Osmanlı donanmasında 18. yüzyılın sonlarına kadar kadırga kullanmıştır. Özellikle 17. yüzyılda Türk donanmasının altın çağında asıl savaş gemisi konumundadır. ince uzun yapısı ve alçak bordası sayesinde çok süratli ve kıvrak hareket eden bu gemi tipi kalyon sınıfı büyük yelkenli gemilere karşı avantajlıydı. kalyonlar yalnızca rüzgarlı havalarda yol alırken kadırga rüzgarsız havalarda da yol alabilirdi. ayrıca kullandığı latin yelkenler sayesinde rüzgar yönünden bağımsız yol alabilirdi.
16. yüzyılda kadırga kalyon karşısında üstün konumdaydı. ancak denizcilikte yaşanan gelişmeler sonucu kalyon yavaş yavaş kadırgayı yakaladı. 17. yüzyılın ortalarından itibaren kalyon kadırga karşısında üstünlüğünü kabul ettirdi. 0smanlı donanmasıda bu dönemde yavaş yavaş kalyona geçiş yapıyordu.ancak bu değişim kadırganın değerini büsbütün yok etmedi. daha 1.5 yüzyıl kadırga savaş donanmalarında kullanıldı.
kadırganın kalyona karşı sürat ve manevra üstünlüğü vardır. bunun yanında imalatıda 3 kat daha ucuzdur. ancak kullanımı için çok sayıda kürekçi gerektirmesi bu ucuzluk avantajını ortadan kaldırır. kalyon ise kadırgadan çok daha dayanıklıdır. ancak geniş yüksek ve ağır gövdesi arkadan rüzgar almadığı sürece yavaş ve hantal kalmasına sebep olur.geniş gövde sürat için hiç uygun değildir. 40 metre boyunda 7 metre genişliğinde bir kadırganın mükemmel su direnci kalyonda yoktur.
standart bir osmanlı kadırgası 40 metre boyunda 7-8 metre genişliğinde ve 24 oturaklıdır. bir ya da iki üçgen yelkenle hareket eder. ancak kadırga sınıfı başka gemileride ihtiva eder. bu ebatlardan küçük keşif amaçlı kalita çektirme gibi gemiler olduğu gibi güvertesinin altında kürek çekilen baştarda gırap gibi modelleride vardır.
Bugün İstanbul`da deniz müzesinde 40 metre boyunda 5.5 metre genişliğinde yeryüzündeki tek orjinal kadırga bulunmaktadır. bu gemi kadırganın bir küçük boyu olan kalitadır. ağır donanma gemisidir. keşif ve irtibat görevlerinde kullanılan bu gemi yüzebilecek kadar sağlamdır.