Latin istilasından az bir zaman önce İstanbul`u ziyaret eden Novgorod başpiskoposu Antuan, Kadırga Limanı`nı şu suretle tasvir etmiştir:
"İpodrom`dan Condoscopum`a digerken, parmaklıklı muazzam demir kapıya rastlanır. Deniz bu ızgaradan geçerek şehrin içlerine doğru gider. Fırtınalı günlerde 2-3 yüz kürekli 300 kadar gemi barındırır."
Kadırga Limanı, Bizans İmparatorluğu`nun sonuna kadar kullanılmış, Osmanlı`nın İstanbul`u fethinden sonra da, bir zaman, küçük gemilere iskele olmuştur. 1550 senesine doğru İstanbul`a gelen Gyllius`un ifadesine göre liman, duvarlarla çevrilmişti, fakat orada hala su birikintisi vardı ve civar evlerin kadınları çamaşırlarını burada yıkarlardı. Kadırga Meydanı, bugün, civar halkın bir mesire ve mahalle çocuklarının bir oyun yeridir. Burada bulunan dört köşeli çeşme, III. Ahmet`in kızı Esma Sultan (1724-1787) tarafından yaptırılmıştır. Çeşmenin iki cephesinde bulunan manzum kitabelere göre, inşa tarihi 3 Şaban 1193 (5 Ağustos 1779) olup bu kitabelerde Esma Sultan`ın eşi sadrazam Muhsinzade Mehmed Paşa`dan (o sırada vefat etmiş bulunuyordu) bahsedilmektedir. Kitabelerin nazımı Tevfik Efendi, hattatı da Mehmed Şevki Efendi`dir. Çeşmenin merdivenlerle çıkılan üst kısmı namazgahtır.
Kaynaklar
- [http://www.netkitap.com/m_ayrinti.asp?id=1005 İstanbul Tarihi, XVII.Asırda İstanbul, Eren Yayıncılık