Level
1. anlamı i., s., f., (-ed, -ing veya -led, -ling) düzlük, düz yer; mim, taban terazisi; tesviye aleti; yatay hat, yüzey; irtifa sathı; seviye, derece; s. düz, düzlem, yatay, ufki; bir seviyede, bir hizada, müsavi; aynı irtifada; k.dili ölçülü, dengeli, muv.2. anlamı düz. yatay. aynı seviyede. ölçülü. dengeli. seviyeli. makul. mantıklı. akılcı. namuslu. dürüst. düzlük. düzey. seviye. hiza. su terazisi. düzeç. zemin. düzeltmek. düzleştirmek. yıkmak. yerle bir etmek. eşitlemek. dengelemek. yöneltmek. hedef almak. n. yüz.