi Akım Rusya'dan Türkiye'ye doğal gaz nakletmek için Karadeniz geçişli büyük boru hattıdır. Boru hattı merkezi Hollanda olan Rus Gazprom ve İtalyan...

Mavi Akım, BOTAŞ, Boru hattı taşımacılığı, Gazprom, Hollanda, Karadeniz, Petrol, Recep Tayyip Erdoğan, Rus, Rusya, Silvio Berlusconi
Mavi bebek ameliyatı
7 yıl önce

Mavi bebek sendromu (veya basitçe mavi bebek) siyanotik (kandaki oksijenin az olması durumu) durumdaki bir yenidoğan için halk arasında kullanılan terimdir...

Mavi bebek ameliyatı, 1944, 29 Kasım, Tıp
Mavi Balina
3 yıl önce

Mavi balina ya da gök balina (Balaenoptera musculus), en büyükleri 33 metreyi bulan boyu ve 150 tonu geçebilen ağırlığıyla, yaşayan en büyük hayvan olduğuna...

Balina, Hayvanlar
Mavi Sakal (masal)
3 yıl önce

Mavi Sakal, zalim bir soylu ve meraklı karısını konu alan bir Avrupa masalı. Yazılı olarak ilk defa Fransız yazar Charles Perrault'un 1697’de yayımladığı...

Mavi Sakal (masal), 1697, Binbir Gece Masalları, Charles Perrault, ,
Mavi alakarga
3 yıl önce

kızması durumunda daha da yüksek bir ses çıkartabilir. Mavi alakargalar genellikle bu sesleri şahinlerden korunmak için çıkartırlar. Mavi alakargalar...

Mavi alakarga, 1758, Ağaç, Bilimsel sınıflandırma, Binominal nomenklatür, Carolus Linnaeus, Ceviz, Colorado, Florida, Göç, Hayvanlar
Mavi-sarı ara
7 yıl önce

Mavi-sarı ara (Ara ararauna), uzun kuyruğu ve sarı-mavi tüyleriyle tanınan bir papağan türü. Güney Amerika'nın bataklık ormanlarında, Panama, Brezilya...