Yeryüzü şekilleri
Bölgenin yeryüzü şekillerini III. jeolojik devirde Alp kıvrımları sonucu oluşan doğu- batı yönündeki Kuzey Anadolu Dağları ile bu dağlar arasındaki oluklar oluşturmaktadır.Batıda üç kuşak halinde uzanan bu dağlar kuzeyden güneye doğru; Küre, Bolu-Ilgaz ve Köroğlu dağları şeklindedir. Ortada Canik Dağları ve Doğuda ise iki kuşak halindedir. Bunlar; kuzeyde Giresun-Rize Dağları, güneyde ise Mescit, Kop ve Çimen dağları şeklindedir.
Karadeniz boyunca uzanan dağların yükseltileri batıda 2000 m civarında olup, Orta Karadeniz'de 1000 m'ye kadar inmekte, doğuda ise yükselti 4000 m'ye çıkmaktadır (en yüksek yer Rize’de Kaçkar dağıdır).
Dağların kıyıya paralel uzanması nedeniyle kıyıları fazla girintili - çıkıntılı değildir. Küçük koylar hariç, kıyılarda önemli girinti ve çıkıntı yoktur. Bu nedenle Sinop limanı dışında, büyük gemileri barındıracak doğal limandan yoksundur..
Güçlü dalgalar, kıyıda falez oluşumuna neden olur. Kıyılar boyuna kıyı tipi özelliğini taşır. Kızılırmak ve Yeşilırmak ağzında oluşan deltalar dışında, kıyı çoğu yerde diktir.
Bölgenin kuzeye bakan yamaçlarında, yamaç yağışları artmıştır.
Kıyı kesim ile iç kesim arasında önemli iklim farklılıkları ve buna bağlı olarak da tarımı yapılan ürün çeşidinde değişiklikler görülmektedir.
Yağış ve eğimin fazla olması, zeminde killi toprağın bulunması, bölgede heyelanlara yol açar. Heyelan olayının en fazla görüldüğü bölgemizdir.
Dağların yükselti ve doğrultusu, ulaşım, iklim ve tarımsal faaliyetleri de etkiler. Orta Karadeniz dışında ulaşım Zigana (Kalkanlı) ve Kop geçitler gibi önemli geçitlerden sağlanmıştır. Zigana geçidi Trabzon'un gelişmesine neden olmuştur.
Sinop, doğal limana sahip olduğu halde, dağların ulaşımı zorlaştırması nedeniyle diğer liman kentleri kadar gelişmemiştir .
Dağların kıyıya paralel olması tarım alanlarını sınırlandırmıştır. Dağlarda eğimin fazla olması makineli tarımı zorlaştırmıştır. Bölgede hayvan ve insan gücüne hala ihtiyaç duyulmaktadır.
Dağların geniş yer kaplaması büyük kentlerin kurulmasını önlemiş, kentlerin kıyıda birbirine yakın ve küçük olmasına yol açmıştır.
Akarsu ve göller
Bölgenin en önemli akarsuları, Çoruh( Türkiye'nin en hızlı akışlı akarsuyudur), Yeşilırmak, Kızılırmak, Bartın(Üzerinde ulaşımın yapılabildiği tek akarsuyumuzdur) ve Yenice (Filyos) çayları ile bir bölümü bölgede yer alan Sakarya'dır. Kaynağını dağ sıralarının denize dönük yamaçlarından alan akarsular bol yağış ve eğim nedeniyle, gürdür. Ancak küçük dereler halindedir. Bölgede göller az ve küçüktür. Başlıcaları; Tortum, Sera, Abant ve Yedigöller (heylan set gölleri), Uzungöl (alüvyon set gölü)'dür.İklim ve bitki örtüsü
Bölgede Karadeniz iklim şartları etkilidir. Her mevsim yağışlıdır. Yıllık sıcaklık farkı azdır. Yazları serin, kışları ılıktır.Türkiye'nin en fazla yağış alan bölgesi Karadeniz'dir. İl olarak Rize (2400 mm)en fazla yağış alan ilimizdir ( Sebebi güneyindeki yüksek dağların hakim rüzgar yönüne dik olmasıdır.) Yıllık yağış miktarı 1500 mm kadardır.
Dağlar kıyı kesimin nemli havasının iç kısımlara geçmesini engeller Bölgenin kıyı ile iç kesimleri arasında önemli iklim farkları görülür.
Kıyıdan iç kesimlere doğru gidildikçe hem yağış oranı azalmakta, hem de karasallık nedeniyle sıcaklıklar düşmektedir. Karasal iklimin görüldüğü yerlerde yazlar sıcak, kışlar soğuk ve kar yağışlıdır.
Dağların yükselti ve doğrultusu nedeniyle Orta Karadeniz'de denizel iklimin yayılma alanı, Doğu ve Batı Karadeniz'e oranla daha geniştir.
Orta Karadeniz Bölümü'nde dağların iç kısımlardan başlaması nedeniyle yağış miktarında azalma görülür. Yıllık yağış 700 mm'ye kadar iner. Batıya doğru yağışlar tekrar artış gösterir, yıllık 1000 mm'yi geçer.
Doğu Karadeniz'in kıyı kesiminde kış sıcaklık ortalamaları fazla düşmediğinden burada narenciye (turunçgiller) tarımı yapılabilmektedir.
Bölgede dağların denize bakan yamaçları bol yağış aldığından gür ormanlarla kaplıdır. İç kısımlara gidildikçe soğuğa dayanıklı ağaç türleri ile bozkırlar bitki örtüsünü oluşturur. Kıyıdan yamaç boyunca yükseldikçe sıcaklığın düşmesine bağlı olarak bitki örtüsünün değiştiği görülür. Kıyıdan 800 metre yüksekliğe kadar olan alanda yayvan yapraklı ağaçlar, 800 - 1500 metre arasında karışık yapraklı ,1500-2000 metreye kadar olan alanda iğne yapraklı ağaçlar, 2000 metreden sonra ise dağ çayırları görülmektedir.
Bölgenin yağış dağılışında hakim rüzgar gönü ile yamaçların konumu ve yükseltisi en önemli etkenlerdir. Batı Karadeniz ile Doğu Karadeniz'in yıllık ortalama yağış miktarının Orta Karadeniz'den fazla olmasında; Batı ve Doğu Karadeniz'de kıyının hakim rüzgar yönüne dik uzanması ve yükseltinin artması rol oynar. Kıyılardaki yağış miktarının fazla ve düzenli oluşuna bağlı olarak; Akarsuların debileri yüksektir. Tarımda sulama fazla gerekmez ve nadas tarımı çok az görülür. Orman alanları geniştir. Orman yangınları görülmez.
Tarım
Her mevsim yağış görülmesi, yaz kuraklığı isteyen (buğday, arpa, yulaf, çavdar, mercimek, pamuk) ürünlerin yetişmesini önlemiştir. Kıyı kesimde tahılın yerini mısır almıştır.Kış mevsiminde Doğu Karadeniz'de kış ılıklığı fındık, çay, turunçgil, zeytin gibi ürünlerin yetişmesini kolaylaştırmıştır. İç bölgelerde yağış azlığı orman örtüsünün azlığına, tahıl ve şekerpancarı gibi ürünlerin öne çıkmasına yol açar. Bölgede çalışan nüfusun %70'i geçimini tarımdan sağlamaktadır. En verimli tarım arazileri kuzeye bakan yamaçlarda görülür.
Bölgede yetişen başlıca tarım ürünleri şunlardır: Fındık : Trabzon, Giresun ve Ordu başlıca üretim alanlarıdır. Türkiye toplam üretiminin % 85'i bölgeden karşılanır. Çay : Giresun'dan Gürcistan'a kadar olan kıyı şeridinde yetiştirilir. Rize çevresinde yoğunlaşır. Türkiye toplam çay üretiminin %100'ü bu bölgeden karşılanır. Tabii ekim alanı en dar olan ürünlerimizdendir. Tütün : Daha çok Orta Karadeniz Bölümü'nde (Samsun, Amasya ve Tokat çevresi) yetiştirilir. Ayrıca Batı Karadeniz'de Düzce dolaylarında da üretimi yapılır. Türkiye toplam tütün üretiminin %13'ü bölgeden karşılanır. Mısır : Bütün kıyı boyunca yetiştirilir.
Elma : Bölgede Amasya başta olmak üzere Kastamonu ve Tokat çevresinde yetiştirilir. Şekerpancarı: Amasya, Tokat, Kastamonu çevresinde tarımı yapılmaktadır. Keten-kenevir: Kastamonu başta olmak üzere Sinop, Zonguldak çevresinde tarımı gelişmiştir. Soya Fasulyesi: Ordu- Giresun çevresinde tarımı yapılmaktadır. Zeytin: Soğuktan korunmuş Çoruh vadi oluğunda ( Artvin -Yusufeli) tarımı yapılır. Turunçgiller: Kış ılıklığı sebebiyle Rize çevresinde tarımı yapılır. Kivi: Son yıllarda Rize ve Trabzon çevresinde tarımı yapılmaya başlamıştır.
Hayvancılık
Bölgede hayvancılık faaliyeti önemli bir ekonomik etkinliktir. Kıyı kesiminde bitki örtüsünün gür olması, yüksek dağ çayırlarının bulunması ve arazinin engebeli olması ve nemli iklim nedeniyle büyükbaş hayvancılık yapılır.Bölgenin kuzeyindeki Karadeniz, balık potansiyeli bakımından zengindir. Türkiye balık üretiminin yaklaşık % 80'i Karadeniz'den karşılanır. Son yıllarda aşırı avlanma ve denizin kirlenmesi nedeniyle balık üretiminde düşme görülmüştür. Karadeniz'de 200 m den daha derinlerde zehirli gazlar sebebiyle canlı hayatı yoktur.Küçükbaş hayvancılık bölgenin iç kesimlerindeki ovaların kenarlarında yaygındır. Arıcılık faaliyetleri de bölgede gelişmiştir. Özellikle Rize-Anzer yöresinin balları çok ünlüdür.Yeraltılı zenginlikleri
Taşkömürü : Ereğli - Zonguldak havzasından çıkarılır. Önemli bir kısmı demir-çelik üretiminde enerji kaynağı olarak kullanılır. Ayrıca Çatalağzı Termik Santralinde de taşkömürü kullanılmaktadır. Bakır : Murgul (Artvin), Küre (Kastamonu)'de çıkarılmaktadır. Linyit: Merzifon (Amasya) ve Havza (Samsun) çevresinden çıkarılmaktadır. Manganez: Demirin sertleştirilmesinde kullanılır. Zonguldak-Ereğli ve Artvin-Borçka çevresinde çıkarılır.Endüstri
Demir - çelik Endüstrisi: Divriği (Sivas)'den çıkarılan demir cevheri, Samsun limanı vasıtasıyla taşınarak Karabük ve Ereğli'deki fabrikalarda işlenir. Bakır Endüstrisi: Murgul (Artvin)'daki bakır cevheri, bu yörede kurulan bakır fabrikasında işlenir. Küre (Kastamonu)'de çıkarılan bakırlar ise Samsun bakır işletmelerinde işlenir ( Sebebi Samsun'un iç kesimlere olan bağlantısının kolay sağlanmasıdır). Şeker Endüstrisi: Karadeniz Bölgesi'nde üretilen şekerpancarı Turhal (Tokat), Suluova (Amasya) ve Kastamonu şeker fabrikalarında işlenir. Tütün Endüstrisi: Karadeniz'in, özellikle Orta Karadeniz Bölümü'nün tütünleri, Samsun ve Tokat'taki sigara fabrikalarında işlenir. Fındık İşleme Endüstrisi: Giresun çevresinde gelişmiştir. Çay Endüstrisi: Rize ve yöresinde toplanmıştır. Kağıt Endüstrisi: Aksu ( Giresun), Çaycuma (Zonguldak) ve Taşköprü (Kastamonu) da bulunmaktadır. Kereste-tomruk Endüstrisi: En fazla Batı Karadeniz Bölümünde gelişmiştir (Sinop, Bartın, Zonguldak, Bolu, Düzce ve Kastamonu çevresinde). Bölge, maden kömürü, bakır, orman ve deniz ürünleri, çay, fındık, tütün, demir - çelik, keten - kenevir, pirinç, soya fasulyesi bakımından ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlar. Yer şekillerinin ulaşımı engellemesi, doğal limanlardan yoksun olması, ana ulaşım yollarına sapa kalması. Karadeniz Bölgesi'nin gelişimini yavaşlatmıştır.Turizm
Karadeniz Bölgesi'nin turizm potansiyellerinin başında tabii güzellikler gelir. Karadeniz kıyıları çok çeşitli bitki ve ağaçlar ile bunların oluşturduğu manzaralara sahiptir. Yaylacılık faaliyetleri son yıllarda gelişen turizm faaliyetlerinden biridir. Bolu Kartalkaya'da ve Ilgaz Dağları'nda kış turizmi yaygındır. Abant gölü ile Yedigöller çevresindeki sayfiye yerleri, Bolu, Düzce, Kızılcahamam kaplıcaları, Amasra, Cide, Sinop, Trabzon (Sümela Manastırı) ve Amasya'da (Kral mezarları) yer alan tarihi eserler Karadeniz Bölgesi'nin turizm potansiyellerini oluşturur. Çoruh nehrinde rafting yapılmaktadır. Her mevsim yağışlı olmasından dolayı deniz turizmi gelişmemiştir.Karadeniz bölgesindeki başlıca tarihi eserler
Giresun Adası Kıyıdan bir mil açıkta bulunan ada, Karadeniz'in tek adasıdır. 40.000 metrekare olup, halen duvar kalıntıları bulunmaktadır. Halkın gezinti yerlerinden olup, yaz aylarında mavi turlar düzenlenmektedir.
Giresun Kalesi Kenti ikiye bölen yarım adanın üstüne kurulmuş olup, 500 metrelik bir yol ile ulaşılabilmaktedir. Kalenin M.Ö.2. yüzyılda Pontus Kralı 1.Farnakes tarafından yaptırıldığı sanılmaktadır. Kalenin çeşitli yerlerinde, oyulmuş taş mağralar ve tapınak örnekleri bulunmaktadır. Gazi (Topal) Osman Ağanın mezarı da kalede bulunmaktadır.
Kiliseler Kentte iki kilise bulunmaktadır. Her ikisi de 18.yy'dan kalmadır. Sokakbaşı Gogora Mevkiinde bulunan müze olarak kullanılmakta olup, Çınarlar mahallesinde bulunan ise çocuk kütüphanesi olarak kullanılmaktadır.
Seyyid Vakkas Türbesi Kapu Mahallesi'nde bulunan 19.yy'dan kalma bir türbedir. Fatih Sultan Mehmet zamanında ve Giresun'un alınması sırasında şehit düşen Uç Beyi Seyyid Vakkas'a aittir.
Meryemana Askerlik Şubesi arkasında eski Lonca yolu üstünde bulunmaktadır. Hıristiyanlığın ilk yayıldığı yıllardan kalma bir kaya tapınağıdır. Panaia ve Surp Sarkis adlarıyla da bilinen ve üç katlı olduğu söylenen tapınak, geçmişte şifahane olarak kullanılmıştır.
Hacı Hüseyin Cami 1594 yılında Çobanoğlu Hacı Hüseyin tarafından yatırılmıştır. 1861'de Dizdarzade Murat Bey kızı Ayşe Emetullah hayratı olarak yenilenmiştir.
Hacı Miktad Camisi 1661 tarihli yazıtında yapının Hacı Miktad Ağa'nın vakfı; 1841 tarihli yazıtında Hacı Çalık Kapudan'ın hayratı olduğu anlaşılmaktadır. 1889 tarihli yazıt ise yapıyı Hacı İsmail Efendi'nin yeniden inşa ettirdiğini belirtmektedir.
Kale Camisi Hükümet Konağı yakınında bulunmakta olup, iki adet yazıtı vardır. 1830 tarihli yazıtında Dizdarzade Emetullah Hanım'ın yaptırdığı yazılmaktadır. 1911-1912 tarihli yazıtında ise, Sarı Mahmutzade El-Hac Mustafa Efendi tarafından yeniden inşa edildiği belirtilmektedir.
Çekek Camisi Giriş kapısı üzerinde bulunan kitabeye göre, 1884 tarihinde Sarı Alemderzade yaptırmıştır.
Soğuksu Camisi Giriş kapısı üzerindeki kitabeden anlaşıldığına göre, Müslüm adında bir kişi tarafından yaptırılmıştır. 1986 yılında ise; Giresun Kaymakamı Mahmut Rüştü tarafından genişletilerek yenilenmiştir.
Şeyh Keramettin Camisi Şeyh Karemettin adında bir kişi tarafından yaptırılmıştır.
Kufa Kuyusu Bizans döneminden kaldığı sanılmakta olup, kalenin eteğinde ve yeni açılan yolun kenerındadır. Kuyu, 2 m uzunluğunda ve 80 cm genişliğinde ağıza ve 7-8 metrede derinliğe sahiptir.
Ticaret Lisesi Binası Ve Kapısı 1904-1906 yıllarında yapılmış, Dor-Korint-İyon tarzı bir yapıdır.
Millet Bahçesi Kapısı Hükümet Konağı önüne rastlayan ve Millet Bahçesi olarak anılan parkın kemer kapısı olup, Kitabelerden anlaşıldığına göre, Kaymakam Ziya ve Belediye Raisi Kaptan Yorgi Paşa tarafından yaptırılmıştır.
Nüfus ve yerleşme
Doğal koşullar nedeniyle nüfusun büyük bölümü kıyıda toplanmıştır. İç kısımlar kıyılar kadar yoğun nüfuslu değildir. Nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının altındadır. Fakat Orta ve Doğu Karadeniz bölümlerinin özellikle kıyı kesimlerinde nüfus yoğunluğu fazladır. Kıyı ovaları, maden ve endüstri bölgeleri yoğun nüfusludur. Bölgede doğal koşullar nedeniyle şehirleşme oranı düşüktür. Bölge nüfusunun yaklaşık %70'i kırsal kesimde oturur. Türkiye genelinde en fazla kırsal nüfusa sahip bölgedir. En önemli şehir merkezleri kıyı şeridindedir. Bunlar Samsun, Zonguldak ve Trabzon'dur. Bölgedeki tarım alanlarının sınırlı oluşu, hızlı nüfus artışı, endüstrinin gelişmemesi, açık deniz balıkçılığının yapılamayışı, bölgeden diğer bölgelere (özellikle Marmara'ya) yoğun göçlere neden olmaktadır. Diğer bölümler göç verirken Batı Karadeniz göç almaktadır.Sebepleri
Ereğli-Zonguldak taşkömürü havzalarının varlığı, Karabük ve Ereğli'de demir -çelik endüstrisinin gelişmesidir. Orta Karadeniz Bölümü dışında iç kesimler seyrek nüfusludur. Orta Karadeniz'de ise, küçük ovaların iç kesimlerde de yer alması nüfusun kıyı ile dengelenmesini sağlamıştır. Bölgede iç kesimlerde toplu, kıyıda dağınık yerleşme görülür. Yurdumuzda dağınık yerleşmenin en fazla görüldüğü bölge Karadeniz Bölgesi , bölüm ise Doğu Karadeniz Bölümüdür.Bu durum yağışın bol, arazinin engebeli olması ve tarım alanlarının dağınık olmasından kaynaklanırKaradeniz Bölgesi Dağları
Bölgenin yeryüzü şekillerini III. Jeolojik Devir'de Alp kıvrımları sonucu oluşan doğu-batı yönündeki Kuzey Anadolu Dağları oluşturur. Dağlar kıyıya paralel uzandığı için bölgede boyuna kıyıözellikleri görülür, seld alanı dar, doğal limanlar az ve falezler yaygındır. Ayrıca deniz etkisi iç kesimlere ulaşamaz ve kıyı ile iç kesimler arası ulaşım zordur. Bölge engebeli olduğu için, tarım alanları parçalı ve dardır.Doğu Karadeniz’de ise dağlar iki sıra halinde uzanır. bölgenin en yüksek dağları bu bölümdedir. Rize, Giresun, Kaçkar, Çimen, Kop, Mescit, Yalnızçam, Canik, Küre, Ilgaz, Köroğlu, Bolu ve Akçakoca dağları kıyıya paralel olarak uzanır.
Kıyı ile iç kesim arasında ulaşım zordur. Dolayısıyla ulaşımda geçitler kullanılır. (Kop ve Zigana gibi)
Karadeniz Bölgesi'nin Dağları:
* Rize Dağları
* Giresun Dağları
* Kaçkar Dağları
* Çimen Dağları
* Kop Dağları
* Mescit Dağları
* Yalnızçam Dağları
* Canik Dağları
* Küre Dağları
* Ilgaz Dağları
* Köroğlu Dağları
* Bolu Dağları
* Akçakoca Dağları
Bölümleri
1. Doğu Karadeniz Bölümü
Gürcistan sınırından başlayarak Ordu'nun doğusundaki Melet çayına kadar uzanır. Karadeniz'in en dağlık ve yükseltisinin en fazla olduğu bölümüdür.En fazla yağış alan, kıyı ile iç kesim arasında farklılığın en fazla olduğu bölümdür. Heyelan olayının en fazla olduğu bölümdür. Tarımda makinalaşmanın en az geliştiği bölümdür. Kırsal nüfusun ve dağınık yerleşme şeklinin en fazla olduğu bölümdür. Bölümün en gelişmiş kentleri Rize ve Trabzon'dur. Doğu Karadeniz'in Türkiye ekonomisine en önemli katkıları tarım alanındadır.
2. Orta Karadeniz Bölümü
Melet çayından Sinop'un doğusuna kadar uzanır. Doğu Karadeniz Bölümü'ne göre güneye daha fazla sokularak Tokat ve Çorum illerinin büyük bölümleri ile Amasya ilinin tamamını içine alır.Yer şekilleri Doğu ve Batı Karadeniz'e oranla daha sadedir. Dağların yükseltisi azalmış ve dağlar içeriye çekilmiş durumdadır. Bunun sonucunda tarım alanları ve ulaşım çok gelişmiştir. En gelişmiş şehri Samsun'dur.Bölgenin en az yağış alan, kıyı ile iç kesim arasında farklılığın en az olduğu bölümdür. Türkiye ekonomisine katkısı daha çok tarım alanındadır.
misafir - 9 yıl önce
misafir - 9 yıl önce
misafir - 9 yıl önce
misafir - 9 yıl önce
misafir - 9 yıl önce
misafir - 9 yıl önce