Kısaca: Kanlıpınar, Eskişehir ilinin Merkez ilçesine bağlı bir köydür. ...devamı ☟
Kanlıpınar, Eskişehir ilinin Merkez ilçesine bağlı bir köydür. 1877- 1878 yıllarında yaşanan Osmanlı-Rus Savaşı sonrasi Rusçuk Sancağı muhacirlerinin kurdugu 100 haneli bir köydür. Bazı bilgilere göre, Yablonovo köyünden de yerleştirilmiştir. İlk yerleşim yeri olarak eskilerin "Yurtluk" dedikleri bölge seçilmiştir. Ancak bölgede bataklıktan ve bataklığı ürettiği parazitlerden duyulan rahatsızlık nedeniyle köy, bugünkü sınırlarına taşınmıştır. Köyün ilk resmi ismi kayıtlarda "Sultaniye" olarak geçer. Eskişehir, Kurtuluş Savaşı'nda İngilizlerin desteği ile Ankara'daki meclise ulaşmak isteyen Yunanlıların karargah bölgesi olmuştur. Eskişehir'de Türk Kurtuluş Savaşı'nın 5 önemli meydan muharebesinin üçü geçmiştir. Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğindeki Kurtuluş Savaşı'nın önemli muharebelerinden biri olan I. İnönü Muahrebesi Eskişehir topraklarında gerçekleşmiştir. Eskişehir, Kurtuluş Savaşı'nın kilit noktalarından birini oluşturduğundan, savaşta maddi ve manevi olarak çok yıpranmıştır. I. Dünya Savaşı sonrasında demiryolu hattını denetlemek amacıyla 23 Ocak 1919'da Eskişehir İstasyonunu işgal eden İngiliz kuvvetleri, 20 Mart 1920'de Kuva-yi Milliye'nin baskısıyla işgale son verdi. 1921 yılında Eskişehir'e 40km. uzaklıktaki İnönü'de, Birinci ve İkinci İnönü Muharebeleri yapıldı. 20 Temmuz 1921'de Yunanların işgal ettiği Eskişehir bir süre Yunan ordularının karargahı oldu. Eskişehir-Kütahya Savaşları sonunda Türk Ordusu Sakarya'nın doğusuna çekildi. 23 Ağustos 1922'de Yunanlılar yeniden saldırdı. 30 Ağustos 1922'de başlayan Büyük Taarruz ile düşman püskürtülmeye başladı ve 2 Eylül 1922 günü, Seyitgazi yönünden gelen Türk Süvarileri Tekkeönü'nden Eskişehir'e inerek düşman kuvvetlerini Eskişehir'den çıkardılar. Eskişehir, Kurtuluş Savaşı'nın son aşaması olan Büyük Taarruz sonrasında 2 Eylül 1922'de kurtarıldığında yıkıntı halinde harap bir kasabaydı. Bu çetin savaşların ardından köyün adı "Sultaniye" değil, "Kanlıpınar" olarak değiştirildi. Köyün pınarları şehit kanları nedeniyle kırmızı aktığı için köyün içinde "Al deresi" gibi isimler de günümüzde hala kullanılıyor. 2 Eylül Eskişehir'in kurtuluş gününde, Kanlıpınar Köyü Şehitliği'nde anma törenleri düzenlenmektedir. Köylü halkı tarlalarda hala şarapnel parçaları ve mermiler bulmakta, hatta kemik çıktığını bile iddia etmektedirler. Eskişehir'in Odunpazarı ilçesine bağlı olan bu köyde, Türkiye'nin genelinde olduğu gibi İslam Dinine inanış yaygındır. Mezhep olarak da Hanefilik benimsenmiştir. Kültür Birçok muhacir geleneğinin sürdürüldüğü köyde, eğitim ihtiyacının uzunca zamandır nezih koşullarda karşılanamaması nedeniyle köylü halkı kent merkezine göçü sürdürmektedir. Köylü halkı yaz sezonunda köye gelmeyi tercih etmektedir. Kente göçlerin sık yaşanmadığı yıllarda düğünler yaklaşık 1 hafta kadar sürerdi. İlk olarak oğlan evi, kızı istemeye gider. Gelin olumlu cevabını bildirmek için damada tuzlu kahve ikram eder ve mendil verir. İki aile dünür olduktan sonra, kız tarafı oğlan evine "yerinde görme" adeti ile misafir olur. Bu ziyaretinde olumlu geçmesi sonucunda belirlenen tarihte kız evinde yüzük takma töreni olur. Bunun adına da "söz kesme" denir. Söz kesmeden sonra düğün ise aşağıdaki gibi olur : Pazartesi oğlan evinde "yanık" isimli tepsi içerisinde ekmek yapılırdı. Üzeri pirinç ve çörek otuyla süslenirdi. Salı günü oğlan evinden kız evine, geline ve yakınlarına alınan hediyeler köyün küçük çocukları ile gönderilirdi. Kız evi, geline alınanları taşıyan bu çocuklara yemek yedirilir, mendil verilirdi. Çarşamba günü kız evinde de Yanık ekmeği yapılırdı. Perşembe günü kızın çeyizi ve oğlan tarafına alınan hediyeleri köyün kız evinden küçük çocuklar oğlan evine götürürdü. Bu çocuklara ikramlar yapılır ve oğlan evi para verirdi. Bu işlem öğlene kadar biter kızın çeyizi, oğlan evine perşembe günü serilirdi. Cuma günü iki tarafında yaptığı Yanık ekmekler dört köşe şeklinde kesilir, üzerine muska baklava konur ve köyün en düşkün 2 kadını tarafından dağıtılırdı. Hazırlanan ekmek ve baklava davetiye görevini görürdü. Bilhassa fakir kadınların ulak görevi görmesinin sebebi ise, davet ettiği her ailenin ona bir tas un vermesidir. Cuma günü akşamı kız evinde kına gecesi düzenlenirdi. Kına gecesinden sonra sabaha karşı saat 02.00-03.00 sularında evlenmemiş kızlar darbuka ile maniler,türküler söyleyerek damadı uyandırmaya gider. Buna da "damat kaldırma" denir. O saatte gelen davetsiz misafirlere çıkmak istemeyen damat evin bir yerlerine saklanır ve gelin de onu arar. Bu esnada bir taraftan yöresel oyunlar oynanmaya devam eder. Damat bulunduğunda o da oynatılır ve gelinin arkadaşları damattan bahşiş alır. Buna da "tel koptu" derler. Cumartesi öğlenden sonra kız evinde takı töreni yapılırdı. Ancak bu törende, gelin bir sandalye ile ortaya oturtulur, verilen tüm hediyeler başında döndürülürdü. Bu hediyeler sadece altın ve para değildi. Geline bir evin ihtiyacı olan her şey verilirdi. Örneğin; tüp, çaydanlık, yemek takımı v.s. Cumartesi akşamı oğlan evi tüm misafirlerini çalgılar eşliğinde kız evine getirir. Kız evindeki bu törene "Kadife gecesi" denir. Tüm kadınlar kırmızı kadifelerden dikilmiş, şalvar ve gömlek giyerdi. Bu kıyafete "Donanteri" denirdi. Yine oğlan evinin çalgıları misafirlerini alır ve oğlan evine geri götürür. Yol esnasında oynamalar, eğlenceler devam eder. Pazar sabahı 10.00, 11.00 gibi oğlan evinin ahalisi, köyün mezarlığının etrafından dolaşarak kız evine gelir ve gelini alır, kendi evine götürür. Yollarda hep türküler ve maniler söylenir, yöresel oyunlar oynanır. Tabii kızı almadan önce gelinin bekar arkadaşları, gelinin kapısını kapatır ve damadın yengesinden "Kapı kapatma parası" alır. Bu parayı kızlar kendi arasında eşit bir şekilde bölüşür ve düğünün hatırası olarak kendi çeyizlerine küçük şeyler alırlar. Bugün ise Köyde söz kesme, nişan, nikah, kına gecesi ve düğünle evlenme töreni tamamlanır. Köyün halkından olmayan bir damat geldiğinde köye, ondan köyün gençleri "Toprak bastı" parası alır. Hala Kapı kapatma ve damat kaldırma geleneği sürmektedir. Tuzlu kahve ikramı da yapılmakta eğer damat uzun yoldan geliyorsa ayakkabısına tatlı da dökülmektedir. Kısaca böyle süren düğünün küçük detayları da vardır, bayrak asma, bayrak teslim etme, kahvaltıya gitme damada şakalar yapma gibi... Coğrafya Eskişehir merkezine 13km uzaklıkta yer alan köyün etrafı bugün sanayi siteleri ile gelişmiştir. İklim Köyün iklimi, karasal iklimi etki alanı içerisindedir. Nüfus Ekonomi Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Ancak yanlış yapılanma, mirasçılık sistemi ve kentleşmeyle bugün tarım ve hayvancılık bitmiştir. Gençler sanayi işçiliğine yönelmişlerdir. Köye belediye hizmeti ile otobüs ulaşımı sağlanmaya bağladığı zamanlardan itibaren de gençler eğitime daha çok yöneldi ve kent merkezine eğitim için gelip gitmeye başladılar. Bu sayede köyün eğitim ve öğretim seviyesi yükseldi. Tahsilli olan gençler edindikleri mesleklerin getirdiği şartlar nedeni ile köyde yaşamayı tercih etmemektedirler. Muhtarlık Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır. Seçildikleri yıllara göre köy muhtarları: :2009 - Faik ÇELİK :2004 - İsmail Hakkı CANBAZ :1999 - Mümin Mutlu :1994 - Rahmi Biçergil
KÖYDE FAALİYET GÖSTEREN KURULUŞLAR
ESKİŞEHİR ORGANİZE SANAYİİ BÖLGESİNİN BÜYÜK BİR KISMI KANLIPINAR KÖYÜNDE OLUP TOPRAK HOLDİNG İN ESKİŞEHİR TESİSLERİNİN TÜMÜ KOBİLERİN OLDUĞU ORTA ÖLÇEKLİ FABRİKALARDA KANLIPINAR KÖYÜNDE TOPLANMIŞTIR . BUNUN YANINDA KAVASOĞLU ET ÜRÜNLERİ KÖYÜN EVLERİNİN İÇİNDE FAAİLEYET GÖSTERMEKTEDİR.
TURİZME YÖNELİK ALANLAR
ODUNPAZARI BELEDİYESİ ŞEHR-İ DERYA PARKI (MESİRE ALANIDIR) Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Turistik hizmet alanı Altyapı bilgileri Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamaktadır. Köyün içme suyu şebekesi vardır kanalizasyon şebekesi yoktur. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik, sabit telefon,ADSL Bağlantısı vardır. Dış bağlantılar * Yerelnet